Turkish journal of family medicine and primary care最新文献

{"title":"Association Between Breastfeeding Attitudes and Depression Risk of Mothers in COVID-19 Pandemic","authors":"Zehra BAYKAL AKMEŞE","doi":"10.21763/tjfmpc.1284075","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1284075","url":null,"abstract":"Objective: The aim of this study is to determine the level of breastfeeding attitude and its association with risk of depression among mothers during the COVID-19 pandemic. Methods: In the cross-sectional analytics study, the minimum number of samples to be reached was calculated (n=327). Data were collected from 393 mothers with the Google survey method. Questionnaire Form, Edinburgh Postpartum Depression Scale (EPDS) and Infant Feeding Attitude Scale (IFAS) forms were used as data collection tools. Variables related to socio-demographic characteristics are shown by number and percentage distribution. The effects of categorical variables, which are thought to affect the mean scores of EPDS and IFAS, were evaluated with t-test and chi-square analysis in independent groups. The relationship between the mean scores of the scale is shown by the correlation coefficient. p<0.05 was considered significant. Results: The mean IFAS score was 65.54±6.74, and the mean EPDS score was 10.70±6.25. IFAS scores of mothers at risk for depression (64.78±6.85) were found to be significantly lower (p < 0.05) than mothers who were not at risk for depression. Conclusion: In the COVID-19 pandemic, it was determined that the breastfeeding attitudes of mothers at risk for depression were lower than those of mothers who were not at risk for depression.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"87 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136263004","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Evaluation of Posture, Balance and Gait Disorders in Diabetic Patients","authors":"Mehmet Taylan PEKÖZ, Yakup SARICA","doi":"10.21763/tjfmpc.1345491","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1345491","url":null,"abstract":"Giriş: Diabetes mellitus yaş ve cinsiyet ayırımı gözetmeksizin görülebilen kronik metabolik bir hastalıktır. En sık görülen komplikasyonlarından biri polinöropati (PNP) olup denge, postür ve yürüme bozukluklarına yol açabilmektedir. Diyabetik hastalarda nöropati varlığının postür, denge ve yürüme bozukluklarında olası rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye-Endokrinoloji Anabilim Dalı polikliniğinde diabetes mellitus tanısı ile izlenen olgular alınmıştır. Bu olgularda yürüme ve denge statik postürografi (göz açık, göz kapalı, baş sağa, baş sola ve tandem Romberg) ve Tinetti Denge ve Yürüme Skalası ile değerlendirilmiş olup eşlik eden otonomik ve periferik sinir tutulumunu belirlemek için elektronörografi (ENG) ve sempatik deri yanıtlarına (SDY) bakılmıştır. Elde edilen veriler kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Diabetes mellitus tanılı toplam 29 hasta ve 16 sağlıklı kontrol grubu çalışmaya dahil edilmiş olup ortalama yaş sırası ile 49,9±7,1 ve 47,7±6,6 yıldır. Diyabetiklerde median ve ulnar sinirlerde duyusal iletim hızları ve peroneal ve ulnar sinirlerde ise motor iletim hızları normal kotrollere göre yavaşlamış bulunmuştur. Bu değerler istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.001 ve p<0.003). Klinik tablo ile birlikte yorumlanacak olur ise diyabetiklerin ENG çalışması sonucunda 14’ünde PNP saptanmış, 15’inde ise polinöropatiyi telkin eden bulgular gözlenmemiştir. SDY bakıldığında diyabetiklerde 3 olguda ayakta, 2 olguda ise hem ayak hem de elde SDY’ları elde edilememiştir. Böylece 5 olguda (5/29; % 17,2) otonomik (sudomotor) lif tutuluşu görülmüştür. Bu 5 olguda ENG verileriyle polinöropati tanısı da konmuştur. Tinetti yürüme, denge ve total skor istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde normal kontrol olgularından daha düşük olarak elde edilmiştir (p<0.001). Postürografik çalışma platform üzerinde başın sağ veya sola dönük olduğu pozisyonda ve tandem Romberg testi ile diyabetiklerin normallere göre daha fazla salındığı ve istatistik olarak bu farkın anlamlı olduğu görülmüştür (sırası ile p=0,002; p=0,03 ve p=0,041). Sonuç: Çalışmamız diyabetik hastalarda nöropati varlığı ile doğrudan ilişkili olmakla birlikte polinöropatisi olan ve olmayan olgularda postüral stabilite ve dengenin kontrol grubuna göre bozuk olduğunu ortaya koymuştur.