{"title":"Hidroksizinin Tablet Formülasyonunda Analizi için Yeni Bir RP-HPLC Tekniği","authors":"İkbal Demet Nane","doi":"10.22312/sdusbed.1293274","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1293274","url":null,"abstract":"Alerji ilaçları, alerjik reaksiyonları hafifletmek ve semptomları kontrol altına almak için kullanılan farmasötik ürünlerdir. Günümüzde alerji ilaçlarının önemi, artan alerjik hastalık prevalansı ve semptomların etkili bir şekilde yönetilmesinin gerekliliği nedeniyle giderek artmaktadır. Bu araştırmada alerjik bir ilaç olan hidroksizinin tayin edilmesinde yeni bir metot önerilmiştir. Bu araştırmanın amacı, tablet formundaki piperazin türevi ilaç etken maddesi hidroksizini analiz etmek için bir RP-HPLC metodu geliştirmek ve doğrulamaktır. Optimum sıvı kromatografik ayırma koşullarını belirlemek için mobil faz pH'ı ile alıkonma süresi arasındaki korelasyona dayanan sistematik bir yaklaşım kullanılmıştır. Hidroksizinin tayini, Xbridge C18 kolonunda (3 um, 150 x 4,6 mm, I.D.), pH 6'ya ayarlanmış %45 (v/v) asetonitril içeren asetonitril-su ikili karışımında sağlanmıştır. Çalışma 0,8 mL/dakika akış hızında, 37 °C kolon sıcaklığı ve 230 nm dalga boyunda gerçekleştirilmiştir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126296920","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Menstrual Profiles and Anxiety Levels of Young Women by Dysmenorrhea Status","authors":"Zümrüt Bilgin","doi":"10.22312/sdusbed.1161211","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1161211","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, dismenore durumlarına göre menstrüel profillerini ve anksiyete düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. \u0000\u0000Materyal-Metot: Tanımlayıcı ve karşılaştırmalı tipteki araştırma 04 Nisan - 31 Mayıs 2022 tarihleri arasında bir üniversitenin sağlık bilimleri fakültesinde yapılmıştır. Çalışmaya 18-45 yaş arasında 247 dismenoresi olan, 91 dismenoresi olmayan toplam 338 kadın öğrenci katılmıştır. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Sürekli Kaygı Envanteri” kullanılarak toplanmıştır. \u0000\u0000Bulgular: Araştırmaya katılan kadın öğrencilerin yaş ortalaması 21,11±2,76’yıldır. Öğrencilerin %69,5’inin vücut kitle indeksi 18,5-24,9 aralığında olduğu, %70,1’inin kaygılı biri kişiliğe sahip olduğu, %73,1’inin dismenoresi olduğu belirlenmiştir. Çalışmada kadın öğrencilerin dismenore durumuna göre adet ağrısı yaşama sıklığı, adet ağrısının başlama zamanı, adet dönemindeki ağrının şiddeti, ailede dismenore öyküsü arasında anlamlı fark saptanmıştır (p<0.05). Dismenoresi olan ve olmayan grupların sürekli kaygı envanteri puan ortalaması arasında fark bulunmamıştır (p>0,05).\u0000\u0000Sonuç: Bu çalışmanın sonucunda dismenoresi olan ve olmayan grupların menstrüasyon profilleri farklılık gösterirken, sürekli kaygı envanteri puan ortalaması açısından gruplar benzerlik göstermiştir. Kadınlara, menstrüel döneme özgü semptomlara yönelik danışmanlık desteği verilmesi önerilir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124062296","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Elif GUR KABUL, Sinem Bozcuk, Bilge BAŞAKCI ÇALIK, Sinem Kuru, Murat Yi̇ği̇t
{"title":"Romatoid Artrit'li Bireylerde Ayak/Ayak Bileği ile İlgili Fonksiyonel Durumun İncelenmesi","authors":"Elif GUR KABUL, Sinem Bozcuk, Bilge BAŞAKCI ÇALIK, Sinem Kuru, Murat Yi̇ği̇t","doi":"10.22312/sdusbed.1254897","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1254897","url":null,"abstract":"Objective=The aim of this study was to examine the functional limitations of foot/ankle in terms of age in individuals with Rheumatoid Arthritis (RA).\u0000\u0000Material-Method=Forty individuals diagnosed with RA were included in the study. Individuals with RA were divided into two groups (under 65 years old (n:24) and 65 years old and over (n:16)).Functional status of foot/ankle were evaluated with Foot and Ankle Outcome Score (FAOS), general health status with Visual Analogue Scale (VAS), and disability level with Health Assessment Questionnaire (HAQ). FAOS consists of five subtests: pain, other symptoms, activities of daily living, sport and recreational function, and foot/ankle related quality of life. Relationships between continuous variables were evaluated with Pearson Correlation Analysis.\u0000\u0000Results=HAQ had low to moderate correlation with FAOS_pain (r:-0.435), FAOS_activities of daily living (r:-0.647), FAOS_sport and recreational function (r:-0.495) and FAOS_total (r:-0.582) in RA with under 65 years old while HAQ had moderate to high correlation with FAOS_other symptoms (r:-0.579), FAOS_pain (r:-0.702), FAOS_activities of daily living (r:-0.868), FAOS_sport and recreational function (r:-0.683) and FAOS_total (r:-0.806) (p<0.05) in RA with 65 years old and over. In addition, VAS had moderate correlation with FAOS_pain (r:-0.517), FAOS_activities of daily living (r:-0.590), FAOS_sport and recreational function (r:-0.550) and FAOS_total (r:-0.587) in RA with 65 years old and over (p<0.05). \u0000\u0000Conclusion=Although functional limitations related to foot/ankle affect disability levels of RA of all ages, this effect is greater for RA aged 65 and over.In addition, functional limitations related to foot/ankle cause a worse perception of general health status of RA patients aged 65 and over.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117250133","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Habibe Selmin Özensoy, Ahmet Erdem, Meltem Gürü, Miray Tümer
{"title":"Acil Serviste Geriatrik Psikiyatri Hastalarının Değerlendirilmesi","authors":"Habibe Selmin Özensoy, Ahmet Erdem, Meltem Gürü, Miray Tümer","doi":"10.22312/sdusbed.1176153","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1176153","url":null,"abstract":"Objective: Besides the known co-morbidities, emergency department (ED) applications reveal an increasing trend due to the complications originating from the increase in the elderly population in the society. In addition, ED applications with psychiatric symptoms also continuously rise in numbers. Along these lines, in the current study, we focus on the fundamental causes associated with the ED applications of geriatric patients (> 64 years old ) with psychiatric symptoms.\u0000\u0000Materials and Methods: The patients who applied to our ED with psychiatric symptoms between February 2019 and August 2019 and who had a psychiatry consultation were evaluated retrospectively. The demographic data, co-morbidities, known psychiatric diseases, admission symptoms, and outcome diagnoses of the patients were recorded. The results were evaluated statistically.\u0000\u0000Results: A total of 43.2 % of male patients who were over the age of 65, and 43.3 % of female patients were admitted to our ED with the most common complaint of anxiety. No significant relations were detected between suicide attempts and the presence of psychiatric disease in elderly patients (p = 0.93). Delirium was the most common diagnosis in the geriatric population without any known psychiatric disease (n = 10). All patients were diagnosed with depression, delirium, and dementia, respectively, after the emergency psychiatric evaluation.\u0000\u0000Conclusion: Healthcare costs and morbidity-mortality rates of the senior patients with psychiatric symptoms can be significantly diminished upon the diagnosis of depression, delirium, and dementia via psychiatric examinations.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130594206","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Relationship Between Personality Traits and Stress Levels of Primary Health Care Workers in The Covid-19 Pandemic Process","authors":"Tuğçe Salbur, B. Altinel","doi":"10.22312/sdusbed.1115777","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1115777","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma Covid-19 pandemi sürecinde birinci basamak sağlık çalışanlarının kişilik özellikleri ile stres düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. \u0000Materyal-Metot: Tanımlayıcı ilişki arayıcı tipteki bu araştırma Haziran 2021-Eylül 2021 tarihleri arasında, Konya il ve ilçelerinde çalışan 256 birinci basamak sağlık çalışanı ile yürütülmüştür. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Algılanan Stres Ölçeği” ve “Büyük Beş Kişilik Testi-50” ile online ortamda toplanmıştır. Veriler sayı, yüzde, ortalama, t testi, ANOVA ve pearson korelasyon testi ile değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Bu çalışmada sağlık çalışanlarının Büyük Beş Kişilik Testi-50 Dışa Dönüklük alt boyutu puan ortalaması 32,93±7,13; Uyumluluk-Yumuşak Başlılık alt boyutu puan ortalaması 39,77±4,51; Sorumluluk-Özdenetim alt boyutu puan ortalaması 41,35±5,45; Duygusal Dengelilik alt boyut puan ortalaması 30,33±7,51 ve Zeka/Hayal Gücü alt boyut puan ortalaması 39,00±4,66, Algılanan Stres Ölçeği puan ortalaması ise 27,97±6,95 olarak bulunmuştur. Çalışmaya katılan birinci basamak sağlık çalışanlarının cinsiyeti, eğitim durumu ve Covid-19 pozitif hastayla teması ile Algılanan Stres Ölçeği puan ortalaması arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Algılanan Stres Ölçeği puan ortalaması ile Büyük Beş Kişilik Testi-50 alt boyutlarından Uyumluluk-Yumuşak Başlılık alt boyut puan ortalaması ile negatif yönde zayıf düzeyde ve Duygusal Dengelilik alt boyut puan ortalaması ile negatif yönde orta düzeyde bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0,001). \u0000Sonuçlar: Sağlık çalışanlarının desteklenmesinin, motive edici aktivitelerin ve stresle baş etme eğitimlerinin düzenlenmesi pandemi gibi süreçlerde faydalı olacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115259292","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yalçın Erzurumlu, Deniz Çatakli, Hatice Kübra Doğan
{"title":"Asetilsalisilik Asit ve Salisilik Asitin Paklitaksel ile Eş Uygulamasının Prostat Kanseri Hücreleri Üzerindeki Olası Sinerjistik Etkilerinin Otofaji, ER stresi ve Apoptotik Hücre Ölümü ile İlişkisinin Araştırılması","authors":"Yalçın Erzurumlu, Deniz Çatakli, Hatice Kübra Doğan","doi":"10.22312/sdusbed.1206166","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1206166","url":null,"abstract":"Prostat kanseri, dünya genelinde erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında beşinci sırada yer almaktadır. Kemoterapötikler ve anti-androjenler prostat kanseri tedavisinde sıklıkla kullanılan yaklaşımlar olmasına karşın kazanılan ilaç direnci ve gelişen kastrasyona direnç mekanizmaları nedeniyle kullanımları sınırlanmaktadır. Bu nedenle mevcut tedavilere ait yan etkilerin giderilmesi ve hali hazırda kullanılan ajanların terapötik etkinliklerinin geliştirilebilmesi için yeni yaklaşımlara olan ihtiyaç devam etmektedir. Bu çalışma kapsamında, asetilsalisilik asit (ASA) ve salisilik asit (SA)’in tek başına veya kemoterapiye dirençli çeşitli kanser türlerinin tedavisinde sıklıkla kullanılan bir anti-mitotik ajan olan Paklitaksel ile kombine uygulamalarının prostat kanseri hücrelerinde katlanmamış protein yanıtı (UPR) sinyalinin PERK kolu, otofaji ve apoptotik hücre ölümü aracılı olası etki mekanizmaları incelendi. Bulgularımız, Paklitaksel’in ASA ve SA ile kombinasyonunun otofaji mekanizmasını uyardığını ve UPR’nin PERK kolu aktivasyonu aracılı CHOP uyarımına ve apoptotik proteinler olan kaspaz-3 ve PARP-1 kesimine neden olarak prostat kanseri hücrelerinde güçlü anti-kanser etkiler sergilediğini göstermiştir. Bu sonuçlar, prostat kanseri tedavisinde ASA ve SA’nın Paklitaksel ile kombinasyonunun Paklitaksel’in anti-kanser etkinliğini geliştirerek etkili bir tedavi yaklaşımı sunabileceğini düşündürmektedir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130871791","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Efficacy of Dehydration Time on Discoloration of Teeth: An In Vitro Study","authors":"Gunseli Katirci","doi":"10.22312/sdusbed.1209305","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1209305","url":null,"abstract":"Amaç: Bu in vitro çalışmanın amacı, dehidratasyon süresinin çekilmiş insan dişlerindeki renk değişimine etkisinin bir spektrofotometre kullanılarak belirlenmesidir.