{"title":"Sınır Sosyolojisinin Temel Kavramları","authors":"Kerem Özbey","doi":"10.35235/uicd.1488661","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1488661","url":null,"abstract":"Bu çalışma, sınır kavramını sosyolojinin temel bir inceleme ünitesi olarak anlamayı amaçlamaktadır. Sınır sosyolojisinin temel kavramlarını anlamayı amaçlayan bu çalışmada, sınır kavramı ve bu kavramın yerine akademik literatürde, bürokraside, siyasette, medyada, gündelik dilde kullanılan diğer kavramlar analiz edilmiştir. Sınırların ne tür anlamları içerdiği, hangi kavramlarla ifade edildiği, sınırla ilişkili kavramların sosyolojik olarak nasıl tanımlandığı bu çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Bu sorunsal çerçevesinde, kavramların tanımlanma biçimleri, tarihsel açıdan hangi anlamlara karşılık geldikleri ve kavramları açıklamayı sağlayan örneklere yer verilmiştir. Sınır kavramının sosyolojik boyutlarına odaklanan çalışma, sınırların aynı zamanda tarihen antropolojiye, coğrafyadan siyasete ve uluslararası ilişkilere kadar farklı sosyal bilim disiplinlerindeki anlamlarını da öne çıkarmıştır. Bu çerçevede sınırların hudut, duvar, serhat, uç, hat, eşik, kenar, çit, çizgi, çeper, çerçeve, kıyı, kapı, köşe, köprü, coğrafya, mekan, toprak, vatan, devlet, ulus, ülke, egemenlik, sembol, ideoloji, kutsal, beden, düzensiz göç, kaçakçılık ve terörizm gibi kavramlarla kullanıldıkları görülmüştür. Sınırların kartografya, limoloji ve hudutnâme aracılığıyla incelendiği anlaşılmıştır. Sınır toplumu, sınır kültürü, sınır kimliği, sınır duygusu, sınır bölgesi, sınır geçişi, sınır ötesi, sınır politikası, sınır güvenliği, sınır duvarları ve sınır dışı kavramları sınırlarla doğrudan ilişkili kavramsallaştırmalardır. Ulus-devlet, milliyetçilik ve küreselleşme kavramlarının sınırlarla ve sınır sosyolojisiyle ilgili kavramsal tartışmaların merkezi öğeleri olduğu gözlenmiştir. Bu açıdan sınırlar, sınır sosyolojisi açısından farklı tanımlamaları ve anlam biçimlerini içermektedir.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"4 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141337518","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Günlük Kullanımının Ortaokul Öğrencilerinin Sosyal Bilgiler Dersi Başarılarına Etkisi","authors":"Tuğba Sarıtekin, H. Demirkaya","doi":"10.35235/uicd.1403547","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1403547","url":null,"abstract":"Araştırmada ortaokul yedinci sınıf öğrencilerine uygulanan sosyal bilgiler günlüğü etkinliklerinin öğrencilerin sosyal bilgiler başarılarına etkisi incelenmiştir. Nicel yöntem şeklinde gerçekleştirilen araştırmada yarı deneysel desenlerden statik grup öntest-sontest desen kullanılmıştır. Çalışma grubu toplam 60 ortaokul yedinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Veriler, Sosyal Bilgiler Başarı Testi ile toplanmıştır. Nicel verilerin analizinde betimsel istatistikler, bağımsız gruplar t-testi ve bağımlı gruplar t-testi istatistikleri kullanılmıştır. Deney grubu ve kontrol grubunun öntest başarı puan ortalamaları arasında anlamlı düzeyde bir fark bulunamamıştır. Deney ve kontrol grubunun sontest puanları arasında da anlamlı düzeyde bir fark bulunamamıştır. Bununla birlikte deney ve kontrol grupları kendi içlerinde incelendiğinde her ikisinin de öntest-sontest başarı puan ortalamaları arasında anlamlı düzeyde fark olduğu tespit edilmiştir. Deney grubunun sontest başarı puanlarının cinsiyete göre farklılaştığı, buna karşın kontrol grubunun sontest puanlarının cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"208 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-04-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140754583","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Beslenmenin Neoliberal Ölçeği ve Biyopolitika:","authors":"Pınar Sarıgöl","doi":"10.35235/uicd.1329238","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1329238","url":null,"abstract":"Bu