{"title":"MULTIFACETED FINANCIAL DEVELOPMENT AND ECONOMIC GROWTH: BOOTSTRAP PANEL CAUSALITY APPROACH","authors":"Sedef Şen","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1263224","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1263224","url":null,"abstract":"A large body of both theoretical and empirical literature has been conducted to show the relationship between financial development (or called financial depth) and economic growth. However, for Central Europe and Baltic countries, the existing empirical evidence is scarce. This paper revisits whether financial development stimulates economic growth in the context of eleven Central Europe and Baltic countries during the 2000-2019 period. By incorporating broad characteristics of financial institutions (such as banks and insurance companies) and financial markets (including stock markets, bond markets, and derivative markets) into the finance-growth nexus, this paper not only attempts to underline the potential importance of financial depth for economic growth but also tests the hypothesis that financial access, efficiency, and stability promote economic growth or vice versa. This paper applies a panel bootstrap approach to Granger causality testing, which considers cross-sectional dependence and heterogeneity issues. Empirical results show limited support for the supply-leading and demand following hypotheses.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"33 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125870125","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"AN ASSAY on SOCIAL MEMORY and UNKNOWN PERPERATORS: 90’S TURKEY","authors":"Cansel POYRAZ AKYOL, İbrahim Emre Sugel","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1243522","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1243522","url":null,"abstract":"Toplumsal bellek ve medya çatısı altındaki bu araştırmada 90’lı yıllarda Türkiye’de yaşanan faili meçhullerin bir hafıza mekânı / ara bellek olan medya materyalleri üzerinden eleştirel okuması yapılmıştır. Araştırmada boş gösteren ve efendi gösteren arasındaki diyalektik ilişki gözler önüne serilerek Türkiye’nin medya materyalleri üzerinden hatırlama pratiğinde iz sürülmüştür. Bu iz sürme işlemi kapsamında araştırmanın temel amacı ise, Türkiye’de yaratılan ötekilik halleri ve kimlik çatışmaları üzerinden görünür kılınan şiddet olgusunun eleştirisiyle birlikte demokratikleşmeye katkı koymak ve ana akım medyanın üstlendiği veya üstlenemediği rolü gözler önüne sermektir. Bu bağlamda araştırmada nitel desen kullanılmış, amaçlı örneklem çerçevesinde dönemin yüksek tirajlı ana akım gazetelerinde yer alan manşet haberler Lacan’ın efendi gösteren matrisiyle birlikte nitel betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırmada toplumsal belleğin bileşkesine ulaşabilmek ereğiyle dönemin alternatif medyası olan Limon, Leman dergilerinde yer alan amaçlı örneklem çerçevesinde belirlenmiş olan karikatürlerde Barthes’ın studium modellemesiyle semiyotik analizle irdelenmiştir. Elde edilen bulgular içerisinde ötekilik ekseninde laik/seküler/aydın - muhafazakâr/radikal islamcı ötekililiği, alevi/sol ideoloji/aydın - milliyetçi/muhafazakâr/radikal islamcı ötekililiği ve Kürt/sol ideoloji/aydın – milliyetçi/Türk/muhafazakâr ötekililikleri görülmüştür. Bu ötekilikler üzerinden ana akım medyada haberlerin servis edilişine yönelik yapılan eleştirel okuma çerçevesinde ise Türkiye’nin şiddetle olan imtihanına ilişkin olarak şiddet - linç topolojisi oluşturulmuş ve bir eleştirel okuma modeli olarak sunulmuştur.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129846819","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE SOURCES OF GEOPOLITICIZATION IN TURKEY: NATIONALISM, TRANSFORMATION OF THE ELITES AND REDISCOVERING OF THE HISTORY","authors":"Gökhan Çınkara","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1234614","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1234614","url":null,"abstract":"Bu makale Türkiye’de elitler ve toplum düzeyinde jeopolitik konulara hassasiyetin artması sonucu ideolojik dönüşüm, yeni elit konsensüsü ve popüler tarihsel anlatı aracılığıyla beslenen jeopolitizasyon sürecini irdelemektedir. Jeopolitizasyon, iç siyasetin söylemsel ve pratiksel düzeylerde dış coğrafyaya hassasiyet ve bağımlılığının artmasıdır. Elitlerin ve toplumun dış dünyaya ilişkin farklılaşan (askeri, kişisel ilgi, iç siyasette kaldıraç ve ideolojik yakınsama gibi) angajmanlarının analitik haritalandırılması Türkiye güncel siyasetinin içerik ve kurumsal düzeylerde anlaşılması için önemlidir. Bu noktada ideolojik dönüşüm, yönetici elitlerin tutumlarında ve niteliğinde farklılaşma ve toplumla ilişkinin yeni bir boyutu olarak tarihin yeniden yorumlanması öne