{"title":"Bilinçli Farkındalık ve Sosyal Kaygı Arasındaki İlişkide Duygu Düzenleme ve Kendilik Algısının Aracı Rolü","authors":"Merve Er","doi":"10.56955/bpd.1419023","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1419023","url":null,"abstract":"GİRİŞ ve AMAÇ: Bu araştırmanın amacı, sosyal hayatta önemli işlev kayıplarına neden olabilen sosyal kaygının bilinçli farkındalık ile ilişkisinde kendilik algısı ve duygu düzenlemenin aracı rollerini araştırmaktır. \u0000YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu amaç doğrultusunda “Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği, Bilinçli Farkındalık Ölçeği, Sosyal Karşılaştırma Ölçeği ve Duygu Düzenleme Ölçeği-Kısa Formu” kullanılmıştır. Araştırmaya ait veriler çevrimiçi anketler aracılığıyla elde edilmiş olup araştırmaya 153 kadın ve 49 erkek olmak üzere toplam 202 kişi katılmıştır. \u0000BULGULAR: Hipotezleri sınamak amacıyla öncelikle değişkenlerin birbiriyle olan ilişkisini belirten korelasyon analizi, daha sonra regresyon analizleri ve aracılık analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar bilinçli farkındalık puanları arttıkça duygu düzenleme ve kendilik algısı puanlarının da arttığı; sosyal kaygı puanlarının ise azaldığını ortaya koymuştur. Ayrıca bilinçli farkındalık ve sosyal kaygı arasındaki ilişkide kendilik algısı ve duygu düzenlemenin aracı değişken rolü saptanmıştır. Aracı değişkenler modele eklendiğinde bilinçli farkındalığın sosyal kaygı üzerindeki anlamlılığını kaybetmiş olması tam aracılık etkisini göstermesi açısından önemli bir bulgudur. \u0000TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu sonuca göre, bilinçli farkındalığın duygu düzenlemeyi kolaylaştırması ve kendilik algısının olumlu yönde olmasına hizmet etmesi yoluyla sosyal kaygıyı azalttığı yorumuna ulaşılmıştır. Sosyal kaygı kişinin kendine dair algısı ve etkili şekilde duygu düzenleyebilmesi ile ilişkili bir bozukluk olduğundan sonuçlar oldukça dikkate değer bulunmuştur. Son olarak araştırmada öne sürülen hipotezler mevcut literatür dikkate alınarak tartışılmıştır.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"28 39","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141659875","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"H. Kohut’un Kendilik Psikolojisi Yaklaşımı Çerçevesinde Narsistik Kendilik Bozukluğu Belirtileri Gösteren T. Bey’in Psikoterapi Sürecine Bakış","authors":"Davut Ceylan, Vakkas Özbek","doi":"10.56955/bpd.1388060","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1388060","url":null,"abstract":"Heinz Kohut tarafından ortaya atılan kendilik psikolojisi kuramında kendilik bir üst örgütlenme biçimi olarak kabul edilmekte ve her bireyin doğarken bir çekirdek kendilik ile dünyaya geldiği belirtilmektedir. Kendilik psikolojisi kuramı açısından erken çocukluk ile ergenlik dönemlerindeki aynalanma, içselleştirme ve ayrılma süreçlerindeki yetersizliklerin kendilik patolojilerine yol açtığı belirtilmektedir. Diğer bir ifadeyle bireyin çekirdek kendiliği ile temas halinde olan kendilik nesnelerinin aynalama işlevi, kendiliğin oluşumu sürecinde hayati bir öneme sahiptir. Kendilik nesnelerinin yetersiz işlev görmesi bireyde gelişimsel duraklama olarak nitelenen narsistik kişilik bozukluğuna yol açmaktadır. Bu çerçevede ele aldığımız otuzlu yaşlardaki T. Bey vakası, kendilik psikolojisi açısından incelenmiştir. Hayatındaki değersizlik duygusu, cansızlık ve sosyal uyumsuzluk şikâyetlerini dile getiren T. Bey; çocukluk dönemini akrabalarından uzakta bir büyükşehirde küçük ve yalnız bir ailenin rijit ortamında geçirmiştir. Ortaokul, lise ve üniversite yıllarını ise sosyal hayatla teması olmayan bir dini grubun içinde yaşamış; grup öğretilerini hayatının merkezine yerleştirdiğini ifade etmiştir. T. Bey’in çocukluk dönemindeki yetersiz aynalanma nedeniyle kendiliğin ihtiraslar kutbunun gelişmediği görülmektedir. Öte yandan kendiliğin diğer kutbu olan idealize edilmiş ebeveyn imagosu kutbunun telafisi yoluna girildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda dinî cemaat içindeki ruhani liderin ‘büyük kurtarıcı’ imgesiyle yaşanan özdeşim, T. Bey’de narsistik bir kişiliği doğurarak sosyal uyum sorunlarına neden olduğu değerlendirilmiştir. Yetişkinlik döneminde idealize imgeden uzaklaşma deneyiminin ise değersizlik, anlamsızlık, boşluk hislerine neden olduğunu düşündürmektedir.