{"title":"Lucius Ampelius un Liber Memorialis Eseri ve Roma Eğitim Sistemindeki Yeri","authors":"Tolga Uzun","doi":"10.13114/mjh.2023.606","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.606","url":null,"abstract":"Hayatı hakkında herhangi bir veri bulunmayan ve MS III/IV. yüzyıl civarında yaşadığı düşünülen Lucius Ampelius, Liber Memorialis eserinde 14-16 yaşlarında olduğu varsayılan Romalı bir öğrencinin aldığı eğitim hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Ampelius, “Romalı bir gencin bilmesi ve öğrenmesi gereken” kosmografi, mitoloji, fiziki coğrafya, dünyanın harikaları, tanrıların soy ağacı, Doğu Akdeniz’in, Yunanistan’ın ve Roma Devleti’nin kısa tarihi gibi oldukça geniş konular etrafında şekillenen 50 paragraftan oluşan bir kitap kaleme almıştır. Bu kitap içerik bakımından günümüze kadar gelen diğer antik eserlerle içerik bakımından kıyaslandığında ön plana çıkmaktadır, çünkü Roma eğitim sistemi hakkında özellikle Quintilianus olmak üzere birçok yazar aracılığıyla bilgi edinilse de Ampelius’un eseri, eğitimin içeriği ve öğretilen bilgileri konulara ayırarak aktardığı yönetimiyle Roma eğitim sistemine ışık tutmaktadır. Ayrıca Romalı bir gencin “bilmesi gereken” konular üzerine yoğunlaşılması Romalı bir gencin bilgisinin sınırlarının ne olduğunu göstermesi açısından eseri değerli kılmaktadır. Bu çalışmada, Liber Memorialis eseri tanıtılarak eserin Roma eğitim sistemindeki önemi tartışılmaktadır.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132467973","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bir “Ara Çevre” Olarak Yayla Evi: Antalya Gazipaşa Bağlamı","authors":"Nisa YILMAZ ERKOVAN, Lale Özgenel","doi":"10.13114/mjh.2023.608","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.608","url":null,"abstract":"İklimsel zorluklar, afet ve topografya gibi olumsuz fiziksel koşullar nedeniyle bir çevrede bir yapı yaparak elde edilen özelleşmiş korunaklı mekân/mekânların daha uygun fiziksel çevrelere taşınması veya yeni bir çevrede yeni bir mekânsal üretim gerçekleşmesi, bir başka deyişle bir “göç” ve “yer değiştirme” söz konusu olabilir. Bu tür bir göç aynı zamanda kültürel bir olgu olarak gelişebilir ve iki değişik bağlam arasında, düzenli veya düzensiz bir zamanlama döngüsünde, bir yer değiştirmeyi de kapsayabilir. Anadolu coğrafyasında iklimin seyri bu tür mekânsal yer değiştirmeleri gerekli kılacak ölçüde değişkendir; zorlayıcı koşullar kentsel ve kırsal bağlam arasında geçirgen bir yaşam sürekliliği getirir. Döngüsel göçün Anadolu’daki mekânsal karşılıklarından bir tanesi “yayla evi” dir. Yılın belirli bir döneminde kullanılan yayla evi doğal çevrenin bir bileşenidir ve bu çevreye ait yapı malzemelerinin kullanılmasıyla iç ve dış çevre arasında gerçekleştirilen bir uyumu temsil eder. Yayla evleri, geleneksel ve kırsal mimarlık kültüründe olduğu gibi beden ve hareketlerinin yapıma ölçek olarak kılavuzluk ettiği strüktürlerdir. Bu çalışma yayla evlerini, doğal çevre-bağlam, mekân ve bedenin karşılıklı etkileşimi çerçevesinde ele almakta, “mekânsal strüktür”, “ara çevre” ve “yer” kavramları üzerinden anlamlandırmaktadır. Bu bağlamda yayla evinin, yapısal eylemin çevresel boşluğu mekânsal bir strüktüre dönüştürerek yarattığı bir ara çevre olduğunu Antalya’nın Gazipaşa ilçesindeki örnekler kapsamında tartışmaktadır. Araştırma, Gazipaşa’nın Belbaşı, Maha, Çayıryakası, Buzvadi Yaylası, Yunt, Cimbiti ve Örüceoluk yaylalarında 2021-2002 yıllarında yapılan arazi çalışmasını esas almaktadır","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"45 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124731224","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"19. Yüzyılda