{"title":"Opinions of University Students on the Evaluation System of Faculty Members","authors":"Meryem ALTUN EKİZ, Sevim Kir, H. Ulucan","doi":"10.47793/hp.1339026","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1339026","url":null,"abstract":"Bu araştırma, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin öğretim elamanlarının değerlendirme sistemine yönelik görüş ve deneyimlerini çok yönlü olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır. Nitel araştırma modellerinden olgubilim desenin kullanıldığı araştırmada; amaçlı örnekleme yöntemlerinden tipik durum örneklemesi yöntemiyle 30 katılımcı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, görüşme türlerinden standartlaştırılmış açık uçlu görüşme tekniği ile hazırlanan görüşme formu ile veriler elde edilmiştir. Görüşme formu bizzat araştırmacı tarafından katılımcılara ulaştırılmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler araştırmacı tarafından kayıt cihazından bilgisayar ortamına aktarılmış ve deşifresi bizzat araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile incelenmiş, katılımcıların yanıtlarından kodlar ve temalar oluşturulmuş, doğrudan alıntı cümlelere yer verilmiştir. Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlara göre; katılımcılar, öğrencilerin gerçek kapasitesini ortaya çıkarttığı ve bireysel farklılıklara hizmet ettiği yönünde uygulamalı, karma ve süreç değerlendirme türlerinin kullanılmasının önemini bildirmişlerdir. Çalışma bulgularına göre yazılı, uygulamalı ve karma değerlendirme türlerinin dersin dinamiğine göre uygulanabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların öğrenim süreçlerindeki anlamlandırma düzeyleri birbirinden farklı olarak, değerlendirme tercihleri incelendiğinde en çok “uygulamalı sınav” en az “onu/ sunu anlatımı” tercih edilen değerlendirme türü olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların görüşlerine göre Rubrik ve Portfolyo değerlendirme türlerinin faydaları; objektif olması, gözlemlenebilir olması, kademeli ilerlemesi, aktif katılım ve kalıcı öğrenmeler sağlaması şeklinde sıralanmıştır.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"35 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140082679","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The effect of Success, Group Membership and Trustworthiness on Envy, Deservingness and Schadenfreude","authors":"Mehmet Can Sevi̇nçli̇, Yasemin Abayhan","doi":"10.47793/hp.1193661","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1193661","url":null,"abstract":"Başkasının üzüntüsüne sevinme duygusu, başkalarının başına gelen talihsiz bir olay karşısında sevinmek olarak tanımlanmaktadır. Mevcut araştırmanın amacı hedef kişinin başarısının, grup üyeliğinin ve güvenilir olmasının kıskançlık, hakçalık ve başkasının üzüntüsüne sevinme duygusu üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmanın örneklemini 139 üniversite öğrencileri (35 erkek, 104 kadın) oluşturmaktadır. Araştırmanın deseni 2 (başarı düzeyi: yüksek veya düşük) x 2 (grup üyeliği: iç veya dış grup) x 2 (güvenilirlik düzeyi: yüksek veya düşük) karma ANOVA desenidir. Araştırmanın koşullarından birine seçkisiz atanan katılımcılar, bir hedef kişinin başarısının ve grup üyeliğinin değişimlendiği hikâyenin ilk bölümünü okuduktan sonra Kıskançlık Ölçeği'ni ve hedef kişinin güvenilirliğinin değişimlendiği ikinci bölümü okuduktan sonra ise sırasıyla Başkasının Üzüntüsüne Sevinme Ölçeği ve Hakçalık Ölçeği'ni doldurmuşlardır. Analizler, hedef kişinin güvenilir olma düzeyinin başkasının üzüntüsüne sevinme duygusu ve hakçalık üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hedef kişinin güvenilir olmadığı koşulda katılımcılar daha fazla başkasının üzüntüsüne sevinme duygusu hissetmiş ve talihsiz olayın hak edilebilir olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca, hedef kişinin başarı düzeyinin kıskançlık üzerinde bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Son olarak, elde edilen bulgular hedef kişinin grup üyeliğinin kıskançlık, hakçalık ve başkasının üzüntüsüne sevinme duygusu üzerinde bir etkiye sahip olmadığını göstermiştir. Çalışmanın bulguları çeşitli kuramlar (örn: Sosyal Karşılaştırma Kuramı, Sosyal Kimlik Kuramı, Hakçalık Kuramı) kapsamında tartışılmıştır.