{"title":"古兰经<e:1>圣训已经被废除了吗?","authors":"Sinan Erdi̇m","doi":"10.33420/marife.1096061","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hanefî Mezhebî'nin en eski hadîs kaynaklarından olan İmâm Muhammed ile İmâm Ebû Yusuf'un eserlerinde ilginç bir rivâyet nakledilmiştir. Bu rîvâyet Müslim dahil birçok muhaddis tarafından da tahrîc edilmiş ve sahîh kabul edilmiştir. Bu rîvâyete göre Abdullâh b. Mes‘ûd evine gelen iki meşhur talebesi Esved ve Alkame’ye imâm olup namaz kıldırmıştır. Namaz esnasında rükûda onların ellerini diz kapaklarının üzerine koyduğunu görmüş ve namazda onların ellerine vurarak kendi ellerine dikkat çekmiştir. Kendisi de o esnada rükûda avuçlarını birleştirip diz kapaklarının arasına koymuştur. Âlimler bu eylemi tatbîk olarak isimlendirmişlerdir. Abdullah b. Mes'ûd namaz sonrası onlara Hz. Peygamber’in rükûda ellerini bu şekilde üst üste kapatıp dizlerinin arasına koyduğunu nakletmiştir. İbn Mes‘ûd’un bahsettiği bu eylem elbette o dönem yaygın olan rükûda ellerin diz kapaklarının üzerine konulması uygulaması ile çelişmektedir. Hanefî İmâmları mübhem bir râviden ve İbrâhîm en-Nehaî'den munkatı bir isnadla Hz. Ömer'in ellerini rükûda diz kapaklarının üstüne koyduğunu nakletmiş ve tercihlerinin Hz. Ömer uygulaması olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca İbrâhîm en-Nehaî'den bu uygulamanın zamanla terkedildiği görüşünü de nakletmişlerdir. Zaman içerisinde ise bu uygulamanın mensûh olduğu yüksek bir sesle dillendirilmiştir. Hicrî üçüncü asırda bu uygulamanın mensûh olduğu Kütüb-i Sitte müelliflerinden Tirmizî ve Nesâî tarafından da ifade edilmiştir. Bununla birlikte Hz. Alî’den kişinin rükûda isterse diz kapaklarını tutabileceği, isterse tatbîk yapabileceği hasen sayılan bir rivâyet ile de nakledilmiştir. \nBu uygulamanın yasaklandığına dair iki rivâyet nakledilmiştir. Biri Sa‘d b. Ebî Vâkkâs’tan nakledilmiş olup sahîh kabul edilmiştir. Ancak bu hadîste bu yasağın fâili mübhem bırakılmıştır. Bir diğer rivâyet Hz. Ömer’den nakledilmiştir. Bu rivâyette Hz. Ömer “Diz kapakları size sünnet kılındı” demektedir. Ancak sünnet kılanın kim olduğu yine mübhemdir. Ayrıca bu rivâyeti Hz. Ömer’den nakleden râvînin Hz. Ömer’den hadîs işitip işitmediği de tartışmalıdır. \nBu uygulamanın mensûh olduğu anlayışı bu problemi çözmek için geliştirilen en önemli argümandır. Bunda da yukarda verdiğimiz iki sahâbinin rivâyetleri hiç şüphesiz etkili olmuştur. İbn Huzeyme, İbn Hibbân, İbn Battâl, Kâdî ‘İyâz, Nevevî ve İbn Hacer gibi birçok âlim bunu savunmuşlardır. Ancak bazı problemler içermekte olan bu argümana bazı âlimler de itiraz etmişlerdir. Bu bağlamda Aynî, Abdullah b. Mes'ûd'un Hz. Peygamber ile vefatına kadar yakınında ve sürekli hizmetinde bulunduğunu bu sebeple böyle bir şeyin mümkün olamayacağı ifade etmiş ve Hz. Peygamber'in bu uygulamayı nesh ettiği anlayışını kabullenmemiştir. Nitekim şayet bu şekilde bir nesh söz konusu ise bundan İbn Mes'ûd'un da haberinin olması gerekmektedir. \nBir başka geliştirilen argüman ise Hz. Peygamber'in bu uygulamayı bir defa yaptığıdır. Ancak bu da pek tutarlı görünmemektedir. Abdullah b. Mes'ûd'un bir defa yapılan bir uygulamaya devam etmesi ve ettirmeye çalışması pek de mantıklı bir durum değildir. \nBir diğer argüman ise rükûda ellerin diz kapaklarının arasına koyulması uygulamasının Yahudilere ait olduğudur. Hz. Peygamber'in (s) herhangi bir konuda