{"title":"Analysis of patients consulted to the neurosurgery clinic from the emergency department and evaluation of mortality","authors":"Mustafa Alpaslan, Sultan Özselçuk","doi":"10.58961/hmj.1501247","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1501247","url":null,"abstract":"ABSTRACT \u0000Objective: To analyze neurosurgical consultations in emergency department admissions, to reveal the characteristics of patients in need of neurosurgery and to analyze mortality in patients. \u0000Materials and Methods: The study was conducted retrospectively in the emergency department of a secondary care hospital. All patients consulted to the neurosurgery clinic from the adult emergency department between 01.01.2023-31.12.2023 were evaluated in the study. Demographic data, admission and/or admission complaint, diagnosis, comorbid disease status, anticoagulant use, surgical procedure status, Glasgow Coma Score at the time of arrival to the emergency department, duration of hospitalization and in-hospital mortality status were analyzed. \u0000Results: 595 patients were evaluated in the study. 59.5% of the patients were male and the mean age was 45.17±25.77 years. The most common type of admission was general body trauma due to fall (48.9%). The most common diagnosis was isolated lumbar vertebral fracture (15%). Intensive care unit hospitalization, surgical procedures and mortality rates were significantly higher in patients with a lower Glasgow Coma Score at admission (p","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"19 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141644284","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Nadir Bir Olgu: Nikolay Sendromu","authors":"Gülden Taşova Yılmaz, Filiz Özyiğit","doi":"10.58961/hmj.1496765","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1496765","url":null,"abstract":"Nikolay Sendromu, ilk olarak sifiliz tedavisi için bismuth enjeksiyonu yapılan hastalarda gözlemlenmiştir. Çeşitli ilaçların enjeksiyonu sonrasında görülebilir. Enjeksiyon yerinde ağrı, ödem ve renk değişikliği ile ilerleyen bu durum, farkında olunmadığı ve zamanında uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde hasta açısından geri dönüşümü olmayan ciddi sonuçlar doğurabilir. Olgumuzda diklofenak sodyumun intramuskuler kullanımının ardından görülmüştür. Nadir görülmesi ve farkındalığın artırılması için olgumuzu sunmak istedik.","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":" 20","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141680917","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Kedi Isırığı Sonrası Gelişen Yumuşak Doku Enfeksiyonu: Bir Olgu Sunumu","authors":"Filiz Bayar","doi":"10.58961/hmj.1493876","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1493876","url":null,"abstract":"Hayvan ısırıkları ve hayvan ısırıklarına bağlı gelişen enfeksiyonlar dünyada sık karşılaşılan sağlık sorunları içerisinde yer almaya devam etmektedir. Hayvan ısırıklarından dolayı en sık görülen komplikasyon polimikrobiyal yumuşak doku enfeksiyonudur. Kedi ısırıkları sonrasında enfeksiyon gelişme olasılığı köpeklere göre daha fazla olmaktadır. Kedi ısırığı sonrası enfeksiyon için risk faktörleri arasında diyabet, immünsüpresyon, ileri yaş, geç başvuru veya yetersiz profilaktik tedavi yer almaktadır. Riskli hastalarda uygun antibiyotik profilaksisi verilmesi önerilmektedir. Bu olguda, profilaktik antibiyotik kullanmayan 80 yaşında kadın hastada kedi ısırması sonrası yumuşak doku enfeksiyonu gelişmiştir. Hasta parenteral antibiyoterapiye klinik ve laboratuvar olarak yanıt vermiş, hastada ciddi bir enfeksiyöz komplikasyon gelişmemiştir. Bu olgu doku hasarı minimal bile olsa tüm ısırıkların kapsamlı ve dikkatli değerlendirilmesinin ve riskli hastalarda antibiyotik profilaksisi kullanımının önemli olduğuna dikkat çekmek amacı ile sunulmuştur.","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"57 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141688568","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Prolaktinomanın Klinik ve Laboratuar Özellikleri :Tek Merkez Deneyimi","authors":"Duygu Kesebi Isganderov, Nur Kebapçı","doi":"10.58961/hmj.1494250","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1494250","url":null,"abstract":"Amaç: çalışmamızın amacı prolaktinomaların sıklığı, tanı ve tedavisi ile klinik seyrini ortaya koyarak epidemiyolojik çalışmaların hastalıkların klinik yönetimi açısından önemine vurgu yapmaktır. \u0000Gereç ve yöntem: 356 prolaktinoma hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların hastane bilgi yönetim sistemi ve hastaların kayıtlı olduğu endokrin dosyalarından bilgileri tarandı. Taranan bilgiler; hasta yaşı, cinsiyet, tanı yaşı, takip yılı, başvuru şikayeti, adenomun boyutu, yerleşimi, hipofiz adenomunun tanı anında ve tedavi sonrası hormon düzeyleri, varsa kullanılan medikal tedavi çeşidi, hipofiz adenomunun operasyon sayısı ve şekli, medikal yada cerrahi tedavi öncesi ile sonrası adenom boyutu ve varsa rezidü/nüks hipofiz adenom boyutu, kiazma basısı, postop hormon aktivitesi, adenoma yönelik varsa RT öyküsüydü. \u0000Bulgular: 356 prolaktinoma olgularının cinsiyet dağılımına bakıldığında 