{"title":"阿尔特文吟游诗人传统和民间诗人卡蒂比","authors":"Yağmur Çeti̇n","doi":"10.17498/kdeniz.1390195","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Ozan-bahsı olarak başlayan ve Anadolu sahasında âşıkla devam eden gelenek, kurallar bütünlüğü içerisinde günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Anadolu’da günümüze kadar varlığını sürdüren Âşıklık geleneği, kendine özgü icrası ve çok yönlülüğüyle kültür mirası olma özelliğini yaşatmaktadır. Döneminin yaşayış ve hayata bakış açısını, etik ve estetik değerlerini halkın en küçük tabakasından en yüksek tabakasına bir ahenk içerisinde aktarmasıdır. Elinde sazı, dilinde sözü olan, yöre yöre dolaşarak yaşadığı toplumun sözcüsü olan âşıklar, halkın diliyle şiir, destan ve halk hikâyesi anlatarak dinleyicilerin duygularına hitap ederler. Âşıklar tarafından icra edilen bu ürünler, yüzyıllar içerisinde ister yazılı, isterse sözlü olarak kuşaktan kuşağa anlatılır. Üniversite eğitimini İstanbul’da tamamlayıp Artvin’e tekrar dönüp mühendis olarak göreve başladıktan sonra evlenmiştir. İnsanların topluma faydalı olması için hem iyi bir eğitim görmesi hem de çok yönlü kitapları okuması gerektiğini söyleyen Kâtibî, üç çocuğunun iyi bir eğitim görmesini sağlamıştır. Artvin’de âşıklık geleneğini çocuk yaşlarından itibaren takip eden Kâtibî, öğretmeninin de desteği ile ilk şiirlerini yazmıştır. Yaşamı içerisinde Artvin’in sözcüsü olan Kâtibî, şiirlerini de çeşitli gazete, dergi ve facebook sayfasında paylaşmıştır. Doğaya olan sevgisini güzellemelerle; katledenleri de taşlamalarla eleştirmiştir. Artvin’in sorunlarını şiirlerinde dile getirerek eleştirmiştir. Elli yıldır içinden geldiği gibi sözünü hiç esirgemeden şiir yazdığını söyleyen Kâtibî, bu işin kalpten geldiğini, bu nedenle şiir yazarken zorlamadığını, zorla yazılan bir şiirin de şiir olmayacağını dile getirmektedir. Hece sayısına ve kafiyeye çok önem vermediğini, o anki düşüncelerini halkla paylaşmayı sevdiğini söylemektedir. Ahenkten çok anlama önem veren Kâtibî’nin tarafımıza göndermiş olduğu şiirlerini Artvin’de yaşayan şiir geleneği içerisinde yapı ve anlam yönüyle incelemek temel amacımızı oluşturmaktadır.","PeriodicalId":426502,"journal":{"name":"Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi","volume":"44 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"ARTVİN ÂŞIKLIK GELENEĞİ VE HALK ŞAİRİ KATİBÎ\",\"authors\":\"Yağmur Çeti̇n\",\"doi\":\"10.17498/kdeniz.1390195\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Ozan-bahsı olarak başlayan ve Anadolu sahasında âşıkla devam eden gelenek, kurallar bütünlüğü içerisinde günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Anadolu’da günümüze kadar varlığını sürdüren Âşıklık geleneği, kendine özgü icrası ve çok yönlülüğüyle kültür mirası olma özelliğini yaşatmaktadır. Döneminin yaşayış ve hayata bakış açısını, etik ve estetik değerlerini halkın en küçük tabakasından en yüksek tabakasına bir ahenk içerisinde aktarmasıdır. Elinde sazı, dilinde sözü olan, yöre yöre dolaşarak yaşadığı toplumun sözcüsü olan âşıklar, halkın diliyle şiir, destan ve halk hikâyesi anlatarak dinleyicilerin duygularına hitap ederler. Âşıklar tarafından icra edilen bu ürünler, yüzyıllar içerisinde ister yazılı, isterse sözlü olarak kuşaktan kuşağa anlatılır. Üniversite eğitimini İstanbul’da tamamlayıp Artvin’e tekrar dönüp mühendis olarak göreve başladıktan sonra evlenmiştir. İnsanların topluma faydalı olması için hem iyi bir eğitim