{"title":"ASSESSMENT OF REMOVAL EFFICIENCIES AND TOXICITY OF FLUOROQUINOLONE GROUP ANTIBIOTICS USING PHOTOCATALYTIC ADVANCED OXIDATION PROCESSES","authors":"Hande GÜLCAN, Nergis DİLSİZOĞLU-AKYOL, Ceyhun AKARSU, Tugba OLMEZ-HANCİ","doi":"10.21923/jesd.1317749","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1317749","url":null,"abstract":"Son yıllarda, ileri oksidasyon prosesleri, ilaç etken maddelerinin su ve atıksulardan uzaklaştırılmasında umut verici yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Bu deneysel çalışmada, siprofloksasinin etkin bir şekilde arıtımını sağlamak amacıyla sülfat radikali bazlı fotokimyasal ileri oksidasyon prosesleri olan persülfat/UV-C (PS/UV-C) ve persülfat/UV-A (PS/UV-A) yöntemlerinin uygulanabilirliği araştırılmıştır. PS/UV-C prosesinde, 0,05 mM PS dozunda ve 120 dakikalık reaksiyon süresinde %98 giderim verimi elde edilirken, 0,1 mM ve 0,25 mM dozlarında, %100 giderim verimi 60 dakikalık süre içerisinde sağlanmıştır. PS/UV-A prosesi ise, tüm PS konsantrasyonları için %88 ile %92 aralığında giderim verimleri göstermiştir. Optimum koşullar altında su matrisinin proses verimine olan etkisini değerlendirmek amacıyla, yüzeysel su örneklerinde siprofloksasin giderim verimi araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, yüzeysel su örneklerinin kullanıldığı durumlarda siprofloksasinin tamamen giderilmesi için gereken sürenin sentetik numunelerin arıtımı için gerekli süreye kıyasla yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, deneyler başlangıç pH değerinin proses verimi üzerinde önemli bir etkisi olmadığı göstermiştir. Toksisite analizleri, Aliivibrio fischeri üzerinde herhangi bir inhibisyon etkisi olmadığını göstermiştir. Bu bulgular, PS/UV-C prosesinin siprofloksasin gibi ilaç etken maddelerinin arıtımı için umut vadeden bir yöntem olduğunu göstermektedir.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"18 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135344865","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"GÜÇ TUTUŞUR ÖZELLİKTE TEKSTİL MATERYALLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN NANOKİL KATKILI ISI DEPOLAMA ÖZELLİKLİ MİKROKAPSÜL ÜRETİMİ","authors":"Sena DEMİRBAĞ GENÇ, Sennur ALAY AKSOY","doi":"10.21923/jesd.1241551","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1241551","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, kompleks koaservasyon yöntemi kullanılarak n-eykosan çekirdek içeren ve jelatin/Arap zamkı duvar yapılı mikrokapsüllerin üretimi gerçekleştirilmiştir. Üretim sırasında mikrokapsüllerin duvar yapısına nanokil partikülleri ilave edilerek mikrokapsüllerin hem termal stabilitesinin arttırılması hem de güç tutuşur özellik kazandırılması planlanmıştır. Üretilen mikrokapsüllerin morfolojileri optik mikroskop ve taramalı elektron mikroskop (SEM) analizi ile incelenmiştir. Mikrokapsüllerin ısı depolama özellikleri diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC), termal stabiliteleri termal gravimetrik (TG) analiz ile incelenmiştir. Jelatin+nanokil/Arap zamkı/n-eykosan mikrokapsüllerin küresel morfolojiye sahip oldukları ve başarılı bir şekilde üretildikleri tespit edilmiştir. Mikrokapsüllerin 98,9 J/g ısı depolama kapasitesine sahip olduğu belirlenmiştir. Üretilen mikrokapsüller pamuklu dokuma kumaşa emdirme yöntemi ile uygulanmıştır. Mikrokapsül uygulamasının pamuklu dokuma kumaşın güç tutuşurluk performansı üzerindeki etkisi 45° eğimli otomatik güç tutuşurluk test cihazı kullanılarak ASTM D1230-94 standardına göre değerlendirilmiştir. Nanokil katkılı mikrokapsül uygulamasının kumaşa güç tutuşur özellik kazandırdığı ve kumaşın yanma süresini 19,2 s’den 32,1 s’ye yükselttiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345040","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Murat KILIÇ, Serpil KILIÇ, Yunus PAMUKOĞLU, Bülent KIRKAN, Taner ERKAYMAZ