305’inin (%85.7) kadın, 51’inin (%14.3) erkek olduğu görüldü (p4cm) olarak kaydedildi. Mikroadenomlar ise kadınlarda daha sık (%80) görüldü(p","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"28 41","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141684665","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Three Important Anatomists in the Transition from the Ottoman Empire to the Turkish Republic: Hasan Mazhar, Berkol and Zeren","authors":"O. Turamanlar","doi":"10.58961/hmj.1387053","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1387053","url":null,"abstract":"The aim of this study is to examine the change and development of medical anatomy through the short autobiographies of three respected anatomists (Hasan Mazhar Pasha, Nurettin Ali Berkol and Zeki Zeren), who shed light on anatomy education with their studies in the field of medical anatomy in the last periods of the Ottoman Empire and the establishment of the Republic of Türkiye. These three intellectual scientists have worked devotedly for the development of the country at the scientific, political, social, and cultural level in the country under wars and change of management.","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"5 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139173606","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özkan Sönmez, Duygu Durmaz, Sedat Gündöner, Başol Bay
{"title":"Comparison of Preoperative and Postoperative Effects of Pulsatile and Non-Pulsatile Currents in Cardiac Surgery","authors":"Özkan Sönmez, Duygu Durmaz, Sedat Gündöner, Başol Bay","doi":"10.58961/hmj.1400797","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1400797","url":null,"abstract":"Amaç Açık kalp cerrahisinde kardiyopulmoner bypass (KPB) sırasında pulsatil veya nonpulsatil olmak üzere iki farklı akış modeli kullanılmaktadır. Ancak bu iki modelin farklılıkları ve üstünlükleri konusunda belirsizlikler vardır. Bu çalışmada izole koroner arter bypass cerrahisinde (CABG) pulsatil ve nonpulsatil akış tiplerinin biyokimyasal ve klinik sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem Haziran 2019 ile Haziran 2020 arasında tarihleri arasında yapılan bu prospektif çalışmaya izole CABG ameliyatı yapılan 30 hasta dahil edildi. Hastalar pulsatil (Grup I; n=15) ve nonpulsatil (Grup II; n=15) akış olarak iki gruba ayrıldı. Gruplardan preoperatif, postoperatif 24.saat ve postoperatif 72.saat hemogram örneği ve kreatinin düzeyleri; KPB öncesi, kros klemp 5.dakika, KPB sonu ve postoperatif 2.saat laktat düzeyleri kaydedildi. Her iki grup için postoperatif 24.saat drenaj ve diürez miktarları, yoğun bakım ünitesi ekstübasyon, yoğun bakım ünitesi çıkış ve hastaneden taburculuk süreleri karşılaştırıldı. Bulgular İki grup arasında hemogram ve diğer kan örnekleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı (p>0,05). Gruplar arasında ekstübasyon süresi, yoğun bakım çıkış ve taburculuk süreleri benzerdi (p>0,05). Bununla beraber gruplar arasında drenaj açısından anlamlı farklılık tespit edildi (p","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"167 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139173649","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of the Relationship Between Breast Cancer Subtypes and Serum Inflammatory Markers","authors":"Zeliha Türkyılmaz, Tugrul Demirel","doi":"10.58961/hmj.1338535","DOIUrl":"https://doi.org/10.58961/hmj.1338535","url":null,"abstract":"Amaç: Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Meme kanserinin, luminal A, luminal B, cerbB2'den zengin tip, triple negatif moleküler subtipleri tanımlanmıştır. Bu çalışma moleküler subtipler ile enflamatuar belirteçler arasındaki ilişkiyi ortayı koymayı amaçlamıştır. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2019 ve Nisan 2023 tarihleri arasında opere edilen meme kanseri hastaları değerlendirmeye alındı. Hastaların demografik özellikleri, patoji değerlendirmeleri, moleküler alt tipleri ve labaratuvar verileri toplandı. Hemogramdan Nötrofil/Lenfosit oranı (NLR), Trombosit/Lenfosit oranı (PLR) ve Sistemik Enflamatuvar Yanıt İndeksi (SIRI) hesaplandı. Moleküler alt tipler ile enflamatuar belirteçler arasında ilişki istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların ortanca yaşı 56 idi. Hastaların %82,8'inde östrojen reseptörü (ER+), %61,3'ünde progesteron reseptörü (PR+) pozitif çıktı. En yaygın moleküler alt tip lümen A idi. Ki67 kesme değeri 14 olduğunda ER durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p=0,047). Ki67 cut-off değeri 20 olarak alındığında hem ER ile (p=0,002), hem de PR ile istatistiksel olarak anlamlı ilişki (p=0,025) gözlendi. NLR ve PLR'nin ortanca değerleri sırasıyla 1,9 (aralık, 0,7:21,3) ve 123 (aralık, 53,3:252) idi. Sonuç: Meme kanseri alt tipleri ile inflamatuar belirteçler arasında anlamlı bir ilişki bulamadık. Ancak cerbB2 ile PLR ve SIRI arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gösterme eğilimi dikkat çekiciydi (sırasıyla p=0.08, p=0.057).","PeriodicalId":502465,"journal":{"name":"Hippocrates Medical Journal","volume":"6 11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139342324","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}