赫兹。克里姆中央检查:Yûnus Surrsi 88。设备示例

H. Kiliç
{"title":"赫兹。克里姆中央检查:Yûnus Surrsi 88。设备示例","authors":"H. Kiliç","doi":"10.33420/marife.916580","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kur’an’i Kerim tarihin farkli donemlerinde yasayan peygamberlerin yaptigi dualardan cesitli ornekler vermektedir. Bu dualarin bir kismi inkârda direnen toplumun azaba ugramasini talep yani beddua niteligine sahiptir. Geleneksel kabule gore Hz. Musa tarafindan dillendirilen Yunus suresi 88. ayetteki dua ifadelerinin de benzer vurgular tasidigi soylenebilir. Şoyle ki Hz. Musa Yuce Allah’tan maddi refah ve zenginligin aldatici cazibesine kapilan Firavun ve esrafinin mal ve servetlerini yok etmesini, kalplerini katilastirmasini, nihayetinde de bu guruhun iman etme emaresi gostermeden canlarini almasini istemektedir. Muteakip ayetlerde bu duanin kabul edildigi belirtilmekte ayrica Firavun basta olmak uzere inkârcilarin suda bogulma suretiyle cezalandirildigi bilgisi paylasilmaktadir. Muhtemelen Hz. Musa’nin dua ifadelerinin mana ve maksadini belirleyen en onemli karine, metin ici bu baglamdir. Ayetin icinde bulundugu pasaj hic suphesiz dogru mana ve yoruma ulasmada cok buyuk katki sunan onemli bir karinedir. Ancak baglamdan yola cikilarak ulasilan sonucun ayetin kendi ic butunlugu ile tutarli olmasi ayrica konuyla ilgili diger ayetlerdeki veriler ve Kur’an’in vazettigi ilkelerle desteklenmesi ya da en azindan celismemesi gerekmektedir. Aksi bir durum ayetin vermek istedigi mana ve mesajin buharlasmasi veya yanlis anlasilmasina yol acabilir. Hz. Musa’nin Yunus suresindeki dua ifadelerini degerlendirmede bu ilkeler yeteri kadar islevsel kilinmamis, hatta cogu zaman goz ardi edilmistir. Bunun sonucunda konu sadece kavimlerini irsad etmekle sorumlu peygamberlerin beddua edip edemeyecegi meselesine indirgenmis, vahiy tarafindan inkârciliklari tescillenen toplumlar hakkinda bedduanin câiz oldugu sonucuna varilmistir. Ancak Hz. Musa’nin duasi mustakil bir sekilde ele alindiginda konuyla ilgili rivayetler Firavun ve esrafinin mal ve servetlerinin hârikulâde bir sekilde kullanilamaz hale geldigini nakletmektedir. Bu bilgi Hz. Musa’nin duasiyla gerceklesen hadisenin Firavun onculugundeki musrik guruhun baslarina gelen kitlik, sel baskini, cekirge, hasere ve kurbaga istilasi gibi buyuk bir felâket oldugunu ortaya koymaktadir. Bu felâketler konuyla ilgili diger ayetlerde vurgulandigi sekilde musrik guruhun inkârda diretmelerine sebep olan kibir, gurur gibi kotu duygulardan arindirarak iman etmelerini saglama hedefine yoneliktir. Zira Kur’an-i Kerim cesitli zorluk ve sikintilarla yuzlesen insanin kulluk yapmaya uygun bir hâlet-i ruhiyeye buruneceginden bahsetmektedir. Boyle bir tavir baslarina gelen her bir musibetten sonra Hz. Musa’dan yardim isteyen Firavun ve esrafi icin de gecerlidir. Meselenin bu boyutu Hz. Musa’nin duasinin sonucunda vuku bulan felâketin de ayni amaca hizmet ettigini gostermektedir. Ancak dua ifadelerindeki isaret disinda bu hadisenin sarahaten zikredilmemesi, diger felâketlere gore geri planda kalmasina sebep olmustur. Buna ragmen soz konusu hadise Hz. Musa’ya bahsedilen dokuz mucize arasinda gosterilmis, en siddetli sekilde vuku bulan son felâket oldugu belirtilmistir. Bu hadise de dahil Misir’da yasanan felâketler Hz. Musa’nin nubuvvetinin delili olmasi itibariyla “mucize”, inkârci guruhu cezalandirarak ibret almasini saglamasi yonunden “azap” olarak