{"title":"TÜRKİYE EGİRDİR GÖLÜ'NDEKİ ELEMENTLER, PESTİSİTLER VE İYONLAR KİRLETİCİLER:TAYİNİ VE METOT VALİDASYONU","authors":"Murat KILIÇ, Serpil KILIÇ, Yunus PAMUKOĞLU, Bülent KIRKAN, Taner ERKAYMAZ","doi":"10.21923/jesd.1185333","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1185333","url":null,"abstract":"In this study, the concentrations of elements, ions and pesticides were determined in the samples collected from the Isparta/Egirdir Lake. Firstly, it was validated an analytical method for determination of chlorpyrifos, acetamiprid, methidathion, cyprodinil and pyridaben pesticide residues (total 322 pesticides), ions (total 12 anions/cations) and elements (total 17 elements) in samples. The validation parameters such as linearity, the limit of detection and quantification, selectivity, recovery (%) of the method were determined. The amounts of metal were determined by inductively coupled plasma mass spectrometry (ICP-MS). Arsenic, barium, chromium, copper, iron, manganese, nickel, lead, strontium, vanadium and zinc were determined in different concentrations, but silver, beryllium, cadmium, cobalt, thallium and antimony amounts were not determined. The concentrations of ions were assigned by the ion chromatography (IC). According to the results of these experiments the quantities of lithium, nitrate and phosphate ipns were below the limit of detections in samples. Determination of the pesticides in the same samples was performed on the liquid chromatography-tandem mass spectrometry (LC-MS/MS). The obtained results were discussed.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"58 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345042","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"EFFECT OF GRAPHITE POWDER ADDITIVES ON MECHANICAL PROPERTIES AND ELECTRICAL CONDUCTIVITY IN BLAST FURNACE SLAG-BASED ALKALI-ACTIVATED MORTARS","authors":"Ahmet FİLAZİ, Rustem YİLMAZEL, Muharrem PUL","doi":"10.21923/jesd.1248611","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1248611","url":null,"abstract":"In this study, the effect of graphite powder additive on mechanical properties and electrical conductivity of alkali-activated mortar samples produced using blast furnace slag was investigated. In the preparation of the mortar samples, graphite powder in (75) micron size was substituted at a rate of 0%-0.5-1%, 2% and 4% by weight of the binder. Sodium hydroxide and sodium silicate were used as activators in the mortar samples produced with Blast Furnace slag, and the samples were thermal cured at 110⁰C for 24 hours. Workability, unit weight, electrical conductivity, tendencies and compressive strength of all mortar samples that completed the curing period were determined. In addition, experiments were carried out to determine the water absorption and void ratios of the samples that gave the best results in the cementitious system activated with alkalis. The results obtained showed that the workability of the graphite powder was improved at 1% reinforcement rate in the mortar samples activated with alkalis, and it had a negative effect at the rates above 1%. It was understood that 1% graphite powder additive contributed positively to flexural and compressive strengths, while 4% graphite powder additive contributed provided the highest electrical conductivity.