makalede, beslenme Michel Foucault’nun biyopolitika olarak kavramsallaştırdığı teorisi ile neoliberal yönetimselliğin araçsallaşan gündelik pratikleri ve değerleri ışığında sorunsallaştırılacaktır. Daha özelde ise, makale gündelik pratikler ve değerler kapsamında doğru ve ölçülü beslenmeyi yönetimsel bir araç olarak öne çıkartacaktır. Bunu yaparken sağlıklı, doğru ve ölçülü beslenme normlarının neoliberal aklın beden yönetimi ile nasıl herkes için yapılabilir bir normallik olduğunu işaret edecektir. Doğru beslenme kıstasları ile özne-bedenlerin birbirini nasıl yönettiği üzerinde de duracaktır. \u0000Makale, neoliberal akılsallığın beden ve nüfus yönetimini ‘sağlıklı yemek’ ile öğrenilmesi gereken, disipline edici ve düzenleyici pratikler ile dışladığı veya normalin inşasıyla yanlışladığı ölçüsüz, sağlıksız beslenmeyi de değerlendirecektir.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"4 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140507009","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BULGARİSTAN TÜRKLERİ’NİN DUAYENİ OSMAN KILIÇ VE EN ÖNEMLİ ESERİ","authors":"Zeynep Zafer","doi":"10.35235/uicd.1403614","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1403614","url":null,"abstract":"Osman Kılıç’ın (1920-2021) Kader Kurbanı adlı eseri (1989), Bulgaristan Türklerinin ilk hatıratı değildir ancak o güne kadar kaleme alınmış en kapsamlısıdır. Kitap, bilinen klasik hatıra türünden farklıdır. Osman Kılıç’ın eseri, kendi yaşadıklarını ortaya koymakla sınırlı değildir. Bulgaristan’da yaşayan Türklerin yaklaşıl 100 yıllık tarihini, kültürünü, yaşayış tarzını ve azınlık olarak varlığını sürdürdüğü ülkede uğratıldığı ayrımcılık ve baskılarını dile getirmektedir. Yazar, ailesinin acıklı öyküsünün temelinde Türk toplumunun dramatik geçmişini geniş biçimde ele almaktadır. Kendi yaşam hikâyesini, totaliter rejimi ortamında hayatta kalma mücadelesi veren Türk aydın ve önderlerinin hikâyesinin yansıması olarak sunmaktadır. Anlatının merkezinde güçlükle de olsa gelenek göreneklerini, dinini, dilini muhafaza etmeye çalışan Türk toplumunun dramatik geçmişi yerleştirilmiştir. Şumnu ve çevresinde yaşayan Türklerin gelenek ve göreneklerini bu kadar ayrıntılı ve güzel üslupla anlatan başka bir kitap yoktur. Yazar, Türklerin eğitim kurumlarının sorunlarını ele alırken Bulgaristan’ın bu azınlığa karşı yürüttüğü resmi eğitim politikasına da bir öğretmen ve hoca olarak geniş yer vermektedir. Rus Ordusunun yardımıyla Bulgaristan’da 9 Eylül 1944’te gerçekleşen askeri darbe üzerinde özellikle durmaktadır. Türklerin hayatını darbe öncesi ve darbe sonrası şeklinde ikiye ayırarak kıyaslama yapmamızı sağlamaktadır. Komünist Bulgaristan’da halka yapılan baskılar, yazarın üzerinde durduğu çok önemli bir konudur. Birçok Bulgar ve Türkün olduğu gibi kendisinin de mağdur olduğu totaliter sisteminin hukuksuzluğuna, baskılarına geniş yer vermektedir. Osman Kılıç, hapishane şartlarını da anlatmış, ancak en geniş yer Belene Çalışma Kampına ayırmıştır. 100 üzerinde sayfa kapsayan kampla ilgili hatıra ve yorumları, bu konuda Bulgaristan’da da dahil olmak üzere o güne kadar yayınlanmış ilk ayrıntılı kaynak niteliğindedir. Kitap 2020’de Bulgaristan’da basılmış ve büyük ilgi görmüştür. Makalede Osman Kılıç’ın Kader Kurbanı’nda ortaya koyduğu Bulgaristan Türkleriyle ilgili bazı tarihi gerçekler, belgeler ve başka kaynaklar temelinde ele alınmaktadır.