görmesi hem de çok yönlü kitapları okuması gerektiğini söyleyen Kâtibî, üç çocuğunun iyi bir eğitim görmesini sağlamıştır. Artvin’de âşıklık geleneğini çocuk yaşlarından itibaren takip eden Kâtibî, öğretmeninin de desteği ile ilk şiirlerini yazmıştır. Yaşamı içerisinde Artvin’in sözcüsü olan Kâtibî, şiirlerini de çeşitli gazete, dergi ve facebook sayfasında paylaşmıştır. Doğaya olan sevgisini güzellemelerle; katledenleri de taşlamalarla eleştirmiştir. Artvin’in sorunlarını şiirlerinde dile getirerek eleştirmiştir. Elli yıldır içinden geldiği gibi sözünü hiç esirgemeden şiir yazdığını söyleyen Kâtibî, bu işin kalpten geldiğini, bu nedenle şiir yazarken zorlamadığını, zorla yazılan bir şiirin de şiir olmayacağını dile getirmektedir. Hece sayısına ve kafiyeye çok önem vermediğini, o anki düşüncelerini halkla paylaşmayı sevdiğini söylemektedir. Ahenkten çok anlama önem veren Kâtibî’nin tarafımıza göndermiş olduğu şiirlerini Artvin’de yaşayan şiir geleneği içerisinde yapı ve anlam yönüyle incelemek temel amacımızı oluşturmaktadır.\",\"PeriodicalId\":426502,\"journal\":{\"name\":\"Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi\",\"volume\":\"44 6\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-11-21\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.17498/kdeniz.1390195\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.17498/kdeniz.1390195","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Ozan-bahsı olarak başlayan ve Anadolu sahasında âşıkla devam eden gelenek, kurallar bütünlüğü içerisinde günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Anadolu’da günümüze kadar varlığını sürdüren Âşıklık geleneği, kendine özgü icrası ve çok yönlülüğüyle kültür mirası olma özelliğini yaşatmaktadır. Döneminin yaşayış ve hayata bakış açısını, etik ve estetik değerlerini halkın en küçük tabakasından en yüksek tabakasına bir ahenk içerisinde aktarmasıdır. Elinde sazı, dilinde sözü olan, yöre yöre dolaşarak yaşadığı toplumun sözcüsü olan âşıklar, halkın diliyle şiir, destan ve halk hikâyesi anlatarak dinleyicilerin duygularına hitap ederler. Âşıklar tarafından icra edilen bu ürünler, yüzyıllar içerisinde ister yazılı, isterse sözlü olarak kuşaktan kuşağa anlatılır. Üniversite eğitimini İstanbul’da tamamlayıp Artvin’e tekrar dönüp mühendis olarak göreve başladıktan sonra evlenmiştir. İnsanların topluma faydalı olması için hem iyi bir eğitim görmesi hem de çok yönlü kitapları okuması gerektiğini söyleyen Kâtibî, üç çocuğunun iyi bir eğitim görmesini sağlamıştır. Artvin’de âşıklık geleneğini çocuk yaşlarından itibaren takip eden Kâtibî, öğretmeninin de desteği ile ilk şiirlerini yazmıştır. Yaşamı içerisinde Artvin’in sözcüsü olan Kâtibî, şiirlerini de çeşitli gazete, dergi ve facebook sayfasında paylaşmıştır. Doğaya olan sevgisini güzellemelerle; katledenleri de taşlamalarla eleştirmiştir. Artvin’in sorunlarını şiirlerinde dile getirerek eleştirmiştir. Elli yıldır içinden geldiği gibi sözünü hiç esirgemeden şiir yazdığını söyleyen Kâtibî, bu işin kalpten geldiğini, bu nedenle şiir yazarken zorlamadığını, zorla yazılan bir şiirin de şiir olmayacağını dile getirmektedir. Hece sayısına ve kafiyeye çok önem vermediğini, o anki düşüncelerini halkla paylaşmayı sevdiğini söylemektedir. Ahenkten çok anlama önem veren Kâtibî’nin tarafımıza göndermiş olduğu şiirlerini Artvin’de yaşayan şiir geleneği içerisinde yapı ve anlam yönüyle incelemek temel amacımızı oluşturmaktadır.