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135344246","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ASİMETRİK EŞ-DÜZLEMSEL ŞERİT BESLEMELİ ANTEN İLE MOTOR YAĞ SEVİYE VE KULLANIM ÖMRÜ TESPİTİ","authors":"Mustafa YILDIRIM, Mahmut Ahmet GÖZEL","doi":"10.21923/jesd.1236041","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1236041","url":null,"abstract":"Motorun aşınmasını ve ısınmasını engelleyen motor yağ (MY) ömrü araç performansı açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışma ile araç MY seviye ve kullanım ömrünü belirleyebilecek bir sensör gerçekleştirilmiştir. MY ömrü ve seviye tespiti için iki farklı yağ numunesi içerisine önerilen anten yerleştirilerek geri dönüş kaybı grafiğindeki rezonans frekansı ile bant genişlikleri incelenmiştir. Önerilen anten ile MY ömrünün gerçek zamanlı tespitinin mikrodalga frekanslarda gerçekleştirilmiştir. Bu teknikle MY değişim periyotları ile ilgili daha kesin bir çözümün gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Sensör için Asimetrik Eş-düzlemsel Şerit (AEŞ) beslemeli mikroşerit anten tasarımı gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan antenin sıvı dışındaki çalışma frekansı 2.4 GHz bant genişliği ise 150 MHz olarak ölçülmüştür. Antenin MY içerisine 60 mm ve 70 mm uzunluklarında yerleştirildiğinde rezonans frekansı ve bant genişliğinde anlamlı bir değişim meydana gelmiştir. Bu antenin MY içerisindeki 60 mm uzunluk seviyesi için 0 km MY numunesinde rezonans frekansı ve bant genişlikleri sırasıyla 2,20 GHz ile 120 MHz, 10000 km için sırasıyla 2,18 GHz ile 130 MHz olarak ölçülmüştür.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"64 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135344866","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"A NEW MATHEMATICAL MODEL FOR PARALLEL ASSEMBLY LINE BALANCING PROBLEM WITH ERGONOMIC CONSTRAINTS: ERGOPALBP","authors":"Yılmaz DELİCE, Emel KIZILKAYA AYDOGAN, Salih HİMMETOĞLU","doi":"10.21923/jesd.1208149","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1208149","url":null,"abstract":"Parallel assembly line (PAL) systems are one of the most preferred assembly line (AL) types for high volume and mass production in real-life applications. In the PALs, a parallel assembly line balancing problem (PALBP) is basically solved according to certain priority relations and task processing times. However, academic research generally does not take into account the ergonomic strains exposed by workers at stations. It would be a more accurate approach to consider ergonomic aspects in real-life PALBPs. In this study, the ergonomic-constrained PALBP (ergoPALBP) is discussed. Accordingly, the classical PALBP mathematical model is modified by adding ergonomic constraints. The mathematical model proposed for ergoPALBP has been implemented in a PAL system as a real-life application. Both ergonomic risk factors and total station operation times obtained with mathematical models used for classical PALBP and proposed for ergoPALBP were compared. According to the results obtained, the mathematical model proposed for the ergoPALBP shows a successful performance.