{"title":"在Iscaz'l-Kuran科学的形成过程中,Te'vili Müşkili l-Kuran命名为Eserin Ro lü","authors":"Emrullah Ülgen","doi":"10.35415/sirnakifd.1245522","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kur’ân-ı Kerîm’in en önemli özelliklerinden birisi, edebî ve belâğî açıdan i’câz düzeyinde olmasıdır. Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili erken dönem çalışmaları, daha ziyade onun bu yönüyle ilgilidir. Bulunduğu dönemin genel yapısına uygun olarak İbn Kuteybe de Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’da ayetleri, Arap dilbilimi ve retoriği açısından incelemektedir. Müellifin, eserdeki asıl gayesinin Kur’ân’da çelişki ve dilsel hatalar olduğu iddialarına edebî ve belâğî açıdan cevap vermek olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câz açısından incelenmesi önem arz etmektedir. Buradan hareketle eserde geçen konu başlıkları ve eserin sistematiği dikkate alınarak İbn Kuteybe’nin i’câzu’l-Kur’ân ilmine ne tür katkıları olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. \nHicrî dördüncü asırda müstakil bir ilim haline gelen i’câzu’l-Kur’ân ilminin ilk nüveleri erken dönemlerden itibaren oluşmaya başlamıştır. Hicrî ikinci asırda ayetleri çeşitli açılardan araştırma konusu yapan eserlerde, Kur’ân’ın edebî i’cazıyla ilgili işaretlerin varlığı da bunu desteklemektedir. Özellikle ayetleri dil bilimsel açıdan inceleyen eserlerde sistematik olmamakla birlikte, ayetler üzerinde yapılan retorik analizlerde Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. İ’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından henüz teşekkül süreci olarak değerlendirilebilecek bu evre, söz konusu ilme kaynaklık etmesi açısından önem arz etmektedir. Hicrî üçüncü asra gelindiğinde ise benzer durumun devam ettiği, i’câzu’l-Kur’ân’ın henüz müstakil bir ilim hüviyetini elde etmediği görülmektedir. Ancak bir önceki dönemden farklı olarak bu dönemde telif edilen eserlerde, Kur’ân’ın i’câzına temel oluşturacak retorik kavram ve bilgilerin belirginleştiği ve olgunlaştığı görülmektedir. Özellikle ayetlerin edebî ve belâğî hususiyetlerini önceleyen eserler, bir sonraki asırda bağımsız olan bu ilmin tarihsel sürecine kaynaklık etmişlerdir. Şüphesiz bunlar arasında Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’ın ayrı bir yeri vardır. Söz konusu eseri bu alanda öne çıkaran başlıca faktör, i’câzın gerek teorik gerekse uygulama açısından henüz başlangıç evresinde olduğu hicrî ikinci asır ile bağımsız bir ilim formuna dönüştüğü dördüncü asır arasında köprü işlevi görmesidir. Kendisinden sonra telif edilen i’câzu’l-Kur’ân’la ilgili ilk eserlerin temel kaynakları arasında yer alması, bunun delilidir. Genelde erken dönem tefsir çalışmaları özelde i’câz çalışmaları açısından Te’vilu Müşkili’l-Kur’ân’ı öne çıkaran faktörlerden birisi de zahiren müşkil addedilen çok sayıda ayetle ilgili retorik tahlillere yer vermesidir. Bunların hatırı sayılır miktarda Kur’ân’ın edebî i’câzıyla ilgili tespitler olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla eserin, önemli bir kısmı retorik temeller üzerinde inşa edilen bu ilmin tarihsel sürecine ne tür katkısı olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-04-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"İ’câzu’l-Kur’ân İlminin Oluşumunda Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân İsimli Eserin Rolü\",\"authors\":\"Emrullah Ülgen\",\"doi\":\"10.35415/sirnakifd.1245522\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Kur’ân-ı Kerîm’in en önemli özelliklerinden birisi, edebî ve belâğî açıdan i’câz düzeyinde olmasıdır. Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili erken dönem çalışmaları, daha ziyade onun bu yönüyle ilgilidir. Bulunduğu dönemin genel yapısına uygun olarak İbn Kuteybe de Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’da ayetleri, Arap dilbilimi ve retoriği açısından incelemektedir. Müellifin, eserdeki asıl gayesinin Kur’ân’da çelişki ve dilsel hatalar olduğu iddialarına edebî ve belâğî açıdan cevap vermek olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câz açısından incelenmesi önem arz etmektedir. Buradan hareketle eserde geçen konu başlıkları ve eserin sistematiği dikkate alınarak İbn Kuteybe’nin i’câzu’l-Kur’ân ilmine ne tür katkıları olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. \\nHicrî dördüncü asırda müstakil bir ilim haline gelen i’câzu’l-Kur’ân ilminin ilk nüveleri erken dönemlerden itibaren oluşmaya başlamıştır. Hicrî ikinci asırda ayetleri çeşitli açılardan araştırma konusu yapan eserlerde, Kur’ân’ın edebî i’cazıyla ilgili işaretlerin varlığı da bunu desteklemektedir. Özellikle ayetleri dil bilimsel açıdan inceleyen eserlerde sistematik olmamakla birlikte, ayetler üzerinde yapılan retorik analizlerde Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. İ’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından henüz teşekkül süreci olarak değerlendirilebilecek bu evre, söz konusu ilme kaynaklık etmesi açısından önem arz etmektedir. Hicrî üçüncü asra gelindiğinde ise benzer durumun devam ettiği, i’câzu’l-Kur’ân’ın henüz müstakil bir ilim hüviyetini elde etmediği görülmektedir. Ancak bir önceki dönemden farklı olarak bu dönemde telif edilen eserlerde, Kur’ân’ın i’câzına temel oluşturacak retorik kavram ve bilgilerin belirginleştiği ve olgunlaştığı görülmektedir. Özellikle ayetlerin edebî ve belâğî hususiyetlerini önceleyen eserler, bir sonraki asırda bağımsız olan bu ilmin tarihsel sürecine kaynaklık etmişlerdir. Şüphesiz bunlar arasında Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’ın ayrı bir yeri vardır. Söz konusu eseri bu alanda öne çıkaran başlıca faktör, i’câzın gerek teorik gerekse uygulama açısından henüz başlangıç evresinde olduğu hicrî ikinci asır ile bağımsız bir ilim formuna dönüştüğü dördüncü asır arasında köprü işlevi görmesidir. Kendisinden sonra telif edilen i’câzu’l-Kur’ân’la ilgili ilk eserlerin temel kaynakları arasında yer alması, bunun delilidir. Genelde erken dönem tefsir çalışmaları özelde i’câz çalışmaları açısından Te’vilu Müşkili’l-Kur’ân’ı öne çıkaran faktörlerden birisi de zahiren müşkil addedilen çok sayıda ayetle ilgili retorik tahlillere yer vermesidir. Bunların hatırı sayılır miktarda Kur’ân’ın edebî i’câzıyla ilgili tespitler olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla eserin, önemli bir kısmı retorik temeller üzerinde inşa edilen bu ilmin tarihsel sürecine ne tür katkısı olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.\",\"PeriodicalId\":33450,\"journal\":{\"name\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"volume\":null,\"pages\":null},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2023-04-08\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1245522\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"RELIGION\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1245522","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
