{"title":"Makdisî’nin Fıkhî Yorum ve Değerlendirmeleri","authors":"Mesut Kement","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1390996","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1390996","url":null,"abstract":"Hukuk, insan hayatında önemli yer edinen örf, ahlak ve din gibi yapılar vasıtasıyla insan hayatını düzenleyen her türlü sosyoetik kurallar bütünüdür. İslâm hukuku, Peygamber (sav) zamanında temelleri atılarak sürekliliğini devam ettiren bir hüviyete sahip olup, Müslümanların dünya ve ahiret görüşlerini düzenleyen yapıdır. İslâm’ın doğuşundan Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr el-Bennâ el- Mukaddesî eş-Şâmî el-Beşşârî’nin (ö. 390/1000) zamanına kadar yaklaşık dört yüz yıl geçmiştir. Bu süreç içerisinde İslâm hukukunun kurumsallaşması olgunlaşma aşamasında olup, halk nazarinde büyük bir yer edinmiştir. Günümüzde İslâm hukuku, sekülerleşmeye rağmen Müslümanların hayatında aktüel kalmayı sürdürebilmektedir. Mukaddesî, bir coğrafyacı olarak gezdiği yerleri seyyah gözüyle yazmak için “Ahsenü’t-Tekāsîm fî Maʿrifeti’l-Ekālîm” adlı çalışmayı ortaya koymuştur. Eser coğrafya ya da bir seyyah defteri olmayıp İslâm ilimleri olan Fıkıh, kıraat, hadis ve tefsir gibi alanlardan birçok bilgi mevcuttur. Mukaddesî, fıkıh ile özel ilgilenmiş olup her bölüm altına mezhepsel bilgileri vermektedir. Bu onun fıkıhçı yönünü de göstermekte olup, disiplinler arası ilimlerin en önemli örneğini ortaya koymuştur. Mukaddesî’nin istatistiki bilgi haricinde eserinde fıkhî istidlallerin ve fürû örneklerin tespit ve değerlendirilmesi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu açıdan en dikkat çeken fıkhî istidlallerin başında ictihad kavramı gelmektedir. Mukaddesî, ictihad yöntemini, kendi fikrine uygun coğrafi tercihlerine destek olması gerekçesiyle kullanmaktadır. Fıkhın insan hayatında her daim aktüel kalması, fıkhî tecrübesi olan Mukaddesî tarafından da eserinde fıkhî istidlallere yer vermesine sebep olmuştur. Bu çalışmada Mukaddesî’nin mezhepler tasnifine de değinilecektir. Her Mezhep tarihçisi farklı bir tasnif yapmaktadır. Genel itibari ile çoğunluk mezhep tarihçileri yetmiş üç fırka hadisi ekseninde mezhepleri tasnif etmektedirler. Mukaddesî ise yetmiş üç fırka hadisine eleştirel yaklaşarak kendi dörtlü sistemini kullanır. Bu sistem rastgele kullanılmamış olup bir gayeye matuf olarak eserin değişik yerlerinde de kullanılmıştır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"4 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139159540","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kur’ȃn -ı Kerim’de Hȃl Olarak İ‘rȃblanan Kelimelerin İncelenmesi (Bakara Sûresi İlk 50 Ayet Örneği)","authors":"Zehra Bi̇şki̇n","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1375985","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1375985","url":null,"abstract":"Öz Bu araştırmada, Bakara sûresinin ilk 50 âyetinde hal olarak konumlandırılan kelimeler konu edinmiştir. Araştırma esnasında İ’râbü’l-Kur’an kaynaklarında incelenen söz konusu kelimelere ilişkin farklı gramatik yorumların da olduğu gözlemlenmiştir. Tesbit edilen değerlendirmeler; tümdengelim, karşılaştırma ve açıklama yöntemiyle ele alınmış ve okuyucunun bilgisine arz edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle i'rabın tanımı, önemi, , i'rab - Kur'an ilişkisi, i'rab- nahiv ve i'rab- lahn konusuna denilmiş, hȃl kavramı incelenmiş ve i'rabın tarihsel sürecine dikkat çekilmiştir. Daha sonra ayetlerin arapça metni ve mealine bütün olarak yer verilip, ilgili kelimenin farklı i'rab yorumları belirtilmiştir. Araştırma neticesinde; belli bir ögenin nahiv yönünden başka şekillerde tahlil edilmesinin mümkün olabileceği ve bunun, farklı manalara ulaşmada önemli bir metot olduğuna dikkat çekilerek i'rab bilgisinin, doğru anlamın tespitindeki rolüne