\u0000Materyal-Metot: 15 adet çekilmiş insan üst keser dişi kullanıldı. Dişlere ait renk analizi bir spektrofotometre cihazıyla (SpectroShade Micro, MHT, İtalya) gerçekleştirildi. Başlangıç renk ölçümü, diş yüzeyindeki fazla su uzaklaştırıldıktan sonra yapıldı. 2. ve 3. ölçümler sırasıyla, dişler 1 ve 2 saat kurutulduktan sonra gerçekleştirildi. Tüm ölçümler beyaz ve siyah olmak üzere iki farklı zemin kullanılarak yapıldı. Dişlerin L*, a* ve b* değerleri tespit edildi ve iki ayrı ölçüm aşaması arasında oluşan renk değişim (ΔE) değerleri hesaplandı. Farklı dehidratasyon zamanı arasındaki L*, a*, b* ve ΔE değerleri arasındaki fark karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz, genelleştirilmiş lineer model, Tukey HSD testi, iki yönlü Robust testi ve Bonferroni post-hoc düzeltmesi ile yapıldı. Tüm testlerde anlamlılık düzeyi p<0,05 idi.\u0000Bulgular: Zaman ana etkisi, L* değerleri üzerinde istatistiksel fark yarattı. Başlangıç L* değerleri ortalaması; dehidratasyondan sonra elde edilen L* değerleri ortalamasından küçük idi (p<0.05, Varyans analizi). Örneklerden, beyaz zeminde elde edilen b* değerlerinin ortalaması; siyah zeminde elde edilen b* değerlerinin ortalamasından daha düşük idi (p<0.05, Varyans analizi). Faklı zaman aralıklarında ve farklı zeminlerde, örneklerden elde edilen ΔE değerleri arasında istatistiksel fark yoktu (p>0.05, Robust testi). \u0000Sonuç: Bu çalışmanın bulgularından, dehidratasyon süresinin dişlerin rengini etkileyebileceği ve dehidratasyondan 1 saat sonra ve daha uzun sürede diş renginin olduğundan daha açık görünebileceği sonucuna ulaşılabilir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"65 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133224045","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Analysis of Extended Spectrum Beta Lactamase Frequency in Klebsiella spp Isolates","authors":"M. Bayraktar, Esma Ceylan, Bashar Ibrahim","doi":"10.22312/sdusbed.1206024","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1206024","url":null,"abstract":"The issue of increasing resistance to antibiotics in recent years has become an important problem all over the world. Our aim is to determine the antimicrobial resistance profile and Extended Spectrum Beta-Lactamase (ESBL) rates in Klebsiella spp isolates to prevent the gradual increase in multi-resistant isolates as a result of unconscious antibiotic use thereby contributing to the faster effective treatment of infections. A total of 100 Klebsiella spp were isolated and identified from various clinical specimens. Antibiotic susceptibility tests were performed using the Kirby-Bauer method. The presence of extended-spectrum beta-lactamases (ESBL) was detected using the Double Disc Synergy Test (DDST) and E-test methods. The rates of ESBL-producing strains were 46.1% in 6 K. oxytoca and 56.3% in 49 K. pneumoniae. These strains were found to be 38% in 38 adult patients and 17% in 17 pediatric patients, and this difference was statistically significant (p <0.05). The ESBL rate was 31% in 31 male patients and 24% in 24 female patients, and this difference was not statistically significant (p>0.05). This rate was found to be high in patients hospitalized in the pediatric service and intensive care unit. 67 out of 100 strains were found to be suspicious for ESBL by Disk Diffusion Test (DDT). DDST and E-tests were applied as confirmatory tests. The sensitivity of the DDST and E tests was 100%. Screening for ESBL in Klebsiella spp and other members of Enterobacteriaceae isolates is necessary to reduce further selection and spread of these increasingly broad-spectrum antimicrobial-resistant enteric pathogens.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"99 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116162600","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Suna Kizilyildirim, Berfin Sucu, S. Akkoç, F. Köksal
