{"title":"从取消案件中的个人利益要素角度对律师协会进行评估","authors":"İpek Nur Gümüşay","doi":"10.54704/akdhfd.1458088","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışmada, idari yargıya ve iptal davasına özgü menfaat ihlali koşulunun kişisellik unsuru barolar nezdinde ele alınmıştır. Kişisel menfaat unsuru, dava açacak kişinin dava konusu edilecek idari işlemden etkilenme oranını ve bunun dava açmaya yeterli olup olmadığını tespit etmek amacıyla ortaya konulmuştur. Kişilerin kendilerini doğrudan etkileyen işlemlere karşı dava açmasında kişisel menfaat unsuru yönünden sorun bulunmazken, dolaylı yoldan etkilendiği veya işlemle arasında maddi veya manevi ilişki bulunduğu durumlarda kişisel menfaatinin ihlal edilip edilmediği tartışmalıdır. İptal davasını kimlerin açabileceği noktasında önem arz eden kişisel menfaat unsurunu açık ve net bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Menfaat kavramının kesin bir çerçevesini çizmek mümkün olmasa da bu çerçevenin olabildiğince idari işlemleri yargı denetiminden yoksun bırakmayacak şekilde belirlenmesi önemlidir. Kişisel menfaat unsuruna kesin bir çerçeve çizmemek, somut olayın özelliğine göre karar vermek daha adil kararlar verilmesini sağlayabilecektir. Bu nedenle çeşitli menfaat grupları çerçevesinde inceleme yapılmaktadır. Bu çalışmada menfaat gruplarından biri olan baroların, iptal davasındaki rolü ve görev tanımının geçirdiği değişiklik sürecinin doktrinde ve yargısal içtihatlarda ortaya çıkan kişisel menfaat unsuruna etkisi üzerinde durulmuştur. Barolara hukukun üstünlüğü ve insan haklarını koruma görevi verilmesi başta Danıştay kararlarının seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak zamanla baroların kişisel menfaat ihlali avukatlık mesleğiyle sınırlı olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Yargısal içtihatlarda baroların menfaat ihlaliyle ilgili kimi zaman genişletici kimi zaman daraltıcı yorumlamaya gidilmesinin nedenleri ve ortaya çıkaracağı sonuçları iptal davasının amacı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu çerçevede baroların kişisel menfaatlerinin ihlal edilip edilmediği; baroların doğrudan tüzel kişiliğini ilgilendiren işlemler, üyelerinin ortak menfaatini ilgilendiren işlemler ve baroların tüzel kişiliğini ve üyelerinin ortak menfaatini doğrudan ilgilendirmeyen işlemler olarak üç alt kategoriye ayrılarak incelenmiştir.","PeriodicalId":504786,"journal":{"name":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"40 41","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"İptal Davalarında Kişisel Menfaat Unsuru Açısından Barolar Üzerine Bir Değerlendirme\",\"authors\":\"İpek Nur Gümüşay\",\"doi\":\"10.54704/akdhfd.1458088\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Bu çalışmada, idari yargıya ve iptal davasına özgü menfaat ihlali koşulunun kişisellik unsuru barolar nezdinde ele alınmıştır. Kişisel menfaat unsuru, dava açacak kişinin dava konusu edilecek idari işlemden etkilenme oranını ve bunun dava açmaya yeterli olup olmadığını tespit etmek amacıyla ortaya konulmuştur. Kişilerin kendilerini doğrudan etkileyen işlemlere karşı dava açmasında kişisel menfaat unsuru yönünden sorun bulunmazken, dolaylı yoldan etkilendiği veya işlemle arasında maddi veya manevi ilişki bulunduğu durumlarda kişisel menfaatinin ihlal edilip edilmediği tartışmalıdır. İptal davasını kimlerin açabileceği noktasında önem arz eden kişisel menfaat unsurunu açık ve net bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Menfaat kavramının kesin bir çerçevesini çizmek mümkün olmasa da bu çerçevenin olabildiğince idari işlemleri yargı denetiminden yoksun bırakmayacak şekilde belirlenmesi önemlidir. Kişisel menfaat unsuruna kesin bir çerçeve çizmemek, somut olayın özelliğine göre karar vermek daha adil kararlar verilmesini sağlayabilecektir. Bu nedenle