{"title":"ANTİK MEZOPOTAMYA SOSYAL DÜZENİNDE DEMONLAR: PAZUZU VE LAMAŠTU PARADOKSU","authors":"Yeşim Di̇lek","doi":"10.9737/historystudies.1275543","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1275543","url":null,"abstract":"Yaşamın her alanına yayılan paradoksal düşünme ve kişilerin karakterleriyle uyuşmayan zıt davranışları, aslında birbirine tezat ancak aynı zamanda sinerjik ve sistem içerisinde birbiriyle ilişkili dualiteleri birlikte düşünmeyi gerektirmiştir. Dışarıdan tamamen zıt algılanan muğlak olgular aslında bir toplumun sosyal düzeninin oluşmasında oldukça önemli yer edinmektedir. Antik dönemlerde yaşayan halkların sosyal düzeni oluşturmak ve bulundukları çağa ayak uydurmak için kendi yarattıkları olgular içerisinde hem düalist hem de ironik durumlar mevcuttur. Bu antik toplumlar arasında en göze çarpanı medeniyetin beşiği olarak görülen ve tarihte oldukça önemli bir yere sahip olan Antik Mezopotamya’dır. Mezopotamya'da tanrılarla birlikte koruyucular, iyi ve kötü ruhlar, demonlar ve hayaletler de dâhil olmak üzere birçok farklı türde insanüstü varlığın olduğuna inanılmıştır. Bu varlıklar sosyal düzen ve denge içerisine dâhil edilmiş ve böylece toplumsal yapının oluşumuna katkıları olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Mezopotamya’nın sıra dışı demonlarından Pazuzu ve Lamaštu’yu farklı karakteristik özellikleri bağlamında sosyal düzen içerisinde paradoksal ve ironik yönleriyle ele almaktır.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"113 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"75530380","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"19.YÜZYIL OSMANLI SANAYİLEŞME POLİTİKASINDA SANAYİ MEKTEPLERİNİN İKTİSADİ FONKSİYONU","authors":"R. H. Öztürk","doi":"10.9737/historystudies.1293406","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1293406","url":null,"abstract":"Sanayi Devrimi’nin yarattığı değişime uyum sağlamaya çalışan Osmanlı devleti sanayileşme hamlesini gerçekleştirmek için pek çok iktisadi politika uygulamıştır. Bunlardan ilki fabrikalaşma sürecidir. Tanzimat dönemi ile önem kazanan fabrikalaşma beraberinde yeni bir sorunu ortaya çıkarmıştır. Fabrika sayısının artışı karşısında istihdam edilecek kalifiye eleman bulunmak zorlaşmıştır. Devlet bu sorunu çözmek için mesleki ve teknik okulların açılmasını ve bu okullarda kalifiye eleman yetiştirilmesini amaçlamıştır. Ülkenin çeşitli bölgelerinde kısa süre içinde Islahhaneler, Sanayi Mektepleri, Kız Sanayi Mektepleri ve Ziraat Mektepleri açılmıştır. Bu mekteplerden beklenen yararın sağlanması için devlet önlemler almış, mekteplerin düzenli gelir elde etmelerini sağlamak amacıyla çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Bu mekteplerin bazıları günümüzde ülkemizin köklü eğitim kurumlarının temeli sayılmaktadır. Çalışmada Osmanlı Devleti’nde kritik bir sorun olan nitelikli işgücü istihdamı sorununu çözmeye yönelik olarak açılan Sanayi Mektepleri’nin iktisadi katkıları incelenmiştir.