işaret edilmiştir. Zira İslâmî ilimlerde temel amaç, Kur'an’ın mesajının en doğru şekilde anlaşılmasıdır. Ayetlerde farklı i'rab vecihlerinin olması anlamı etkilemektedir. Bu sebeple Kur'an'ın doğru anlamak için özellikle iyi derecede i'rab bilgisine ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"2011 27","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139160317","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Şerhu Muhtasari’t-Tahâvî Eseri Bağlamında İsbîcâbî’nin Nikâh Konusunda Fıkhî Görüşleri","authors":"Abdulhalık Demi̇r, Ö. Korkmaz","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1391238","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1391238","url":null,"abstract":"Bu çalışma, 6. yüzyılda yaşamış olan ve Hanefi mezhebine mensup bir şeyhülislam unvanına sahip olan Ebü'l-Hasan Ali b. Muhammed el-İsbîcâbî'nin hayatını ve nikahla ilgili fıkhî görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Semerkand gibi önemli bir ilim merkezinde kadılık yapabilecek kadar Hanefi ekolünde önde gelen bir konuma sahip olan İsbîcâbî'nin akademik kariyerini, aile hukuku bağlamında fıkıh anlayışını ve Hanefi fıkhına yaptığı katkıları ele almayı hedeflemektedir. İsbîcâbî, Hanefî ekolünün önde gelen fakihlerinden biri olup, seleflerinin derin ilmi birikimini taşıyan önemli bir şahsiyettir. Döneminde Mâverâünnehir bölgesindeki ilmi çalışmalarıyla büyük bir üne kavuşmuş, İslam dünyasında ilmi liderler arasında saygı görmüştür. İslam âlemi içinde akademik başarıları ve verdiği fetvalarla tanınan, büyük alimlerin arasında yer alan nadir şahsiyetlerden biri olarak \"şeyhülislâm\" unvanı ile anılmıştır. Semerkand gibi ilimde zirveye ulaşmış bir merkezde kadılık görevini üstlenerek, ilmin ve adaletin en yüksek standartlarda buluştuğu bir döneme katkıda bulunmuştur. Eserlerinde, Hanefî müctehid imamların görüşlerini bir arada sunmasının yanı sıra kendisinden önce gelen fıkıhta önemli konumda bulunan tüm âlimlerin görüşlerine de yer vermiştir. İsbîcâbî, görüşlerini açık ve anlaşılır bir dille ifade etmiş, konuları deliller ve örneklerle desteklemiştir, bu da onun fıkhî konulardaki görüşlerini fıkıh tarihinde son derece değerli kılmıştır. Bu açıdan bakıldığında, İsbîcâbî'nin fıkıh alanındaki katkıları çağdaşları ve sonraki nesil ilim erbabı için büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, âlimler fıkhî çalışmalarında görüşlerini güçlendirmek için İsbîcâbî’nin eserlerinden bolca nakil/alıntı yapmıştır. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İsbîcâbî’nin hayatı literatür araştırılması çerçevesinde incelenmiştir. İkinci bölümde ise İsbîcâbî'nin Şerhu Muhtasari’t-Tahâvî adlı eseri ele alınarak, evlilikle ilgili fıkıh anlayışı detaylı bir şekilde değerlendirilmiştir. Bu çalışma, İsbîcâbî'nin özgün kişiliği ve zengin ilmi birikimi hakkında derinlemesine bilgi sunmayı amaçlamaktadır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"18 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139163330","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"İslami Reddiye Geleneğinde Hikmet-i Teşri -Bayramzâde Abdullah Edib’in Din Yolunda Adlı Eseri Özelinde-","authors":"F. Yilmaz, Burak Balci","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1391628","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1391628","url":null,"abstract":"Bu makalede Din Yolunda adlı eser özelinde hikmet-i teşri ele alınmaktadır. Adı geçen eser 1908’da Bulgaristan’ın Varna şehrinde bir Hristiyan tarafından kaleme alınan ve Muhammed ile Mesih Arasında Hadsiz Farklar başlığıyla neşredilen, İslamiyet aleyhine önü sürülen birtakım eleştirilerin yer aldığı esere reddiye olarak Abdullah Edib tarafından kaleme alınmıştır. Makalede önce reddiye ve hikmet kavramlarına temas edilmekte, yazar hakkında bilgi verilmekte ve eserin tanıtımı yapılmaktadır. Eserin