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":" 64","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139137768","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Assessment of the Applicability of Peer Assisted Learning in Russian As a Foreign Language Courses","authors":"Filiz Karakale","doi":"10.35235/uicd.1394012","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1394012","url":null,"abstract":"Yabancı dil öğretimi ve öğrenimi ile ilgili tarih boyunca pek çok yöntem denenmiş ve denenmeye devam etmektedir. Değişen dünya ile birlikte şekillenen eğitim ve mesleki deneyimler, farklı yaklaşımları da beraberinde getirmektedir. Bu yaklaşımların tamamı kabul görmese de her bir savın yabancı dil eğitiminde yol gösterici olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Pek çok alanda olduğu gibi yabancı dil eğitiminde de öğrenme motivasyonu önemli bir yere sahiptir. Öğrencinin, bireysel olduğu kadar eğitim sürecinde sınıf içi motivasyon kaynaklarına da ihtiyacı vardır. Bu bağlamda öğrenci etkileşimini üst düzeye çıkararak öğrenme motivasyonunu arttırdığına dair kanıtlanmış sonuçlara sahip olan akran destekli öğrenim, sınıfta uygulanabilecek etkili yöntemlerden biridir. Yöntem, akademik düzeyde ilk olarak Mazur tarafından fizik derslerinde kullanılmış ancak zamanla diğer disiplinlerde de uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulama alanlarından biri de yabancı dil eğitimi olup bununla ilgili çalışmaların çoğu İngilizce öğretimi üzerinedir. Yabancı dil olarak Rusça derslerinde uygulanabilirliği üzerinde çok fazla durulmamış olması ise bu araştırmaya zemin hazırlamıştır. Gerek alfabesi gerek gramer yapısı bakımından uzun bir süreç gerektiren Rusça öğretiminde, akran öğrenimi gibi öğrenci motivasyonunu canlı tutacak yöntemlere daha fazla gereksinim duyulmaktadır. Çalışmada, akran öğreniminin tanımı, ortaya çıkışı ve Mazur’un uygulama biçimi ele alınarak yükseköğretim Rusça derslerinde uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, doküman incelemesi yoluyla alan yazından yerli ve yabancı araştırmalardan elde edilen verilere göre yabancı dil (İngilizce) derslerindeki başarıyı arttırdığı tespit edilen akran öğreniminin, Rusça öğretiminde de öğrenci gereksinimlerine uygun bir yöntem olduğu sonucuna varılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, yöntemin yükseköğretim Rusça derslerinde kullanımına yönelik birtakım öngörü ve önerilere yer verilmiştir.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":" 27","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139138389","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Phenomenon of Asylum Seekers in the German Print Media: A Comparison on Syrian and Ukrainian Refugees in the Context of Human Rights","authors":"Abdulkadir Sonakalan","doi":"10.35235/uicd.1348791","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1348791","url":null,"abstract":"İnsanlık tarihi boyunca insanlar çeşitli sebeplerden dolayı yaşadıkları toprakları bırakıp farklı toplumların yaşadıkları coğrafyalara göç etmek zorunda kalmıştır. Fakat farklı coğrafyalara göçen bu insanlar yer, zaman ve kim oldukları gibi farklı değişkenlere göre gittikleri toplumlardaki yerleşik kişiler tarafından farklı algılanabilmektedirler. Bu durumda ortaya çıkan farklı temsil ve söylemlerde medya araçlarının büyük rol oynadığı görülmektedir. Medya, göç ve göçmenlerin toplum açısından ne ifade ettiği ve gelecekle ilgili etkilerinin algılanması hususunda toplum açısından büyük bir yönlendirici etkiye sahiptir. Bu açıdan çeşitli göçmen grupları hakkında özellikle yeni medya araçları vasıtasıyla farklı algısal söylemler yayılabilmekte ve toplumsal bakış açıları etkilenebilmektedir. Bu çalışma kapsamında, günümüzde benzer nedenlerle kendi topraklarından farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yoğun olarak göç ettikleri dönemlerden bir aylık süre boyunca en çok göç ettikleri ülkelerden biri olan Almanya'nın dijital medya yayınlarına nasıl yansıdığı, Van Dijk'in eleştirel söylem analizi kullanılarak karşılaştırmalı bir şekilde incelenmiştir. Bu doğrultuda Alman basınının farklı yapılardaki iki mülteci grubu hakkındaki haberleri ne şekilde ele aldıkları ve ne şekilde söylem ürettiklerini karşılaştırmak bu çalışmanın birincil amacını oluşturmaktadır. Yakın tarihlerde gerçekleşen iki farklı kitlesel göçün karşılanmasındaki farklı tepkileri inceleyen bu çalışmanın, literatürdeki eksikliğin