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"25 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"83293751","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ABD’DE ÖZGÜRLÜK OTOYOLU: AFROAMERİKAN SİVİL HAKLAR HAREKETİ VE ÖZELLİKLERİ","authors":"Fahriye Begum Yi̇ldi̇zeli̇","doi":"10.9737/historystudies.1279287","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1279287","url":null,"abstract":"Yeni keşfedilen Amerika kıtasında ticari çıkarlar ve emperyal rekabetlerle başlayan köleliğin tarihi, 20. yüzyılda Amerikan toplumu içinde ayrımcılık sistemi halini almış, post kolonyal dünya düzeninde ırkçı politikalarla varlığını hissettirmeye devam etmiştir. Oryantalizmin yaydığı Doğu imajı çerçevesinde oluşturulan düşüncelerde olduğu gibi Batılı beyaz araştırmacılar 1950’li yıllara kadar köleleştirilmiş siyahilerin tarihini siyasi ve anayasal sınırlar çerçevesinde kendi perspektiflerinden yazmışlardır. Buna rağmen, yaşamsal mücadele ve toplumsal travmalarla geçen Afroamerikan tarihi, Afrikalıların 16. ve 17. yüzyıllarda Kuzey Amerika'ya gelişiyle başlamış, 1955 ve 1968 yılları arasında yoğunlaşan sivil haklar hareketi ile birlikte siyahiler tarafından yeniden yazılmaya başlamıştır. \u0000Köleliğin Başkan Abraham Lincoln tarafından kaldırıldığı 1862 yılından itibaren devam eden dönemde, Jim Crow yasaları ve de jure ayrımcılığa karşı tepkiler verilse de 1950’li yılların ortalarında liderlerin öncülüğünde bilinçlenme hareketi kapsayıcı bir şekilde siyahi kitleleri harekete geçirmiştir. Büyük ölçüde ırkçı Güney eyaletlerinde derinleşen, ayrımcılık yasalarını bozmak ve Afroamerikalılar için oy ve temel kamusal haklarını geri getirmek hedefinde ülke genelinde şiddet içermeyen protestolar her geçen gün daha da büyük bir ivme kazanmıştır. \u0000Bu çalışmanın temel amacı, ABD tarihinde ırkçılığın tarihsel sürecinde en önemli konu olmayı sürdüren siyahi ayrımcılığını ve direniş hareketini ana hatlarıyla değerlendirmektir. Özellikle 1955 yılında başlayan Sivil Haklar Hareketi’nin 13 yılına odaklanarak temel özellikleri, liderleri, kitleleri harekete geçirmede kullanılan temel araçları, önemli dönüm noktaları ve bunların ulusal ve küresel boyuttaki yansıma ile etkileri analiz edilecektir.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"10 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"78994110","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BRITAIN’s NATIONAL PETROL GUARD IN IRAN: SOUTHERN POLICE","authors":"Tolga Akbaba","doi":"10.9737/historystudies.1269667","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1269667","url":null,"abstract":"İran, Nasıreddin Şah’ın 1901 yılında kuzeydeki beş eyalet hariç ülkenin tamamında petrol arama ve satma imtiyazını İngiltere vatandaşı D’Arcy’ye vermesi ile birlikte, İngiltere’nin ekonomik nüfuz alanına dahil olmuştur. Petrolün bilinirliği ile ekonomik ve stratejik değeri arttıkça, D’Arcy’nin elde ettiği şahsi imtiyaza müdahil olan İngiltere, İran’daki ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla kendi yerel silahlı gücünü oluşturma gayreti içerisine girmiştir. İran’da merkez-çevre ilişkisinin zayıf olduğu ve merkezi hükümet otoritesinin büyük eyaletler hariç taşrada hissedilmediği bir dönemde İran petrollerinin büyük oranda sahibi olan İngiltere, petrol havzalarını korumak için silahlı milis desteğine ihtiyaç duymuştur. Bu düşünceden hareketle İngiltere, zamanla kurumsal kimliğe kavuşacak olan Güney Polisi isimli yerel güvenlik teşkilatının da ilk adımını atmıştır. Genel manada araştırma eserlerinden ve dönemin ana kaynaklarından istifade edilerek hazırlanan bu çalışmanın amacı, İngiltere’nin İran’da kurmuş olduğu silahlı gücün hedefi, teşkilat yapısı ve karşılaştığı muhalefet sürecine mercek tutmaktır.