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-08-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130311612","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Examınatıon on The Relatıonshıp Between Fırst Object Relatıons, Rejectıon Sensıtıvıty and Close Relatıons in Adults","authors":"Özlem Sucu, Haydeh Faraji̇","doi":"10.47793/hp.1254706","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1254706","url":null,"abstract":"Erken yaşlardaki ilk nesne kurulan ilişkilerin içselleştirilmesiyle oluşan içsel temsilleri ve/veya reddedilmeye dair kaygılı/korkulu bir bekleyiş içinde olmasına neden olan reddedilme duyarlılığı bireyin tüm hayatı boyunca ötekilerle kurduğu yakın ilişkilerini etkileyebilmektedir. Bu araştırmada yetişkin bireylerin ilk nesne ilişkileri ve reddedilme duyarlılığı ile yakın ilişkileri arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmada yakın ilişki kavramı romantik ilişki boyutu ile ele alınmaktadır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli ve örneklem yöntemi olarak basit seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma İstanbul’da ikamet eden, 18-45 yaş arası 200 kadın (%50) 200 erkek (%50) olmak üzere toplam 400 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği, Çok Boyutlu İlişki Ölçeği, Bell Nesne İlişkileri ve Gerçeği Değerlendirme Ölçeği (BORTTI) ve araştırmacı tarafından geliştirilen sosyodemografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmadaki verilerin analizi SPSS 25 programı ile yapılmış, değişkenler arası ilişkiyi test etmek için Pearson Korelasyon Analizi, gruplar arası anlamlı farkı saptamak için ise Bağımsız Gruplar T-Testi ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezleri doğrultusunda ilk nesne ilişkileri ile reddedilme duyarlılığı arasında pozitif yönlü bir ilişki saptanmıştır. Araştırmanın temel hipotezi olan, ilk nesne ilişkileri ile yakın ilişkiler arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığının aracı rol oynadığı doğrulanmış, kısmi aracılığı olduğu bulunmuştur. Yabancılaşma, güvensiz bağlanma, egosentrizm, sosyal yetersizlik, gerçeğin bozulması, algı belirsizliği, halüsinasyon ve delüzyon arttıkça reddedilme duyarlılığının artığı görülmüştür. Yakın ilişkiler ve reddedilme duyarlılığı arasında ise negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"221 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116044591","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A Movie Review in the Scope of Transactional Analysis Theory: Winter Sleep","authors":"Zehra SU TOPBAŞ, Nuray Şimşek","doi":"10.47793/hp.1277679","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1277679","url":null,"abstract":"Transaksiyonel Analiz (TA) bireylerin davranışlarını ve iletişim biçimlerini anlamak adına kapsamlı bir yaklaşım olarak görülmektedir. Kurama ait kavramların bir kısmını günlük hayatta fark etmek ve somutlaştırmak kolay olsa da, kuramın bazı soyut kavramlarını anlamak adına Kış Uykusu filminde yer alan örneklerin yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada Kış Uykusu filmi doküman inceleme yöntemi ile analiz edilmiştir. İlk olarak film araştırmacılar tarafından bağımsız olarak birer kez izlenmiş, olası örnek sahneler gruplanmıştır. Araştırmacılar tarafından ilgili sahneler tekrar izlenmiş ve TA yaklaşımına göre örnekler not edilmiştir. Araştırmacılar örneklere ilişkin görüşlerini tartışmış ve görüş birliğine varmışlardır. Filmde yer alan sahnelerden kurama ait Ego Durumları, Transaksiyonlar, Temas İletileri, Zamanı Yapılandırma, Yaşam Pozisyonları ve Senaryo Analizi