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135344958","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"KARACAÖREN BARAJ GÖLLERİ VE ÇEVRESİ İÇİN STANDARTLAŞTIRILMIŞ YAĞIŞ İNDEKSİ (SYİ) YÖNTEMİ İLE KURAKLIK SINIFLAMASI VE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ","authors":"Simge VAROL, Mehmet ULUSOY","doi":"10.21923/jesd.1291016","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1291016","url":null,"abstract":"Bu çalışmada Antalya havzasının önemli su kaynaklarından biri olan Karacaören-1 ve 2 Baraj Gölleri ve çevresindeki meteorolojik kuraklık Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SYİ) yöntemi ile belirlenmeye çalışılmıştır. Isparta ve Antalya DM istasyonlarında ölçülen yağış verileri kullanılmış ve bölge için kuraklık sınıflamaları yapılmıştır. Isparta DMİ verilerine göre bölgede 94 yıl içerisinde sadece 1 yıl (1969) “Aşırı Nemli”, %4.26 “Orta Derecede Kurak”, %6.38 “Şiddetli Kurak” ve %4.26 “Aşırı Kurak” geçmiştir. Antalya DMİ verilerine göre ise 93 yılın %2.15’i “Aşırı Nemli”, %11.83 “Orta Derecede Kurak”, %2.15 “Şiddetli Kurak” ve %3.22 “Aşırı Kurak” olarak geçmiştir. Her iki meteoroloji istasyonundaki kuraklık durumu birlikte değerlendirildiğinde kuraklığın farklı şiddetlerde benzer dönemlerde etkisini gösterdiği görülmüştür. Ayrıca kurak dönemlerdeki Karacaören-1 ve 2 Baraj Göllerinin seviye ve hacim değişiklikleri incelenmiştir. Buna göre Karacaören-1 Baraj gölü seviye, hacim ve kuraklık analiz sonuçları birlikte değerlendirildiğinde Isparta ve Antalya DM istasyonları verilerinden hazırlanan kuraklık analizleri ile Karacaören-1 Baraj Gölü seviye ve hacim değişikliklerinde uyumluluk olduğu gözlenmiştir. Özellikle her iki istasyonda tespit edilen 1995, 2000-2003 yılları arası ile 2016-2022 yılları arasında gözlemlenen kuraklıklarda Karacaören-1 Baraj Gölü seviye ve hacimlerinde de düşüşler olduğu görülmüştür. Karacaören-2 Baraj Gölünde ise 2006-2007 yıllarındaki yoğun yağışlara bağlı olarak baraj göl seviyesinde dikkat çeken bir artış belirlenmiştir.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"64 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345037","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"GEOTEKNİK PARAMETRELERİN VE YÜKLEME ŞARTLARININ GÜNEŞ PANEL SİSTEMLERİNİN DEPLASMANLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ","authors":"Elif Büşra ÇIKILI, Mustafa Kubilay KELEŞOĞLU","doi":"10.21923/jesd.1030509","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1030509","url":null,"abstract":"Güneş enerjisi yenilenebilir olması ve çevre kirliliğine neden olmamasından dolayı son yıllarda ülkemizde kullanım yüzdesi giderek artan enerji kaynakları arasında yer almaktadır. Güneş panellerinin taşıyıcı sistemi ve çelik kolonlarla tesis edilen panel temellerin davranışı incelenmeye değer konulardır. Bu çalışmada güneş panel temellerinin zemin ile etkileşimi ve geoteknik tasarımını etkileyen faktörler irdelenmiştir. FLAC 3D üç boyutlu sonlu farklar yazılımıyla güneş paneli üst yapısı ve zemin profili modellenmiş, referans geoteknik parametreler kullanılarak 8 farklı yük kombinasyonu için analizler gerçekleştirilmiştir. Zemin parametrelerinin (elastisite modülü, kayma mukavemeti açısı) değiştiği, kazık soket boyu, kar ve rüzgâr yükü etkisinin incelendiği seri analizler yürütülmüştür. Bu analizler dahilinde panel sisteminin kazık elemanlarının deplasmanları incelenmiştir. Analiz sonuçlarından elde edilen bulgular kar ve rüzgâr yükünün sistemin deplasmanları bakımından belirleyici olduğu, ilaveten soket boyu ve zeminin mukavemet parametrelerinin de mobilize olan deplasmanları etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345039","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mustafa YILMAZER, Ayşe Gül ÖZAYDIN, Zehra ALBAY, Bedia ŞİMŞEK