tamamlanmasına katkıda bulunması beklenmektedir. Çalışmanın sonucunda Alman basınının Ukraynalı mültecilere Suriyeli mültecilerden farklı olarak daha yapıcı ve pozitif söylemler ile yaklaşıldığı sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"29 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139153412","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Examining the relationship between university students depression levels and test anxiety levels","authors":"Furkan Perçemkaya, Hasan Hüseyin Özkan","doi":"10.35235/uicd.1310776","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1310776","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin sınav kaygı düzeyleri ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini internet üzerinden gönüllü katılım sağlayan 208 (119 kadın ve 89 erkek) ön lisans, lisans ve yüksek lisans/doktora öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında, Beck (1976) tarafından geliştirilen Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Baltaş (1999) tarafından geliştirilen ve Bahçeci (2006) tarafından güncellenen Sınav Kaygı Ölçeği (SKÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde; pearson momentler çarpımı korelasyonu, bağımsız örneklem t-testi ve anova teknikleri uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre araştırmaya katılan öğrencilerin depresyon düzeyi puanları ortalaması (11,78) hafif depresyon düzeyine ve kaygı düzeyleri puanları ortalaması (85,60) ise orta şiddette sınav kaygı düzeyine karşılık geldiği saptanmıştır. Buna göre üniversite öğrencilerinin depresyon düzeyleri ve sınav kaygı düzeyleri arasında orta düzeyde (r=0,688) ve pozitif yönde anlamlı ilişki vardır. Araştırmada ele alınan değişkenlerden cinsiyet ve yaş aralıklarına göre öğrencilerin depresyon ve sınav kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı ancak üniversite öğretim kademeleri ve fakülte değişkeni açısından anlamlı bir ilişkinin olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"96 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139154240","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Çinli Düşünür Mo Zi’nın Savaş Üzerine Argümanları","authors":"Havva Erşahi̇n","doi":"10.35235/uicd.1379802","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1379802","url":null,"abstract":"Antik Çin’de Savaşan Beylikler Döneminde yaklaşık olarak M.Ö. 470-391 yılları arasında yaşayan Mo Zi, Çin felsefesinin en etkili düşünürleri arasında yer almaktadır. Savaşan Beylikler Dönemi, Doğu Zhou Hanedanlığının merkezi otoritesinin azalmasıyla birlikte, beylikler arasında yaşanan hakimiyet mücadeleleri ile belirlenmiş bir dönemdir. Toplumun büyük bir karmaşaya düştüğü bu yıllarda Mo Zi, kesin bir savaş karşıtlığı ile toplumu yeniden düzene kavuşturmayı amaçlamıştır. Bu bağlamda, savaşın gerekçeleri üzerine fikirler ortaya koyan Mo Zi, kesin bir biçimde saldırı savaşlarına karşı çıkmıştır. Bu karşıtlık, beyliklerin birbirlerini işgal etmesini ve güçlü olanların daha zayıf olanların kaynaklarını sömürmesini engellemeyi amaçlamıştır. Savaşların sona ermesi için büyük çaba gösteren Mo Zi, halkı bir tiranın elinden kurtarmak için yapılan savaşlar ile saldırılara karşı koymayı hedefleyen savunma savaşlarını ise “haklı savaş” kategorisinde değerlendirmektedir. Çünkü bu savaşlardan ilki, Göğün emri ile masum bir halkı zulümden kurtarmak için yapılmaktadır. Savunma savaşı ise topraklarına ve insanlarına saldırılan bir beyliğin, teslim olmak yerine yenilgiyi dahi göze alarak varlığını koruma çabası olarak görülmektedir. Bu çalışmada, düşünürün kendi adı ile anılan “Mo Zi” kitabında yer alan ve “Savaş Karşıtlığı” başlığı altında toplanan üç bölüm esas alınarak Çinli düşünürün savaş karşıtı görüşleri ile siyasi amaçlar doğrultusunda yapılan savaşların ne zaman haklı görüldüğü ve hangi koşullarda zor kullanımının kısıtlandığı ile ilgili bir tartışma yürütülecektir.