{"title":"情人的心理游戏:夏蒂耶","authors":"Selenay Bostan","doi":"10.24058/tki.2023.493","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Şathiye şiir türüne ait örnekler genel itibariyle tasavvuf kurumu içerisinde değerlendirilmiş ve bu kurumun dışına pek çıkılamamıştır. Bu yorumun sebebi, elbette şairlerin tasavvuf kurumu içinde olmasından kaynaklanabilir. Biz ise bu makalede izahın sadece tasavvuf kurumuyla sınırlandırılmaması gerektiği, yüzyıllardır süren ve edebiyatımızda bir gelenek haline gelen tekke-medrese, aşk-akıl ve âşık-sofu çatışmasının bir tezahürü olarak bu şiir türünün değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmeye çalışacağız. Medrese ve tekke ayrışmasının doğurduğu zıtlık zamanla bu iki grubun savunularının da zıtlaşmasına sebep olur. Buna göre medrese aklı temsil eder tekke ise aşkı. Medrese ilmi bilgiye sahip olmaktan, beslendiği bürokrasi gücünden ve zaman zaman gördüğü devlet desteğinden dolayı dine ve dini bilgiye ulaşma yolunun sahibi olarak kendini görür. Hatta bu yolda bilgiyi yayma ve yorumlama hakkının sahibi olduğu düşüncesinden dolayı tekke ile aralarında daima aktif bir alevlenme mevcuttur. Tekke ise medresenin akıl ile bu kadar hareket etmesinden de yola çıkarak bu gruba bir akıl oyunu tasarlar: Sathiye. Âlimlerin çoğu zaman “deli saçması sözler” olarak ifade ettiği bu şiirler veya sözler aslında medresenin aklıyla oynanan çok tehlikeli bir oyundur. Zira tekkeli şair medresenin belirlediği ince çizgilerde tıpkı bir cambaz gibi oynar.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"20 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"ÂŞIĞIN AKIL OYUNU: ŞATHİYE\",\"authors\":\"Selenay Bostan\",\"doi\":\"10.24058/tki.2023.493\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Şathiye şiir türüne ait örnekler genel itibariyle tasavvuf kurumu içerisinde değerlendirilmiş ve bu kurumun dışına pek çıkılamamıştır. Bu yorumun sebebi, elbette şairlerin tasavvuf kurumu içinde olmasından kaynaklanabilir. Biz ise bu makalede izahın sadece tasavvuf kurumuyla sınırlandırılmaması gerektiği, yüzyıllardır süren ve edebiyatımızda bir gelenek haline gelen tekke-medrese, aşk-akıl ve âşık-sofu çatışmasının bir tezahürü olarak bu şiir türünün değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmeye çalışacağız. Medrese ve tekke ayrışmasının doğurduğu zıtlık zamanla bu iki grubun savunularının da zıtlaşmasına sebep olur. Buna göre medrese aklı temsil eder tekke ise aşkı. Medrese ilmi bilgiye sahip olmaktan, beslendiği bürokrasi gücünden ve zaman zaman gördüğü devlet desteğinden dolayı dine ve dini bilgiye ulaşma yolunun sahibi olarak kendini görür. Hatta bu yolda bilgiyi yayma ve yorumlama hakkının sahibi olduğu düşüncesinden dolayı tekke ile aralarında daima aktif bir alevlenme mevcuttur. Tekke ise medresenin akıl ile bu kadar hareket etmesinden de yola çıkarak bu gruba bir akıl oyunu tasarlar: Sathiye. Âlimlerin çoğu zaman “deli saçması sözler” olarak ifade ettiği bu şiirler veya sözler aslında medresenin aklıyla oynanan çok tehlikeli bir oyundur. Zira tekkeli şair medresenin belirlediği ince çizgilerde tıpkı bir cambaz gibi oynar.\",\"PeriodicalId\":340049,\"journal\":{\"name\":\"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi\",\"volume\":\"20 7\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-12-25\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.24058/tki.2023.493\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.24058/tki.2023.493","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Şathiye şiir türüne ait örnekler genel itibariyle tasavvuf kurumu içerisinde değerlendirilmiş ve bu kurumun dışına pek çıkılamamıştır. Bu yorumun sebebi, elbette şairlerin tasavvuf kurumu içinde olmasından kaynaklanabilir. Biz ise bu makalede izahın sadece tasavvuf kurumuyla sınırlandırılmaması gerektiği, yüzyıllardır süren ve edebiyatımızda bir gelenek haline gelen tekke-medrese, aşk-akıl ve âşık-sofu çatışmasının bir tezahürü olarak bu şiir türünün değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmeye çalışacağız. Medrese ve tekke ayrışmasının doğurduğu zıtlık zamanla bu iki grubun savunularının da zıtlaşmasına sebep olur. Buna göre medrese aklı temsil eder tekke ise aşkı. Medrese ilmi bilgiye sahip olmaktan, beslendiği bürokrasi gücünden ve zaman zaman gördüğü devlet desteğinden dolayı dine ve dini bilgiye ulaşma yolunun sahibi olarak kendini görür. Hatta bu yolda bilgiyi yayma ve yorumlama hakkının sahibi olduğu düşüncesinden dolayı tekke ile aralarında daima aktif bir alevlenme mevcuttur. Tekke ise medresenin akıl ile bu kadar hareket etmesinden de yola çıkarak bu gruba bir akıl oyunu tasarlar: Sathiye. Âlimlerin çoğu zaman “deli saçması sözler” olarak ifade ettiği bu şiirler veya sözler aslında medresenin aklıyla oynanan çok tehlikeli bir oyundur. Zira tekkeli şair medresenin belirlediği ince çizgilerde tıpkı bir cambaz gibi oynar.