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"14 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"79018552","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"FOUNDATION OF THE FRIENDS OF TURKISH LITERATURE SOCIETY IN BERLIN AND EFFORT TO OPENING A BRANCH IN ISTANBUL DURING THE WAR YEARS","authors":"Umut C. Karadoğan, A. Akdag","doi":"10.9737/historystudies.1267994","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1267994","url":null,"abstract":"1917 yılında Berlin’de faaliyete başlayan Türk Edebiyatını Sevenler Cemiyeti, Türkiye’de şubeleşebilmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmuş ve netice olarak bu maksadını gerçekleştirmiştir. Bu cemiyetin temel hedefleri; Türk edebiyatı ve dilinin incelenmesi, Türk edebiyatının dünya edebiyatı içersinde hak ettiği yeri alması, İslam dininin Türk ve diğer Ortadoğu ülkeleri üzerindeki tesirinin tespiti ve incelenmesi, İstanbul'da Alman bilim adamlarının da kullanımına sunulabilecek bir Doğu eserleri kütüphanesinin kurulması, Alman oryantalistlerle Türk bilim insanlarının kişisel iletişimlerinin kolaylaştırılması ve işbirliği içerisinde bilimsel çalışmalar yapılabilmesi, gerekirse bu hususlarda Türk ve Alman devletlerinin siyasi ve mali desteklerinin alınması şeklindedir. Cemiyetin İstanbul şubesi, Birinci Dünya Savaşı’nın kaybedilmesine kadar Türkiye’deki faaliyetlerini sürdürmüştür. \u0000 \u0000Bu çalışmada, İstanbul’da şubesi açılan Türk Edebiyatını Sevenler Cemiyeti’nin kuruluş öncesi girişimleri ve kurulduktan sonraki faaliyetleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda Alman bilim çevrelerinin benzer cemiyetlerle ilgili amaçları, söz konusu cemiyetin Berlin’deki kuruluş süreci ve maksadı, Türk-Alman bilimsel yaşamına katkıları, İstanbul’daki Macar Bilim Enstitüsü ile olan iş birliği gibi hususlar; Türk, Alman, Macar ve diğer yabancı kaynaklardan istifade edilerek ortaya konmuştur.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"58 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"85808311","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"TRİBOLOS KULLANIMI BAĞLAMINDA NİSİBİS MUHAREBESİ","authors":"Olcay Turan","doi":"10.9737/historystudies.1252048","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1252048","url":null,"abstract":"Savaş mefhumu insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Çağlar boyunca hasım taraflar mücadeleden galip ayrılmak gayesiyle yeni silahlar geliştirmişler ya da var olan silah sistemlerini iyileştirmişlerdir. Özellikle süvarinin savaş alanlarında etkin bir güç olarak ortaya çıkmasıyla birlikte adı geçen sınıfın etkisini azaltmak amacıyla pek çok silah sistemi geliştirilmiştir. Bu bağlamda tarihte kullanılan ilk mayın olma özelliğine sahip olan tribolos ortaya çıkmıştır. Üretimi ve kullanımı oldukça kolay olan tribolos, temelde dört sivri uçtan oluşan ve yere atıldığında her zaman bir ucunun yukarıya baktığı tehlikeli bir silahtır. Adı geçen silah eskiçağ tarihi boyunca pek çok önemli muharebede kullanılmıştır. Tribolos, MS 217 tarihinde meydana gelen Nisibis Savaşı esnasında da Macrinus önderliğindeki Romalılar tarafından Parth süvarisinin etkisini azaltmak bağlamında başarıyla kullanılmıştır. Muharebe öncesinde Romalılar yaşanan gelişmelerle bağlantılı olarak Parthlar ile kıyaslandığında oldukça müşkülatlı bir konumdaydılar. Özellikle Romalılar, Parth süvarisinin etkin bir şekilde harekât icra edebilmesine olanak sağlayacak bir bölgede savaşı kabul etmek zorunda kalmışlardır. Bununla beraber Romalılar savaşın en kritik anında Parth ağır süvarisinin harekâtını engellemek için triboloslardan istifade etmişlerdir. Tribolosların sağladığı katkı neticesinde Romalılar Parthların ilk hücumunu başarıyla savuşturmuştur. Savaşın uzaması neticesinde başarı umutları ortadan kalkan Parthlar, Romalılar ile barış yapmak zorunda kalmışlardır.