{"title":"İNEK, KOYUN VE KEÇİ SÜTÜNDEN ÜRETİLEN KAYMAKLARIN BAZI KARBONİL BİLEŞİKLERİ, SERBEST YAĞ ASİDİ BİLEŞİMLERİ VE TOKOFEROL İÇERİKLERİ","authors":"Mustafa YILMAZER, Ayşe Gül ÖZAYDIN, Zehra ALBAY, Bedia ŞİMŞEK","doi":"10.21923/jesd.1215997","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1215997","url":null,"abstract":"The aim of this study is to determine the effect of cow, goat and sheep milk used in traditional clotted cream production on some properties of clotted cream. The produced clotted cream was stored during 7 days. Some chemical analyses of the clotted cream, free fatty acid composition and tocopherol contents using gas chromatography (GC) and high-performance liquid cromatography (HPLC) were determined. Saturated fatty acids were found to be the highest in sheep's clotted cream and the lowest in goat's clotted cream. Monounsaturated fatty acids were found to be higher in clotted cream produced from goat's milk. Eicosapentaenoic Acid (EPA) and docosanhexaenoic acid (DHA) and δ-tocopherol were determined only in clotted cream produced from sheep milk. The content of α-tocopherol in sheep's clotted cream and β-tocopherol in cow's clotted cream is higher than in the other clotted cream. 2-Methylbutyraldehyde was identified as the most important carbonyl component in all samples. Although all three clotted creams were quite similar in appearance and some chemical properties, it was determined that they contain significant differences in terms of carbonyl compounds, fatty acid profiles and tocopherol contents.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345041","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hilmiye Betül DİKMEN, Fatih BALCI, Ecem ÇETİN, Yasemin ILGIN, Hakan KAYA, Yusuf Baran KARTAL, Feyzagül OSMANLI, Ayça Mine ÖZEN, Ece SÜRÜCÜ, Damla KIZILAY
{"title":"PARALLEL MACHINE SCHEDULING PROBLEM UNDER DIFFERENT PERFORMANCE CRITERIA","authors":"Hilmiye Betül DİKMEN, Fatih BALCI, Ecem ÇETİN, Yasemin ILGIN, Hakan KAYA, Yusuf Baran KARTAL, Feyzagül OSMANLI, Ayça Mine ÖZEN, Ece SÜRÜCÜ, Damla KIZILAY","doi":"10.21923/jesd.1244549","DOIUrl":"https://doi.org/10.21923/jesd.1244549","url":null,"abstract":"Üretim planlama faaliyetleri arasında oldukça önemli bir yere sahip olan paralel makine çizelgeleme problemi, işlerin hangi kaynaklar kullanılarak üretileceğinin ve hangi makineye hangi sırada atanacağının belirlenmesidir. Üretim ortamında kaynakların aktif kullanımı ve müşteri memnuniyeti sağlama gibi amaçları gerçekleştirmek, işlerin çizelgelenmesinin iyi bir şekilde yapılıp yapılmaması ile ilgili olmasının yanı sıra amaç fonksiyonu seçimi ile de doğrudan ilişkilidir. Bu çalışmada ele alınan çizelgeleme probleminde, özdeş olmayan paralel makineler, makine ve işlerin hazırlık zamanları ve işler arasındaki sıra bağımlı ayar zamanları düşünülmüştür. Çalışmada, literatürde sıkça yer alan ve firmalar/araştırmacılar tarafından optimize edilmeye çalışılan amaç fonksiyonlarının birbirlerini nasıl etkilediği ve çeşitli kısıtlardan nasıl etkilendiği analiz edilerek literatüre katkı sağlanması hedeflenmiştir. Çalışmanın çözüm yöntemi olarak karma tamsayılı programlama modeli kurulmuş, elde edilen sonuçlar için basit bir ara yüz oluşturularak duyarlılık analizleri yapılmıştır. Ele alınan problemin NP-zor sınıfında bulunması sebebiyle büyük boyutlu veri setleri için sezgisel yöntemlere başvurulmuştur. Bu kapsamda altı farklı komşuluk arama sezgiseli kullanılarak sezgisel yöntemlerin sonuçları tüm amaç fonksiyonları için karşılaştırılmış olup, hangi komşuluk arama sezgiselinin hangi amaç fonksiyonu için daha iyi çalıştığı analiz edilmiştir. Geliştirilen algoritma ile elde edilen olurlu çözümler incelenerek amaç fonksiyonlarının duyarlılık analizleri gerçekleştirilmiştir.","PeriodicalId":500615,"journal":{"name":"Mühendislik bilimleri ve tasarım dergisi","volume":"51 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135345045","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}