çıkmaktadır. Bu üç hat üzerinden Türkiye’de siyasetin, toplumun ve ekonominin jeopolitize olduğu görülmektedir. Bu süreç bir yönüyle iç ve dış siyaset arasındaki ayrımları gri bir alana itmektedir. Jeopolitizasyonun elitlerce ve toplumsal sektörlerce desteklenmesi sonucunda Türkiye’nin dış politika angajmanlarının derinleşeceğini ve genişleyeceğini söylemek mümkündür. Bu makro dönüşümün savunma sanayi üzerinden beslenmesi bürokrasi, siyaset, toplum ve entelektüeller arasında yeni bir normalin ve bir başka deyişle statükonun oluşmasına yol açmaktadır. Bu makalede savunma sanayinin genişlemesiyle ivmelenen jeopolitizasyonun elit ittifakları ve toplumsal destekle Türkiye’de siyasetin içeriğini ve aktörel dağılımını şekillendirebilecek kapasitede olduğu sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130735671","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE VALIDITY OF THE CONSUMER ETHICS SCALE","authors":"Günay Kurtuldu","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1260500","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1260500","url":null,"abstract":"Pazarlama etiği, hem işletmeleri hem de tüketicileri ilgilendirmesi bakımından pazarlama alanında oldukça ilgi gören bir konudur. Ancak pazarlama etiği hakkında yapılan çalışmalar incelendiğinde özellikle tüketicilere yönelik etik konuların geri planda kaldığı görülmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı: Tüketici Etiği Ölçeği’nin geçerliliğini ve güvenilirliğini günümüz koşullarında sorgulayarak ölçeğin geçerliliğine, güvenilirliğine ve gelişimine katkı sağlamaktır. Veriler kolayda örnekleme ve çevrimiçi anket yöntemleriyle toplanmıştır. Çalışmanın örnekleminde 305 kişi yer almaktadır. Ölçeğin geçerlililiğini ve güvenilirliğini sorgulamak için keşfedici faktör analizi, güvenilirlik analizi ve doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda ölçek, literatürle benzer şekilde 7 boyutlu olarak oluşmuştur. Elde edilen boyutlardan “Zararı ve Kötülüğü Olmayan Eylemler”, “Telif Hakkı Kapsamındaki Materyalleri İnternetten İndirme/Taklit Ürün Satın Almak”, “Doğru Olanı/İyi Olanı Yapmak”, “Yasal Olmayan Bir Eylemden Pasif Olarak Faydalanmak”, “Geri Dönüşüm/Çevresel Farkındalık”, “Doğruluğu Şüpheli/ Sorgulanabilir Fakat Yasal Olan Bir Uygulamadan Aktif Olarak Faydalanmak” örtük değişkenlerinin yakınsama ve diskriminant geçerliliği şartlarını sağlayan, yapı geçerliliğine sahip olan geçerli ve güvenilir ölçekler oldukları tespit edilmiştir. “Yasal Olmayan Bir Eylemden Aktif Olarak Faydalanmak” örtük değişkeninin ise yapı geçerliliği şartlarını sağlamayan bir ölçek olduğu belirlenmiştir. Çalışmada ölçeğe yeni eklenen 3 boyutun geçerliliğinin ve güvenilirliğinin ortaya konması, yeni boyutlardan ters kodlama yapılmasını gerektiren boyutların ters kodlama yapılmasına gerek kalmayacak şekilde uyarlanıp kullanılması, ölçeğin sorularının yargı cümlesi şekline dönüştürülmesi ve yanıt kategorilerinin uyarlanıp kullanılmış olması ve son olarak günümüzde anlaşılması zor olan 5 sorunun günümüz koşullarına uygun olacak şekilde uyarlamasının yapılması yoluyla literatüre katkı sağlanmıştır.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"55 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126227897","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Asiye Gün Güneş Gülal, Senem Atvur, Ceren UYSAL OĞUZ
{"title":"AUSTRIAN POPULIST RIGHT AND TÜRKİYE: A DISCOURSE ANALYSIS FOR FPÖ","authors":"Asiye Gün Güneş Gülal, Senem Atvur, Ceren UYSAL OĞUZ","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1261612","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1261612","url":null,"abstract":"The rise of populist radical right parties in the last decades is one of the most significant political developments in Europe. The Freedom Party of Austria (FPÖ) which was founded in 1956 is considered as a remarkable example in terms of using anti-immigrant and xenophobic discourses and affecting Austrian politics for more than half a century. In this article the FPÖ’s anti-Türkiye rhetoric is investigated by using discourse analysis. The Turkish community in Austria growing since the 1960s, the cultural differences and Türkiye’s EU membership discussions are the main topics used by the FPÖ to influence the public opinion. Therefore, it is aimed to reveal how and why FPÖ relates its nationalist, anti-immigrant, anti-Islam rhetoric to Türkiye and Turks. The FPÖ’s anti-Türkiye discourse is a noteworthy example of how a radical populist right-wing party targets another country, part of its own population and its cultural identity for its political pursuits.