vahiy yoksa Ehl-i Kitâb'a uymayı sevdiği ifade edilmiştir. Son emirle de onlara muhalefet etmiştir. Bu da son derece problemli bir argümandır. Nitekim bu durumda elleri diz kapaklarının arasına koymak Yüce Allah'ın emri olmaktadır. Bu bağlamda İbn Mes'ûd'un uygulaması vahye muhalefet anlamına gelmektedir. \nBütün bu verilerden hareketle ilim adamlarını son derece meşgul ettiğini düşündüğümüz bu uygulamanın Hz. Peygamber tarafında nesh edilip edilmediğini tespite çalışacak eğer bir nesh de söz konusu ise nâsihinin kim olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Has The Tatbîq Sunnah Been Abrogated?\",\"authors\":\"Sinan Erdi̇m\",\"doi\":\"10.33420/marife.1096061\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Hanefî Mezhebî'nin en eski hadîs kaynaklarından olan İmâm Muhammed ile İmâm Ebû Yusuf'un eserlerinde ilginç bir rivâyet nakledilmiştir. Bu rîvâyet Müslim dahil birçok muhaddis tarafından da tahrîc edilmiş ve sahîh kabul edilmiştir. Bu rîvâyete göre Abdullâh b. Mes‘ûd evine gelen iki meşhur talebesi Esved ve Alkame’ye imâm olup namaz kıldırmıştır. Namaz esnasında rükûda onların ellerini diz kapaklarının üzerine koyduğunu görmüş ve namazda onların ellerine vurarak kendi ellerine dikkat çekmiştir. Kendisi de o esnada rükûda avuçlarını birleştirip diz kapaklarının arasına koymuştur. Âlimler bu eylemi tatbîk olarak isimlendirmişlerdir. Abdullah b. Mes'ûd namaz sonrası onlara Hz. Peygamber’in rükûda ellerini bu şekilde üst üste kapatıp dizlerinin arasına koyduğunu nakletmiştir. İbn Mes‘ûd’un bahsettiği bu eylem elbette o dönem yaygın olan rükûda ellerin diz kapaklarının üzerine konulması uygulaması ile çelişmektedir. Hanefî İmâmları mübhem bir râviden ve İbrâhîm en-Nehaî'den munkatı bir isnadla Hz. Ömer'in ellerini rükûda diz kapaklarının üstüne koyduğunu nakletmiş ve tercihlerinin Hz. Ömer uygulaması olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca İbrâhîm en-Nehaî'den bu uygulamanın zamanla terkedildiği görüşünü de nakletmişlerdir. Zaman içerisinde ise bu uygulamanın mensûh olduğu yüksek bir sesle dillendirilmiştir. Hicrî üçüncü asırda bu uygulamanın mensûh olduğu Kütüb-i Sitte müelliflerinden Tirmizî ve Nesâî tarafından da ifade edilmiştir. Bununla birlikte Hz. Alî’den kişinin rükûda isterse diz kapaklarını tutabileceği, isterse tatbîk yapabileceği hasen sayılan bir rivâyet ile de nakledilmiştir. \\nBu uygulamanın yasaklandığına dair iki rivâyet nakledilmiştir. Biri Sa‘d b. Ebî Vâkkâs’tan nakledilmiş olup sahîh kabul edilmiştir. Ancak bu hadîste bu yasağın fâili mübhem bırakılmıştır. Bir diğer rivâyet Hz. Ömer’den nakledilmiştir. Bu rivâyette Hz. Ömer “Diz kapakları size sünnet kılındı” demektedir. Ancak sünnet kılanın kim olduğu yine mübhemdir. Ayrıca bu rivâyeti Hz. Ömer’den nakleden râvînin Hz. Ömer’den hadîs işitip işitmediği de tartışmalıdır. \\nBu uygulamanın mensûh olduğu anlayışı bu problemi çözmek için geliştirilen en önemli argümandır. Bunda da yukarda verdiğimiz iki sahâbinin rivâyetleri hiç şüphesiz etkili olmuştur. İbn Huzeyme, İbn Hibbân, İbn Battâl, Kâdî ‘İyâz, Nevevî ve İbn Hacer gibi birçok âlim bunu savunmuşlardır. Ancak bazı problemler içermekte olan bu argümana bazı âlimler de itiraz etmişlerdir. Bu bağlamda Aynî, Abdullah b. Mes'ûd'un Hz. Peygamber ile vefatına kadar yakınında ve sürekli hizmetinde bulunduğunu bu sebeple böyle bir şeyin mümkün olamayacağı ifade