Kur’ân’ın icazı ve Kur’ân’daki yeminler gibi tefsir ilmine; ulûhiyet ve nübüvvet gibi kelam ilmine; nikâh, cihad, yalanın haram olması ve nesh gibi fıkıh ilmine ait konu ve meseleleri içerdiği belirtilmekte, bunlardan fıkıhla ilgili olanlar üzerinde durulmaktadır. Fıkıhla ilgili olan meselelerde yazar Abdullah Edib’in üzerinde durduğu hikmetler incelenmeye çalışılmaktadır. Bunlar da cihad, nikah ve çok kadınla evlenmek, yalanın haram kılınması, nesih ve hükümlerin zaman yayılmasıdır. Müellifin bunları kısmen dağınık işlediği tespiti yapılarak yer yer dağınık halde bulunan fıkhî meseleler aynı başlık altında ele alınmaya çalışılmaktadır. Makalenin sonuç kısmında ise varılan neticeler anlatılmaktadır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"131 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139169227","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Değişim Sürecinde Alevilikte Dini Otorite, Adıyaman Dedeleri Örneği, yazar Dr. Yılmaz ARI (Ankara: Berikan Yayınevi, 2020), 342 sayfa, ISBN: 976257049788","authors":"Fevzi Rençber","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1392695","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1392695","url":null,"abstract":"Dr. Yılmaz Ari'nin bu çalışması, Adıyaman'daki Alevi kültür ve inancını, dede ve taliplerin bakış açılarına odaklanarak incelemektedir. Yazar, dedelerin dini otoriteler olarak rolünü ve önemini ve Alevi kültürüne nasıl katkıda bulunduklarını araştırıyor. Çalışma, Alevi kültürünün Adıyaman'daki altı ocakta hala varlığını sürdürdüğünü ve dedelerin törenleri yürütmek ve çatışmalara arabuluculuk etmek gibi önemli rolleri yerine getirdiğini, ancak dedelik kurumunun sekülerleşmeden etkilenerek dini ve sosyal değerlerde değişikliklere yol açtığını kabul etmektedir. Çalışma ayrıca, kentleşme nedeniyle dede ve talip arasındaki ilişkinin zayıfladığını ve bunun etkileşimleri ve dini ritüellere katılımları üzerindeki etkisini vurguluyor. Yazar, genç kuşakların modernleşme ve daha eğitimli bir zihniyet nedeniyle dedelerden uzaklaştığını öne sürüyor. Ancak çalışma, zorluklara rağmen Alevi kültürünün korunmasında dedelerin önemini ve işlevlerini sürdürdüğünü de vurguluyor. Sonuç olarak bu çalışma, Alevilik ve dedelik kurumu hakkında aydınlatıcı bir analiz sunmakta ve daha ileri araştırmalar için değerli perspektifler sağlamaktadır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"3 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139169202","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Bir İnsanlık Suçu ve Soykırım Trajedisi: İsrail'in Filistinlilere Uyguladığı Devlet Terörü Nedeniyle Yargılanması Gerektiğine Dair Bir Değerlendirme","authors":"Y. Ari","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1392165","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1392165","url":null,"abstract":"Filistin topraklarında kurulduğu günden beri bölge insanına özellikle de Müslümanlara baskı uygulayan İsrail, bir terör örgütü gibi hareket etmektedir. Yakın zamanda meydana gelen bir gelişme olarak; 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye yönelik birçok saldırı düzenlemiş, Gazze’de yaşayan binlerce masum insanı katletmiş veya yaralamıştır. Bu saldırılar, Uluslararası Hukuk, Savaş Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku kurallarını, Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarını, Cenevre ve Lahey Sözleşmelerini, BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ni, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlarını ve insanlık vicdanını ihlal etmektedir. İsrail, Gazze’de bebekleri, çocukları, kadınları, silahsız sivilleri, gazetecileri, hastaneleri, okulları, sivil konutları, cami ve kiliseleri, mülteci kamplarını, ambulansları, yaralı konvoylarını, kültürel mirası bombalamış, fosfor bombası