{"title":"血小板计数、PDW和MPV值在幽门螺杆菌根除患者随访中的重要性","authors":"Özgür Altun","doi":"10.14744/bmj.2020.30602","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Objectives: Helicobacter pylori infection is common all over the world. The present study aims to have platelet indices; to examine the role of platelet count, mean platelet volume (MPV) and platelet distribution width (PDW) as useful, inexpensive, non-invasive biomarkers for monitoring helicobacter pylori therapy. Methods: A total of 72 patients who were determined using helicobacter pylori positivity, gastroscopic biopsy and administered eradication treatment were included in this study. Whether these patients were eradicated after treatment was evaluated by testing helicobacter pylori antigen in stool. Eradication was observed in 48 of the patients, and the demographic data and laboratory parameters of the patient group before and after treatment were compared. Results: The mean age of the patients included in this study was 41.1±12.1. Of the patients, 54 were female and 18 were male. After Helicobacter pylori eradication, a decrease in platelet count and an increase in PDW were detected. The difference was statistically significant (p=0.045 and 0.015, respectively). We did not find any significant difference concerning platelet lymphocyte ratio, neutrophil-lymphocyte ratio and MPV in patients with Helicobacter pylori eradication (p>0.05). ÖZET Amaç: Helikobakter pilori (HP) enfeksiyonu tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, trombosit indeksleri olan; trombosit sayısı, ortalama trombosit hacmi (MPV) ve trombosit dağılım genişliğinin (PDW) helikobakter pilori tedavisinin izlenmesinde yararlı, ucuz, invaziv olmayan biyobelirteçler olarak rolünü incelemektir. Yöntem: Çalışmaya, HP pozitifliği, gastroskopik biyopsi ile tespit edilmiş ve eradikasyon tedavisi verilmiş toplam 72 hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların, tedavi sonrası eradike olup olmadığı, gaitada HP antijen testi yapılarak değerlendirilmiştir. Hastaların 48’inde eradikasyon sağlandığı görülmüş olup, hasta grubunun tedavi öncesi ve sonrası, demografik verileri ve laboratuvar parametreleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 41.1±12.1’di. Hastaların 54’ü kadın, 18’i erkekti. HP eradikasyonu sonrasında trombosit sayısından azalma ve PDW’de artış saptandı. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (sırası ile p=0.045 ve 0.015). HP eradikasyonu sağlanan hastalarda trombosit lenfosit oranı, nötrofil lenfosit oranı ve MPV açısından anlamlı bir farka rastlamadık (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda HP tedavisi alan ve eradikasyon sağlanan hastalarda, periferik trombosit sayısında azalma ve PDW de artış saptadık. MPV değerinin ise değişmediğini gördük. Birçok sağlık kuruluşunda çalışılabilen ve ucuz bir tetkik olan, trombosit sayısı ve PDW değerinin, HP eradikasyon tedavi sürecini takip etmek için kullanılabilecek yararlı parametreler olabileceğini düşünüyoruz. Anahtar sözcükler: Helikobakter pilori; trombosit sayısı; trombosit dağılım aralığı; ortalama trombosit hacmi. © Copyright 2020 by Bosphorus Medical Journal Available online at http://www.bogazicitipdergisi.com Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi The Importance of Platelet Count, PDW and MPV Value in the Follow-up of Patients with Helicobacter Pylori Eradication Özgür Altun, Mustafa Özcan DOI: 10.14744/bmj.2020.30602 Bosphorus Medical Journal Boğaziçi Tıp Dergisi Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50 Orijinal Araştırma Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Yazışma Adresi: Dr. Özgür Altun. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Tel: +90 505 798 41 42 e-posta: ozgurakademik@gmail.com Başvuru tarihi: 21.11.2019 Kabul tarihi: 04.05.2020 Atıf için yazım şekli: Altun Ö, Özcan M. Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi. Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50. This work is licensed under a Creative Commons AttributionNonCommercial 4.0 International License. OPEN ACCESS 46 Bosphorus Medical Journal Helikobakter pilori (HP) dünyadaki bireylerin %50’sinden fazlasının mide mukozasında bulunan gram negatif, spiral şekilli, flagellalı ve mikroaerofilik bir basildir. HP’nin varlığı, peptik ülser hastalığı, mide adenokarsinomu ve mide lenfoması gelişimi için artan risk ile ilişkilidir.