adlandirilmistir. Dolayisiyla Hz. Musa’nin yaptigi duayi inkârda direnen kavminin topyekun helâk edilmesini talep olarak yorumlamak mumkun degildir. Konuyla ilgili diger ayetlerin yani sira dua ifadelerinde zikredilen kelimeler de Hz. Musa’nin beddua etmedigini aksine kotu davranislarin pencesi altindaki toplumun islah ve terbiyesini arzuladigini vurgulamaktadir. Zaten Kur’an-i Kerim nihâi azap surecinin insanlarin birtakim sikinti ve dertlerle bogustuklari bir zaman diliminde degil, bolluk ve refah icerisinde tahakkuk edecegini beyan etmektedir. Duanin kabuluyle gerceklesen olayin Misir’da yasanan son felâket oldugu dikkate alindiginda suda bogulma hadisesinin bu felâketin ardindan gerceklestigi soylenebilir. Konuyla ilgili nakledilen bilgiler de iki olay arasinda yaklasik kirk yillik bir surenin bulundugunu bildirmektedir. Bu baglamda Hz. Musa yaptigi dua ile Yuce Allah’tan bolluk ve refahin verdigi azginlikla iyice yoldan cikan ve helâk edilmeleri an meselesi olan halkinin digerlerinden farkli olarak akillarini baslarina getirecek cok siddetli bir musibetle yuzlesmelerini arzu etmektedir. Azginlik ve sapkinliklari maddi imkânlardan kaynaklandigi icin yasanan felâket ekonomik hayata buyuk bir darbe indiren mahiyette tahakkuk etmistir. Ancak Hz. Musa’nin besledigi iyi niyet ve umide ragmen soz konusu felâket iman noktasinda halkina bir fayda saglamamis, sikintilarla gecen donemin ardindan yasanan bolluk ve refah ortaminda suda bogularak helâk olmuslardir. Bu bakimdan dua ifadeleri Hz. Musa’nin Yuce Allah’tan inkârda direten halkina son kez de olsa bir firsat verme talep ve arzusunu, ayni zamanda da halkinin iman etmesi icin sergiledigi azami gayret ve cabayi yansitmaktadir.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-05-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Hz. Musa’nın Beddua İfadelerine Yönelik Kur’an-ı Kerim Merkezli Bir İnceleme: Yûnus Sûresi 88. Ayet Örneği\",\"authors\":\"H. Kiliç\",\"doi\":\"10.33420/marife.916580\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Kur’an’i Kerim tarihin farkli donemlerinde yasayan peygamberlerin yaptigi dualardan cesitli ornekler vermektedir. Bu dualarin bir kismi inkârda direnen toplumun azaba ugramasini talep yani beddua niteligine sahiptir. Geleneksel kabule gore Hz. Musa tarafindan dillendirilen Yunus suresi 88. ayetteki dua ifadelerinin de benzer vurgular tasidigi soylenebilir. Şoyle ki Hz. Musa Yuce Allah’tan maddi refah ve zenginligin aldatici cazibesine kapilan Firavun ve esrafinin mal ve servetlerini yok etmesini, kalplerini katilastirmasini, nihayetinde de bu guruhun iman etme emaresi gostermeden canlarini almasini istemektedir. Muteakip ayetlerde bu duanin kabul edildigi belirtilmekte ayrica Firavun basta olmak uzere inkârcilarin suda bogulma suretiyle cezalandirildigi bilgisi paylasilmaktadir. Muhtemelen Hz. Musa’nin dua ifadelerinin mana ve maksadini belirleyen en onemli karine, metin ici bu baglamdir. Ayetin icinde bulundugu pasaj hic suphesiz dogru mana ve yoruma ulasmada cok buyuk katki sunan onemli bir karinedir. Ancak baglamdan yola cikilarak ulasilan sonucun ayetin kendi ic butunlugu ile tutarli olmasi ayrica konuyla ilgili diger ayetlerdeki veriler ve Kur’an’in vazettigi ilkelerle desteklenmesi ya da en azindan celismemesi gerekmektedir. Aksi bir durum ayetin vermek istedigi mana ve mesajin buharlasmasi veya yanlis anlasilmasina yol acabilir. Hz. Musa’nin Yunus