etmiş ve Hz. Peygamber'in bu uygulamayı nesh ettiği anlayışını kabullenmemiştir. Nitekim şayet bu şekilde bir nesh söz konusu ise bundan İbn Mes'ûd'un da haberinin olması gerekmektedir. \\nBir başka geliştirilen argüman ise Hz. Peygamber'in bu uygulamayı bir defa yaptığıdır. Ancak bu da pek tutarlı görünmemektedir. Abdullah b. Mes'ûd'un bir defa yapılan bir uygulamaya devam etmesi ve ettirmeye çalışması pek de mantıklı bir durum değildir. \\nBir diğer argüman ise rükûda ellerin diz kapaklarının arasına koyulması uygulamasının Yahudilere ait olduğudur. Hz. Peygamber'in (s) herhangi bir konuda vahiy yoksa Ehl-i Kitâb'a uymayı sevdiği ifade edilmiştir. Son emirle de onlara muhalefet etmiştir. Bu da son derece problemli bir argümandır. Nitekim bu durumda elleri diz kapaklarının arasına koymak Yüce Allah'ın emri olmaktadır. Bu bağlamda İbn Mes'ûd'un uygulaması vahye muhalefet anlamına gelmektedir. \\nBütün bu verilerden hareketle ilim adamlarını son derece meşgul ettiğini düşündüğümüz bu uygulamanın Hz. Peygamber tarafında nesh edilip edilmediğini tespite çalışacak eğer bir nesh de söz konusu ise nâsihinin kim olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.\",\"PeriodicalId\":33325,\"journal\":{\"name\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"volume\":\"1 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2022-06-03\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.33420/marife.1096061\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.1096061","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
亚伯拉罕、亚伯拉罕和约瑟的作品中有一段有趣的话语,来自麦加最古老的故事。它已被包括穆斯林在内的许多记者撤销并接受。在这种情况下,阿卜杜拉(阿卜杜拉)提出了两位名人的请求,他们来到穆萨(摩西)家,向赫什万和卡玛家做了一个手势,并祈祷。当他看到他们跪着祈祷时,他照顾他们,把他们的手放在膝盖上。当时,他把双手拢到膝盖上,放在膝盖之间。正义者故意称这一行动。阿卜杜拉·b·米舒德向他们祈祷。Peygamber'in rükûda ellerini buşekildeüstüste kapatıp dizlenin arasına koyduğunu nakletmiştir。当然,伊姆纳德的这个动作与他双手膝盖上张开的弓的应用有关。对于那些相信的人来说,这是亚伯拉罕和诺亚后代的一个明显例子。他将Ömer的手移到膝盖上,并选择了Hz。他们说有房间申请。他们还剥夺了亚伯拉罕对这一申请的设想。随着时间的推移,这个应用程序被大声说出,这就是菜单。在三世纪,古巴网站i In Tirmani和Nassau的作者也发表了该申请。Bununla birligate Hz。如果以利中的任何一个人想要入睡,他可以把膝盖放在膝盖上,他可以用痛苦的河流来爱他们。已经提交了两份关于该申请被禁止的参考资料。Biri Sa’d b.EbîVâkkâs tan nakledimişolup sahîh kabul edilmiştir。但在这种情况下,这项法律受到了质疑。Bir diğer rivâyet Hz。从Omer下载。这是赫兹。这个例子是“膝盖帽是为你做的美丽的。”然而,我怀疑谁才是美人。它也是赫兹。Ömer的转移râvî'nin Hz。他不得不和奥马尔争论。Bu vigulamanın mensûh olduğu anlayışıBu problemiçözmek için geliştirilen enönemli argümandır。在这种情况下,我们提出的双方关系无疑是有效的。他们保护他,像伊本·胡泽米,伊本·希班,伊本·巴特尔,卡迪,还有许多智者,如埃利亚斯,伊本·哈彻。然而,一些科学家反对这一论点,这涉及到一些问题。在这方面,阿卜杜拉b.梅苏德的赫兹。他说他快要死了,他一直在服役,所以不可能有这样的事情发生。先知反对这个应用程序的概念还没有被接受。事实上,这是一个物体的问题,所以伊本-中世必须知道它。Bir başka geliştirilen argüman ise Hz。先知曾经这样做过一次。Ancak bu da pek tutarlıgörünmemektedir。阿卜杜拉b。他打算一劳永逸地继续他的申请,这不是很合乎逻辑。另一个论点是,膝盖之间的应用程序属于犹太人。赫兹。据透露,先知喜欢遵循这本书。他给了他们最后的命令。这是一个非常有问题的论点。在这种情况下,全能者的命令是把手放在膝盖之间。在这方面,伊本介子的应用意味着明显的阻力。正是赫兹,我们认为科学家们正忙于移动所有这些数据。Peygamber tarafında nesh edilmediğini tespiteçalışacak eğer bir nesh de söz konusu ise nâsihinin kim olduğunu ortaya koymayaçalşacağız。