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"72 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76318601","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"IRAK'TA ASURİ/NASTURİ OLAYLARI VE TÜRKİYE'YE ETKİLERİ (1933)","authors":"Yunus Pustu","doi":"10.9737/historystudies.1276080","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1276080","url":null,"abstract":"Hakkâri Nasturileri, I. Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından bağımsızlık ümidine kapılarak Osmanlı’ya karşı Rusya’nın yanında yer almış ve Müslümanlara karşı katliamlara girişmiştir. Ancak Nasturiler Osmanlı birliklerinin başlattığı tenkil harekatının ardından 1915 senesi ikinci yarısından itibaren İran’ın Urmiye ve Salmas şehirlerine kaçmışlardır. Bolşevik İhtilali sonrası Rusya’nın savaştan çekilmesiyle beraber İngilizlerin güdümüne giren Nasturiler, bu defa da 1918 senesi ortalarından itibaren Hamedan üzerinden Irak’ın Bağdat şehrine göç etmişlerdir. 1930’ların başına kadar İngilizlerin şemsiyesi altında Irak’ta yaşamlarını sürdüren Nasturiler için 1932 senesinde Irak’taki İngiliz manda idaresinin kaldırılması önemli bir kırılmadır. Zira bu gelişmeyle birlikte Nasturiler, Irak idaresinin inisiyatifine bırakılmıştır. İngilizlerin taleplerine rağmen Irak hükümeti Nasturilere etnik ve siyasi konuda herhangi bir ayrıcalık vermeye yanaşmamış ve ülke dahilinde dağınık olarak iskânları için çalışmalara başlamıştır. Bu karar Nasturilerin tepkilerine yol açmış ve taşkınlıklarına neden olmuştur. Irak hükümeti başlangıçta Nasturi sorununu barışçıl yollarla çözmeye çalışmışsa da 1933 senesi Haziran ve Temmuz aylarında yaşananlar Irak hükümetinin tavrının radikal bir şekilde değişmesine neden olmuştur.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"8 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"88879524","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"OSMANLI İMPARATORLUĞU İLE YEDİŞEHİR DEVLETİ (KAŞGAR EMİRLİĞİ) ARASINDA İLİŞKİLER","authors":"Vecihi Sefa Fuat Heki̇moğlu, Gulzada Chargi̇nova","doi":"10.9737/historystudies.1267987","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1267987","url":null,"abstract":"19. yüzyılın son çeyreği, Doğu Türkistan tarihi için özel bir durum arz etmektedir. Önceki dönemlerinde Hokant Hanlığı hizmetinde de bulunmuş olan Yakup Bek, Türkiye’de Kaşgar Emirliği olarak bilinen Yedişehir Devletini kurmuş ve bölgede etkin bir güç haline gelmişti. Bu makalede, söz konusu dönemde Yedişehir Devleti (Kaşgar Emirliği) ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler incelenmeye çalışılmıştır. Batı Türkistan’daki Rus istilası sırasında, buradaki hanlıklara gerekli yardımda bulunamayan Osmanlı İmparatorluğu, Yakup Bek’in taleplerini geri çevirmeyerek, bu devleti askerî ve siyasî olarak desteklemiştir. Bununla birlikte, Yedişehir Devleti, Osmanlı Devleti’nin yanı sıra Rusya ve İngiltere ile de siyasî ve ticari ilişkiler kurmuştur. Ancak Kaşgar ve Osmanlı ülkesinin halkı ve yöneticilerinin aynı dine inanmaları, aynı soya mensup olmaları, bu ilişkilerin daha samimi düzeyde gelişmesini sağlamıştı. Kaşgar ile İstanbul arasında diplomatik ilişkiler kurulmuş ve Kaşgar’dan İstanbul’a gelen elçilik heyeti vasıtasıyla Yakup Bek, Osmanlı sultanına tabi olduğunu bildirmiştir. Osmanlı Devleti de Kaşgar’a gönderdiği heyetle birlikte Yedişehir Devletine askeri yardımda bulunmuştur. İki ülke arasındaki ilişkileri incelemeye çalıştığımız makalemizde, arşiv belgelerinin yanı sıra kaynak ve araştırma eserlerinden de yararlanılmıştır.