suresindeki dua ifadelerini degerlendirmede bu ilkeler yeteri kadar islevsel kilinmamis, hatta cogu zaman goz ardi edilmistir. Bunun sonucunda konu sadece kavimlerini irsad etmekle sorumlu peygamberlerin beddua edip edemeyecegi meselesine indirgenmis, vahiy tarafindan inkârciliklari tescillenen toplumlar hakkinda bedduanin câiz oldugu sonucuna varilmistir. Ancak Hz. Musa’nin duasi mustakil bir sekilde ele alindiginda konuyla ilgili rivayetler Firavun ve esrafinin mal ve servetlerinin hârikulâde bir sekilde kullanilamaz hale geldigini nakletmektedir. Bu bilgi Hz. Musa’nin duasiyla gerceklesen hadisenin Firavun onculugundeki musrik guruhun baslarina gelen kitlik, sel baskini, cekirge, hasere ve kurbaga istilasi gibi buyuk bir felâket oldugunu ortaya koymaktadir. Bu felâketler konuyla ilgili diger ayetlerde vurgulandigi sekilde musrik guruhun inkârda diretmelerine sebep olan kibir, gurur gibi kotu duygulardan arindirarak iman etmelerini saglama hedefine yoneliktir. Zira Kur’an-i Kerim cesitli zorluk ve sikintilarla yuzlesen insanin kulluk yapmaya uygun bir hâlet-i ruhiyeye buruneceginden bahsetmektedir. Boyle bir tavir baslarina gelen her bir musibetten sonra Hz. Musa’dan yardim isteyen Firavun ve esrafi icin de gecerlidir. Meselenin bu boyutu Hz. Musa’nin duasinin sonucunda vuku bulan felâketin de ayni amaca hizmet ettigini gostermektedir. Ancak dua ifadelerindeki isaret disinda bu hadisenin sarahaten zikredilmemesi, diger felâketlere gore geri planda kalmasina sebep olmustur. Buna ragmen soz konusu hadise Hz. Musa’ya bahsedilen dokuz mucize arasinda gosterilmis, en siddetli sekilde vuku bulan son felâket oldugu belirtilmistir. Bu hadise de dahil Misir’da yasanan felâketler Hz. Musa’nin nubuvvetinin delili olmasi itibariyla “mucize”, inkârci guruhu cezalandirarak ibret almasini saglamasi yonunden “azap” olarak adlandirilmistir. Dolayisiyla Hz. Musa’nin yaptigi duayi inkârda direnen kavminin topyekun helâk edilmesini talep olarak yorumlamak mumkun degildir. Konuyla ilgili diger ayetlerin yani sira dua ifadelerinde zikredilen kelimeler de Hz. Musa’nin beddua etmedigini aksine kotu davranislarin pencesi altindaki toplumun islah ve terbiyesini arzuladigini vurgulamaktadir. Zaten Kur’an-i Kerim nihâi azap surecinin insanlarin birtakim sikinti ve dertlerle bogustuklari bir zaman diliminde degil, bolluk ve refah icerisinde tahakkuk edecegini beyan etmektedir. Duanin kabuluyle gerceklesen olayin Misir’da yasanan son felâket oldugu dikkate alindiginda suda bogulma hadisesinin bu felâketin ardindan gerceklestigi soylenebilir. Konuyla ilgili nakledilen bilgiler de iki olay arasinda yaklasik kirk yillik bir surenin bulundugunu bildirmektedir. Bu baglamda Hz. Musa yaptigi dua ile Yuce Allah’tan bolluk ve refahin verdigi azginlikla iyice yoldan cikan ve helâk edilmeleri an meselesi olan halkinin digerlerinden farkli olarak akillarini baslarina getirecek cok siddetli bir musibetle yuzlesmelerini arzu etmektedir. Azginlik ve sapkinliklari maddi imkânlardan kaynaklandigi icin yasanan felâket ekonomik hayata buyuk bir darbe indiren mahiyette tahakkuk etmistir. Ancak Hz. Musa’nin besledigi iyi niyet ve umide ragmen soz konusu felâket iman noktasinda halkina bir fayda saglamamis, sikintilarla gecen donemin ardindan yasanan bolluk ve refah ortaminda suda bogularak helâk olmuslardir. Bu bakimdan dua ifadeleri Hz. Musa’nin Yuce Allah’tan inkârda direten halkina son kez de olsa bir firsat verme talep ve arzusunu, ayni zamanda da halkinin iman etmesi icin sergiledigi azami gayret ve cabayi yansitmaktadir.\",\"PeriodicalId\":33325,\"journal\":{\"name\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"volume\":\" \",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2021-05-28\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.33420/marife.916580\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.916580","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