kavramlarına ait örnekler bulunmuştur. Sonuç olarak Kış Uykusu filmi TA yaklaşımı kavramlarına dair unsurlar bulunduran bir eserdir. Eser, kuramın özellikle Oyun Analizi, Temas İletileri ve Senaryo Analizi gibi anlaması görece zor olan kavramlarını somutlaştırmak adına eğitim uygulamalarında kullanılabilir. Eğitim içeriğinde TA yaklaşımı bulunan lisans ve lisansüstü programlarda Kış Uykusu filminin izlenmesinin ve kuram kapsamında tartışılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"54 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117177138","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Çocuklarla Psikolojik Danışmada Hikaye Anlatım Tekniği","authors":"Kübra YAŞAR YILMAZ","doi":"10.47793/hp.1272137","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1272137","url":null,"abstract":"Günümüzde hikaye anlatım tekniği özellikle çocuklarla danışmada sıklıkla başvurulan önemli bir teknik haline gelmiştir. Çocuk danışanlar, yetişkinlerden farklı bir dil kullanırlar. Çocuklarla çalışan ruh sağlığı profesyonelleri günlük dil yerine metaforlardan, oyunlardan, görsellerden, hikayelerden yararlandıklarında danışanları ile daha güçlü bir terapötik ilişki kurabildiklerini bildirmektedirler. Hikaye anlatım tekniği, psikolojik danışma sürecinde danışanın doğrudan ifade edemediği duygu ve düşüncesini hikayelerdeki karakterler aracılığıyla ifade etmesini kolaylaştıran terapötik bir araçtır. Postmodern yaklaşımlarla birlikte popüler hale gelen hikaye anlatım tekniği ile ilgili çalışmaların ülkemizde sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Çocuklarla çalışan okul psikolojik danışmanları, çocukla günlük dil ile iletişim kurmaya çalıştıklarında dirençle karşılaşabilmektedirler. Bu durum yardıma ihtiyaç duyan çocuğa psikolojik destek sağlanmasının önüne geçebilir. Özellikle zorlu yaşantılarla karşılaşan çocuklara gerekli destek sağlanmadığında uyum sorunları, öğrenme güçlükleri, alt ıslatma gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Bu çalışmada psikolojik danışmada hikaye anlatım tekniğinin işlevine bazı hikaye anlatım tekniklerine ve çocuklarla psikolojik danışmada hikaye anlatım tekniğinin kullanımına yer verilmiştir. Bu çalışma, özellikle çocuklarla çalışan okul psikolojik danışmanları için hikaye anlatım tekniğinin sahadaki yeni uygulamaları, faydaları ve kullanım kolaylığı ile ilgili bilgi vermesi yönüyle önemlidir.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"147 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127259980","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Adaptation of The Positive Risk-Taking Scale in Adolescents to Turkish: A Study of Linguistic Equivalence, Validity, and Reliability","authors":"Hatice Baysal, Seval ERDEN ÇINAR","doi":"10.47793/hp.1295521","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1295521","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Duell (2018) tarafından geliştirilen Ergenlerde Pozitif Risk Alma Davranışı Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanması amaçlanmıştır. Ölçeğin psikometrik özellikleri, katılımcılarının İstanbulda ikamet eden lise öğrencileri olduğu üç farklı aşama ile sınanmıştır. Araştırmanın, dilsel eş değerliği 30, geçerlik ve güvenirlik analizleri 359 lise öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Ölçüm aracının özellikleri dilsel eşdeğerlik, geçerlik (yapı, ölçüt) ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı yöntemleriyle incelenmiştir. Ölçeğin ölçüt geçerlik sınamalarında Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, Ergenlerde Risk Alma Ölçeği, Olumlu Sosyal ve Saldırgan Davranış Ölçeği ve Ergen Prososyallik Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Yapı geçerliği için gerçekleştirilen doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi sonuçları, Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeğinin tek faktörlü yapısının yeterli uyum değerlerine sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ergenlerde Pozitif Risk Alma Ölçeği, ergenlerde risk alma davranışı, olumlu sosyal ve saldırgan davranış ve ergen prososyalliği ile pozitif yönde anlamlı ilişkiler elde edilmiştir. Ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı .74 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak araştırma bulguları ölçeğin, ergenlerin pozitif risk alma davranış düzeylerini değerlendirmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunu desteklemektedir.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"37 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123332228","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
F. Çok, Hatice Kübra Özdoğan, Kübra Berber, Zehra Yeler
{"title":"Yetişkinliğe Geçiş Sürecinde Gelişimsel Bir Kriz: Çeyrek Yaşam Krizi","authors":"F. Çok, Hatice Kübra Özdoğan, Kübra Berber, Zehra Yeler","doi":"10.47793/hp.1253697","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1253697","url":null,"abstract":"Yetişkinliğe geçişle ilgili kuram ve yaklaşımlar, değişen zaman ve koşullarla birlikte güncellenmektedir. Yirmi birinci yüzyılda yetişkinliğin tanımı, geleneksel yetişkin rollerine ulaşmanın yanı sıra bireylerin öznel algılarına göre de şekillenmektedir. Kariyer, eğitim ve romantik ilişki alanlarında yetişkin rollerine erişme yaşının belirgin olarak artması da yetişkinliğe geçişin daha uzun ve karmaşık bir dönem olabileceğini göstermektedir. Bu dönemin beliren yetişkinlik olarak adlandırılması yaygın olarak kabul görmektedir. Beliren yetişkinlik kavramı, ergenlikten çıkmasına rağmen kendini yetişkin olarak adlandırmayan, pek çok olanağı deneme yoluyla kimlik keşfine devam eden bireyler için kullanılmaktadır. Bu dönem değişken doğası gereği belirsizlik ve istikrarsızlığı içinde barındırmaktadır. Bireyler, yaşamlarını sürdürmeleri için üstlenmeleri gereken pek çok yeni rolün getirdiği karmaşayla baş edemediklerinde kendilerini gelişimsel bir krizin içinde bulabilmektedir. Bu gelişimsel kriz, çeyrek yaşam krizi olarak adlandırılmaktadır. Çeyrek yaşam krizi, yetişkinliğe geçiş sürecinde ilişkiler, kariyer ve finans alanlarında zorlayıcı yaşam deneyimlerini içermektedir. Beliren yetişkinlik ve genç yetişkinlik dönemleri arasında bireyler, içinde olmayı artık istemedikleri yetişkin rollerine “hapsolabilir”; erişmek istedikleri yetişkin rollerinin “dışında kalabilir”. Çeyrek yaşam krizi, yetişkinliğe geçiş sürecinin zorlu doğası ve sonuçlarının anlaşılmasında önem kazanan bir kavram olarak görülmektedir. Bu çalışmada çeyrek yaşam krizine ilişkin literatür, yetişkinliğe geçiş sürecindeki yaşantılara ışık tutmak amacı ile psikolojik ve sosyolojik bağlamlarda gözden geçirilmektedir.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126521358","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Yetişkin Bireylerin Önem Arayışı ve Bazı Psikolojik Belirtileri","authors":"E. Şahi̇n, Sümeyye Derin","doi":"10.47793/hp.1223681","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1223681","url":null,"abstract":"This paper aims to examine the quest for significance in adults according to their demographic variables and determine the correlational relationships between their quest for significance and psychological symptoms. The participants of this study, which was designed according to the survey method; a total of 605 adults are 383 females and 222 males in the age range of 18-65 years. Significance Quest Scale, Symptom Checklist and Personal Information Form were used as data collection tools. T-test, ANOVA and simple linear regression method were applied in the analysis of the data obtained from the measurement tools. As a result of the research, a significant difference was determined according to adults’ age and income levels. On the other hand, no significant difference was found in terms of gender. A low level of positive correlation was found between their quest for significance and the psychological symptoms of paranoid thoughts, anger/hostility, and interpersonal sensitivity. The results of the research were interpreted and discussed in line with the relevant literature.