{"title":"托马斯-霍布斯哲学中的宗教与国家关系:从国家宗教到国家宗教","authors":"Ferhat Akdemi̇r","doi":"10.55256/temasa.1348561","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Genel olarak dile getirirsek, Antik çağda doğaya, ortaçağlarda Tanrı’ya referansla temellendirilmeye çalışılan devleti, insanlar arasındaki rızaya dayalı bir sözleşme nosyonuyla gerekçelendirmesi nedeniyle Thomas Hobbes on yedinci yüzyılda modern devletin önemli teorisyenlerinden birisi olarak kabul edilir. Nasıl ki Descartes bireyi epistemik bir özne olarak düşüncesinin merkezine yerleştirmek suretiyle modern felsefenin kurucusu olarak kabul ediliyorsa, kanımızca Hobbes da tarafların rızasına dayalı sözleşme nosyonunu devletin temeline yerleştirmesi nedeniyle modern devletin kurucuları arasında sayılabilir. Ne var ki modern olarak nitelediğimiz bu devletin, belki de ortaçağlardan devraldığı miras nedeniyle olsa gerek en önemli sorunlarından birisi dinle devlet arasındaki ilişkinin ne ve nasıl olması gerektiğidir. Hem savunduğu materyalist ontoloji gereğince, hem de içinde yaşadığı toplumdaki dinsel çatışmalara çözüm bulma amacıyla Hobbes dinsel iktidarla siyasal iktidarı tek bir çatı altında toplamayı ve deyim yerindeyse dinsel iktidarı siyasal bütünün içerisinde eritmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir yaklaşım doğal olarak dinle devlet arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmaktadır ama beraberinde birtakım sorunlar da getirmektedir. İşte biz de makalemizde, önce Hobbes’un bu şekilde tasvir ettiğimiz din devlet tasarımını ortaya koymayı ve ardından söz konusu sorunlara işaret ederek eleştirel bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktayız.","PeriodicalId":143382,"journal":{"name":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","volume":"101 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Thomas Hobbes’un Felsefesinde Din-Devlet İlişkisi: Din Devletinden Devlet Dinine\",\"authors\":\"Ferhat Akdemi̇r\",\"doi\":\"10.55256/temasa.1348561\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Genel olarak dile getirirsek, Antik çağda doğaya, ortaçağlarda Tanrı’ya referansla temellendirilmeye çalışılan devleti, insanlar arasındaki rızaya dayalı bir sözleşme nosyonuyla gerekçelendirmesi nedeniyle Thomas Hobbes on yedinci yüzyılda modern devletin önemli teorisyenlerinden birisi olarak kabul edilir. Nasıl ki Descartes bireyi epistemik bir özne olarak düşüncesinin merkezine yerleştirmek suretiyle modern felsefenin kurucusu olarak kabul ediliyorsa, kanımızca Hobbes da tarafların rızasına dayalı sözleşme nosyonunu devletin temeline yerleştirmesi nedeniyle modern devletin kurucuları arasında sayılabilir. Ne var ki modern olarak nitelediğimiz bu devletin, belki de ortaçağlardan devraldığı miras nedeniyle olsa gerek en önemli sorunlarından birisi dinle devlet arasındaki ilişkinin ne ve nasıl olması gerektiğidir. Hem savunduğu materyalist ontoloji gereğince, hem de içinde yaşadığı toplumdaki dinsel çatışmalara çözüm bulma amacıyla Hobbes dinsel iktidarla siyasal iktidarı tek bir çatı altında toplamayı ve deyim yerindeyse dinsel iktidarı siyasal bütünün içerisinde eritmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir yaklaşım doğal olarak dinle devlet arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmaktadır ama beraberinde birtakım sorunlar da getirmektedir. İşte biz de makalemizde, önce Hobbes’un bu şekilde tasvir ettiğimiz din devlet tasarımını ortaya koymayı ve ardından söz konusu sorunlara işaret ederek eleştirel bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktayız.\",\"PeriodicalId\":143382,\"journal\":{\"name\":\"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi\",\"volume\":\"101 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-09-07\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.55256/temasa.1348561\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.55256/temasa.1348561","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Thomas Hobbes’un Felsefesinde Din-Devlet İlişkisi: Din Devletinden Devlet Dinine
Genel olarak dile getirirsek, Antik çağda doğaya, ortaçağlarda Tanrı’ya referansla temellendirilmeye çalışılan devleti, insanlar arasındaki rızaya dayalı bir sözleşme nosyonuyla gerekçelendirmesi nedeniyle Thomas Hobbes on yedinci yüzyılda modern devletin önemli teorisyenlerinden birisi olarak kabul edilir. Nasıl ki Descartes bireyi epistemik bir özne olarak düşüncesinin merkezine yerleştirmek suretiyle modern felsefenin kurucusu olarak kabul ediliyorsa, kanımızca Hobbes da tarafların rızasına dayalı sözleşme nosyonunu devletin temeline yerleştirmesi nedeniyle modern devletin kurucuları arasında sayılabilir. Ne var ki modern olarak nitelediğimiz bu devletin, belki de ortaçağlardan devraldığı miras nedeniyle olsa gerek en önemli sorunlarından birisi dinle devlet arasındaki ilişkinin ne ve nasıl olması gerektiğidir. Hem savunduğu materyalist ontoloji gereğince, hem de içinde yaşadığı toplumdaki dinsel çatışmalara çözüm bulma amacıyla Hobbes dinsel iktidarla siyasal iktidarı tek bir çatı altında toplamayı ve deyim yerindeyse dinsel iktidarı siyasal bütünün içerisinde eritmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir yaklaşım doğal olarak dinle devlet arasındaki çatışmayı ortadan kaldırmaktadır ama beraberinde birtakım sorunlar da getirmektedir. İşte biz de makalemizde, önce Hobbes’un bu şekilde tasvir ettiğimiz din devlet tasarımını ortaya koymayı ve ardından söz konusu sorunlara işaret ederek eleştirel bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktayız.