{"title":"Why Do We Want to Show Ourselves? A Qualitative Study on the Use of Social Media in the Society of Exhibition","authors":"Ramazan Ünsal","doi":"10.32600/huefd.1008651","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1008651","url":null,"abstract":"In this article, based on the idea of the society of exhibition, the main motivations and guiding factors behind the exhibition in social media have been studied. Only undergraduate students studying at universities within the borders of Turkey and actively sharing on social media were included in the scope of the study. Since the research was conducted only with undergraduate undergraduate students, the subject discussed was limited to this group. Qualitative research methods and techniques were used in the study. In the study, in which content analysis and descriptive analysis techniques were used, in-depth interviews were conducted with 20 university students through semi-structured interview forms. In the analyzes made, it was found that there are a number of reasons behind the display, including psycho-social and techno-social. Psycho-social reasons can be expressed as the desire to be liked, the desire to show, the desire to attract attention, the desire to transcend oneself and the feeling of obligation. Techno-social reasons are online interactions, offline interactions, desire to be famous, social surveillance, personal privacy perception. The findings were compared with the literature and it was seen that the findings were quite original.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"120 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69708499","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"On the Example of Bertolt Brecht – Samuel Beckett: Daily Life, Heterocosmos and Illusion","authors":"Melih Deniz İşcen","doi":"10.32600/huefd.970759","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.970759","url":null,"abstract":"Makalenin öncül bölümünde, tiyatronun illüzyon yaratma ehliyetinin yapı parçaları irdelenir. Söz konusu parçalar izleyici dünyası (gündelik hayat) ve tiyatro dünyası (heterocosmos) olarak birbirinden ayrışır. Bu minvalde, Antik Yunan’daki kökenlerinden başlayıp, yirminci yüzyıl ortalarına dek süregelen tiyatro olgusunda yer alan iki farklı dünyanın sınırları ve aralarındaki ilişki yapısal ve kültürel boyutta tartışmaya açılır. Temel düşünce, Antik Yunan’da illüzyon vasıtasıyla, doğallıkla ayrışan iki farklı dünyanın, birbirlerinin destek noktası olarak canlılıklarını organik bir şekilde koruyabildikleri yönündedir. Antik Yunan’da tiyatronun kökenlerini şekillendiren bu devinim, Rönesans ile birlikte Batı kültürünün içine yapay bir yolla dâhil olduğu andan itibaren kaçınılmaz olarak bir uyum sağlama sürecinin içine girer. Makalenin ardıl bölümünde ise, modernizm ile birlikte gündelik hayatta ortaya çıkan toplumsal çözülmelerin tiyatro dünyası ile bağlantısı ölçümlenir. Bu doğrultuda Bertolt Brecht ve Samuel Beckett’in tiyatro olgusunu ve onu illüzyon yaratma ehliyetini ele alış biçimleri üzerinde durularak, iki farklı dünyanın birbirleri ile uyumunu sağlayabilmek adına gerçekleştirdikleri sahne çalışmaları incelenir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69711973","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Migration, New Racism, Cultural Identity, and Multiculturalism in Tena Štivičić’s Invisible","authors":"Nazan Ercisli","doi":"10.32600/huefd.1013976","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1013976","url":null,"abstract":"Göç sorununun çokça tartışıldığı son yıllarda, İngiliz tiyatrosunun dikkat çeken oyun yazarlarından biri olan Hırvat asıllı Tena Štivičić bu sorunu ele aldığı Fragile (2007) ve Invisible (2011) isimli oyunları ile adından söz ettirmiş, bu oyunlar ile European Author’s Award ve Innovation Award gibi ödüllere layık görülmüştür. Yazar, bu makalede ele alınan Invisible adlı oyununda yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren küreselleşen dünyamızın hızla değişen girift yapısında, uluslararası göç sorununu ekonomik, politik, kültürel ve psikolojik temelli olarak ele alarak göçmenlerin sorunlarını dile getirmeye çalışmıştır. Karakterlerin göç hikayelerini yirminci ve yirmi birinci yüzyılda meydana gelen savaş ve çatışmalara açık olmayan göndermelerde bulunarak ele alan yazar, aynı zamanda onların İngiltere’nin çok kültürlü ve kapitalist temelli toplumsal yapısı içerisinde kültürel kimlikleri ile var olma ve ayakta kalma savaşını çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Oyunda uluslararası göç sorununu ağırlıklı olarak kendilerini görünmez ve değersiz hisseden göçmenlerin perspektifinden yansıtmaya çalışan Štivičić, aynı zamanda sorunun diğer muhatabı olan İngilizlerin bakış açılarına da yer verir. Çalışmada, yazarın Invisible adlı oyunundan hareketle içinden çıkılması zor bir soruna dönüşen göç olgusu nedenleri ve sonuçları ile birlikte tartışılmaktadır. Göçmenlerin kimlik edinme süreçleri ve maruz kaldıkları ırkçı ve ötekileştiren muameleler Immanuel Wallerstein, Etienne Balibar ve Homi K. Bhabha gibi bazı kuramcıların görüşleri ışığında ele alınarak, Štivičić’in göç sorununun çözüm yollarına dair yaklaşımları incelenmektedir.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48835318","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Balance State of Multi-Ethnic Nation-State","authors":"Sertan Bakar","doi":"10.32600/huefd.998218","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.998218","url":null,"abstract":"Bir bütünlük olarak algılanan ulus-devletler genellikle faklı etnik grupların oluşturduğu bir denge haline karşılık gelmektedir. Kültürel, dini ya da milliyet içerikli olarak farklılık gösterebilen alt gruplar, baskın bir etninin devlet mekanizmasını idare edebilme yetisi çerçevesinde örtük bir baskı ortamında varlıklarını sürdürmektedir. Dolayısıyla söz konusu denge halinin sürdürülebilirliği farklı unsurların dahil olduğu bir mücadele süreci olarak tarif edilebilir. Bu süreçte başat rol baskın etni ve egemenlik kavramlarını işaret etmektedir. Ulus ve ulus-devletin inşası özellikle bu iki kavram doğrultusunda şekillenmekte ya da mümkün olabilmektedir. Çok etnili ulus-devletler, uluslararası arenada bir bütün oldukları imajını yansıtmalarına karşılık; çok etnili olma hali, potansiyel olarak çatışma ve rekabet barındırdıkları anlamını da taşımaktadır. Buna göre ulus-devletlerin çok etnili bir yapıda olmaları varlıkları açısından açık bir tehdit olmaktadır. Bu tehdit, mevcut etniler arasındaki rekabetin yanı sıra; küreselleşme sürecinin neden olduğu göç hareketleriyle de gerçekleşebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ulus-devletlerin çok etnili ve karmaşık yapıları gerekçesiyle son derece hassas olduklarına vurgu yaparak, mevcut denge halinin ne ölçüde sürdürülebilir olduğuna açıklık getirmektir. Bu bağlamda, kavramsal arka planı ortak bir tarih ve gelecek arzusu ile temellendirilen ulus-devletlerin varlıklarını sürdürebilmeleri açısından dikkate alınması gereken koşullar ve olasılıklar doğrultusunda bir değerlendirme yapılmıştır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"24 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69711927","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Relation of Temporality, Existence and Praxis in Sartre","authors":"Gülçin AYITGU METİN","doi":"10.32600/huefd.1006588","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1006588","url":null,"abstract":"Although Sartre’s existentialism is criticized for imprisoning the subject in an empty subjectivity, we see that Sartre tries to discuss the problem of “freedom” and “existence” together with cultural, social and political determinations, without falling into the trap of “idealism”. Sartre’s emphasis on the relationship with the “other” in his effort to explain the relationship between “me” and the world enabled him to carry existentialism to the field of praxis, and as a result, to examine the individual together with the intentionality of consciousness and the determinations of the field of praxis, not leaving the individual only to the “cogito” or the spirituality of the historical process. Dialectic is also a concept that draws the problem of existence into the field of praxis, along with the dynamics of experience. At this point, the dialectic, which seems to be ahistorical because it is hierarchical and its steps are predetermined, opens the door to an area of freedom in Sartre’s philosophy. According to Sartre, the basic point of view that philosophy adds to these discussions is how people can be evaluated together with their contradictions, moments of decision and indecision. While these evaluations lead us to a discussion about how temporality and therefore historicity should be grasped, the problem of temporality also emerges as an important tool for understanding the dynamism of human existence. In this context, in this study, the field of praxis determined by Sartre was tried to be examined based on the relationship he established between temporality and existence.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69708380","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Agriculture and Society in Western Anatolia from the Ottoman State to the Republican of Turkey: Cannabis Production in Little Meander Basin (1913-1950)","authors":"Okan Ceylan","doi":"10.32600/huefd.1011345","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1011345","url":null,"abstract":"Küçük Menderes Havzası 19. yüzyıldan beri Anadolu’da pazara yönelik tarımsal üretimin olduğu bir coğrafyadır. Ayrıca Küçük Menderes Havzası’nın topografik yapısı, iklimi ve su kaynakları kenevir üretimini sağlayan temel kriterlerdir. Bu havzanın tarımsal üretiminde ise pamuk, tütün, üzüm ve kenevir önemli mahsullerdendir. Ancak kenevir üretimi ve ticareti pamuk ve tütünün gölgesinde kalmıştır. Nitekim bu havza Batı Karadeniz’den sonra Türkiye’nin ikinci kenevir üretim merkezidir. Bu çalışma Küçük Menderes Havzası’ndaki kenevir üretiminin tarihini toplumsal boyutlarıyla incelemektedir. Böylece gündelik yaşam koşulları içinde sıradan insanların kenevir yetiştiriciliğinde, ticaretinde ve urgan üretimindeki rolleri aydınlatılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Arşivi, ulusal ve yerel basın ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden ve ikincil kaynaklardan yararlanılmıştır. Meclis tutanakları yoluyla kenevir tarımındaki devlet politikaları ele alınmıştır. Yerel ve ulusal basın ise sıradan insanların gündelik yaşamlarına ışık tutmaktadır. Önemli bir bölümü 1930’lu ve 1940’lı yıllarda yayımlanan ikincil kaynaklar ise Küçük Menderes Havzası’ndaki kenevirin toplumsal tarihine akademik bir perspektif kazandırmıştır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-02-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69708647","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Transformation of Ideology and Power in the Consumption Society","authors":"Rifat Aydin","doi":"10.32600/huefd.1011949","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1011949","url":null,"abstract":"In the post-Word War II period, the impact of the welfare state in the West, the change in the economic structure and the enormous increase in mass communication brought with it the concept of consumer society as a new phenomenon. Although the concept penetrates all meaning points of life in many respects, the concept of consumer society in this study is examined in the context of the transformation of ideologies and power relations. In this framework, the changes that occurred during the transition from the ideological society to the consumer society and the effects of these changes on the power relations were discussed. On the other hand, the continuous reproduction of social hegemony within the framework of the power of consumer society and its mass media to create demand, determine their lifestyle and control free time has been evaluated in terms of the effect of the ideology of consumption. In addition, the founding role of the like / like principle about the relation of power with consumption has been emphasised. Unlike the ideology-oriented socialization, the final analysis tried to explain with a sociological perspective how the hegemonic processes on the masses evolved into a consumption-oriented structure.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-02-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47949743","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ideal or Burden: The War of the Irish in Observe the Sons of Ulster Marching Towards the Somme","authors":"Emine Seda Çağlayan Mazanoğlu","doi":"10.32600/huefd.1058278","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1058278","url":null,"abstract":"Frank McGuinness’ Observe the Sons of Ulster Marching Towards the Somme (1985) presents the struggle of the eight Ulstermen, the Unionists and Protestants, at the Battle of the Somme in 1916 during the First World War. The aim of this paper is to demonstrate that McGuinness, an Irish nationalist, makes the audience/reader