{"title":"爱德华-萨义德:驯服人文主义","authors":"Emine Aydoğan","doi":"10.55256/temasa.1388450","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Düşünce dünyamız ve çağımız için olağanüstü önemi göz ardı edilemeyen Edward Said, bir edebiyat eleştirmeni ve siyasi bir aktivist olduğu gibi aynı zamanda Oryantalizme yaptığı katkılarla adından sıkça söz ettiren önemli bir entelektüeldir. 20.yüzyılda Şarkiyatçılık kitabıyla Oryantalist çalışmaların gidişatını değiştiren Said, Şarkiyatçılık’ta, kendisinden önce kullanılagelen Oryantalizm kavramını alıp, iktidarın temsil biçimine, Doğu ile Batı arasındaki ontolojik ve epistemolojik karşıtlığa dayanan bir düşünce biçimini sorunsallaştıran bir kavrama dönüştürür. Batılı kimliğin arkeolojisini Foucaultcu bilgi-iktidar bağlantıları üzerinden ortaya koyan Said’in ilgisi diğer taraftan hümanizme kayar. Hümanizmin risklerinin farkında olan Said, tarihsel hümanizmin karşısına yeni hümanizmini yerleştirir. Bu yeni hümanizmi bir taraftan Aydınlanmanın değerlerini temel alırken diğer taraftan anti-hümanist bir tavır sergileyen Nietzsche ve Foucault gibi postyapısalcı eleştirmenleri kullanır. Kendisinin bu teorik sentezi ideal bir hümanizm olasılığına hizmet eder. Bu çalışmada, hümanizmi dışlayıcı olmayan bir perspektiften kurmak istediğini dile getiren Said’in bu projesiyle Oryantalist eleştirisi arasında nasıl bir uyuşmazlığın olduğuna değinilmeye çalışılacağı gibi Şarkiyatçılık çalışmasında metinler üzerinden Batı’nın emperyalizmini ortaya koyarken Şarkiyatçılık için esas olan düşünce ve eylem kategorilerini sorgulamamasının seküler hümanizmiyle olan bağına bakılmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":143382,"journal":{"name":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","volume":"12 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-11-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Edward Said: Hümanizmi Evcilleştirmek\",\"authors\":\"Emine Aydoğan\",\"doi\":\"10.55256/temasa.1388450\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Düşünce dünyamız ve çağımız için olağanüstü önemi göz ardı edilemeyen Edward Said, bir edebiyat eleştirmeni ve siyasi bir aktivist olduğu gibi aynı zamanda Oryantalizme yaptığı katkılarla adından sıkça söz ettiren önemli bir entelektüeldir. 20.yüzyılda Şarkiyatçılık kitabıyla Oryantalist çalışmaların gidişatını değiştiren Said, Şarkiyatçılık’ta, kendisinden önce kullanılagelen Oryantalizm kavramını alıp, iktidarın temsil biçimine, Doğu ile Batı arasındaki ontolojik ve epistemolojik karşıtlığa dayanan bir düşünce biçimini sorunsallaştıran bir kavrama dönüştürür. Batılı kimliğin arkeolojisini Foucaultcu bilgi-iktidar bağlantıları üzerinden ortaya koyan Said’in ilgisi diğer taraftan hümanizme kayar. Hümanizmin risklerinin farkında olan Said, tarihsel hümanizmin karşısına yeni hümanizmini yerleştirir. Bu yeni hümanizmi bir taraftan Aydınlanmanın değerlerini temel alırken diğer taraftan anti-hümanist bir tavır sergileyen Nietzsche ve Foucault gibi postyapısalcı eleştirmenleri kullanır. Kendisinin bu teorik sentezi ideal bir hümanizm olasılığına hizmet eder. Bu çalışmada, hümanizmi dışlayıcı olmayan bir perspektiften kurmak istediğini dile getiren Said’in bu projesiyle Oryantalist eleştirisi arasında nasıl bir uyuşmazlığın olduğuna değinilmeye çalışılacağı gibi Şarkiyatçılık çalışmasında metinler üzerinden Batı’nın emperyalizmini ortaya koyarken Şarkiyatçılık için esas olan düşünce ve eylem kategorilerini sorgulamamasının seküler hümanizmiyle olan bağına bakılmaya çalışılacaktır.\",\"PeriodicalId\":143382,\"journal\":{\"name\":\"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi\",\"volume\":\"12 2\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-11-19\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.55256/temasa.1388450\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.55256/temasa.1388450","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Düşünce dünyamız ve çağımız için olağanüstü önemi göz ardı edilemeyen Edward Said, bir edebiyat eleştirmeni ve siyasi bir aktivist olduğu gibi aynı zamanda Oryantalizme yaptığı katkılarla adından sıkça söz ettiren önemli bir entelektüeldir. 20.yüzyılda Şarkiyatçılık kitabıyla Oryantalist çalışmaların gidişatını değiştiren Said, Şarkiyatçılık’ta, kendisinden önce kullanılagelen Oryantalizm kavramını alıp, iktidarın temsil biçimine, Doğu ile Batı arasındaki ontolojik ve epistemolojik karşıtlığa dayanan bir düşünce biçimini sorunsallaştıran bir kavrama dönüştürür. Batılı kimliğin arkeolojisini Foucaultcu bilgi-iktidar bağlantıları üzerinden ortaya koyan Said’in ilgisi diğer taraftan hümanizme kayar. Hümanizmin risklerinin farkında olan Said, tarihsel hümanizmin karşısına yeni hümanizmini yerleştirir. Bu yeni hümanizmi bir taraftan Aydınlanmanın değerlerini temel alırken diğer taraftan anti-hümanist bir tavır sergileyen Nietzsche ve Foucault gibi postyapısalcı eleştirmenleri kullanır. Kendisinin bu teorik sentezi ideal bir hümanizm olasılığına hizmet eder. Bu çalışmada, hümanizmi dışlayıcı olmayan bir perspektiften kurmak istediğini dile getiren Said’in bu projesiyle Oryantalist eleştirisi arasında nasıl bir uyuşmazlığın olduğuna değinilmeye çalışılacağı gibi Şarkiyatçılık çalışmasında metinler üzerinden Batı’nın emperyalizmini ortaya koyarken Şarkiyatçılık için esas olan düşünce ve eylem kategorilerini sorgulamamasının seküler hümanizmiyle olan bağına bakılmaya çalışılacaktır.