《古兰经》是居住在不同历史时期的先知们所做的祈祷。其中一个祈祷要求否认真相的人受到惩罚。接受传统Hz。尤努斯的形象88是由摩西翻译的。以下祈祷可归因于类似评估的批准。继续,赫兹。他想摧毁法老和他从南斯拉夫被剥夺的人民的财富和财产,杀死他们的心,最终夺走他们的生命,而不必悲伤。除了这些迹象外,祈祷也被接受,否认者被淹死的惩罚也被接受。可能是赫兹。这是摩西祈祷的标志,第十行,它定义了目的和目的。镜子中的段落是一个十倍的墨盒,显示了确切的正确含义和评论。然而,主干道交通的结果必须与以下事实一致:证据与其自身的ic质量一致,在分离问题上必须得到其他标志的支持,并且不符合其放弃的原则。否则,他可能会给你一个信号、警告或虚假的解释。赫兹。当摩西祈祷的迹象被阐述在尤努斯的表面上时,这些第一次还不够。因此,那些对侮辱他们的人民负有责任的使徒无法原谅他们,他们对公众变得非常慷慨。然而,Hz。当摩西祈祷奇迹时,法老和他的贵族们在财富和货物的监狱中的竞争是不可避免的。该信息为Hz。当穆萨的祈祷实现时,他明确表示,渣滓、洪水、蝗虫、虱子、青蛙和青蛙就像法老马车上的渣滓。其目的是防止人们相信其他迹象,如傲慢,并在不相信的情况下传播他们的骄傲。如果你带着疾病和不服从的身体吞下《古兰经》,它会告诉灵魂服务是合适的。每一块肌肉之后都会产生一个反应波,赫兹。法老和他的贵族,谁请求摩西的帮助,问题的大小是赫兹。在摩西祈祷的最后,他说他也会为同样的目的服务。然而,在他没有祈祷的情况下,这一事件决不能从其他灾难的命运中被铭记,因为它必须留在计划中。让我们来谈谈乌合之众,赫兹。在向摩西提到的九个奇迹中,最严重的灾难是狼发现的。此外,埃及的悲剧是赫兹。这被称为对摩西的惩罚,是因为他身体的证据,也是因为对不信者的惩罚。所以Hz。我不能说那些不相信摩西所祈祷的人被毁灭了。其他符号的单词,即奶酪祈祷中提到的单词,都是赫兹。那些在科特区活动的人没有为摩西祈祷,而是被要求看到他们想要正义和教育。事实上,它将坚持其繁荣和繁荣,这不是用《古兰经》的语言,而是用它自己惩罚的语言。上一次发生在埃及的事故,得到了祈祷者的认可,可以说是这场灾难的结果。关于此事的信息还表明,在两起事件之间有一张附近邪恶年份的照片。在这个花园里,赫兹。当摩西祈祷时,他希望他们能痛苦地吞下自己的头,而不是那些需要安拉的财富和繁荣的人。贫困和无知所造成的损害是经济生活中固有的。然而,Hz。摩西的善意和希望不是在人们信仰的时候帮助他们,而是在夜晚结束时通过卖淫摧毁他们。在这方面,祈祷是赫兹。摩西上一次向不信道的人请求上帝的帮助时,他会降低人们的信仰欲望。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
Hz. Musa’nın Beddua İfadelerine Yönelik Kur’an-ı Kerim Merkezli Bir İnceleme: Yûnus Sûresi 88. Ayet Örneği
Kur’an’i Kerim tarihin farkli donemlerinde yasayan peygamberlerin yaptigi dualardan cesitli ornekler vermektedir. Bu dualarin bir kismi inkârda direnen toplumun azaba ugramasini talep yani beddua niteligine sahiptir. Geleneksel kabule gore Hz. Musa tarafindan dillendirilen Yunus suresi 88. ayetteki dua ifadelerinin de benzer vurgular tasidigi soylenebilir. Şoyle ki Hz. Musa Yuce Allah’tan maddi refah ve zenginligin aldatici cazibesine kapilan Firavun ve esrafinin mal ve servetlerini yok etmesini, kalplerini katilastirmasini, nihayetinde de bu guruhun iman etme emaresi gostermeden canlarini almasini istemektedir. Muteakip ayetlerde bu duanin kabul edildigi belirtilmekte ayrica Firavun basta olmak uzere inkârcilarin suda bogulma suretiyle cezalandirildigi bilgisi paylasilmaktadir. Muhtemelen Hz. Musa’nin dua ifadelerinin mana ve maksadini belirleyen en onemli karine, metin ici bu baglamdir. Ayetin icinde bulundugu pasaj hic suphesiz dogru mana ve yoruma ulasmada cok buyuk katki sunan onemli bir karinedir. Ancak baglamdan yola cikilarak ulasilan sonucun ayetin kendi ic butunlugu ile tutarli olmasi ayrica konuyla ilgili diger ayetlerdeki veriler ve Kur’an’in vazettigi ilkelerle desteklenmesi ya da en azindan celismemesi gerekmektedir. Aksi bir durum ayetin vermek istedigi mana ve mesajin buharlasmasi veya yanlis anlasilmasina yol acabilir. Hz. Musa’nin Yunus suresindeki dua ifadelerini degerlendirmede bu ilkeler yeteri kadar islevsel kilinmamis, hatta cogu zaman goz ardi edilmistir. Bunun sonucunda konu sadece kavimlerini irsad etmekle sorumlu peygamberlerin beddua edip edemeyecegi meselesine indirgenmis, vahiy