see the issues of war and heroism from the Unionist perspective. The Ulstermen who enlist in the military to support Britain in the war and honour both Britain and Ireland abandon their ideals as they witness the horrors of war and recognise the possibility of losing their comrades. The characters in pairs depend on each other, and have a strong sense of brotherhood during their march to death at the Somme. In a sense, fighting for Britain and Ireland is no longer an act of heroism, which becomes illusionary, but they show heroism as they risk their lives to save each other and support one another in difficult circumstances. Hence, it will be argued that McGuinness uses the ‘illusion of heroism’ to deconstruct the military, and show that the national, political, religious and cultural differences lose meaning in the face death, which is a reference to the separation between Unionist Protestants and Nationalist Catholics with regard to political and religious affiliation. In this respect, the historical and political background information on the conflicts within Ireland which lead the Southern part to become the Republic of Ireland and the Northern part to remain as a part of Britain will be given as McGuinness questions not only the recruitment of Irish soldiers to fight in the First World War but also the Ulstermen’s devotion to Britain.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-02-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69708953","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Piktografik Tiyatronun Biçimsiz Dinamizmleri: Bedenleşmiş Çizgi Roman Deneyiminin Deleuzecü Fenomenolojisine Doğru","authors":"Corry Shores","doi":"10.32600/huefd.994665","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.994665","url":null,"abstract":"Vivian Sobchack’s Merleau-Pontian phenomenology of embodied film experience is applicable, with certain modifications, to the embodied comics experience, especially when considering her analyses of Gestalt closure, bodily affectivity, and synaesthesia. We adopt these concepts yet with a different aim, namely, to account for shocking, disorienting, and decompositional embodied comics experiences of dramatically deformed bodies. For this task, we employ Gilles Deleuze’s philosophy of shocking sensations and their role in promoting the “body without organs.” While it can be depicted in comics, like it is in Francis Bacon’s paintings, the visual experience of such a figure may also communicate these disordering forces to the viewing reader’s body as well, thereby shockingly disrupting their own inner workings. We test the potential applicability of these Deleuzian concepts by examining deformational bodies in Peter Bagge, Mary Fleener, and Craig Thompson, which will demonstrate the potential aptness of a Deleuze-inspired analysis of physiological shocks in the comics experience.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69711869","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Adventures of Tuscan Ambassador Neri Giraldi in Istanbul (1598)","authors":"Özden Mercan","doi":"10.32600/huefd.1028489","DOIUrl":"https://doi.org/10.32600/huefd.1028489","url":null,"abstract":"Bu makalede Toskana Grandukalığının Osmanlı yönetimiyle 1598 yılında müzakere edilen ve başarısızlıkla sonuçlanan diplomatik girişimi ele alınacaktır. Mevcut literatürde müzakerelerin başarısız olmasının nedeni olarak Santo Stefano Tarikatına ait kadırgaların Doğu Akdeniz’de Osmanlı karşıtı faaliyetleri gösterilmiştir. Bu konu görüşmelerde öne çıkan meselelerden biri olsa da müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasında başka faktörler de etkin rol oynamıştır. Özellikle Toskana temsilcisi olarak İstanbul’a gönderilen Neri Giraldi’nin faaliyetleri bu anlamda önemlidir. Giraldi’nin Osmanlı yönetimi ve diplomatik uygulamaları konusundaki yetersiz bilgisi birtakım diplomatik krizlere yol açmış, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştur. Bu makale, çeşitli arşiv belgelerindeki bilgiler ışığında müzakere sürecini yeniden kurgulayarak, Toskana elçisinin Osmanlı başkentindeki maceralarına odaklanacaktır.","PeriodicalId":30677,"journal":{"name":"Hacettepe Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-01-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"69708762","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}