{"title":"Effects of Treatment on Hematological Parameters in Patients with Acne Vulgaris","authors":"Ercan Saruhan, E. Alataş","doi":"10.47572/muskutd.872846","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.872846","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124044681","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Alzheimer Hastalığı Bilgilendirmesinde Kaynak Olarak YouTube Videolarının İncelenmesi","authors":"Mehmet Tayfun Kaşikci, Sinan Yıldırım","doi":"10.47572/muskutd.1001545","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.1001545","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128742075","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Sağlıklı Popülasyonda İridokorneal Açı Parametrelerinin Pentacam ve İki Farklı Optik Koherens Tomografi Cihazları Arasındaki Uyumluluğu","authors":"Ahmet Kaderli, Aylin Karalezli","doi":"10.47572/muskutd.888556","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.888556","url":null,"abstract":"Amaç: Pentacam, RTVue ve Spectralis cihazları ile saptanan iridokorneal açı (İKA) ölçümlerinin tutarlılık ve uyumluluğunun değerlendirmesi amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: 22 sağlıklı katılımcının 22 gözü retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Pentacam cihazında ölçümler her gözde saat 3 ve 9 kadranlarda (nazal ve temporal) otomatik olarak alınmış olup, trabeküler-iris açı değerleri kaydedilmiştir. RTVue ve Spectralis ön segment optik koherens tomografilerinde (ÖS-OKT) ise, ön kamara girintisi açısı (ÖKGA), skleral mahmuz açısı (SMA) ve 500 µm uzaklıktan açı açılış uzaklığı (AAU500) parametreleri kaydedilmiştir. Tüm ölçümler benzer aydınlatma koşulları altında gerçekleştirilmiştir. 18 yaş altı olgular, geçirilmiş oküler cerrahi veya lazer öyküsü, İKA ölçümleri üzerinde farklılık yaratabilecek refraktif kusurlar, fiksasyon bozukluğu ya da yetersiz ön segment görüntü kalitesi, muayene esnasında GİB’ı 21mmHg üzerinde olan olgular çalışma dışında bırakılmıştır. \u0000Sonuç: Tüm cihazlar, hem nazal hem temporal kadranlarda ÖKGA-SMA yönünden birbirleriyle uyumlu bulunmuştur. Bland-Altman analizine göre Pentacam referans cihaz olarak alındığında, ÖKGA değeri yükseldikçe hem RTVue hem de Spectralis ölçümleri daha yüksek uyumluluk göstermektedir. ÖKGA, Pentacam ve RTVue için hem nazal hem temporal kadranlarda istatistiksel benzer sonuçlar verirken, Spectralis’te daha dar sonuçlar vermiştir. RTVue ve Spectralis arasında AAU500 değerleri arasında iyi tutarlılık görülse de, Spectralis’in RTVue’ya göre daha yüksek sonuçlar gösterdiği belirlenmiştir. \u0000Tartışma: IKA değerlendirilmesi için Pentacam, RTVue ve Spectralis ölçümlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu saptansa da, gerek ÖKGA-SMA, gerekse AAU500 değerlerinin cihazlar arası farklılığı göz önüne alındığında, hasta takibinde ilgili cihazların birbirleri yerine kullanılmasının uygun olmayabileceği düşünülebilir.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"413 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126692631","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"75 Yaş Üstü Hastalarda Böbrek Tümörlerinin Histopatolojik Özellikleri","authors":"Özge Ertener, Sümeyye Ekmekci̇, Ü. Küçük","doi":"10.47572/muskutd.874391","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.874391","url":null,"abstract":"Amaç: Böbrek tümörleri erkeklerde daha fazla görülen ve sıklıkla ileri yaş tümörleri kategorisinde yer alan tümörlerdendir. Bu çalışmada histolojik alt tür yanı sıra birçok tanımlanmış histopatolojik prognostik parametrenin bulunduğu böbrek tümörleri için histopatolojik prognostik veriler açısından yaşın öneminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. \u0000Yöntem: 2010-2020 yılları arasında nefrektomi uygulanarak böbrek kanseri tanısı almış 75 yaş üzerinde olan 24 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Tümör histolojik alt tipi, tümör derecesi, lenfovasküler invazyon (LVI), perinöral invazyon (PNI), nekroz varlığı, hiler yağ doku ve perirenal yağ doku invazyonu ile cerrahi sınırların durumunu içeren histopatolojik bulguların yaş ile ilişkisi belirlenmiştir. \u0000Bulgular: Tümörlerin 23’ü renal hücreli karsinom (RCC), birisi düşük malignite potansiyelli multiloküler kistikrenal hücreli neoplazm olarak sınıflandı. RCC’nin histopatolojik alt tipleri sırasıyla; şeffaf hücreli RCC (n:19, %79.1), kromofob RCC (n:2, %8.3), Tip 1 papiller RCC (n:1, %4.2) ve Tip 2 papiller RCC (n:1, %4.2) idi. İncelenen histopatolojik