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136263002","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Quantıtatıve Analysıs Of Famıly Medıcıne Departments And Academıcıans In The 30th Year In Türkiye","authors":"Ahmet YOSUNKAYA, Özgür ERDEM, Ali ERDEM","doi":"10.21763/tjfmpc.1293133","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1293133","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma Türkiye’de bulunan aile hekimliği anabilim dalları, öğretim üyesi, uzmanlık öğrencisi ve uzman sayılarının nicel olarak incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı tipteki bu çalışmada Türkiye’de bulunan üçüncü basamak aile hekimliği klinikleri ve anabilim dalları incelendi. Aile hekimliğindeki mevcut öğretim üyesi sayısı, asistan sayısı ve varsa yetiştirdikleri uzman hekim sayıları araştırıldı. Türkiye’deki her aile hekimliği kliniği veya anabilim dalına Mart-Nisan 2022 tarihlerinde telefon, e-mail veya WhatsApp uygulaması üzerinden ulaşılarak anabilim dalları /klinikler ile ilgili veriler toplandı. Bulgular: Araştırmamızda 105 tane üçüncü basamak aile hekimliği kliniği veya anabilim dalının mevcut olduğu tespit edildi. Türkiye’deki bu 105 aile hekimliği kliniğinde çalışan öğretim üyesi sayısını incelediğimizde 104 doktor öğretim üyesi, 86 doçent ve 74 profesör olduğu saptandı. Türkiye’de şu ana kadar 211 kişinin doçentlik sürecini tamamlayarak Yüksek Öğretim Kurumundan aile hekimliği alanında “doçent unvanı” aldığı tespit edildi. 211 kişiden 93’ünün profesörlük kadrosuna atandığı saptandı. Halen Türkiye’de 3727 Aile hekimliği asistanı ve 4107 aile hekimliği uzmanı olduğu saptandı Sonuç: Türkiye’de ilk anabilim dalının kurulmasından bugüne kadar geçen yaklaşık 30 yıllık zaman zarfında bir tıpta uzmanlık alanı olarak tanınan aile hekimliğinin; nicel ve nitel gelişiminde iyi bir ivme kazandığı görülmektedir. Diğer taraftan artan asistan ve anabilim dalı sayısına göre öğretim elemanı sayısının geride kaldığı saptandı. Bu durumun eğitim kalitesinde gerilemeye neden olmaması için yeni akademisyenlerin yetişmesine öncülük edilmelidir.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136263700","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"ATOPİK DERMATİTLİ ÇOCUKLARDA SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMİNDE BESLENMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Aslı GÜÇLÜ, Ümit AYDOĞAN, Yusuf Çetin DOĞANER, Ahmet BOLAT","doi":"10.21763/tjfmpc.1280596","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1280596","url":null,"abstract":"Giriş: Atopik dermatit (AD); kronik, kaşıntılı, tekrarlayıcı ataklarla giden inflamatuar bir cilt hastalığıdır. AD, astım ve alerjik rinokonjonktivit gibi alerjiye bağlı hastalıkların bebeklik döneminde değişen immün sistem gelişimiyle ilgili olduğu düşünülmektedir. Yenidoğan döneminden itibaren beslenme immun sistem gelişimini etkileyerek, bireyin sağlığını uzun vadede etkilemektedir.1 Bu çalışmamızda, AD tanısı alan çocuklarda hayatın ilk 6 aylık sürecinde anne sütü ve/veya formül mama ile beslenme oranlarının değerlendirmesi amaçlandı. Yöntem: Çalışma, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği’ne müracaat eden ve AD tanısı konulan çocukların ebeveynleri ile yapılmıştır. Çalışmaya toplam 75 ebeveyn dahil edilmiştir. Ebeveynlere yazılı onamları alınarak, araştırmacılar tarafından hazırlanılan, katılımcıların ve çocukların sosyodemografik özellikleri, özgeçmişi, ilk 6 ay beslenme şekli, annenin laktasyon dönemindeki beslenme şekli gibi bilgileri içeren anket formu uygulanmıştır. Veriler SPSS programı ile uygun testlerle analiz edilmiştir. Bulgular: Ebeveynleri çalışmaya dahil edilen AD tanılı çocukların ilk 6 ayda %73,3’ü sadece anne sütü ile, %24’ü anne sütü ve formül mama ile geri kalan %2,7 çocuk ise sadece formül mama ile beslendiği saptanmıştır. AD tanı yaşı ile AD tanılı çocukların sosyodemografik özellikleri, soy geçmişi, ilk 6 ay beslenme şekilleri, emzirme döneminde annenin beslenme şekli ve tıbbi özgeçmişleri arasındaki fark incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı gözlenmiştir (p>0,05). Sonuç: AD tanısı alan hastaların hayatın ilk 6 aylık döneminde beslenme şekillerinin incelendiği çalışmamızda hastaların en fazla sadece anne sütü ile beslendiği tespit edilmiştir. AD tanı yaşı ile hayatın ilk 6 ayında beslenme şekli ve annenin laktasyon döneminde beslenme biçimi arasında anlamlı fark bulunmamıştır.