Fransız Askerî Mekteplerinde Eğitim ve Osmanlı Askerî Mekteplerinin Modernleşmesine Tesiri","authors":"Özge KURŞUN TÜKENMEZ","doi":"10.13114/mjh.2023.602","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.602","url":null,"abstract":"Fransız İhtilali’nden sonra Napolyon Bonapart’ın göreve gelmesiyle birlikte Fransa’da her alanda bir restorasyon süreci başlamıştır. Bu sürecin en önemli ayağını ordu reformu ve askeri eğitim oluşturur. Napolyon, kraliyet dönemindeki geleneksel ve Katolik ilkelere bağlı askeri eğitimi yetersiz bularak yeni askeri okullar açmış, mevcut askeri okulları da reforme etmiştir. Onun yeniden düzenlediği askeri eğitim Avrupa’nın ilk modern askeri eğitim sistemini oluşturmuş ve diğer devletlere örnek olmuştur. Bu dönemde yenileşme sürecinde olan Osmanlı Devleti de yeni kurduğu askeri eğitim kurumlarını Fransız modeline göre teşkilatlandırmıştır. Bu çalışmada Osmanlı modern askeri eğitim kurumlarının kuruluş döneminde önemli ölçüde etkisi olan Fransız modelinin nasıl olduğu ve Osmanlı Devleti’ni ne şekilde etkilediği ele alınmıştır. 19. yüzyılda Fransa’da bulunan askeri okullar, bu okullarda kullanılan müfredat, eğitim süreleri, okula alınacak olan öğrencilerde aranan kriterler ortaya konulmuştur. Ayrıca 18. yüzyıldan itibaren etkili olan Osmanlı- Fransa askeri eğitim ilişkilerinin temelleri, gelişimi, Osmanlı’da görev yapan Fransız su¬baylar ve 19. yüzyılın sonunda bu ilişkilerin gerilemeye başlaması ele alınmıştır. Bu çalışma, Cum¬hur¬başkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşiv Belgeleri ve araştırma eserler incelenerek hazırlanmıştır.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121222391","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Components of Smart Cities: Smart City Applications and Smart Space Management","authors":"Kübra YILDIRIM ÖZCAN","doi":"10.13114/mjh.2023.607","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.607","url":null,"abstract":"Increasing human activities and the need to be able to carry out increasingly rapid transactions and the need to quickly solve the problems in the city have brought smart and technological applications to the fore. With this study, it was tried to measure the awareness levels and expectations of the city residents regarding smart cities and e-applications in smart cities and smart city space management. Within the scope of the study, a conceptual framework related to the concept of smart city was presented; smart city components, smart space management policies, strategies and practices, and smart city application examples in the world and in our country were examined, a literature review was conducted and a survey was conducted with 252 people over the age of 18 in 2019. According to the results of the survey, it can be said that citizens do not have enough awareness about e-applications serving at local scale in our country. Therefore, it would be beneficial for local governments to inform citizens about local e-applications and to take a leadership role in smart space management.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"82 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129812988","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Leonardo Da Vinci nin Sistematik Bir Felsefesi Olup Olmadığına Dair Felsefi Bir İnceleme","authors":"Orkan Ernalbant","doi":"10.13114/mjh.2023.597","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.597","url":null,"abstract":"Bu makale Leonardo da Vinci’nin sistematik bir felsefi düşünceye sahip olduğu iddiasındadır. Bu iddiasını iki aşamada tartışır. İlk aşamada Leonardo’nun sistematik bir bütünlüğe sahip oldukları tespit