tarafindan inkârciliklari tescillenen toplumlar hakkinda bedduanin câiz oldugu sonucuna varilmistir. Ancak Hz. Musa’nin duasi mustakil bir sekilde ele alindiginda konuyla ilgili rivayetler Firavun ve esrafinin mal ve servetlerinin hârikulâde bir sekilde kullanilamaz hale geldigini nakletmektedir. Bu bilgi Hz. Musa’nin duasiyla gerceklesen hadisenin Firavun onculugundeki musrik guruhun baslarina gelen kitlik, sel baskini, cekirge, hasere ve kurbaga istilasi gibi buyuk bir felâket oldugunu ortaya koymaktadir. Bu felâketler konuyla ilgili diger ayetlerde vurgulandigi sekilde musrik guruhun inkârda diretmelerine sebep olan kibir, gurur gibi kotu duygulardan arindirarak iman etmelerini saglama hedefine yoneliktir. Zira Kur’an-i Kerim cesitli zorluk ve sikintilarla yuzlesen insanin kulluk yapmaya uygun bir hâlet-i ruhiyeye buruneceginden bahsetmektedir. Boyle bir tavir baslarina gelen her bir musibetten sonra Hz. Musa’dan yardim isteyen Firavun ve esrafi icin de gecerlidir. Meselenin bu boyutu Hz. Musa’nin duasinin sonucunda vuku bulan felâketin de ayni amaca hizmet ettigini gostermektedir. Ancak dua ifadelerindeki isaret disinda bu hadisenin sarahaten zikredilmemesi, diger felâketlere gore geri planda kalmasina sebep olmustur. Buna ragmen soz konusu hadise Hz. Musa’ya bahsedilen dokuz mucize arasinda gosterilmis, en siddetli sekilde vuku bulan son felâket oldugu belirtilmistir. Bu hadise de dahil Misir’da yasanan felâketler Hz. Musa’nin nubuvvetinin delili olmasi itibariyla “mucize”, inkârci guruhu cezalandirarak ibret almasini saglamasi yonunden “azap” olarak adlandirilmistir. Dolayisiyla Hz. Musa’nin yaptigi duayi inkârda direnen kavminin topyekun helâk edilmesini talep olarak yorumlamak mumkun degildir. Konuyla ilgili diger ayetlerin yani sira dua ifadelerinde zikredilen kelimeler de Hz. Musa’nin beddua etmedigini aksine kotu davranislarin pencesi altindaki toplumun islah ve terbiyesini arzuladigini vurgulamaktadir. Zaten Kur’an-i Kerim nihâi azap surecinin insanlarin birtakim sikinti ve dertlerle bogustuklari bir zaman diliminde degil, bolluk ve refah icerisinde tahakkuk edecegini beyan etmektedir. Duanin kabuluyle gerceklesen olayin Misir’da yasanan son felâket oldugu dikkate alindiginda suda bogulma hadisesinin bu felâketin ardindan gerceklestigi soylenebilir. Konuyla ilgili nakledilen bilgiler de iki olay arasinda yaklasik kirk yillik bir surenin bulundugunu bildirmektedir. Bu baglamda Hz. Musa yaptigi dua ile Yuce Allah’tan bolluk ve refahin verdigi azginlikla iyice yoldan cikan ve helâk edilmeleri an meselesi olan halkinin digerlerinden farkli olarak akillarini baslarina getirecek cok siddetli bir musibetle yuzlesmelerini arzu etmektedir. Azginlik ve sapkinliklari maddi imkânlardan kaynaklandigi icin yasanan felâket ekonomik hayata buyuk bir darbe indiren mahiyette tahakkuk etmistir. Ancak Hz. Musa’nin besledigi iyi niyet ve umide ragmen soz konusu felâket iman noktasinda halkina bir fayda saglamamis, sikintilarla gecen donemin ardindan yasanan bolluk ve refah ortaminda suda bogularak helâk olmuslardir. Bu bakimdan dua ifadeleri Hz. Musa’nin Yuce Allah’tan inkârda direten halkina son kez de olsa bir firsat verme talep ve arzusunu, ayni zamanda da halkinin iman etmesi icin sergiledigi azami gayret ve cabayi yansitmaktadir.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
23
审稿时长
8 weeks
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信