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136263003","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Anne Bebek Bağlanması : Bir Bibliyometrik Analiz","authors":"Yıldız BÜYÜKDERELİ ATADAĞ, Ahmet Sarper BOZKURT","doi":"10.21763/tjfmpc.1300444","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1300444","url":null,"abstract":"Introduction: Mother-infant bonding serves as a template for all relationships a person forms throughout his/her life and can be critical to any relationship a person will form. The aim of this study was to determine the development and current state of research on mother-infant bonding in the literature. Method: The Web of Science (Wos) database was used to analyse bibliographic data between 1994 and 2022 (April) using the keyword \"mother-infant bonding\". Graphics, science maps, and analyses were created with the data. Findings: The results of the WoS online database show that there are 50 documents and 41 resources (e.g. books, journals) related to publications about the term \"mother-infant bonding\" for the years between 1994 and 2022. The works of 221 authors were accessed. It was observed that keywords such as ‘postnatal depression’, ‘postpartum depression’, and ‘symptoms’ were used more frequently from 2015 onwards. It was observed that keywords such as ‘depression’, ‘attachment’, ‘scale’, and ‘version’ were used less frequently after 2017. The USA, Japan, and Germany were the top three countries in terms of number of publications and citations in the country comparisons. Results: This study shows that research on mother-child bonding has increased in recent years. Data on priorities and trends in studies can help guide future academic research.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136263360","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}

{"title":"Covid-19 Korkusunun Aşılanmaya ve Ölüm Anksiyetesine Etkisi","authors":"Merve KOLCU, Elif BÜLBÜL","doi":"10.21763/tjfmpc.1242149","DOIUrl":"https://doi.org/10.21763/tjfmpc.1242149","url":null,"abstract":"Amaç: Bu araştırmanın amacı, Covid-19 korkusunun aşılanmaya ve ölüm anksiyetesine etkisinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma, Eylül-Aralık 2021 tarihleri arasında yürütülmüştür. Veriler, Google Forms çevirimiçi anket uygulaması kullanılarak toplanmıştır. Veriler anket formu, Ölüm Anksiyetesi Ölçeği ve Covid-19 Korkusu Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde t-testi, tek yönlü varyans analizi, Pearson Korelasyon analizi ve çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 37,39 ± 12,31 yıldır. Bireylerin %83,4’ünün Covid-19 aşısı olduğu ve aşı olanların %77,8’inin birinci doz aşısını tamamladığı belirlenmiştir. Covid-19 Korkusu Ölçeği ile Ölüm Anksiyetesi Ölçeği toplam puanı arasında pozitif (r=0,604, p<0,001), Covid-19 Korkusu Ölçeği Toplam puanı ile Covid-19 aşılanma durumu arasında negatif yönde istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür (r=-1,163, p<0,001). Covid-19 Korkusu Ölçeği toplam puan düzeyindeki değişim %37 oranında ölüm anksiyetesi ve Covid-19 aşılanma durumu tarafından açıklandığı sonucuna ulaşılmıştır (R2= 0,374). Sonuç: Bu çalışma sonucunda, Covid-19 korkusunun ve ölüm anksiyetesinin orta seviyede ve Covid-19 aşısı olanların Covid-19 korkusunun daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":498347,"journal":{"name":"Turkish journal of family medicine and primary care","volume":"18 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"135009935","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}