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134363741","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Duyu Reseptörleri ve Otizmle İlişkisi","authors":"Fatih Bal","doi":"10.47793/hp.1207870","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1207870","url":null,"abstract":"Otizm spektrum bozukluğu, yaşamın erken dönemlerinde başlayan bir beyin bozukluğudur. Sosyal iletişimi ve etkileşimi etkiler ve yinelenen ve dar davranış veya ilgi kalıpları eşlik eder. Otizm spektrum bozukluğu, duyusal deneyim ile hafızayı ilişkilendirememeyi içeren bilişsel bir bozukluk olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda, bireyin çevresi hakkında anlamlı duyusal bilgiler elde etmek için alıcı sistemlerini kullanması, otizmin incelenmesi ve tedavisi için kritik bir konu oluşturmaktadır. Görme, işitme, dokunma, tatma ve koku alma gibi duyu reseptörlerinim kullanımı yoluyla birey çevresiyle uyumlu bir etkileşim geliştirir. Otistik bireyin derin uyum sorunları olmakta, reseptör kullanımında işlevsel açıdan sorun yaşmaktadır. Klinik gözlemler, işitme ve görme olarak uzak alıcılardan kaçınıldığını ve dokunma, koku ve tat gibi yakın alıcıların tercih edildiğini kapsamlı bir şekilde bildirmiştir. Bu tarz atipik duyusal temelli davranışlar, otizm spektrum bozukluklarının temel özelliğidir. Bu doğrultuda çalışmada veri toplama yolu olarak, \"belge tarama - literatür tarama\" yönteminden yararlanılmıştır. Yapılan çalışmada duyusal sistemler ve otizmle ilişkisine genel bakış açısı sunmuştur.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124739902","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Prevalence of Problematic Internet and Gaming Use in High School Students","authors":"Gizem ONARAL DANACI, Ç. Dereboy","doi":"10.47793/hp.1164993","DOIUrl":"https://doi.org/10.47793/hp.1164993","url":null,"abstract":"Bu kesitsel çalışmada Aydın ilindeki liselerin 9., 10. ve 11. sınıflarında öğrenimini sürdüren öğrencilerde problemli internet kullanımı ve dijital oyun oynama davranışının yaygınlığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerde problemli internet ve oyun kullanımının günden güne artığına dair alanyazındaki araştırma bulguları ile birlikte ülkemizde bu konudaki geniş çaplı ve çoklu örnekleme içinde küme örneklem yöntemi kullanılarak yapılan epidemiyolojik çalışmaların eksikliği dikkat çekmektedir. Bu çalışma, problemli internet kullanımı ve dijital oyun oynama davranışına ilişkin epidemiyolojik bilgi sağlayacak olması açısından önem taşımaktadır. Veriler çoklu örnekleme içinde küme örneklem yöntemi kullanılarak ulaşılan yaşları 13 ile 18 arasında değişen 461'i erkek, 519’u kız toplam 980 öğrenciden; Demografik Bilgi Formu, SanalMetre, İnternet Bağımlılık Ölçeği ve Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği ile toplanmış; frekans analizi, MANOVA, Pearson korelasyon analizi ve bağımsız örneklemler t-testi ile analiz edilmiştir. Problemli internet kullanımı açısından, katılımcıların %.5'inin patolojik internet kullanıcısı olduğu, %14.6'sının sınırlı sayıda belirti gösterdiği, %85'inin ise belirti göstermediği belirlenmiştir. Problemli dijital oyun oynama davranışı açısından ise, monotetik formata göre katılımcıların %12.3'ünün yüksek riskli, politetik formata göre ise %33.7'sinin riskli oyuncu olduğu bulunmuştur. Katılımcıların problemli internet kullanımı ya da dijital oyun oynama davranışlarının cinsiyet, algılanan gelir ya da ebeveyn eğitim durumu açısından farklılık göstermediği bulunmuştur.","PeriodicalId":130887,"journal":{"name":"Humanistic Perspective","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124037914","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}