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"36 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"76401171","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"DISRUPTIONS AND SOCIAL CONSEQUENCES OF SOLDIERS SALARY PAYMENTS IN THE LAST PERIOD OF THE OTTOMAN EMPIRE","authors":"Mehmet Ali Karaman","doi":"10.9737/historystudies.1264729","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1264729","url":null,"abstract":"Yabancı toprakların fethedilme sürecinde kontrol altına alınan bölgelerde devlet otoritesinin hissettirilmesi için adalet mekanizmasıyla birlikte güçlü bir askeri teşkilatlanma sayesinde egemenlik sürdürülebilir kılınmıştır. Kuruluş dönemlerinde ve sonrasında devlet mekanizmasının en önemli unsuru olan Osmanlı askeri sistemlerini aktif tutmak askerlerin maddi açıdan ciddi anlamda desteklenmesi ile mümkün olmuştur. Gerileme döneminde devlet ekonomisin bozulması ile birlikte ordu yapısındaki olumsuz gelişmeler paralellik arz ettiği gibi bu durum her geçen yüz yılda daha da büyük sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. \u0000Mevcut çalışma içerisinde Osmanlı askeri yapısındaki unsurların maddi olanakları ele alınacaktır. Ordu mensuplarının gelir kalemlerinin temel özellikleri incelendiği gibi, dağılma döneminde yaşanılan aksaklıklar ve toplumsal yansımaları irdelenecektir. Osmanlı Arşiv Vesikaları başta olmak üzere dönemin kronikleri, hatıratlar, basın yayın organları ve bu alanda yapılan çalışmalar doğrultusunda asker maaşları ele alınacaktır.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"42 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"72799130","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"NORMAN LİDER ROBERT GUISCARD’IN BİZANS (DOĞU ROMA) İLE MÜCADELESİ","authors":"Harun Korunur","doi":"10.9737/historystudies.1280458","DOIUrl":"https://doi.org/10.9737/historystudies.1280458","url":null,"abstract":"Kavimler Göçü’nün etkisi hemen hemen tüm Avrupa’yı etkiledi. Bu etki günümüz Avrupa’sının oluşumunda önemli bir unsur oldu. Roma’nın barbar diye nitelendirdiği bu kavimler Avrupa içlerinde kendilerine bir yer edinme çabası içerisine girdiler. Vikingler de bu kavimlerden biriydi ve onlar hem gemicilik hem de savaş mahareti bakımından etkindi. Daha sonra Norman kimliği ile tarih sahnesinde yerini alan bu kavim yayılmacı ve istilacı bir siyaset yürütmekteydi. Zamanla İtalya’da hâkimiyeti sağladılar. Bu kavmin içerisinde kendinden söz ettiren liderlerden biri de şüphesiz Robert Guiscard idi. Bu lider İtalya hâkimiyeti sonrası yayılmacı politikalara devam ederek Bizans kontrolündeki Balkanlara saldırdı. Bizans’a da hâkim olarak imparator olmak istiyordu ve bu gaye için Bizans ile mücadeleye girişti. Çalışmamızın amacı Norman lider Robert Guiscard ile Bizans mücadelesini değerlendirmektir. Bu doğrultuda IX. yüzyıl Bizans ve Norman siyasi tarihindeki ilişkilerle ilgili bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir.","PeriodicalId":40818,"journal":{"name":"THEATRE HISTORY STUDIES","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2023-08-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"82490958","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":3,"RegionCategory":"艺术学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}