veriler arasında renal ven invazyonunun sağkalım açısından istatistiksel anlamlılık gösterdiği saptanmıştır (p=0.002). Ayrıca artan tümör derecesi ile LVI arasında anlamlı ilişki gözlenmiştir (p=0.009). \u0000Sonuçlar: Tümör boyutu, tümör derecesi, nekroz varlığı, lenf nodu metastazı varlığı, perirenal yağ doku invazyonu ve renal ven invazyon varlığı RCC için prognostik belirteçler arasında yer almaktadır. Ancak ileri yaş olgulardan oluşan serimizde; yalnızca renal ven invazyonununun sağkalım açısından prognostik önemli olduğu, diğer tanımlanan belirteçlerin bu yaş gurubunda belirgin etkisinin olmadığı görülmüştür. Bu durum; ileri yaş tümörlerinin diğer yaş gruplarındaki tümörlerden farklılık gösterebileceğine ve rutin kullandığımız verilerin hastaların gidişatını ön görmekte yetersiz kalabileceğine işaret etmektedir.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"52 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127967148","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"RESULTS OF ENDOMETRIAL BIOPSY IN OUR CLINIC IN THE LAST 1 YEAR","authors":"Buğra Şahin, Gizem Cura Şahin","doi":"10.47572/muskutd.873182","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.873182","url":null,"abstract":"Amaç: Kliniğimizde endometrial örnekleme yapılan olgularda, endikasyon ile histopatolojik sonuçlar arasındaki ilişkinin araştırılması ve karşılaştırılması. \u0000 \u0000Gereç ve Yöntem: Turhal Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğimize Aralık 2019- Aralık 2020 tarihleri arasında başvuran ve gebelik dışı herhangi bir endikasyonla endometrial örnekleme yapılan 143 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Veriler hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum kliniği ve tıbbi patoloji kliniği arşivinden alındı. \u0000 \u0000Bulgular: Olguların yaş ortalaması 48.95 idi. Endometrial örnekleme endikasyonları sırasıyla menometroraji (%44.05), endometrial duvar kalınlık artışı (%27.97), postmenapozal kanama (%16.08), tamoksifen kullanımı (%6.99), kontrol biopsi (%4.89) idi. Histopatolojik sonuçlar ise sırayla endometrial polip (%21.67), mukus (%17.48), endometrium parçaları (%14.68), basit atipisiz endometrial hiperplazi(%10.48), proliferatif endometrium (%10.48), sekretuar endometrium (%10.48), kronik endometrit(%6.29), stromaglandüler kırılma (%2.79), kompleks atipili endometrial hiperplazi(%2.09), atrofik endometrium (%1.39), endometrium tip adenokarsinom (%1.39) ve skuamöz hücreli ca-nonkeratenize tip (%0.6) idi. Endometrium kanseri görülme oranı postmenapozal kanaması olan hasta grubunda 8.69% ve endometrial duvar kalınlık artışı hasta grubunda 2.5% ile diğer gruplara oranla anlamlı derecede yüksek bulundu. \u0000 \u0000Sonuç: En sık endometrial örnekleme endikasyonu menometroraji iken endometrium kanseri açısından riskli grubun postmenopozal kanamalı olgular olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle postmenapozal kanamalı hastalarda ciddi endometrial değerlendirme ve örnekleme yapılması gerekir. Ayrıca endometrial duvar kalınlık artışı olgularında endometriumun değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Endometrial örneklemenin, postmenopozal kanama ve endometrial duvar kalınlık artışı gruplarında saptanan olgularda özellikle yapılmasının, ancak menometrorajive tamoksifen kullanan hasta gruplarındada göz ardı edilmemesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"23 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-11-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130177368","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Serkan Erkan, H. Yabanoğlu, Ramazan Gündoğdu, M. Kuş, Murathan Erkent
{"title":"Adult Congenital Diaphragmatic Hernia Treatment Results","authors":"Serkan Erkan, H. Yabanoğlu, Ramazan Gündoğdu, M. Kuş, Murathan Erkent","doi":"10.47572/muskutd.865327","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.865327","url":null,"abstract":"Abstract \u0000Backgrounds: \u0000Diaphragmatic hernia is the displacement of the abdominal organs to the thorax as a result of the diaphragm defect. It may be congenital or acquired (1). Congenital diaphragm hernia are bochadalec hernia and morgagni hernia .Acquired diaphragmatic hernias can also occur spontaneously or iatrogenically (2). Surgical repair is recommended in its treatment. We aimed to present our experience in congenital diaphragmatic hernia surgery. \u0000Material and Method: \u0000The files of patients who were operated on for congenital diaphragmatic hernia between