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"34 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140482617","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"YASIN ÖTESİNDEKİ PSİKOLOJİ","authors":"E. Savaş","doi":"10.56955/bpd.1393758","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1393758","url":null,"abstract":"time to heal. It can be defined as the normal process people go through to readjust their lives after a loss. Grief is expected to occur not only after the death of a loved one but also after separation, divorce, movement, migration, and abstract changes such as loss of trust, approval, security, faith, belief, or control over one's body. The core feeling behind all losses may be explained by disappointment in any change that occurs in one's life. To comprehend the psychology behind grief, it is important to understand the theoretical and conceptual framework of grief and use effective treatment approaches to move beyond grief. In this chapter, I provide a theoretical framework of grief, along with myths and cultural implications about the grieving process, and normal and pathological grief processes diagnosed as persistent complex bereavement disorder. Also, I mentioned about effective grief recovery methods as grief counseling, family therapy approaches, expressive art therapy; in addition to the psychotherapeutic approaches (cognitive-behavioral therapy, interpersonal psychotherapy, complicated grief therapy, and existential therapy).","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"49 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139608695","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Psikoterapistin Narsisizmi ve Terapötik Sürece Etkisi","authors":"Emrullah Kılıç","doi":"10.56955/bpd.1405707","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1405707","url":null,"abstract":"PSİKOTERAPİSTİN NARSİSİZMİ VE TERAPÖTİK SÜRECE ETKİSİ \u0000Özet \u0000Terapistin danışan ile empati kurabilme, aktarım ve karşı aktarım bağlantılarını çözümleyebilme, danışanının güçlü parçalarını destekleyerek terapötik ortamda doğal, samimi ve içe dönebilen bir halde bulunabilme becerisi, kendi psikolojik yapısı ile doğrudan ilişkilidir. Başta narsisistik kişilik bozukluğu olan veya narsisistik savunması bulunan danışanların terapisinde olmak üzere terapistin, tanrı-kurtarıcı rolünden ve kendi narsisizminden vazgeçebilmesi önemlidir. Danışan ; doğal, samimi, karşı aktarımını içtenlikle yorumlayabilen ve kendini olduğu gibi kabul eden terapistin güçlü duruşunu dönüştürerek içselleştirme yaparak içe alır. Danışan kendi narsisizmini ancak bu şekilde olgun bir hale getirebilir. Danışan terapistin bu olgun ve güçlü duruşunu bozmak ister, çünkü Kohut’un açıklamalarına göre çocuk ebeveyninin narsisizminden beslendiği gibi terapistinin narsisizminden beslenerek kendi narsisizmini doyurur. Terapistin kendi narsisizminden vazgeçmesi, danışanın bozucu, yıkıcı ve terk edici nesne ilişkilerini ortaya çıkarmasını sağlayabilir. Terapistlerin kendi narsisizmlerini olgunlaştırması, danışanlarının her türlü bozucu aktarımına dayanıklılıklarını artırarak psikoterapötik süreci tam olarak gerçekleştirebilmelerini sağlar. Bu bakımdan terapistin patolojilerini kendi terapi sürecinden geçerek veya süpervizyon alarak kontrolde tutması ve olgunlaştırması değişim ve dönüşümü sağlayan terapiler gerçekleştirebilmeleri için elzemdir.