[1] Bununla birlikte, epidemiyolojik çalışmalar HP enfeksiyonunun mide dışı hastalıklarla da bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.[2] İdiyopatik trombositopenik purpura, demir eksikliği anemisi, kardiyovasküler hastalıklar, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve kolorektal kanser gibi önemli klinik durumlarla arasındaki ilişkileri gösteren çalışmalar vardır.[3–5] Bu nedenlerle HP tanı ve tedavisi giderek önem kazanmaktadır. Helikobakter eradikasyon tedavisinde, proton pompa inhibitörü (PPI) + klaritromisin + amoksisilin/ metronidazol veya bizmut + PPI + tetrasiklin + metronidazol dahil üçlü veya dörtlü tedavi rejimleri verilir.[6] HP enfeksiyonunun, mide ve mide dışı hastalıklar ile ilişkisini açıklayan mekanizmalar hala belirsizdir. En çok öne çıkan mekanizma düşük dereceli inflamasyon olmuştur. İnflamasyon, özellikle HP’nin kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkisini açıklayan temel mekanizma olarak kabul edilmektedir.[7, 8] HP'nin dokular üzerindeki hasarının, immün yanıt ve trombosit aktivasyonundan kaynaklanan artan inflamatuvar medyatörler ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır.[9, 10] HP ısı şok proteini, üreaz ve lipopolisakarit gibi antijenik maddeler üreterek T hücresi aktivasyonunu arttırır. T-hücresi aktivasyonundaki artış, interlökin-1, interlökin-6, interlökin-8 ve tümör nekroz faktörü alfa gibi sitokinlerin salgılanmasında artışa yol açar ve mide mukozasında trombosit agregasyonu artar.[1, 9, 10] HP’nin neden olduğu düşük dereceli enfeksiyonunun, prostoglandin F gibi eikozanoidlerde ve beraberinde lipid peroksidasyonu ile TXA2’de artışa yol açtıkları saptanmıştır. Bu durumun trombosit sayısında artışa yol açtığı düşünülmektedir.[11] Artan ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit dağılım genişliği (PDW), trombosit platekriti (PCT) ve trombosit sayısı, laboratuvar incelemelerinde trombosit aktivasyonunun göstergeleridir. Literatürde HP ile inflamasyon belirteci olabileceği düşünülen nötrofil lenfosit oranı (NLO), trombosit lenfosit oranı (PLO) ve MPV ilişkisini inceleyen birbiri ile çelişkili çalışmalar mevcuttur.[12, 13] Trombosit aktivasyonunun, HP eradikasyonu ile ilişkisini inceleyen sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızda amacımız HP eradikasyon tedavisi verilen hastaların takibinde trombosit sayısı, PDW ve MPV değerlerinin rolünü araştırmaktır.","PeriodicalId":34126,"journal":{"name":"Bogazici Tip Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2020-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"The importance of platelet count, PDW and MPV value in the follow-up of patients with helicobacter pylori eradication\",\"authors\":\"Özgür Altun\",\"doi\":\"10.14744/bmj.2020.30602\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Objectives: Helicobacter pylori infection is common all over the world. The present study aims to have platelet indices; to examine the role of platelet count, mean platelet volume (MPV) and platelet distribution width (PDW) as useful, inexpensive, non-invasive biomarkers for monitoring helicobacter pylori therapy. Methods: A total of 72 patients who were determined using helicobacter pylori positivity, gastroscopic biopsy and administered eradication treatment were included in this study. Whether these patients were eradicated after treatment was evaluated by testing helicobacter pylori antigen in stool. Eradication was observed in 48 of the patients, and the demographic data and laboratory parameters of the patient group before and after treatment were compared. Results: The mean age of the patients included in this study was 41.1±12.1. Of the patients, 54 were female and 18 were male. After Helicobacter pylori eradication, a decrease in platelet count and an increase in PDW were detected. The difference was statistically significant (p=0.045 and 0.015, respectively). We did not find any significant difference concerning platelet lymphocyte ratio, neutrophil-lymphocyte ratio and MPV in patients with Helicobacter pylori