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129348462","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"THE PHENOMENON OF MIGRATION IN THE CONTEXT OF IMMANUEL WALLERSTEIN’S WORLD SYSTEMS THEORY","authors":"Ali Ayata, Halil Karataş","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1256931","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1256931","url":null,"abstract":"Dünya, varoluşundan bugüne uzun zaman geçmiş bir sistemler bütünüdür. Birçok küçük sistemi içinde barındıran büyük bir sistemler kümesi olarak da adlandırılabilir. Bu kümede yer alan her eleman kendi içerisinde birçok olay ve olguyu barındırmaktadır. Dünya toplumu da ilk insandan günümüze dek bu tür birçok sisteme şahitlik etmiş ve etmeye devam etmektedir. Diğer canlı ve cansız varlıkların sahip olduğu sistemlerden farklı olarak insanlar tarafından oluşturulan sistemler toplumsal, ekonomik ve siyasi sebeplerden ötürü sürekli olarak değişmiş ve gelişmiştir. Kümülatif bir ilerleme şeklinde gerçekleşen bu değişim ve gelişim medeniyetin ileri boyutlara ulaşması ve insanların göç yoluyla farklı coğrafyalara dağılmasıyla coğrafi olarak daha geniş bir alana yayılmıştır. Bu bağlamda dünya sistemlerinin oluşumu ve göç olgusu birbirleri ile sıkı bir ilişki içerisindedirler. Immanuel Wallerstein’in dünya sistemleri tezi ile göç olgusu arasında karşılıklı bir oluşturucu etki söz konusudur. Bu karşılıklı etkileşim göç olgusu ile mevcut dünya sisteminin birbirleri açısından iki önemli konsept olduğunun en önemli kanıtlarından biridir.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130589951","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"CHARACTERISTIC OF TOTALITARIAN REGIMS IN THEORY AND PRACTICE","authors":"Selçuk Kahraman","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1257932","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1257932","url":null,"abstract":"Pek çok totaliter rejim açıklamalarının aksine tek parti ve tek ideoloji, tek başına sabit ve daimi bir karakteristik nitelik taşımamaktadır. Eski düzenin yerini; yeni olanı alsa da müdahillik sınırları öylesine belirsizdir ki, totaliter rejimin teorisyenleri ve pratisyenleri kabul etse de etmese de temelde öngörülemezdir. Totaliter rejimlerdeki halk egemenliği söylemi, demokratik kurumların varlığı gibi hususlar, demokrasinin karşısında konumlanma güdüsünü kanıtlayıcı özellikler taşımaktadır. Bu durum, günümüz dünyasındaki yeni görünümlerinin olası olabileceği düşünüldüğünde yalnızca geçmişin değil bugün ve geleceğin yaşamsal konusu olmayı sürdürmeyi mümkün kılmaktadır. Totaliter hedefe yönelik çeşitli projeler mutlak bir inançla yürütülmek, karşı çıkan herhangi bir kimse, kurum ve yapı en ağır şekilde tasfiye edilmek zorundadır. Üstelik belli olduğu iddia edilen nihai ama -nihai olamayan- hedefe ulaşmak için sürekli iç ve dış düşmanları temizlemek, totaliter rejimlerin tarihsel pratiklerinin ve tecrübelerinin sunduğu en önemli karakteristik unsurları ortaya koymaktadır. Bu karakteristik unsurların herhangi birinde zaaf gösteren bir rejim, çoktan “tam totaliteryan” olma vasfını fiilen yitirmiş demektir. Böylece hem totaliter rejimlerin ömürleri gündeme gelecek hem de totaliter rejim tiplemelerinin ortaya çıkışı tabiatıyla kaçınılmaz olacaktır. Bu çalışma, tarihsel pratikler ve tecrübeler ekseninde bugünden geleceğe totalitarizmi tartışmaya açarak genelde tekdüze literatür araştırmaları içerisinde yeni perspektiflere olanak tanıyabilecek bir çaba yürütmektedir. Bu çabayı yürütürken ek olarak kısmen karşılaştırmalı siyaset araştırmalarında özellikle demokrasiler için gerçekleştirilen yöntem izlenmeye çalışılmaktadır. Bu çerçevede iktidarın genellikle kimlerce yönetildiği, hangi yollarla el değiştirdiği, iktidar gücünün nerede dağıldığı ve yoğunlaştığı, kuvvetler arasında denge ve denetleme mekanizmalarının ne durumda olduğu, temel hak ve özgürlüklerin ne şekilde işlediği, devletin iktisadi hayattaki rolü, iktisadi gelişmişlik hakkındaki hususların önemi, bu incelemede totaliter rejimler açısından da yanıtlanmaktadır.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134634231","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER PERSPEKTİFİNDEN YAPAY ZEKÂ TEKNOLOJİSİNDE SİLAHSIZLANMA SORUNU: OTONOM SİLAHLAR VE KÜRESEL GÜVENLİK","authors":"T. Erdem, Cengiz Özbek","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1218115","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1218115","url":null,"abstract":"The weapons that have self-controlling capacity and are equipped with the technology to independently choose and destroy a target are called autonomous weapons. Presently, autonomous weapon technology is developed to contribute to the defence and offensive capacities of states and restructure their armies. However, there is a common concern that the quality of autonomous weapons to make decisions in the international arena independent of