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"16 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139536797","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Obsesif Kompulsif Bozuklukta; Klasik Bilişsel Davranışçı Terapi ve Yeni Nesil Kabul ve Kararlılık Terapisi, Karşılaştırmalı Müdahale Yaklaşımları","authors":"Ayşin Akdağ","doi":"10.56955/bpd.1370907","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1370907","url":null,"abstract":"Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bireylerin yaşamlarını ve hayata dair yaşamsal işlevlerini farklı düzeylerde olumsuz etkileyen bir düşünce bozukluğudur. Bu derlemede, OKB' nin anlaşılması ve tedavisinde, klasik Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile BDT temelli yeni nesil çağdaş terapilerden Kabul ve Kararlılık Terapisi (KKT)’ nin temel özellikleri ve müdahalelerinin karşılaştırmalı gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla alanyazın incelenerek bu derleme yazılmıştır. Derlemede OKB’ nin tanımı ve yaygınlığına değinilmiş olup, OKB’ nin oluşumuna dair, birinci kuşak Davranışçı Terapi, ikinci kuşak Bilişsel Terapi ve yeni nesil /3.Kuşak terapi kuramlarından Kabul ve Kararlılık Terapisi (KKT)’ nin açıklamalarına ve kuramların karşılaştırmalı etkinlik araştırmalarına yer verilmiştir. OKB’ nin tedavisinde, birinci ve ikinci kuşağın bir arada ifade edildiği Klasik Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’ de başat davranışçı teknik Maruz Bırakma ve Tepki Önleme (MBTÖ) , bilişsel müdahaleler için bilişsel çarpıtmalar, abartılmış sorumluluk, Düşünce Eylem Kaynaşma (DEK) ile ilişkili bilişsel yeniden yapılandırma çalışmaları ele alınmıştır. Kabul ve Kararlılık Terapisi (KKT), İlişkisel Çerçeve Kuramını esas alarak, bağlamsal zeminde altı psikolojik süreci kullanmaktadır. Bunlar; kabul, bilişsel ayrışma, bağlamsal benlik, şimdiki an ile temas, değerler, taahüt edilen eylemlerdir. KKT, klinik düzeyde sorunlu davranışları sadece biçimsel yönleriyle değil bunların işlevsel yönleriyle de ele alarak tedaviye yeni bir felsefi ve hümanistik yaklaşım sunar. Bu nedenle de bireye özel uygulamalar içerir. KKT’ inde terapist, BDT’de olduğu öğretici ve rehber konumundan, eşlik eden, bireye hayatının dümeninin kendinde olduğunu fark ettiren, bireyi tedaviye davet eden pozisyonda yer alır.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159594","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Schizoid Personality Disorder in Forensic Sciences","authors":"Kamala Khalinbayli","doi":"10.56955/bpd.1359128","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1359128","url":null,"abstract":"Kişilik bozukluklarında görülen belirleyici özellikler kapsamlı olmakta ve süreklilik, devamlılık ve değişmezlik göstermektedir. Kişilik bozukluklarının etiyolojisinde genetik faktörler, bağlanma ve erken dönem çocukluk yaşantıları, travmatik olaylar, ailesel ve sosyokültürel faktörler gibi çok sayıda faktörün etkisi bulunmaktadır. Kişilik bozukluklarının cezai sorumluluğu etkileyen bir durum olup olmaması konusu psikiyatri, psikoloji ve hukuk gibi adli bilimler çerçevesinde tartışılan konular arasında yer almaktadır. A kümesi bozukluklarından olan Şizoid Kişilik Bozukluğu örüntüsüne sahip bireyler yakın ilişkilere girmekten çekinmekte, kendilerini uzak tutmakta, soğuk ve mesafeli durmakta, düşsel yaşam ve arkadaşlık yaratarak savunma mekanizması olarak fantaziyi kullanmatadır. Bu çalışma çerçevesinde incelenen birçok araştırma sonucuna göre, şizoid kişilik bozukluğu ile özellikle şiddet içeren eylemler, şiddetli cinayet davranışı, adam kaçırma ve hırsızlık davranışları arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ceza sorumluluğu değerlendirmesi adli bilimler uygulamalarının önemli bir kısmını oluşturmakla birlikte, şizoid kişilik bozukluğunun bu çerçevede değerlendirilmesine dair ülkemizdeki yayınların yeterli sayıda olmadığı gözlenmektedir. Bu çalışmanın amacı şizoid kişilik bozukluğu ile suç arasındaki ilişkiyi ve şizoid kişilik bozukluğunun ceza sorumluluğunu incelemektir.