eradication (p>0.05). ÖZET Amaç: Helikobakter pilori (HP) enfeksiyonu tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, trombosit indeksleri olan; trombosit sayısı, ortalama trombosit hacmi (MPV) ve trombosit dağılım genişliğinin (PDW) helikobakter pilori tedavisinin izlenmesinde yararlı, ucuz, invaziv olmayan biyobelirteçler olarak rolünü incelemektir. Yöntem: Çalışmaya, HP pozitifliği, gastroskopik biyopsi ile tespit edilmiş ve eradikasyon tedavisi verilmiş toplam 72 hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların, tedavi sonrası eradike olup olmadığı, gaitada HP antijen testi yapılarak değerlendirilmiştir. Hastaların 48’inde eradikasyon sağlandığı görülmüş olup, hasta grubunun tedavi öncesi ve sonrası, demografik verileri ve laboratuvar parametreleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 41.1±12.1’di. Hastaların 54’ü kadın, 18’i erkekti. HP eradikasyonu sonrasında trombosit sayısından azalma ve PDW’de artış saptandı. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (sırası ile p=0.045 ve 0.015). HP eradikasyonu sağlanan hastalarda trombosit lenfosit oranı, nötrofil lenfosit oranı ve MPV açısından anlamlı bir farka rastlamadık (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda HP tedavisi alan ve eradikasyon sağlanan hastalarda, periferik trombosit sayısında azalma ve PDW de artış saptadık. MPV değerinin ise değişmediğini gördük. Birçok sağlık kuruluşunda çalışılabilen ve ucuz bir tetkik olan, trombosit sayısı ve PDW değerinin, HP eradikasyon tedavi sürecini takip etmek için kullanılabilecek yararlı parametreler olabileceğini düşünüyoruz. Anahtar sözcükler: Helikobakter pilori; trombosit sayısı; trombosit dağılım aralığı; ortalama trombosit hacmi. © Copyright 2020 by Bosphorus Medical Journal Available online at http://www.bogazicitipdergisi.com Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi The Importance of Platelet Count, PDW and MPV Value in the Follow-up of Patients with Helicobacter Pylori Eradication Özgür Altun, Mustafa Özcan DOI: 10.14744/bmj.2020.30602 Bosphorus Medical Journal Boğaziçi Tıp Dergisi Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50 Orijinal Araştırma Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Yazışma Adresi: Dr. Özgür Altun. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Tel: +90 505 798 41 42 e-posta: ozgurakademik@gmail.com Başvuru tarihi: 21.11.2019 Kabul tarihi: 04.05.2020 Atıf için yazım şekli: Altun Ö, Özcan M. Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi. Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50. This work is licensed under a Creative Commons AttributionNonCommercial 4.0 International License. OPEN ACCESS 46 Bosphorus Medical Journal Helikobakter pilori (HP) dünyadaki bireylerin %50’sinden fazlasının mide mukozasında bulunan gram negatif, spiral şekilli, flagellalı ve mikroaerofilik bir basildir. HP’nin varlığı, peptik ülser hastalığı, mide adenokarsinomu ve mide lenfoması gelişimi için artan risk ile ilişkilidir.[1] Bununla birlikte, epidemiyolojik çalışmalar HP enfeksiyonunun mide dışı hastalıklarla da bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.[2] İdiyopatik trombositopenik purpura, demir eksikliği anemisi, kardiyovasküler hastalıklar, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve kolorektal kanser gibi önemli klinik durumlarla arasındaki ilişkileri gösteren çalışmalar vardır.[3–5] Bu nedenlerle HP tanı ve tedavisi giderek önem kazanmaktadır. Helikobakter eradikasyon tedavisinde, proton pompa inhibitörü (PPI) + klaritromisin + amoksisilin/ metronidazol veya bizmut + PPI + tetrasiklin + metronidazol dahil üçlü veya dörtlü tedavi rejimleri verilir.[6] HP enfeksiyonunun, mide ve mide dışı hastalıklar ile ilişkisini açıklayan mekanizmalar hala belirsizdir. En çok öne çıkan mekanizma düşük dereceli inflamasyon olmuştur. İnflamasyon, özellikle HP’nin kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkisini açıklayan temel mekanizma olarak kabul edilmektedir.[7, 8] HP'nin dokular üzerindeki hasarının, immün yanıt ve trombosit aktivasyonundan kaynaklanan artan inflamatuvar medyatörler ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır.[9, 10] HP ısı şok proteini, üreaz ve lipopolisakarit gibi antijenik maddeler üreterek T hücresi aktivasyonunu arttırır. T-hücresi aktivasyonundaki artış, interlökin-1, interlökin-6, interlökin-8 ve tümör nekroz faktörü alfa gibi sitokinlerin salgılanmasında artışa yol açar ve mide mukozasında trombosit agregasyonu artar.[1, 9, 10] HP’nin neden olduğu düşük dereceli enfeksiyonunun, prostoglandin F gibi eikozanoidlerde ve beraberinde lipid peroksidasyonu ile TXA2’de artışa yol açtıkları saptanmıştır. Bu durumun trombosit sayısında artışa yol açtığı düşünülmektedir.[11] Artan ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit dağılım genişliği (PDW), trombosit platekriti (PCT) ve trombosit sayısı, laboratuvar incelemelerinde trombosit aktivasyonunun göstergeleridir. Literatürde HP ile inflamasyon belirteci olabileceği düşünülen nötrofil lenfosit oranı (NLO), trombosit lenfosit oranı (PLO) ve MPV ilişkisini inceleyen birbiri ile çelişkili çalışmalar mevcuttur.[12, 13] Trombosit aktivasyonunun, HP eradikasyonu ile ilişkisini inceleyen sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızda amacımız HP eradikasyon tedavisi verilen hastaların takibinde trombosit sayısı, PDW ve MPV değerlerinin rolünü araştırmaktır.\",\"PeriodicalId\":34126,\"journal\":{\"name\":\"Bogazici Tip Dergisi\",\"volume\":\"1 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2020-01-01\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Bogazici Tip Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.14744/bmj.2020.30602\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Bogazici Tip Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.14744/bmj.2020.30602","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The importance of platelet count, PDW and MPV value in the follow-up of patients with helicobacter pylori eradication
Objectives: Helicobacter pylori infection is common all over the world. The present study aims to have platelet indices; to examine the role of platelet count, mean platelet volume (MPV) and platelet distribution width (PDW) as useful, inexpensive, non-invasive biomarkers for monitoring helicobacter pylori therapy. Methods: A total of 72 patients who were determined using helicobacter pylori positivity, gastroscopic biopsy and administered eradication treatment were included in this study. Whether these patients were eradicated after treatment was evaluated by testing helicobacter pylori antigen in stool. Eradication was observed in 48 of the patients, and the demographic data and laboratory parameters of the patient group before and after treatment were compared. Results: The mean age of the patients included in this study was 41.1±12.1. Of the patients, 54 were female and 18 were male. After Helicobacter pylori eradication, a decrease in platelet count and an increase in PDW were detected. The difference was statistically significant (p=0.045 and 0.015, respectively). We did not find any significant difference concerning platelet lymphocyte ratio, neutrophil-lymphocyte ratio and MPV in patients with Helicobacter pylori eradication (p>0.05). ÖZET Amaç: Helikobakter pilori (HP) enfeksiyonu tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, trombosit indeksleri olan; trombosit sayısı, ortalama trombosit hacmi (MPV) ve trombosit dağılım genişliğinin (PDW) helikobakter pilori tedavisinin izlenmesinde yararlı, ucuz, invaziv olmayan biyobelirteçler olarak rolünü incelemektir. Yöntem: Çalışmaya, HP pozitifliği, gastroskopik biyopsi ile tespit edilmiş ve eradikasyon tedavisi verilmiş toplam 72 hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların, tedavi sonrası eradike olup olmadığı, gaitada HP antijen testi yapılarak değerlendirilmiştir. Hastaların 48’inde eradikasyon sağlandığı görülmüş olup, hasta grubunun tedavi öncesi ve sonrası, demografik verileri ve laboratuvar parametreleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 41.1±12.1’di. Hastaların 54’ü kadın, 18’i erkekti. HP eradikasyonu sonrasında trombosit sayısından azalma ve PDW’de artış saptandı. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (sırası ile p=0.045 ve 0.015). HP eradikasyonu sağlanan hastalarda trombosit lenfosit oranı, nötrofil lenfosit oranı ve MPV açısından anlamlı bir farka rastlamadık (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda HP tedavisi alan ve eradikasyon sağlanan hastalarda, periferik trombosit sayısında azalma ve PDW de artış saptadık. MPV değerinin ise değişmediğini gördük. Birçok sağlık kuruluşunda çalışılabilen ve ucuz bir tetkik olan, trombosit sayısı ve PDW değerinin, HP eradikasyon tedavi sürecini takip etmek için kullanılabilecek yararlı parametreler olabileceğini düşünüyoruz. Anahtar sözcükler: Helikobakter pilori; trombosit sayısı; trombosit dağılım aralığı; ortalama trombosit hacmi. © Copyright 2020 by Bosphorus Medical Journal Available online at http://www.bogazicitipdergisi.com Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi The Importance of Platelet Count, PDW and MPV Value in the Follow-up of Patients with Helicobacter Pylori Eradication Özgür Altun, Mustafa Özcan DOI: 10.14744/bmj.2020.30602 Bosphorus Medical Journal Boğaziçi Tıp Dergisi Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50 Orijinal Araştırma Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Yazışma Adresi: Dr. Özgür Altun. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul Tel: +90 505 798 41 42 e-posta: ozgurakademik@gmail.com Başvuru tarihi: 21.11.2019 Kabul tarihi: 04.05.2020 Atıf için yazım şekli: Altun Ö, Özcan M. Helikobakter Pilori Eradike Edilen Hastaların Takibinde, Trombosit Sayısı, PDW ve MPV Değerinin Önemi. Bosphorus Med J 2020;7(2):45–50. This work is licensed under a Creative Commons AttributionNonCommercial 4.0 International License. OPEN ACCESS 46 Bosphorus Medical Journal Helikobakter pilori (HP) dünyadaki bireylerin %50’sinden fazlasının mide mukozasında bulunan gram negatif, spiral şekilli, flagellalı ve mikroaerofilik bir basildir. HP’nin varlığı, peptik ülser hastalığı, mide adenokarsinomu ve mide lenfoması gelişimi için artan risk ile ilişkilidir.[1] Bununla birlikte, epidemiyolojik çalışmalar HP enfeksiyonunun mide dışı hastalıklarla da bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.[2] İdiyopatik trombositopenik purpura, demir eksikliği anemisi, kardiyovasküler hastalıklar, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve kolorektal kanser gibi önemli klinik durumlarla arasındaki ilişkileri gösteren çalışmalar vardır.[3–5] Bu nedenlerle HP tanı ve tedavisi giderek önem kazanmaktadır. Helikobakter eradikasyon tedavisinde, proton pompa inhibitörü (PPI) + klaritromisin + amoksisilin/ metronidazol veya bizmut + PPI + tetrasiklin + metronidazol dahil üçlü veya dörtlü tedavi rejimleri verilir.[6] HP enfeksiyonunun, mide ve mide dışı hastalıklar ile ilişkisini açıklayan mekanizmalar hala belirsizdir. En çok öne çıkan mekanizma düşük dereceli inflamasyon olmuştur. İnflamasyon, özellikle HP’nin kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkisini açıklayan temel mekanizma olarak kabul edilmektedir.[7, 8] HP'nin dokular üzerindeki hasarının, immün yanıt ve trombosit aktivasyonundan kaynaklanan artan inflamatuvar medyatörler ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır.[9, 10] HP ısı şok proteini, üreaz ve lipopolisakarit gibi antijenik maddeler üreterek T hücresi aktivasyonunu arttırır. T-hücresi aktivasyonundaki artış, interlökin-1, interlökin-6, interlökin-8 ve tümör nekroz faktörü alfa gibi sitokinlerin salgılanmasında artışa yol açar ve mide mukozasında trombosit agregasyonu artar.[1, 9, 10] HP’nin neden olduğu düşük dereceli enfeksiyonunun, prostoglandin F gibi eikozanoidlerde ve beraberinde lipid peroksidasyonu ile TXA2’de artışa yol açtıkları saptanmıştır. Bu durumun trombosit sayısında artışa yol açtığı düşünülmektedir.[11] Artan ortalama trombosit hacmi (MPV), trombosit dağılım genişliği (PDW), trombosit platekriti (PCT) ve trombosit sayısı, laboratuvar incelemelerinde trombosit aktivasyonunun göstergeleridir. Literatürde HP ile inflamasyon belirteci olabileceği düşünülen nötrofil lenfosit oranı (NLO), trombosit lenfosit oranı (PLO) ve MPV ilişkisini inceleyen birbiri ile çelişkili çalışmalar mevcuttur.[12, 13] Trombosit aktivasyonunun, HP eradikasyonu ile ilişkisini inceleyen sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızda amacımız HP eradikasyon tedavisi verilen hastaların takibinde trombosit sayısı, PDW ve MPV değerlerinin rolünü araştırmaktır.