edilebilecek felsefi düşüncelerinin bulunduğu iddia edilen metinlerin yapısı ve Leonardo’nun felsefe tarihsel anlamda önemi tartışılmaktadır. İkinci aşamada makale Leonardo’nun resmetmeyi sanat olmakla birlikte bir bilim ve felsefe olarak ele alışıyla kurduğu felsefesinde tespit etmiş bulunduğu temel bazı özelliklerini dört başlıkta sunmaktadır. Birinci olarak Leonardo’nun hakikatin apaçık bir şekilde ortaya konulması amacıyla bir resim bilim-sanat-felsefe yapısını ortaya koyması ele alınmaktadır. İkinci olarak bu anlayışta hakikate çok-yönlü ve bütünlüklü yaklaşımı Leonardo’nun farklı alanlar ile olan ilişkisi ve “Doğa” anlayışı üzerinden incelenmektedir. Üçüncü olarak Leonardo’nun felsefesi doğanın işleyişini işleyişi içerisinde kavrayan ve gerçekleştiren bir mekanistik doğa anlayışı ve bir tür deneyimcilik olarak tartışılmaktadır. Son olarak onun “sevgi” kavramı özellikle “Tanrı” ve “bilgi” ile ilgili olarak salt parçaların incelenmesine karşı bütünün ve bütün üzerinden parçaların bilinmesi ile artan bir yapı olarak tartışılmaktadır. Sonuç olarak felsefe tarihsel kriterleri karşılıyor olması ve temel bazı özelliklerinin tespit edilebilmesinin gösterdiği üzere Leonardo da Vinci’nin özgün bir sistematik felsefesinin olduğu belirtilmektedir.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122916231","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Phaselis Teritoryumundaki Ekizce Ares Kutsal Alanı na Dair Ön Değerlendirmeler","authors":"Aykan Akçay","doi":"10.13114/mjh.2023.590","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.590","url":null,"abstract":"Makalede Phaselis ve Teritoryumu Yüzey Araştırmaları kapsamında Ekizce’de tespit edilen Ares Kutsal Alanı tanıtılmaktadır. Ekizce Ares Kutsal Alanı’nda 2017-2021 yılları arasında yürütülen disiplinlerarası yüzey araştırmaları sonucunda onlarca yazıtlı adak steli, pişmiş toprak kaplara ait seramik fragmanları, kült amaçlı kullanılmış hayvan figürinlerine ait terrakota parçaları, aşık kemikleri, metal buluntular ile farklı dönem ve kentlere ait sikkeler tespit edilmiştir. Kesintisiz olarak yürütülen beş yıllık çalışmaların sonucunda elde edilen veriler bir bütünlük içerisinde çalışmada ele alınmakta ve kült merkezine yönelik tespit edilen arkeo¬lojik kalıntı ve epigrafik belgeler disiplinlerarası bakış açısıyla ilk kez birarada değerlendirilmektedir. Çalışmada alanda bulunan adak yazıtlarının tespiti sırasında karşılaşılan zorluklar ve belgelenen çoğu yazıtın aşınmış durumda olması sebebiyle transliterasyon ve transkripsiyon yapılama¬masına ilişkin kısıtlamaları aşmak için yürütü¬len sayısal görüntüleme çalışmalarına da değinilmiştir (RTI & SfM). Çalışmada kutsal alanda tespit edilen epigrafik belgeler ve arkeolojik materyal kültür kalıntıları özelinde alana dair değerlendirmeler yapılmaktadır.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"38 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128004784","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Page or Stage A Comparative Study on the Two Turkish Versions of Oscar Wilde s The Importance of Being Earnest","authors":"Bülent Akat, T. Kümbül","doi":"10.13114/mjh.2023.589","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.589","url":null,"abstract":"Tiyatro metni çevirisi bazı yönleriyle diğer çeviri türlerinden farklılık gösterir. Tiyatro eserleri kimi zaman, tiyatro eserlerini içeren kitaplarda yer alacak şekilde çevrilirken, kimi zaman da sahnede kullanılmaya uygun metinler olarak tercüme edilir. Bu bağlamda, çalışmanın amacı, Oscar Wilde'ın The Importance of Being Earnest adlı oyununun Murat Erşen ve Can Yücel tarafından yapılan iki tercümesini (Ciddi Olmanın