kullanmış, esirlere kötü muamele etmiş, sivil halka açlık ve susuzluk çektirmiş, enerji ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ambargo uygulamış, iki milyon kadar insanı göçe zorlamış ve bölge halkını topluca yok etme politikasını uygulamıştır. Tüm bu hususlar, savaş suçunun konusu olmanın yanı sıra aynı zamanda insanlığa karşı da işlenen suçlara da konu olmaktadır. Kuruluşundan beri İsrail’in yaptığı katliam dizisi ve hukuk tanımayan eylemleri karşısında, ABD başta olmak üzere birçok ülke, İsrail yönetimine koşulsuz askeri ve siyasi destek sağlamıştır. ABD, İsrail’e yıllık 3.8 milyar dolarlık askeri yardım yapmakta ve BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail aleyhine çıkan karar tasarılarını veto etmektedir. ABD’nin yanı sıra Fransa, Almanya, İngiltere, Kanada gibi ülkeler de İsrail’in saldırılarını meşru göstermeye çalışmakta, Gazze’ye yönelik ambargoyu kaldırmamaktadır. Ayrıca bu ülkeler, İsrail’in işgal ettiği topraklarda yaptığı yerleşim faaliyetlerini engellememekte ve İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için kendisine baskı yapmamaktadırlar. Bu ülkeler, İsrail’in savaş suçlarını destekleyerek insanlık suçuna ortak olmaktadır. Gazze’de yaşanan bütün dram ve zulümler karşısında, dünyanın çeşitli üniversitelerinde çalışan akademisyenler, insan hakları savunucuları, sanatçılar, sporcular, gazeteciler, kanaat önderleri, din adamları, hâkim ve savcılar, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmaktadır. Bu insanlar, Gazze’deki acının derhal durdurulmasını, sorumluların hesap vermesini, Gazze halkının yaşam hakkı ve özgürlüklerinin korunmasını, Gazze’ye yönelik ambargonun kaldırılmasını, Gazze’nin yeniden inşasını ve Filistin halkının bağımsız devletine kavuşmasını talep etmektedir. Bu talepler, tarihi, vicdani, ahlaki ve medeni bir görev olarak deklare edilmektedir. Filistin topraklarını ele geçiren ve ABD başta olmak üzere birçok devletten aldığı destekle bölge halkına her fırsatta orantısız güç kullanarak soykırım suçu işleyen İsrail’in ve kendisine destek veren diğer güçlerin yargılanması konusu, bu makalenin temel amaç ve problemini oluşturmaktadır. Çalışma; kitle iletişim araçları, sosyal medya pla","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"253 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139172396","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Gıdalarda Yapılan Hileler ve Fıkhî Hükme Etkisi","authors":"M. Boran","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1390991","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1390991","url":null,"abstract":"Gıdalarda yapılan birtakım hileler vardır. Bu hileler daha çok taklit ve tağşiş terimleriyle ifade edilmektedir. İslam dini helal kazanca, doğruluğa, dürüstlüğe büyük önem vermiş, can, mal, akıl, nesil ve din gibi değerlerin korunmasını istemiştir. Hile yapanlar ayeti kerimelerde kınanmıştır. Peygamber Efendimiz de (s.a.v) “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuştur. Bu sebeple hile yapmak caiz görülmemiş, haram sayılmıştır. Hilelerin bir kısmı helal olan gıdayı haram hale getirebilmektedir. Bazıları şüpheli duruma düşürmektedir. Gıdalarda yapılan hileler insan sağlığını da tehdit etmektedir. Bazı hileler ölümcül olabilmektedir. Hileli gıdaları tüketmenin fıkhi hükmü sağlık açısından etkisine göre belirlenebilir. Hileli malı satın alan kimse aldatılmış olmaktadır. Aldığı malda kusur vardır, malın vasfı uygun değildir. Müşterinin vasıf ve kusur muhayyerliği sebebiyle sözleşmeyi feshetme hakkı vardır. Hile yapanlara teşhir etme, para, hapis gibi cezalar uygulanabilir.