Hanefî Mezhebî'nin en eski hadîs kaynaklarından olan İmâm Muhammed ile İmâm Ebû Yusuf'un eserlerinde ilginç bir rivâyet nakledilmiştir. Bu rîvâyet Müslim dahil birçok muhaddis tarafından da tahrîc edilmiş ve sahîh kabul edilmiştir. Bu rîvâyete göre Abdullâh b. Mes‘ûd evine gelen iki meşhur talebesi Esved ve Alkame’ye imâm olup namaz kıldırmıştır. Namaz esnasında rükûda onların ellerini diz kapaklarının üzerine koyduğunu görmüş ve namazda onların ellerine vurarak kendi ellerine dikkat çekmiştir. Kendisi de o esnada rükûda avuçlarını birleştirip diz kapaklarının arasına koymuştur. Âlimler bu eylemi tatbîk olarak isimlendirmişlerdir. Abdullah b. Mes'ûd namaz sonrası onlara Hz. Peygamber’in rükûda ellerini bu şekilde üst üste kapatıp dizlerinin arasına koyduğunu nakletmiştir. İbn Mes‘ûd’un bahsettiği bu eylem elbette o dönem yaygın olan rükûda ellerin diz kapaklarının üzerine konulması uygulaması ile çelişmektedir. Hanefî İmâmları mübhem bir râviden ve İbrâhîm en-Nehaî'den munkatı bir isnadla Hz. Ömer'in ellerini rükûda diz kapaklarının üstüne koyduğunu nakletmiş ve tercihlerinin Hz. Ömer uygulaması olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca İbrâhîm en-Nehaî'den bu uygulamanın zamanla terkedildiği görüşünü de nakletmişlerdir. Zaman içerisinde ise bu uygulamanın mensûh olduğu yüksek bir sesle dillendirilmiştir. Hicrî üçüncü asırda bu uygulamanın mensûh olduğu Kütüb-i Sitte müelliflerinden Tirmizî ve Nesâî tarafından da ifade edilmiştir. Bununla birlikte Hz. Alî’den kişinin rükûda isterse diz kapaklarını tutabileceği, isterse tatbîk yapabileceği hasen sayılan bir rivâyet ile de nakledilmiştir.
Bu uygulamanın yasaklandığına dair iki rivâyet nakledilmiştir. Biri Sa‘d b. Ebî Vâkkâs’tan nakledilmiş olup sahîh kabul edilmiştir. Ancak bu hadîste bu yasağın fâili mübhem bırakılmıştır. Bir diğer rivâyet Hz. Ömer’den nakledilmiştir. Bu rivâyette Hz. Ömer “Diz kapakları size sünnet kılındı” demektedir. Ancak sünnet kılanın kim olduğu yine mübhemdir. Ayrıca bu rivâyeti Hz. Ömer’den nakleden râvînin Hz. Ömer’den hadîs işitip işitmediği de tartışmalıdır.
Bu uygulamanın mensûh olduğu anlayışı bu problemi çözmek için geliştirilen en önemli argümandır. Bunda da yukarda verdiğimiz iki sahâbinin rivâyetleri hiç şüphesiz etkili olmuştur. İbn Huzeyme, İbn Hibbân, İbn Battâl, Kâdî ‘İyâz, Nevevî ve İbn Hacer gibi birçok âlim bunu savunmuşlardır. Ancak bazı problemler içermekte olan bu argümana bazı âlimler de itiraz etmişlerdir. Bu bağlamda Aynî, Abdullah b. Mes'ûd'un Hz. Peygamber ile vefatına kadar yakınında ve sürekli hizmetinde bulunduğunu bu sebeple böyle bir şeyin mümkün olamayacağı ifade etmiş ve Hz. Peygamber'in bu uygulamayı nesh ettiği anlayışını kabullenmemiştir. Nitekim şayet bu şekilde bir nesh söz konusu ise bundan İbn Mes'ûd'un da haberinin olması gerekmektedir.
Bir başka geliştirilen argüman ise Hz. Peygamber'in bu uygulamayı bir defa yaptığıdır. Ancak bu da pek tutarlı görünmemektedir. Abdullah b. Mes'ûd'un bir defa yapılan bir uygulamaya devam etmesi ve ettirmeye çalışması pek de mantıklı bir durum değildir.
Bir diğer argüman ise rükûda ellerin diz kapaklarının arasına koyulması uygulamasının Yahudilere ait olduğudur. Hz. Peygamber'in (s) herhangi bir konuda vahiy yoksa Ehl-i Kitâb'a uymayı sevdiği ifade edilmiştir. Son emirle de onlara muhalefet etmiştir. Bu da son derece problemli bir argümandır. Nitekim bu durumda elleri diz kapaklarının arasına koymak Yüce Allah'ın emri olmaktadır. Bu bağlamda İbn Mes'ûd'un uygulaması vahye muhalefet anlamına gelmektedir.
Bütün bu verilerden hareketle ilim adamlarını son derece meşgul ettiğini düşündüğümüz bu uygulamanın Hz. Peygamber tarafında nesh edilip edilmediğini tespite çalışacak eğer bir nesh de söz konusu ise nâsihinin kim olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.