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"180 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139174282","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Examining the Factors Influencing the Stress Levels in Families of Children with Autism","authors":"Kübra Arslan, Tarik Tuncay","doi":"10.35235/uicd.1318620","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1318620","url":null,"abstract":"This study examines the influence of coping strategies, social support systems and family resilience levels on the perceived stress levels of Turkish families of children with autism. The sample of this cross-sectional study consists of 213 mothers and 87 fathers of children diagnosed with autism. Perceived Stress Scale, Coping Styles Scale Short Form, Revised Parent Social Support Scale and Family Resilience Scale Turkish Forms were used. In the analysis of the data, the normal distribution was examined and used in multiple regression analysis techniques for predicting the dependent variable based on the independent variables to understand the relationship between dependent and independent variables. Regression analysis revealed that the number of children and diagnosis age of the child with autism positively affect the family stress level. All of these variables explained 14% of the total variance. One of the most important findings of this study is that the stress levels of mothers were found to be higher than fathers. Parents' age, education, income level, number in the birth order of child with autism, time of autism noticed, active and passive coping methods and family resiliency negatively affected family stress level. In addition, further study is needed to investigate psychosocial interventions that decrease stress levels and facilitate active coping strategies among families who have children with autism.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"43 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139185260","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Literary Testimony of Istanbul’s Urbanization Experience: Yashar Kemal","authors":"Aziz Şeker","doi":"10.35235/uicd.1392851","DOIUrl":"https://doi.org/10.35235/uicd.1392851","url":null,"abstract":"Kentleşme süreci toplumsal değişime ilgi duyan edebiyatçıların da yapıtlarında işlediği bir konudur. Sosyal ve ekonomik yapının değişiminin gözlendiği kent deneyimi özellikle romanlarda karşımıza çıkmaktadır. Modern Türk Edebiyatının önemli yazarlarından biri kabul edilen Yaşar Kemal, yapıtlarında toplumsal değişimi işlerken kentleşme olgusuna çeşitli açılardan yer vermiştir. 1950’li yıllardan sonra Anadolu’dan gelen göçle değişen İstanbul birçok sosyal problemin merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde Yaşar Kemal’in İstanbul’da geçen romanlarında kentleşme olgusuna bir sosyal bilimci gibi yaklaştığını söylemek mümkündür. Genel hatlarıyla Yaşar Kemal’in yapıtlarında kentleşme sürecinde ortaya çıkan sosyal problemlerin de ele alındığı görülür. Bunlar arasında göç, gecekondulaşma, yoksulluk, işsizlik ve çevre sorunları önemli bir yer tutar. Bu anlamda Yaşar Kemal’in romanları, röportajları ve denemeleri sosyolojik değerlendirmeyi hak eden içeriğe sahiptir. Bu çalışmada Yaşar Kemal’in yaşamı öncelikli olarak ele alınmıştır. Daha sonra İstanbul’un kentsel deneyimini işlediği Kuşlar da Gitti ve Deniz Küstü romanlarının yanı sıra röportajları incelenmiştir. Özellikle bu romanların yazıldığı dönemlerde İstanbul’da kent sorunları önemli boyutlardadır. Röportajlarına ve romanlarına yansıyan haliyle İstanbul’un yarım yüzyıla yayılan kent deneyimini görmek isteyenler için Yaşar Kemalin yapıtlarının sosyolojik bir değere sahip olduğunu ifade etmek gerekir.","PeriodicalId":299495,"journal":{"name":"Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi","volume":"54 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138595636","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}