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"323 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139236555","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Effect of Family-Focused Grief Therapy on Family Functioning in Families with Cancer","authors":"Burak Can Korkmaz","doi":"10.56955/bpd.1337695","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1337695","url":null,"abstract":"İleri evre kanser tanısı sadece hastayı değil, aynı zamanda hastanın aile üyelerini de etkilemektedir. Paralel olarak bir dizi çalışma, kanser hastası olan ailelerin işlevselliğinde bozulma olduğunu tespit etmiştir. Aile işlevselliğinin boyutları olan ifade gücü, bağlılık ve çatışma çözme etkilenerek aile bireylerinin iyi oluş halinin olumsuz yönde değişmesine sebep olmaktadır. Kanserle karşı karşıya olan ailelerin, palyatif bakım ve yas sırasında aile işlevselliğini iyileştirmeyi amaçlayan bir müdahaleye ihtiyaç duymasına rağmen terapötik yaklaşımların aile işlevselliğini ihmal ettiği görülmektedir. Bu noktada, aile odaklı yas terapisi, kanser teşhisi ile başlayan bu zorlu süreç içerisinde risk altında bulunan aileler için önleyici bir müdahale olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışma, aile odaklı yas terapisinin kanser hastası olan ailelerin aile işlevselliğine olan etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla ilk olarak kanser teşhisinin aileler ve aile işlevselliği üzerindeki etkisi açıklanmış, daha sonra palyatif bakım ile yas sürecine değinilmesi sağlanarak aile odaklı yas terapisi literatür bağlamında tartışılmıştır.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"10 1-3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139252689","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Mediating Role of Parental Attitudes in the Effect of Childhood Traumatic Experiences on Psychological Resilience in University Students","authors":"Beyza Ateş, Ramazan Çağlar Ercen","doi":"10.56955/bpd.1309983","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1309983","url":null,"abstract":"Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı travmalarının psikolojik dayanıklılığa etkisinde anne baba tutumlarının aracılık rolünü incelemektir. Bu amaçla bu çalışmada Yapısal Eşitlik Modeli kullanılmıştır. Araştırma örneklemi İstanbul Arel Üniversitesi’ne devam eden 403 ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencisinden (287 kadın, 116 erkek) oluşmuştur. Araştırma sürecinde veri toplama amacıyla katılımcılara “Anne Baba Tutum Ölçeği, Çocukluk Çağı Travma Ölçeği, Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, Kişisel Bilgi Formu” uygulanmıştır. Araştırmanın veri analizi, SPSS 21 ve Lisrel 8 paket programları ile yapılmıştır. Araştırma bulgular incelendiğinde travma düzeyindeki bir birimlik artışın demokratik anne baba tutumu algısında 0,88’lik azalışa sebep olduğu, demokratik anne baba tutumundaki bir birimlik artışın ise psikolojik dayanıklılık düzeyinde 0,62 puanlık artışa neden olduğu söylenilebilir. Ancak travma düzeyindeki bir birimlik artışın otoriter anne baba tutumu algısında 0,91 puanlık artışa; koruyucu anne baba tutumu algısında ise 0,75 artışa neden olsa da otoriter ve koruyucu anne baba tutumlarının psikolojik dayanıklılığa olan etkisi anlamlı değildir. Bu bulgular ile demokratik anne baba tutumunun çocukluk çağı travmalarının psikolojik dayanıklılığa etkisinde aracık ettiği söylenebilse de otoriter ve koruyucu anne baba tutumlarının çocukluk çağı travmalarının psikolojik dayanıklılığa etkisinde çok önemli bir aracılık etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Araştırma sürecinde elde edilen bu sonuçlar literatüre uygun olarak tartışılmıştır.