{"title":"民粹主义政治在土耳其共和国民粹主义文学中的地位","authors":"Taner Solmaz","doi":"10.33692/avrasyad.1401554","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Günümüzde popülizmin, siyasi süreçleri küresel ölçekte etkilediği düşünülmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Amerika ve Rusya’nın kendi ülkelerindeki küçük çaplı reform talepleriyle ortaya çıkan popülist siyaset, bugün pek çok araştırmaya ve tartışmaya konu olmaktadır. Söz konusu tartışmaların bir kısmı, kavramın klasik siyasetin elit yanlısı anlayışına karşı halkın ihtiyaçlarını ön planda tutan yeni bir anlayış getirdiği şeklinde gelişirken, diğer kısmı ise popülizmin var olan siyasetin niteliğini bozduğu yönünde gelişmiştir. Buna göre popülizmin ortaya koyduğu politika, halkın sorunlarını çözme gayretinden çok siyasi iktidarı ele geçirme gayretidir. İktidarı ele geçirmek için de popülist aktörlerin öncelikli olarak medyanın gücünden faydalanmaları gerektiği düşünülmektedir. Ancak Türkiye’nin siyasal örgütlenmesinde toplumun geleneksel değerlerini ön planda tutan muhafazakar bir yapılanma işlemeye devam etmektedir. Siyasal elitlere ve modernitenin kazanımlarına karşı duyulan öfke, korku ve hınç ekseninde gelişen bu yapılanmaya popülist aktörler tarafından biçim verilmekte ve oluşan popülist birlikteliğin farklılığı ve ahlaki değeri ön plana çıkarılmaktadır. Böylesine sınırlı ancak etkili bir gücü arkasına almış çoğunluk karşıtı popülist aktörlerse, medyanın çoğunluğa seslenen özelliğine ihtiyaç duymamakta, onun yerine sıkı bağlar oluşturdukları siyasal örgütlenmelere yakınlaşmaktadırlar. Bu çalışmada, popülizmin tarihsel, teorik ve olgusal yönlerinden hareket edilecektir. Çalışmanın temel iddiası ise, popülizmin yayılımında zorunlu görülen kitle iletişim araçlarının ve medyanın kullanımının Türkiye’nin geleneksel siyaset ortamında geçerliliğini yitirdiği düşüncesi çerçevesine oturtulacaktır.","PeriodicalId":280434,"journal":{"name":"Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi","volume":"105 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-02-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRKİYE’SİNDE GELİŞEN POPÜLİST SİYASETİN POPÜLİST YAZINDAKİ KONUMU\",\"authors\":\"Taner Solmaz\",\"doi\":\"10.33692/avrasyad.1401554\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Günümüzde popülizmin, siyasi süreçleri küresel ölçekte etkilediği düşünülmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Amerika ve Rusya’nın kendi ülkelerindeki küçük çaplı reform talepleriyle ortaya çıkan popülist siyaset, bugün pek çok araştırmaya ve tartışmaya konu olmaktadır. Söz konusu tartışmaların bir kısmı, kavramın klasik siyasetin elit yanlısı anlayışına karşı halkın ihtiyaçlarını ön planda tutan yeni bir anlayış getirdiği şeklinde gelişirken, diğer kısmı ise popülizmin var olan siyasetin niteliğini bozduğu yönünde gelişmiştir. Buna göre popülizmin ortaya koyduğu politika, halkın sorunlarını çözme gayretinden çok siyasi iktidarı ele geçirme gayretidir. İktidarı ele geçirmek için de popülist aktörlerin öncelikli olarak medyanın gücünden faydalanmaları gerektiği düşünülmektedir. Ancak Türkiye’nin siyasal örgütlenmesinde toplumun geleneksel değerlerini ön planda tutan muhafazakar bir yapılanma işlemeye devam etmektedir. Siyasal elitlere ve modernitenin kazanımlarına karşı duyulan öfke, korku ve hınç ekseninde gelişen bu yapılanmaya popülist aktörler tarafından biçim verilmekte ve oluşan popülist birlikteliğin farklılığı ve ahlaki değeri ön plana çıkarılmaktadır. Böylesine sınırlı ancak etkili bir gücü arkasına almış çoğunluk karşıtı popülist aktörlerse, medyanın çoğunluğa seslenen özelliğine ihtiyaç duymamakta, onun yerine sıkı bağlar oluşturdukları siyasal örgütlenmelere yakınlaşmaktadırlar. Bu çalışmada, popülizmin tarihsel, teorik ve olgusal yönlerinden hareket edilecektir. Çalışmanın temel iddiası ise, popülizmin yayılımında zorunlu görülen kitle iletişim araçlarının ve medyanın kullanımının Türkiye’nin geleneksel siyaset ortamında geçerliliğini yitirdiği düşüncesi çerçevesine oturtulacaktır.\",\"PeriodicalId\":280434,\"journal\":{\"name\":\"Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi\",\"volume\":\"105 6\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-02-22\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1401554\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33692/avrasyad.1401554","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Günümüzde popülizmin, siyasi süreçleri küresel ölçekte etkilediği düşünülmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Amerika ve Rusya’nın kendi ülkelerindeki küçük çaplı reform talepleriyle ortaya çıkan popülist siyaset, bugün pek çok araştırmaya ve tartışmaya konu olmaktadır. Söz konusu tartışmaların bir kısmı, kavramın klasik siyasetin elit yanlısı anlayışına karşı halkın ihtiyaçlarını ön planda tutan yeni bir anlayış getirdiği şeklinde gelişirken, diğer kısmı ise popülizmin var olan siyasetin niteliğini bozduğu yönünde gelişmiştir. Buna göre popülizmin ortaya koyduğu politika, halkın sorunlarını çözme gayretinden çok siyasi iktidarı ele geçirme gayretidir. İktidarı ele geçirmek için de popülist aktörlerin öncelikli olarak medyanın gücünden faydalanmaları gerektiği düşünülmektedir. Ancak Türkiye’nin siyasal örgütlenmesinde toplumun geleneksel değerlerini ön planda tutan muhafazakar bir yapılanma işlemeye devam etmektedir. Siyasal elitlere ve modernitenin kazanımlarına karşı duyulan öfke, korku ve hınç ekseninde gelişen bu yapılanmaya popülist aktörler tarafından biçim verilmekte ve oluşan popülist birlikteliğin farklılığı ve ahlaki değeri ön plana çıkarılmaktadır. Böylesine sınırlı ancak etkili bir gücü arkasına almış çoğunluk karşıtı popülist aktörlerse, medyanın çoğunluğa seslenen özelliğine ihtiyaç duymamakta, onun yerine sıkı bağlar oluşturdukları siyasal örgütlenmelere yakınlaşmaktadırlar. Bu çalışmada, popülizmin tarihsel, teorik ve olgusal yönlerinden hareket edilecektir. Çalışmanın temel iddiası ise, popülizmin yayılımında zorunlu görülen kitle iletişim araçlarının ve medyanın kullanımının Türkiye’nin geleneksel siyaset ortamında geçerliliğini yitirdiği düşüncesi çerçevesine oturtulacaktır.