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"41 20","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139176383","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Hanif in Quran and its Reflections to Meanings","authors":"İnci Erdi̇l","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1373447","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1373447","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Hanif kavramının meâllere nasıl yansıdığı ele alınmaktadır. Hanif kelimesi Kur’an-ı Kerim’de tekil ve çoğul şekliyle toplamda on iki ayette geçmektedir. Bunlardan 10 tanesi “Hanif” olarak geçerken 2 tanesi ise “Hunefa” şeklinde kullanılmaktadır. Bu kelime, tevhidin, samimiyetin ve teslimiyetin adı olmakla beraber, İslam âlimleri tarafından İslam öncesi döneme kadar Arap Yarımadasında Hz. İbrahim’in dini olarak kabul edilmektedir. Fakat bu kavramın müstakil bir din olduğu değil bir sıfat olduğu tezi de savunulmaktadır. Haniflik, Hz. Peygamber’in risaleti döneminde ve İslam öncesi dönemde de birtakım kişilerin sıfatı olarak kabul görmüştür. Hanif kavramı yalnız Kur’an-ı Kerim’de değil, dinin ikinci kaynağı olan hadislerde de geçmektedir. “Allâh’ın kullarını Hanifler olarak yarattığı, Allâh’a en sevimli olan dinin müsamahakâr Hanif dini olduğu, Peygamber efendimizin kolaylaştırılmış Haniflik üzerine gönderildiği” hadis kaynaklarında aktarılmaktadır. Üzerinde çalıştığımız Hanif kavramının meâllere aktarılırken genel olarak meâl yazarlarının bu kelimenin geçtiği ayeti de dikkate alarak ortaya çıkan anlam bağlamında tercüme ettikleri görülmektedir. Aynı zamanda Hanif kavramının ihtiva ettiği anlam yönünden zengin olması, meâl yazarlarının çevirilerine bu kelimeyi farklı anlamlarla yansıtmasında da belirleyici olmuştur. Hanif kavramı genel itibarıyla “muvahhid”, “Allâh’ı birleyen”, “Hakka yönelen”, “Hak din”, “her türlü batıl inançtan yüz çeviren”, “sahte olan her şeyden yüz çeviren”, “Allâh’ı bir olarak tanıyan”, “dosdoğru”, “tek Allâh’a inanan”, “küfür ve şirkten uzak”, olarak çevrilmektedir. Ayrıca bu kavram Kur’an-ı Kerim’de yedi yerde Hz. İbrahim’le bütünleşmiş olarak ön plana çıkmakta ve O’nun bir sıfatı olarak zikredilmektedir.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"153 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139177421","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Compensation Responsibility for Damages to Property and Life Caused by Buildings in Earthquakes in Terms of Islamic Law","authors":"Abdullah Çakir","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1384597","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1384597","url":null,"abstract":"Depremde binaların hasar alması veya yıkılması ile mala ve cana zararlar gelebilmektedir. İslam hukukuna göre bu zararlardan sorumlu kişilerin İslam hukuk açısından tartışılması ve ortaya çıkan dinî bilgilerin insanların hizmetine sunulması gerekir. Aksi takdirde bilgi eksikliği veya yanlış bilgi sebebiyle sorumlular dinî sorumluluklarının farkında olamayabilir bu da insanların yanlış davranışlar sergilemelerine, özellikle ahiret hayatlarında beklemedikleri iyi olmayan neticelerle karşılaşmalarına sebep olabilir. Buna binaen makale depremde binaların gördüğü ve verdiği zararlardaki sorumluluğu İslam hukuku açısından ele almıştır. Araştırmanın önemini gösteren önde gelen faydalarından birisi araştırmanın depremde bina sebebiyle meydana gelen zararlardan kimlerin ne kadar sorumlu olduğunu tespit ederek zararların tazmini problemine katkı sunmasıdır. Makalenin hedefi bina yapımında paydaş olanlara dinî sorumluluk bilinci kazandırarak onları depreme dayanıklı binalar inşa etme hususunda motive etmek böylelikle depremde oluşacak zararların mümkün mertebe önüne geçilmesini sağlamaktır. Konu ele alınırken öncelikle dokümantasyon yöntemi izlenerek kaynaklara ulaşılmış, bu kaynaklardaki görüşler ve delilleri tahlil edilip tüme varım ve tümdengelim yöntemleriyle fıkhî kurallara göre hükümler tespit edilmeye çalışılmıştır. Netice olarak bina yapım aşamalarında binanın