这本《古兰经》是克尔白最重要的特征之一。《古兰经》的早期著作与这种方式更为相关。台湾古巴共和国根据发现时的总体结构,检查了标志、阿拉伯语和修辞。当作者认为《古兰经》中作品的原始方面不同,并且被认为是明确回应时,从语言和语言错误的角度来审视它是很重要的。从这里开始,考虑到艺术和艺术体系,人们试图确定参与伊本·科威特i'câzu'-Kuran科学的类型。在四世纪,i'câzu'l-Kurân科学的第一批神经元从早期就出现了。Hicrîikinci asırda ayetleriçeşitli açılardan araştırma konusu yapan eserlede,Kur’ân’ın edebîi’cazıyla ilgili işaretlerin varlığıda bunu desteklemektedir。特别是,在对诗句的修辞分析中,有关于《古兰经》语言的信息,尽管在科学研究中没有系统地进行。在《古兰经》的第一部分中,重要的是将这一领域视为一个赞赏的过程。当历史的第三个世纪到来时,人们发现它还没有获得同样的科学程度。然而,换言之,与以前相比,对《古兰经》语言的理论理解将建立起来,知识也将增长。特别是,文学作品和文学性质都是从上个世纪的这一知识中衍生出来的。其中有一点不同于《古兰经》。这一领域的主要因素是,如果你需要理论,你可以在四世纪和二世纪之间看到一座早期宇宙中一个独立科学形式的机构的桥梁。Kendisiden sonra telif edilen i'câzu'-Kur'ânla ilgili ilk eserlerin temel kaynaklarıarasında yer alması,bunon delilidir。总的来说,早期不良反应集中在对体征的一些著名理论分析上,包括导致Te'vilu Müşkil i'l-Kuran的理论分析。Bunların hatırısayılır miktarda Kur‘ân’ın edebîi’câzıyla ilgili tespitler olduğu düşünüldüğüünde,eserin i‘câzu'-Kur’ân ilmi açısındanönemi kendiliğinden ortayaç。因此,了解这门科学在一些理论原则的基础上建立了什么样的参与是很重要的。
İ’câzu’l-Kur’ân İlminin Oluşumunda Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân İsimli Eserin Rolü
Kur’ân-ı Kerîm’in en önemli özelliklerinden birisi, edebî ve belâğî açıdan i’câz düzeyinde olmasıdır. Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili erken dönem çalışmaları, daha ziyade onun bu yönüyle ilgilidir. Bulunduğu dönemin genel yapısına uygun olarak İbn Kuteybe de Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’da ayetleri, Arap dilbilimi ve retoriği açısından incelemektedir. Müellifin, eserdeki asıl gayesinin Kur’ân’da çelişki ve dilsel hatalar olduğu iddialarına edebî ve belâğî açıdan cevap vermek olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câz açısından incelenmesi önem arz etmektedir. Buradan hareketle eserde geçen konu başlıkları ve eserin sistematiği dikkate alınarak İbn Kuteybe’nin i’câzu’l-Kur’ân ilmine ne tür katkıları olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Hicrî dördüncü asırda müstakil bir ilim haline gelen i’câzu’l-Kur’ân ilminin ilk nüveleri erken dönemlerden itibaren oluşmaya başlamıştır. Hicrî ikinci asırda ayetleri çeşitli açılardan araştırma konusu yapan eserlerde, Kur’ân’ın edebî i’cazıyla ilgili işaretlerin varlığı da bunu desteklemektedir. Özellikle ayetleri dil bilimsel açıdan inceleyen eserlerde sistematik olmamakla birlikte, ayetler üzerinde yapılan retorik analizlerde Kur’ân’ın i’câzıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. İ’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından henüz teşekkül süreci olarak değerlendirilebilecek bu evre, söz konusu ilme kaynaklık etmesi açısından önem arz etmektedir. Hicrî üçüncü asra gelindiğinde ise benzer durumun devam ettiği, i’câzu’l-Kur’ân’ın henüz müstakil bir ilim hüviyetini elde etmediği görülmektedir. Ancak bir önceki dönemden farklı olarak bu dönemde telif edilen eserlerde, Kur’ân’ın i’câzına temel oluşturacak retorik kavram ve bilgilerin belirginleştiği ve olgunlaştığı görülmektedir. Özellikle ayetlerin edebî ve belâğî hususiyetlerini önceleyen eserler, bir sonraki asırda bağımsız olan bu ilmin tarihsel sürecine kaynaklık etmişlerdir. Şüphesiz bunlar arasında Te’vilü Müşkili’l-Kur’ân’ın ayrı bir yeri vardır. Söz konusu eseri bu alanda öne çıkaran başlıca faktör, i’câzın gerek teorik gerekse uygulama açısından henüz başlangıç evresinde olduğu hicrî ikinci asır ile bağımsız bir ilim formuna dönüştüğü dördüncü asır arasında köprü işlevi görmesidir. Kendisinden sonra telif edilen i’câzu’l-Kur’ân’la ilgili ilk eserlerin temel kaynakları arasında yer alması, bunun delilidir. Genelde erken dönem tefsir çalışmaları özelde i’câz çalışmaları açısından Te’vilu Müşkili’l-Kur’ân’ı öne çıkaran faktörlerden birisi de zahiren müşkil addedilen çok sayıda ayetle ilgili retorik tahlillere yer vermesidir. Bunların hatırı sayılır miktarda Kur’ân’ın edebî i’câzıyla ilgili tespitler olduğu düşünüldüğünde, eserin i’câzu’l-Kur’ân ilmi açısından önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla eserin, önemli bir kısmı retorik temeller üzerinde inşa edilen bu ilmin tarihsel sürecine ne tür katkısı olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.