Önemi ve Maksat Samimiyet) tiyatronun temel kavramları olan okunabilirlik, konuşabilirlik ve sahnelenebilirlik terimleri çerçevesinde karşılaştırmaktır. Bu makalede, Susan Bassnett'in tiyatro çevirisi stratejileri ışığında tiyatro eserinin orijinal metni ve iki çevirisinden seçilen alıntılar incelenmiştir. Önerilen beş stratejiden özellikle ikisi -basılı sayfa için çeviri ve sahne için çeviri- bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Alıntılar karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, Murat Erşen'in ağırlıklı olarak kaynak metin odaklı bir yaklaşım benimsediği, Can Yücel'in ise genellikle erek metin odaklı bir yaklaşım izlediği görülmektedir. Nitekim Erşen'in çevirisi, edebiyat okurları için çevrilmiş bir metin izlenimi verirken, Yücel'in çevirisinin sahnede kullanılamaya uygun bir çeviri olduğu söylenebilir.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115744543","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Ortaçağ Tarih Yazıcılığı Üzerinde Fransız Haçlı Kaynaklarının Tesiri","authors":"Zeynep Güngör, Mahir Serkan Maci̇t","doi":"10.13114/mjh.2023.599","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.599","url":null,"abstract":"İnsanlık tarihinin önemli kırılma noktalarından biri olan Haçlı Seferleri, Fransa’da başlamıştır. Konsilin Fransa’da toplanması tesadüf değildir. Clermont, seferin hedefinin, sembolünün, doktrinsel anlamda teorisinin ilan edildiği yerdir. Fransızların bu anlamda başat rolü oynadığını söylemek mümkündür. Seferler esnasında Papa’nın görevlendirdiği ruhbanlar ister görgü tanığı olarak ister sonradan kaleme almış olsunlar seferin hikayesini yazma işini de üzerlerine almışlardır. Fransız kronikleri, bu noktada anlattıkları uhrevi hikayeler, gösterdikleri mucize ve vizyonlar sayesinde seferin gidişatına yön vermişlerdir. Sefer hakkında ilk çalışmaları Saint Maur cemaati yapmıştır. Bilimsel anlamdaki ilk çalışmalar ise Kroniklerin bir araya toplanıp tıpkı-basımlarının ve çevirilerinin yapılması yöntemiyle gerçekleşmiştir. “Récueil des Historiens des Croisade” isimli Fransız külliyatı (1841-1881) yayınlandığında seferlere akademik ilginin uyanmasını sağlamıştır. Bu külliyatta tüm kronikler, indeksleri ve çevirileriyle birlikte mevcuttur. Bu kroniklerin ülkemizdeki kullanımının Haçlı tarihçiliği açısından yeterli düzeyde olmadığı söylenilebilir. Kaynakların büyük çoğunluğunun çevirisi yapılmamıştır. Bu konudaki eksiklikleri ortaya koymak, araştırmacılara yeni sahalar açabilmek bir zaruriyettir. Çalışmamızda Fransız kronik yazarlarının eserlerine ve biyografilerine alt başlıklar halinde yer verilmiştir. Recueil, Fransız Kroniklerinin tespiti için taranmıştır. Bu eserlerin Türkçeye çevirilerinin yapılıp yapılmadığı ve kronikler üzerine yapılmış araştırmalar kaynak taraması anlamında tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı ülkemizde Ortaçağ tarih yazıcılığı açısından Fransız Haçlı kaynaklarının ne denli tesir edebileceği yönünde değerlendirme yapmaktır.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125850099","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Malta ya Kaçırılan Osmanlı Gemisi Bağlamında Osmanlı-Fransız İlişkileri","authors":"Kadriye TOPAL DOĞAN","doi":"10.13114/mjh.2023.605","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.605","url":null,"abstract":"19 Eylül 1760’ta Osmanlı Donanması’na ait bir amiral gemisi İstanköy Adası’ndan Malta’ya kaçırılmıştır. Olay, İngiltere hükümeti adına korsanlık yapan Constantin Calamate’nin esir olarak tutulan mürettebatı ve kölelerin ortaklaşa hareketiyle gerçekleşmiştir. Sonrasında geminin geri getirilmesi ile ilgili sorumluluk Fransa hükümetine verilmiştir. Fransa’nın