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122647191","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EVALUATION OF PERCEIVED STRESS AMONG A GROUP OF ADOLESCENTS DURING THE COVID-19 PANDEMIC IN TURKEY","authors":"Berna Gökkaya, Serpil KIZILTAŞ GÜNYÜZ, B. Kargul","doi":"10.56955/bpd.1259196","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1259196","url":null,"abstract":"Abstract: This study aimed to determine the Perceived Stress (AS) effect of the COVID-19 pandemic on a group of adolescents by using the Turkish version of the Perceived Stress Scale-10 (ASÖ-10) in the first period of the pandemic. \u0000Objectives: The present study aimed to identify, among a group of adolescents, the impact of COVID-19 pandemic on Perceived Stress (PS) using Turkish version of Perceived Stress Scale-10 (PSS-10) at initial period of pandemic. \u0000Materials and Metods: A cross-sectional survey was administered to adolescents aged 14–18 years who were invited to participate in the online survey via the Google Docs platform.The analysis was conducted using IBM SPSS Statistics version 1.0.0.1347 (IBM, New York, USA).Chi-squared tests were used to analyze the categorical variables of the demographic data, and the t-test was used to compare the differences between the groups for the independent samples. \u0000Results:A sample of 316 adolescents were enrolled in the study.The study population reported moderate levels of PS (19.91±3.54).Boys scored significantly higher than girls (p=0.046). The higher family income group showed a significantly higher PS than low income groups (p","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"170 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114681472","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE EFFECT OF MARBLING ART AND GROUP ART PSYCHOTHERAPY PROCESS ON THE LEVEL OF FUNCTIONAL HEALING IN ANXIETY, DEPRESSION AND SHIZOPHRENIA WITH INDIVIDUALS DIAGNOSED WITH SCHIZOPHRENIA","authors":"Aysun AKTAŞ ÖZKAFACI, Nilay Nalça, N. Eren","doi":"10.56955/bpd.1309661","DOIUrl":"https://doi.org/10.56955/bpd.1309661","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmanın amacı, şizofreni tanılı bireylerle ebru sanatının kullanıldığı grup sanat psikoterapi sürecinin anksiyete, depresyon ve şizofrenide işlevsel iyileşme düzeyine etkisini incelemektir. \u0000Yöntem: Çalışma ön-test son-test yarı deneysel desende, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Psikiyatri Servisi, Ruhsal Bozukluklarda Sanatpsikoterapileri programı çerçevesinde Ekim 2021-Mayıs 2022 tarihleri arasında şizofreni tanısı almış 6 gönüllü katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ebru sanatının kullanıldığı, yarı yapılandırılmış yirmi yedi oturumdan oluşan sanat psikoterapi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verileri deney gruplu ön ve son test modeli aracılığıyla; nitel verileri ise betimsel yöntemden yararlanılarak elde edilmiştir. Araştırma verileri, oturumlarda üretilen ebru sanatı ürünlerinin biçimsel incelenmesi, katılımcıların sözel paylaşımları, Duygu Formları, Beck Depresyon Ölçeği ve Beck Anksiyete ölçeği, Şizofrenide İşlevsel İyileşme ölçeği üzerinden elde edilmiştir. Tanımlayıcı veriler; Standartsapma ve aritmetik ortalama ile gösterilmiş, karşılaştırmalarda non parametrik Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Ölçeklerden alınan puan ortalamaları incelendiğinde, depresyon, anksiyete ve şizofrenide işlevsel iyileşme düzeyi öntest-sontest puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur(depresyon; z = -2.032 p < .05; anksiyete; z = -2.032 p < .05; şizofrenide işlevsel iyileşme: z =-2.032 p < .05). \u0000Sonuç : Araştırma şizofreni tanılı bireylerle ebru sanatı ile yapılan grup sanat psikoterapinin depresyon, anksiyete ve şizofrenide işlevsel iyileşme düzeyine olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":294649,"journal":{"name":"Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131385246","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}