{"title":"The Authority of ICSID Tribunals for Suspension of Turkish Criminal Proceedings","authors":"A. Di̇nleyi̇ci̇","doi":"10.54049/taad.1328557","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328557","url":null,"abstract":"ICSID Sözleşmesi 47.maddesinde hakem heyetlerinin geçici tedbir tavsiyesinde bulunabilmeleri düzenlenmiş ancak geçici tedbirlere uyulmamasına bir yaptırım öngörülmemiştir. Tavsiye niteliğinde olduğu açıkça öngörülmüş olsa da bu tedbirler ICSID hakem heyetlerince bağlayıcı olarak kabul edilmekte ve uyulmaması halinde çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Geçici tedbirler içerisinde ise devletlerin egemenlik alanlarına önemli bir müdahale niteliğinde olan ulusal mahkemeler nezdinde yürütülen ceza yargılamalarının durdurulması yönündeki geçici tedbirler önemli bir yer kaplamaktadır. İlk kez Libananco tahkiminde benzer bir geçici tedbire muhatap olan Türkiye, son olarak İpek Investment tahkiminde hakem heyetinin Türkiye’de yürütülen bazı ceza davalarının durdurulması geçici tedbiriyle karşılaşmıştır. Türk mahkemeleri söz konusu geçici tedbirin tavsiye niteliğinde olduğunu belirterek geçici tedbir kararına uymamıştır. Her ne kadar İpek Investment tahkiminde hakem heyeti geçici tedbire uyulmamış olmasına bir yaptırım uygulamamış olsa da geçici tedbirlere uyulmamasının önemli sonuçları söz konusu olabilmektedir. ICSID hakem heyeti geçici tedbirlerine uymamanın sonuçlarının neler olduğunun Türk hukuk literatüründe yeterince incelenmediğinden hareketle bu çalışmada temel olarak ICSID hakem heyetlerinin Türkiye’de yürütülen ceza yargılamalarını geçici tedbir ile durdurabilmesinin mümkün olup olmadığı konusu ele alınacaktır. Bu kapsamda ilk olarak ICSID Sözleşmesi 47. maddesi ve 2022 ICSID Tahkim Kuralları çerçevesinde hakem heyetlerinin verdikleri geçici tedbirler ve bunların hukuki niteliği üzerinde durulacak ve geçici tedbirlerin bağlayıcı olup olmadığı, verilebilme şartları, geçici tedbir kararlarının icrası ve uyulmamasının olası sonuçları incelenecektir. Daha sonra ise İpek Investment tahkim yargılamasında verilen geçici tedbir tavsiyesi incelenecek ve devamında bundan sonraki tahkim yargılamalarında ceza yargılamalarını ilgilendiren geçici tedbirler söz konusu olduğunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği hususunda görüşler belirtilecektir.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"20 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116095752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Concept of Personal Fault in Turkish and French Administrative Law","authors":"Seyithan Kaya","doi":"10.54049/taad.1328435","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328435","url":null,"abstract":"Kişisel kusur kavramı Türk idare hukuku ve idari yargılama hukukunun en karmaşık ve tartışmalı konularından biridir. Konuya ilişkin tartışmaların önemli bir kısmı terminolojiye ilişkindir. Ancak kavramın tanımlanması ve sorumluluğun belirlenmesi konularında da doktrinde ve uygulamada tam bir fikir birliğinin olduğunu söylemek güçtür. Türk idare hukuku doktrininde ve yargı kararlarında kişisel kusur kavramı yerine görev kusuru, görevsel kusur, idari kusur, görevden ayrılamayan kusur, ajanın hizmet kusuru gibi farklı terimler kullanılmaktadır. Aslında bu terimlerin tamamıyla kastedilen kişisel kusurdur. \u0000Terminolojiye ilişkin uzlaşmazlığa rağmen kişisel kusur, Fransız ve Türk idare hukukunda yakın anlamlı bir biçimde tanımlanmaktadır. Çünkü Türk idare hukukunda kavramın tanımının yapılmasında Fransız idare hukukunda yapılan tanım esas alınmıştır. Doğrusu bu tabiidir. Zira Türk idare hukuku genel teorisinin belirlenmesinde Fransız idare hukukunun etkisi tartışmasızdır. Dolayısıyla bu çalışmada da kişisel kusur kavramının tanımlanmasında öncelikli olarak Fransız idare hukukundaki durum incelenmiştir. Devamında kişisel kusur kavramı, Türk idare hukuku doktrini ve konuya dair yargı kararları ile beraber, ayrıntılı bir biçimde el alınmıştır. Kavrama dair sorunlar tespit edilmiş ve nihai olarak çözüm mahiyetinde bazı önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128059164","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Judicial Review of Administrative Acts in the Law-Presidential Decree Dichotomy","authors":"Müzeyyen EROĞLU DURKAL","doi":"10.54049/taad.1328437","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328437","url":null,"abstract":"1982 Anayasası’nın 6771 sayılı Kanunla değişik 104. maddesi ile Cumhurbaşkanına yürütme yetkisine ilişkin konularda ve belirli sınırlar dâhilinde kararname çıkarma yetkisi tanınmıştır. Değişiklikten bu yana üzerinde çokça tartışılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine ilişkin söz konusu değişikliğin, idari işlemler ve idari yargı denetimi üzerinde de etkiler yarattığı tartışmasızdır. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin konu bakımından sınırları, Anayasa’nın kararnameleri düzenleyen 104. maddesi 17. fıkrasında yer almaktadır. Yer verilen sınırlamaların daha çok kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ilişkisi üzerinde toplandığı görülmektedir. Ancak söz konusu sınırlamaların muğlak olması ve bu sınırlamalara aykırı bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılması durumu, ortaya çıkan uyuşmazlıklara hangi normun uygulanması gerektiği konusunda bir tereddüt bir başka ifadeyle kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ikilemi yaratacaktır. Bu noktadan hareketle kaleme alınan çalışmada kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ikileminde tesis edilen idari işlemlere karşı başvurulabilecek kanun yolları ve bu konuda yargı mercilerince ne yönde bir karar tesis edilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"30 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127985394","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUĞUN CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRİ SORUMLULUĞU","authors":"Süleyman Özar","doi":"10.54049/taad.1328429","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328429","url":null,"abstract":"Çocukların ceza sorumluluğunun tespiti, çocuk adalet sisteminin temel konularından biridir. Yaş küçüklüğü, kusur yeteneğine ve dolayısıyla ceza sorumluluğuna etki eder. Bunun için tıbbi ve psiko-sosyal veriler ışığında kusur yeteneğinin tespiti, sürecin kilit noktasını oluşturmaktadır. Bu kapsamda, adli tıp ve sosyal inceleme raporlarının değerlendirilmesine ilişkin usullerin çocuk hukukuna hâkim olan ilkeler temelinde daha sade, hızlı ve kolaylaştırıcı olması gerekir. Çünkü ceza sorumluluğu bulunsa da bulunmasa da çocuğun mümkün oldukça ceza adalet sisteminin dışında tutulması, sistemin içinde kalan çocuklar için de kovuşturma ve cezalandırma seçeneklerinin son çare olması esastır. Ne var ki mevzuatımızın çelişkisiz ve ödünsüz biçimde bu anlayışı yansıttığını söyleyebilmek güçtür. Çalışmamızda mevzuat ve uygulamada aksayan noktalar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri ortaya konulacaktır.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128030185","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Tax Crimes and Jurisdiction in England, USA, Germany and France","authors":"Ersan Öz, Cansu SEVİNÇ CEYHAN","doi":"10.54049/taad.1328432","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328432","url":null,"abstract":"Vergi kanunlarında mükelleflere yüklenen ödevlerin mükellefler tarafından ihlal edilmesi halinde mükellefler çeşitli yaptırımlara tabi tutulmaktadır. Vergi kanunlarının ihlaline neden olan davranışlar, ihlalin derecesine göre vergi kabahatleri ve vergi suçları olarak adlandırılmaktadır. Hemen her ülkede, hafif olarak kabul edilen vergi ihlâlleri para cezasına tabi tutulmakta iken ağır ihlâller suç kabul edilerek hürriyeti bağlayıcı cezaya tabi tutulmuştur. Çalışmamızın amacı, vergi suç ve ceza sisteminin ve yürütülen yargılama sürecinin aydınlatılarak evrensel yargılama ilkeleri bağlamında değerlendirilmesidir. Farklı yargılama sistemine sahip ülkeler arasından İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Fransa seçilmiştir. Seçilen ülkelerde vergi suçları ve cezaları, sistematik yeri saptanarak incelenmiş; ardından vergi suçlarının yargılama süreci, soruşturma ve kovuşturma evrelerine ayrılarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonucunda farklı hukuk sistemlerindeki ülke örnekleri incelenerek vergi suçlarının yargılama sürecinin bir bütün olarak değerlendirilmiş, bu bağlamda sorunlar saptanarak çözüm önerileri sunulmuştur.