{"title":"Investigation of Antituberculosis Activity of Some Compounds Containing Benzimidazole Core Against M. tuberculosis H37Rv Strain","authors":"Suna Kizilyildirim, Berfin Sucu, S. Akkoç, F. Köksal","doi":"10.22312/sdusbed.1218463","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1218463","url":null,"abstract":"Tüberküloz, bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin başlıca nedenlerinden biridir. Tüberküloz tedavisinin uzun ve karmaşık olması, ilaç direncini yaygınlaşmaktadır. Tüberküloz tedavisinde umut olacak bazı benzimidazol türevi bileşiklerin antitüberküloz aktivite sergilediği bildirilmiştir. Çalışmada, referans M. tuberculosis H37Rv suşuna karşı sentezlenen benzimidazol çekirdeği içeren 3 farklı bileşiğin (A1: 1-(2-metilbenzonitril)-3-(naftalen-1-il-metil)-1H-benzo[d]imidazol-3-yum klorür, A2: 1-(2-hidroksietil)-3-(2-(piperidinyum-1-il)etil klorür)-1H-benzo[d]imidazol-3-yum bromür, A3: 1-(3-metilbenzil)-3-(2-(piperidin-1-il)etil)-1H-benzo[d]imidazol-3-yum klorür) antitüberküloz aktivitesinin tespiti amaçlandı.\u0000Benzimidazol çekirdeği içeren bileşiklerin (A1, A2 ve A3), M. tuberculosis H37Rv suşuna karşı antitüberküloz aktiviteleri in vitro şartlarda BACTEC MGIT 960 sistemi kullanılarak araştırıldı.\u0000Çalışmada A1, A2 ve A3 bileşiklerinin M. tuberculosis H37Rv suşuna karşı herhangi bir antitüberküloz aktivite göstermediği tespit edildi.\u0000Sonuç olarak, farklı benzimidazol bileşikler sentezlenerek antitüberküloz aktivite çalışmalarının devam edilmesi gerektiği düşünülmektedir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127363898","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Periodontal Hastalıklarda Depresyon ve Anksiyete Düzeylerinin Değerlendirilmesi","authors":"Aysegul Sari","doi":"10.22312/sdusbed.1226465","DOIUrl":"https://doi.org/10.22312/sdusbed.1226465","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, periodontal hastalıkların ve periodontal hastalık farkındalığının depresyon ve anksiyete düzeyleri ile ilişkisini değerlendirmektir. \u0000Materyal-Metot: Çalışmaya toplamda 200 birey (85 erkek ve 115 kadın, 18-64 yaş aralığı) olmak üzere, 67 periodontal sağlıklı (PS grup) birey, 70 Gingivitis hastası (G grup) ve 63 Periodontitis hastası (P grup) dahil edildi. Katılımcıların klinik periodontal klinik indeksleri ve periodontal hastalık farkındalıklarına ilişkin şikayetleri kaydedildi. Hastaların depresyon ve anksiyete seviyeleri Beck deresyon ve anksiyete ölçekleriyle değerlendirildi. \u0000Bulgular: Beck depresyon ve anksiyete skorları P ve G gruplarında PS grubundan daha yüksekti (P=0.001). Dişeti kanaması, hassasiyet, ağız kokusu, estetik problem şikâyeti olan hastalarda depresyon ve anksiteye skorları şikâyeti olmayanlara göre daha yüksekti (P0.005). Mobilite ve apse şikâyeti olan hastalarda depresyon skorları şikâyeti olmayanlara göre daha yüksekti (P0.005). Çok değişkenli Binary lojistik regresyon analizinde Beck depresyon skoru P grubundan PS grubuna doğru gittikçe 11,95 (%95 GA: 3,1-46,06, P=0.001) kat artmıştır. Hassasiyet şikâyeti varlığı, Beck depresyon skorunu şikâyetin yokluğuna göre 4,61 kat arttırırken (%95 GA: 1,58-13,43, P=0.005); mobilite şikâyeti varlığı skoru 3,73 kat arttırmıştır (%95 GA: 1,12-12,44, P=0.032). \u0000Sonuç: Periodontal hastalık varlığı depresyon ve anksiyete düzeylerini etkileyebilir ve periodontal hastalık farkındalığı ile depresyon ilişkili olabilir. Depresyon periodontal hastalıkların seyrini etkileyebilir.","PeriodicalId":448097,"journal":{"name":"SDÜ SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-04-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129659644","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}