January 2011 and December 2020 in our center were retrospectively reviewed. Patients with multiple data deficiencies were excluded from the study. Twelve patients who met the criteria were included in our study. Demographic data, admission complaints, preoperative imaging, defect localization, surgical procedures performed, length of hospital stay, early and late complications, and mortality numbers of these patients were recorded. \u0000Results: \u00007 (58%) of the patients were male and 5 (42%) were female. The average age was 60 (34-84). Diagnoses of all patients were confirmed by computerized tomography.Surgical treatment was applied to all patients. Average length of stay in the hospital was 4 (1-8) days. In the early period, 2 (16%) patients had embolism and 2 (16%) patients had wound problems. 2 (16%) patients were also mortal. \u0000Conclusion: \u0000Although congenital diaphragmatic hernias are mostly diagnosed in childhood, they can rarely be diagnosed in advanced ages. The treatment is surgical and the success of this treatment is high, morbidity and mortality is low.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-10-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128196024","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
E. Pirinççi, Ezgi Yarasir, Sedap Özbey, Serap Özdemir, Abdullah Demi̇r, S. Deveci, A. Ozan, A. Oğuzöncül
{"title":"Evaluation of the Depression Status of Nurses Working in a State Hospital","authors":"E. Pirinççi, Ezgi Yarasir, Sedap Özbey, Serap Özdemir, Abdullah Demi̇r, S. Deveci, A. Ozan, A. Oğuzöncül","doi":"10.47572/muskutd.846395","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.846395","url":null,"abstract":"Depression is a serious illness associated with memory, cognitive functions, mood disorders and physical and behavioral changes. This descriptive study was conducted to determine depression status and related factors in nurses. This research was applied to all nurses working at Tunceli State Hospital. The research data were collected using the Personal Identification Form, which were prepared by the researchers, and Beck Depression Inventory (BDI). T test, Anova test were used for statistical analysis of the data. The mean age of the nurses in the study was 34.15±8.94 and 88.4% were female. The mean BDI score of the nurses was 11.87±7.50 and 24.6% had depression. BDI scores age was higher in nurses with chronic illness, perception of socioeconomic status as poor, and smoking and alcohol use (p0.05). Depression were found in approximately one quarter of nurses. Nurses are role models in society. Therefore, measures should be taken to conduct regular health checks of nurses, and to minimize stressors related to the work environment.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"264 2","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-10-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133847045","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Ramazan Gündoğdu, H. Yabanoğlu, Serkan Erkan, M. Kuş
{"title":"Our Surgical Treatment Results in Rare Malign Stomach Tumors","authors":"Ramazan Gündoğdu, H. Yabanoğlu, Serkan Erkan, M. Kuş","doi":"10.47572/muskutd.863350","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.863350","url":null,"abstract":"Amaç: Mide kanserleri yaygın görülme oranı ve yüksek mortalitesi nedeniyle halen önemini koruyan bir hastalıktır. En sık görülen histopatolojik alt tipi adenokanserlerdir. Nadir görülen mide kanserlerinin saptanması klinik şüphe ve ek tetkikler gerektirebilmektedir. Bu çalışmada gastrektomi yapılan; nadir görülen histopatolojik tanılı 22 mide kanseri hastasının klinik ve cerrahi tedavi sonuçlarının literatür eşliğinde sunulması amaçlanmıştır. \u0000Gereç ve Yöntem: Merkezimizde Ocak 2011- Ekim 2020 tarihleri arasında malign nedenle gastrektomi uyguladığımız hastaların dosyaları geriye dönük incelendi. Nadir gözlenen histopatolojik tanılı ve verilerine ulaşılabilen 22 hasta çalışmaya alındı. Hastaların dosyaları geriye dönük incelenerek yaş, cinsiyet, gastroskopi bulguları, gastroskopik biyopsi, uygulanan cerrahi prosedür, ek tetkik, patoloji raporları, tümör çapı, takip süresi, nüks ve mortalite bilgileri kaydedildi. \u0000Bulgular: Çalışmaya 11’i (%50) erkek, 11’i (%50) kadın 22 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 55.4 ± 13.7 idi. Biyopsilerinde malignite saptanmayan dört hastanın ikisi EUS, biri PET-CT, biri MR bulgularında maligniteden şüphelenilmesi sonrasında opere edildi. Hastaların 12’si GİST, beşi Nöroendokrin tümör, ikisi Non Hodkin Lenfoma, ikisi leiomyosarkom, biri Skuamoz hücreli karsinomdu. Ortalama takip süresi 50.2 ± 35.6 aydı. \u0000Sonuç: Mide lezyonlarında olası nadir görülen mide kanserlerinın atlanmaması için ek görüntüleme yapılması ve deneyimi yüksek merkezlerce yönetimi önem taşımaktadır.