çeşitli menfaat grupları çerçevesinde inceleme yapılmaktadır. Bu çalışmada menfaat gruplarından biri olan baroların, iptal davasındaki rolü ve görev tanımının geçirdiği değişiklik sürecinin doktrinde ve yargısal içtihatlarda ortaya çıkan kişisel menfaat unsuruna etkisi üzerinde durulmuştur. Barolara hukukun üstünlüğü ve insan haklarını koruma görevi verilmesi başta Danıştay kararlarının seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak zamanla baroların kişisel menfaat ihlali avukatlık mesleğiyle sınırlı olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Yargısal içtihatlarda baroların menfaat ihlaliyle ilgili kimi zaman genişletici kimi zaman daraltıcı yorumlamaya gidilmesinin nedenleri ve ortaya çıkaracağı sonuçları iptal davasının amacı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu çerçevede baroların kişisel menfaatlerinin ihlal edilip edilmediği; baroların doğrudan tüzel kişiliğini ilgilendiren işlemler, üyelerinin ortak menfaatini ilgilendiren işlemler ve baroların tüzel kişiliğini ve üyelerinin ortak menfaatini doğrudan ilgilendirmeyen işlemler olarak üç alt kategoriye ayrılarak incelenmiştir.\",\"PeriodicalId\":504786,\"journal\":{\"name\":\"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi\",\"volume\":\"40 41\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-06-03\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1458088\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.54704/akdhfd.1458088","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
İptal Davalarında Kişisel Menfaat Unsuru Açısından Barolar Üzerine Bir Değerlendirme
Bu çalışmada, idari yargıya ve iptal davasına özgü menfaat ihlali koşulunun kişisellik unsuru barolar nezdinde ele alınmıştır. Kişisel menfaat unsuru, dava açacak kişinin dava konusu edilecek idari işlemden etkilenme oranını ve bunun dava açmaya yeterli olup olmadığını tespit etmek amacıyla ortaya konulmuştur. Kişilerin kendilerini doğrudan etkileyen işlemlere karşı dava açmasında kişisel menfaat unsuru yönünden sorun bulunmazken, dolaylı yoldan etkilendiği veya işlemle arasında maddi veya manevi ilişki bulunduğu durumlarda kişisel menfaatinin ihlal edilip edilmediği tartışmalıdır. İptal davasını kimlerin açabileceği noktasında önem arz eden kişisel menfaat unsurunu açık ve net bir şekilde belirlemek mümkün değildir. Menfaat kavramının kesin bir çerçevesini çizmek mümkün olmasa da bu çerçevenin olabildiğince idari işlemleri yargı denetiminden yoksun bırakmayacak şekilde belirlenmesi önemlidir. Kişisel menfaat unsuruna kesin bir çerçeve çizmemek, somut olayın özelliğine göre karar vermek daha adil kararlar verilmesini sağlayabilecektir. Bu nedenle çeşitli menfaat grupları çerçevesinde inceleme yapılmaktadır. Bu çalışmada menfaat gruplarından biri olan baroların, iptal davasındaki rolü ve görev tanımının geçirdiği değişiklik sürecinin doktrinde ve yargısal içtihatlarda ortaya çıkan kişisel menfaat unsuruna etkisi üzerinde durulmuştur. Barolara hukukun üstünlüğü ve insan haklarını koruma görevi verilmesi başta Danıştay kararlarının seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak zamanla baroların kişisel menfaat ihlali avukatlık mesleğiyle sınırlı olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Yargısal içtihatlarda baroların menfaat ihlaliyle ilgili kimi zaman genişletici kimi zaman daraltıcı yorumlamaya gidilmesinin nedenleri ve ortaya çıkaracağı sonuçları iptal davasının amacı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu çerçevede baroların kişisel menfaatlerinin ihlal edilip edilmediği; baroların doğrudan tüzel kişiliğini ilgilendiren işlemler, üyelerinin ortak menfaatini ilgilendiren işlemler ve baroların tüzel kişiliğini ve üyelerinin ortak menfaatini doğrudan ilgilendirmeyen işlemler olarak üç alt kategoriye ayrılarak incelenmiştir.