İstanbul Elçisi Charles Gravier de Vergennes bu doğrultuda bir seneden uzun bir süre girişimlerde bulunmuş ve Fransa’nın Osmanlı nezdindeki imtiyazlarını kaybetmemek adına her iki devletin çıkarlarını da gözeterek hareket etmiştir. Konu ile ilgili görüşme talepleri Babıali tarafından defaatle reddedilmesine ve bu nedenle kendi hükümeti tarafından eleştirilmesine rağmen meseleyi çözüme kavuşturmak için çalışmaya devam etmiştir. Neticede gemi Fransa tarafından satın alınarak 17 Ocak 1762 tarihinde İstanbul’a getirilmiştir. Bu çalışmanın amacı geminin kaçırıl¬masından geri getirilişine kadar olan süreci ve yapılan görüşmeleri, bu olayın Osmanlı-Fransız ilişkilerine yansımalarını Vergennes’in Fransa hükümeti ile yaptığı yazışmalar, Babıali’nin konuyla ilgili verdiği takrirler ve dönemin İngiliz elçisi James Porter’ın raporları ışığında incelemektir.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"15 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114504322","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Cenup (Güney) Demiryolları nın Millileştirilmesi Üzerine Tarihsel Bir Bakış","authors":"İbrahim Bozkurt","doi":"10.13114/mjh.2023.594","DOIUrl":"https://doi.org/10.13114/mjh.2023.594","url":null,"abstract":"Çalışmanın konusunu oluşturan Cenup Demiryolları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yabancı sermaye tarafından imtiyazlı olarak inşa edilen ve işletilen Bağdat hattına dâhildi ve Türkiye- Suriye sınırını oluşturmaktadır. Cumhuriyet Dönemi ekonomi politikalarının temelini oluşturan milli ekonomi ilkesi, Osmanlı’dan devralınan yabancı sermayeye ait demiryolları, limanlar ve belediye hizmetleri gibi alanlarda bir dizi millileştirme uygulamasını içermektedir. 22 Nisan 1924 tarihinde Anadolu Demiryolları’nın satın alınması kararıyla başlayan demiryollarının millileştirilmesi faaliyetlerinin son aşamasını Cenup Demiryolları oluşturmuştur. Yabancı sermayeye ait şirketlerin işletme imtiyazına sahip oldukları demiryolu hatlarının millileştirilmesi programının iktisadi, siyasi ve diplomatik yönleri bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı boyunca Fransızlar tarafından işletilen hat ile ilgili ilk anlaşma 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması olmuştur. Ankara Antlaşması doğrultusunda, farklı aşamalardan geçerek Cenup Demiryolları, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları şebekesine katılmıştır. Bu makale Türkiye sınırları içinde yer alan Cenup demiryolu hattının işletme imtiyazının iki ülke arasında imzalanan protokol ve sözleşmeler uyarınca Fransa’dan alınması Türkiye Cumhuriyeti’ne aktarılması sürecine odaklanarak söz konusu demiryolu hattının millileştirilmesine tarihsel bir bakış açısı sunmaktadır. Türkiye ve Fransa Hükümetleri arasında kabul edilen 27 Ekim 1932 tarihli sözleşme ve protokol hükümleri gereğince hattın işletme imtiyazı, 8 Haziran 1933 tarih ve 2285 sayılı kanun gereğince Cenup (Güney) Demiryolları, Türk Anonim Şirketi’ne verilmiştir. Buna ek olarak Adana-Toprakkale-Payas kısımları ile Fevzipaşa-Meydanıekbez kısmı da Türk demiryolları işletmesine katılmıştır. Hatay’ın Türkiye topraklarına dâhil olmasıyla Payas-İskenderun hattı 12 Ağustos 1939’da, Çobanbey-Nusaybin ana hattı ile Derbesiye’den Mardin’e şube hattının 1 Ocak 1948’de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na katılmasıyla, Fransız sermayeli şirket tarafından işletilen son hatların da millileştirilmesi tamamlanmıştır.","PeriodicalId":102642,"journal":{"name":"mediterranean journal of humanities","volume":"49 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"134113855","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}