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"118 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125031960","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Sternal komplikasyon riski yüksek hastalarda ilk sternotomi kapamalarında çelik tel ile sternal kapatma sistemlerinin kombinasyonu: Termoreaktif nitinol klips mi? Titanyum sternal kapatma plağı mı?","authors":"Ersin Çelik, A. Çora, Şenol Gülmen","doi":"10.47572/muskutd.857635","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.857635","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmada ilk sternotomilerin kapatılmasında kullanılan geleneksel çelik tel yöntemi, bu yöntem ile kombine edilen termoreaktif nitinol klips (TNK) ve titanyum sternal kapatma plağı (TSKP) kullanımı sonrası gelişebilecek sternal komplikasyon oranları karşılaştırıldı. \u0000Çalışma planı: Mayıs 2018 – Ekim 2020 tarihleri arasında median sternotomi ile açık kalp cerrahisi uygulanan toplam 210 hasta ( 153 erkek, 57 kadın; ortalama yaş 62,87±10.21; dağılım 21-86 yıl) geriye dönük olarak incelendi. Hastalar sade çelik tel uygulanan (n=179), çelik tel ile TNK uygulanan (n=17) ve çelik tel ile TSKP uygulanan (n=14) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Gruplar arasında demografik, klinik özelliklere ve postoperatif sternal komplikasyon oranları karşılaştırıldı. \u0000Bulgular: Saddecegeleneksel çelik tel yöntemi ile sternotomisi kapatılan toplam 2 hastada (%1.1) sternal dehisens, toplam 2 hastada (%1.1) yüzeyel cilt enfeksiyonu gelişti. Çelik tel ile TSCP’nin kombine edildiği grupta ise 1 hastada (%7.1) yüzeyel cilt enfeksiyonu saptandı. TNK ve TSCP kullanılan gruplarda sternal dehisens izlenmedi. TNK ve TSKP kullanılan gruplarda diyabet oranı yüksek saptandı (p=0.002). Hastalar vücut kitle indekslerine (VKİ) göre dört gruba ayrıldı. TNK ve TSKP kullanılan hastalarda 35-39,9 ve >40 kg/m2 VKİ oranları anlamlı saptandı (p","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"43 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-10-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126919787","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bergen Laleli̇, Burcu Timur, Ö. Yumuşak, Hüseyin Yeşilyurt
{"title":"Polikistik Over Sendromu Olan Adölesanlarda Hipoksiyle İndüklenen Faktör (HIF) 1-Alfanın Değerlendirilmesi ve Önemi","authors":"Bergen Laleli̇, Burcu Timur, Ö. Yumuşak, Hüseyin Yeşilyurt","doi":"10.47572/muskutd.947753","DOIUrl":"https://doi.org/10.47572/muskutd.947753","url":null,"abstract":"Adölesan polikistik over sendromu (PCOS) tanısında, serum hipoksiyle indüklenen faktör (HIF)-1 alfanın yerinin, klinik öneminin ve bir biyobelirteç olarak kullanılıp kullanılamayacağının araştırılması amaçlanmıştır. Üçüncü Basamak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, yaşları 15 ve 22 arasında değişen 30 PCOS’lu hasta, 30 sağlıklı adölesan ve genç yetişkin kadın çalışmaya dahil edildi. Her hastada genel fizik muayene, pelvik muayene ve ultrasonografik değerlendirme yapıldı. Serum açlık glukoz ve insulin seviyesi, lipid profili, HIF-1 alfa seviyesi hastaların esas parametreleri olarak kayıt edildi. Gruplar arasında serum HIF-1 alfa seviyeleri arasında istatistiksel olarak fark bulunmadı. PCOS hasta grubunda ortalama HIF-1 alfa seviyesi, sağlıklı popülasyona göre daha yüksek bulunmasına ragmen bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Bel/kalça çevresi oranı, serum LH seviyesi, LH/FSH oranı ve serum androjen seviyeleri PCOS’lu hastalarda kontrollere göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Çalışmaya az sayıda hasta dahil edilmesi ve hasta grubunun PCOS semptom ve bulgularının henüz netleşmediği bir dönem olan adölesan yaş aralığını kapsaması, çalışmamızın limitasyonlarını oluşturmaktadır ve olasılıkla çalışma bulgularımızı etkilemiştir. PCOS tanısının konulmasında HIF-1 alfanın yerinin değerlendirilmesi için daha geniş hasta grupları içeren çalışmalara ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":153630,"journal":{"name":"Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2021-10-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133286240","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}