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"40 3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126751235","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"CEZAYA DEĞER HAKSIZLIĞIN FORMEL TESPİTİNDE PARÇA HAREKET TEORİSİ (TEIL-/ZWISCHENAKTSTHEORIE) VE HUKUKUMUZ BAKIMINDAN UYGULANABİLİRLİĞİ","authors":"Hasan Çatakli","doi":"10.54049/taad.1328425","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328425","url":null,"abstract":"Ceza hukukunun suça yönelmiş bir insan davranışını hangi andan itibaren cezaya değer bir haksızlık olarak kategorize edebileceği sorusu, suça teşebbüste icra başlangıcının tespiti ile doğrudan doğruya bir ilişki içerisindedir. Bu bakımdan icra başlangıcının tespitine yönelmiş teorilerin cezaya değer haksızlığın yapısı ve norm teorisi bakımından da ele alınması gerekliliği söz konusudur. Çalışma icra başlangıcı kavramının öncelikli olarak cezaya değer haksızlığın yapısı bakımından oturduğu düzlemi formel ve maddi açıdan ele almakta ve hareketin haksızlığında bulunması gereken objektif unsuru tanımlamaktadır. Söz konusu değerlendirmeler bağlamında Alman Ceza Hukuku literatüründe icra başlangıcı bakımından hâkim görüş olan Parça/Ara Hareket Teorisini cezaya değer haksızlığın formel tespitinde değerlendirmekte ve teorinin uygulanışını çalışmanın boyutlarının elverdiği ölçüde, Türk Ceza Hukuku açısından teorinin uygulanabilirliğini de sorgulayarak, ayrıntılı olarak incelemektedir.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116339683","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"ANAYASA MAHKEMESİNİN TMK m. 187’NİN İPTALİNE İLİŞKİN KARARININ ANALİZİ VE DÜZENLEME ÖNERİSİ","authors":"Zeynep GÜLER ÖZER","doi":"10.54049/taad.1328558","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328558","url":null,"abstract":"Kişinin soyadı üzerindeki hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’yla ve Türkiye’nin de taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerle koruma altına alınmış, vazgeçilemez, devredilemez, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliği taşımaktadır. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi döneminden bu yana evlilik birliği içindeki kadının, kocasının soyadını taşıması yasal bir zorunluluk olarak düzenlenmiştir. Kadınların evlilik birliği içinde doğumla kazandıkları soyadlarını kullanabilmek için bu düzenlemeye karşı uzun yıllardır verdikleri mücadele, Anayasa Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli, evli kadının soyadını düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptaline ilişkin kararıyla başarıya ulaşmış, Türk Hukuku’nda kadın-erkek eşitliğine bir adım daha yaklaşılmıştır. Çalışmamızda ilk olarak Türk Hukuku’nda kadının soyadına ilişkin yargısal süreç kısaca açıklandıktan sonra Anayasa Mahkemesinin, iptal kararı değerlendirilecek, bu kararın Kanun’daki diğer hükümlere etkisine değinilecektir. Son kısımda ise soyadı düzenlemelerine ilişkin olarak öğretide daha önce sunulmuş görüşler değerlendirilerek, kadın-erkek eşitliği ve özellikle çocuğun soyadına ilişkin olarak uygulamada yaşanan sıkıntılar da gözetilerek Kanun’da, soyadına ilişkin olarak yapılması gerekli değişiklikler için düzenleme önerisi sunulacaktır.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"135 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122487931","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Legal Situation of Unaccompanied Minors in Turkish Law","authors":"İlyas Arslan","doi":"10.54049/taad.1328426","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328426","url":null,"abstract":"Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca göç hareketlerine ev sahipliği yapmıştır ve hâlen de yapmaktadır. Bu göç hareketlerinin sonucunda Türkiye sınırları civarında veya dahilinde bulunan yabancıların arasında “refakatsiz çocuk” olarak nitelendirilen çocuklar da bulunmaktadır. Bu çalışmada bu çocukların Türk yabancılar hukukundaki durumları ele alınmıştır. Bu kapsamda, refakatsiz çocuk kavramıyla bu çocukların korunmasına ilişkin uluslararası alanda benimsenen prensiplerle bunların Türk mevzuatına nasıl yansıdığı incelenmiştir. Refakatsiz çocukların, esasen uluslararası korumadan yararlanacağı öngörüldüğünden, bu çocukların statü belirleme sürecinde yapılacak işlemlerle alınması gereken tedbirler analiz edilmiştir. Bulundukları andan itibaren koruma altına alınmaları, bakım, barınma, eğitim gibi kendilerine sağlanacak hizmetlerle uluslararası koruma başvuru veya statüsü sahibi olarak haklarla yükümlülükleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Geçici korunan refakatsiz çocuklar, uluslararası korumadan yararlanamayacaklarından, bunlara sağlanacak hizmetlerin neler olduğu, hakları ve yükümlülükleri de ayrıca ele alınmıştır.