humans may cause a global security problem. In this respect, the United Nations (UN) supports disarmament by holding meetings and issuing reports to ensure that these weapons are controlled while under development. \u0000The present article intends to clarify the activities of the UN which aim to control autonomous weapon technology. The first part of the article defines autonomous weapons in detail and then evaluates their possible benefits and threats. Later on, the article provides an outline of the disarmament endeavours with regard to autonomous weapons. The final part, on the other hand, discusses the disarmament activities of the UN as to autonomous weapons. In this sense, the official documents of the UN were selected as primary sources in revealing the global aspect of the disarmament struggles concerning autonomous weapons. This article, therefore, uses the document analysis method. In consequence of the document analysis, it was concluded that more data were required to establish a consensus as to the performance of a wider disarmament activities under the UN regarding autonomous weapons.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"151 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127281936","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Parliamentary Control over the Government in the Republic of North Macedonia","authors":"Martina Zhuzhelovska, Gonca BAYRAKTAR DURGUN","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1260013","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1260013","url":null,"abstract":"The separation of power in a country is still a topic on which many scientists, politicians, social philosophers debate. The separation of power depends on many factors, such as social, societal, geographical, cultural, political, historical and so on. Thus, one of the main goal of this study is to explain what the concept of power and the separation of power actually represent in a given country. \u0000After briefly defining the concepts of power and separation of power, it is analyzed whether the separation of power in Republic of North Macedonia really works in practice, or it is something put in the framework of Constitution, laws and bylaws, i. e. written on paper, in order to show its citizens that they live in a democracy. The most attention is paid to the separation of power, the so-called check and balance system, which is established in order to have a certain control, balance and supervision between state bodies, could be considered as the primary variable to determine the quality of democracy in any political regime. More specifically, the relationship between the legislative and executive authorities is analyzed. In other words, it examines the means that the legislative authority possesses for control over the work of the executive authority and, more importantly, try to show how much they are effective and efficient.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"7 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124354976","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ANALYSIS OF THE US-CHINA RIVALRY WITHIN THE FRAMEWORK OF THE THUCYDIDES TRAP: A THEORETICAL ANALYSİS","authors":"Seda Gözde Tokatli","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1257645","DOIUrl":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1257645","url":null,"abstract":"ABD yeni dünya düzeni içerisinde sistem üzerindeki hakimiyetini belirli bir süre devam ettirmiş bir ülkedir. Özellikle, Donald Trump yönetiminden sonra artan içe dönük uygulamalar, ortak sorunlar karşısında pasif duruş ve çıkar odaklı dış politika anlayışı ABD’nin sistem içerisindeki meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açmıştır. ABD’nin sistem içerisindeki gücünde yaşanan değişim Çin’in ikame güç olabilme yönündeki söylemleri arttırmıştır. Bu çalışma, göreceli kazanç ilkesinden yola çıkarak, uluslararası sistem içerisinde ABD ile Çin arasında yaşanan güç mücadelesini neorealist kuram çerçevesinde ele alacaktır. Çin ve Amerika arasında yaşanan rekabet ilişkisi Graham Allison’ın Tukidides Tuzağı kavramı çerçevesinde incelenecektir. Tukidides Tuzağı kapsamında, ABD ile Çin arasında ekonomik temelli başlayan savaşın diğer alanlarda da etkisini göstererek daha ciddi bir boyuta ulaştığı bu çalışmada önemle vurgulanacaktır. Bu çalışma, Çin’in sistem içerisindeki istikrarlı yükselişi karşısında ABD tarafından hissedilen çok yönlü tehdit algısının ikili ilişkileri daha kırılgan hale getirdiğini ortaya koyarken, güç rekabetinin devletleri Tukudides tuzağı içerisine çektiği yöndeki argümanı da ortaya koyacaktır.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128675816","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}