dayanıklılığına meşru olmayan bir fiil ile etki ederek binanın depreme karşı dayanıksız olmasına sebep olan kişilerin binada, içindeki ve dışındaki mal ve canlarda depremden dolayı oluşan zararlardan sorumlu olduğu, böyle bir durum yoksa sorumluluğun mal ve can sahiplerine ait olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"61 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139181686","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Fıkıh Usûlünde Âhâd Haberle Nesh Meselesi","authors":"Ahmet Batur","doi":"10.61216/darulhadisdergisi.1382207","DOIUrl":"https://doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1382207","url":null,"abstract":"Özet Haber kavramı fıkıh usulü âlimleri tarafından \"mahiyeti itibariyle doğru ve yalan olma ihtimali bulunan söz\" manasında kullanılmaktadır. Haber, aktarılması yönünden mütevâtir ve ahâd olarak iki kısma ayrılmaktadır. Usûl âlimleri arasında mütevâtir haberin hüccüyeti ve kendisiyle neshin yapılabileceği hakkında neredeyse tartışma bulunmazken âhâd haberin delil oluşu ve kendisiyle neshin olması hususunda ise tartışma bulunmaktadır. Bu tartışmaların yanında nesh kavramı, usûl kaynaklarında farklı şekillerde tarif edilmiştir. Bu tanımlardan biri “Şer´î bir hükmün daha sonra ortaya çıkan kendisi gibi şer´î bir hüküm ile kaldırılması” şeklinde olup ve tarif, daha evla kabul edilmiştir. Bu anlamda kabul gören neshin, ahâb haber ile vukuu meselesi belirtildiği üzere fıkıh usulünde tartışma konusu olmuştur. Zâhirîlerden İbn Hazm’ın ve Hanbelîlerden de Tûfî’nin içinde bulunduğu kimi usûlcüler, ahâd haber ile Kur’an ve mütevâtir sünnettin neshini mutlak olarak kabul ederken kimi usûlcüler ise, mutlak olarak reddetmiştir. Bâcî ve Gazâlî gibi âlimler ise, âhâd haber ile neshi kabul etmiş fakat Hz. Peygamber dönemi ve sonrası arasında bir ayrıma gitmişlerdir. Onlar, Hz. Peygamber zamanında haber-i vâhid ile neshin gerçekleşmesini kabul ederken, sonrası içinse kabul etmemektedirler. Bu çalışmada söz konusu görüşler, gerekçeleriyle birlikte değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Fıkıh usûlü, Haber, Mütevâtir haber, Âhâd haber, Nesh Abstract The concept of khabar is used by fiqh scholars in the sense of “a word that is true in its nature and may be a lie”. In terms of conveying the news, it is divided into two parts: mutawatir and ahåd. While there is almost no debate among Usul scholars about the validity of the mutawatir news and the possibility of abrogation with it, there is a debate about the validity of the ahad news and the possibility of abrogation with it. In addition to these discussions, the concept of abrogation has been described in different ways in the usûl sources. One of these definitions is “the abrogation of a shar’i ruling by a similar shar’i ruling that emerged later, and the definition is more accepted. In this sense, the issue of abrogation accepted in this sense has been a matter of debate in the fiqh procedure, as stated above. While some usul scholars, including Ibn Hazm from the Zahiris and Tufi from the Hanbalis, accepted the abrogation of the Quran and the mutawatir sunnah with ahâd news as absolute, some usul scholars rejected it absolutely. accepted, but they made a distinction between the period of the Prophet Muhammad and after. While they accept the realization of abrogation with the news of unity in the time of the Prophet, they do not accept it for later. In this study, the opinions in question will be evaluated together with their justifications. Keywords: Usûl of fiqh, Haber, Mütevatır haber, Ahad haber, Abrogation","PeriodicalId":510736,"journal":{"name":"Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi","volume":"13 9","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139184454","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}