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"48 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114474670","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Provisions of Article 15 of the Cadastre Law Titled Partition and Partial Acaustion within the Framework of the Principle","authors":"Hayriye ŞEN DOĞRAMACI","doi":"10.54049/taad.1328545","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328545","url":null,"abstract":"Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ayni haklara ilişkin düzenlemeler, ayni haklara hâkim olan temel ilkelere dayanır. Ayni haklara hâkim olan temel ilkeler Türk Medeni Kanunu’nun yanı sıra ayni haklara ilişkin her türlü düzenlemenin de esasını oluşturur. Ancak kimi zaman özel hukuk kökenli bazı kanunlarda ayni haklara ilişkin hükümler getirilirken ayni haklara hâkim olan ilkelere uymaktan ödün verildiği görülmektedir. Sözü edilen duruma örnek teşkil eden kanunlardan biri de 3402 sayılı Kadastro Kanunu’dur. Anılan Kanun’un bazı hükümlerinde ayni haklara egemen olan ilkelerle bağdaşmayan çözümlerin benimsendiği görülmektedir. Bu çalışmada inceleme konusu edilen düzenleme Kadastro Kanunu’nun Kısmi iktisap ve Taksim başlıklı on beşinci maddesidir. Anılan madde ayni haklara hâkim olan ilkelerden biri olan belirlilik ilkesi çerçevesinde incelenecektir. Belirlilik ilkesi, ayni hak konusu şeyin mevcut ve belirli olmasını ve aynı zamanda bütünüyle ayni hakka konu edilmesini gerektirir. Buradan hareketle ayni hak konusu şeyin taşınmaz olması halinde İmar Kanunu uyarınca taşınmazdan ayrılan her bir parsele tapuda ayrı bir sayfa açılarak devrinin yapılması gerekir. Ancak Kadastro Kanunu’nun on beşinci maddesinde taşınmazların kısmi iktisap ve paylaştırılmasında farklı bir usul benimsenmiştir.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116917745","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Notification Period Caused by Damage, Loss and Delay According to the Law of Transportation","authors":"Merve Uyaroğlu","doi":"10.54049/taad.1328539","DOIUrl":"https://doi.org/10.54049/taad.1328539","url":null,"abstract":"Bu çalışma altı bölümden oluşmaktadır. Çalışmamızın ilk bölümünde taşıma hukuku kapsamında bildirim kavramının hukuki niteliğine değinilerek hasar zıya ve gecikme kavramları açıklanmıştır. Ardından sırasıyla kara taşıma hukuku, hava taşıma hukuku, deniz taşıma hukuku, demiryolu ile taşıma hukuku ve multimodal taşıma hukuku; ulusal ve uluslararası mevzuat kapsamında ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Çalışma boyunca görüleceği üzere ulusal mevzuatta düzenlenen bildirim süreleri uluslararası konvansiyonlarla belirlenen süreler birbiriyle örtüşmektedir. Şüphesiz bu durum taşıma hukuku pratiğini açık ve belirgin kılmaktadır. Meydana gelen bir zarardan dolayı hak sahibinin taşıyıcıya süresinde bildirimde bulunmaması, tüm taşıma sistemleri yönünden taşıyıcının eşyayı sözleşmeye uygun olarak taşıdığına karine oluşturmaktadır. Öte yandan taşıtan veya eşya üzerinde hak sahibi olan göndericinin süresinde bildirimin yapma külfetinin yanında eşyanın hasar, zıya ve gecikmeden dolayı zarara uğradığı hallerde ispat hukuku açısından birtakım tedbirler alması elzemdir. Çalışmamızda sadece eşya taşıma hukukundan doğan bildirim sürelerine yer verilmiştir. Bu kapsamda zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden belirlenen süreler konumuz dışında kaldığından bunlara çalışmamızda yer verilmemiştir.","PeriodicalId":106262,"journal":{"name":"Türkiye Adalet Akademisi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125008030","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}