{"title":"伊兹尼克博物馆的女神(赛贝勒)和阿芙罗狄蒂雕像","authors":"Gülşen Kutbay","doi":"10.26809/joa.2049","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu yayının konusunu; İznik Müzesi envanterine satın alma usulü ile alınan, iki adet Ana Tanrıça (Kybele) ve bir adet terrakotta Aphrodite figürini oluşturmaktadır. Ortaya çıkışı Prehistorik çağlara dayanan, çağın Venüs’ü olarak anılan Ana Tanrıça (Kybele), her dönemde varlığını etkin bir biçimde sürdürmüştür. Ana Tanrıça (Kybele) doğurganlığın ve bereketin sembolü, doğanın hükmedicisi ve yaşamın devamlılığını sağlayan, bütün tanrı ve tanrıçaların anası olarak bilinmektedir. Mevcut Ana Tanrıça figürinleri, Klasik Dönem heykeltıraşlarından Agorakritos’un tahtta oturan Kybele heykeli tipolojisinden türemiş betimlerine örnektir. Ana Tanrıça soyundan gelen; aşk, güzellik, arzu ve cinsellik özellikleri ile tanınan Aphrodite figürini ise tanrıçanın doğum mitosuna dayanan Anadyomene tipi ile ilişkilidir. Temeli dini yapı ve kavramlara dayanan, önemli arkeolojik buluntu grupları arasında değerlendirilen figürinler; üretilmiş oldukları coğrafyanın sosyo kültürel yaşantısı, kült yapısı ve inanışına kadar birçok konuda bilgi sağlamaktadır. Antik Çağ’ın birçok sanat alanında olduğu gibi, figürin sanatında izlenen her türlü yenilik ve teknik değişiklik de tarihsel olgular, yaşam biçimi, inanış ve coğrafyadan etkilenmiştir. Buluntu yeri ve kontekst verisi belli olmayan, çalışmaya konu figürinler; teknik, ikonografik ve stilistik açıdan değerlendirilmeye alınmıştır. Ayrıca kontekst içinde yer alan benzer örneklerle karşılaştırma yapılarak bu figürinlere tarih önerisi getirilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":34416,"journal":{"name":"Journal of Global Awareness","volume":"124 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-08-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"İznik Müzesi’nden Ana Tanrıça (Kybele) ve Aphrodite Figürinleri\",\"authors\":\"Gülşen Kutbay\",\"doi\":\"10.26809/joa.2049\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Bu yayının konusunu; İznik Müzesi envanterine satın alma usulü ile alınan, iki adet Ana Tanrıça (Kybele) ve bir adet terrakotta Aphrodite figürini oluşturmaktadır. Ortaya çıkışı Prehistorik çağlara dayanan, çağın Venüs’ü olarak anılan Ana Tanrıça (Kybele), her dönemde varlığını etkin bir biçimde sürdürmüştür. Ana Tanrıça (Kybele) doğurganlığın ve bereketin sembolü, doğanın hükmedicisi ve yaşamın devamlılığını sağlayan, bütün tanrı ve tanrıçaların anası olarak bilinmektedir. Mevcut Ana Tanrıça figürinleri, Klasik Dönem heykeltıraşlarından Agorakritos’un tahtta oturan Kybele heykeli tipolojisinden türemiş betimlerine örnektir. Ana Tanrıça soyundan gelen; aşk, güzellik, arzu ve cinsellik özellikleri ile tanınan Aphrodite figürini ise tanrıçanın doğum mitosuna dayanan Anadyomene tipi ile ilişkilidir. Temeli dini yapı ve kavramlara dayanan, önemli arkeolojik buluntu grupları arasında değerlendirilen figürinler; üretilmiş oldukları coğrafyanın sosyo kültürel yaşantısı, kült yapısı ve inanışına kadar birçok konuda bilgi sağlamaktadır. Antik Çağ’ın birçok sanat alanında olduğu gibi, figürin sanatında izlenen her türlü yenilik ve teknik değişiklik de tarihsel olgular, yaşam biçimi, inanış ve coğrafyadan etkilenmiştir. Buluntu yeri ve kontekst verisi belli olmayan, çalışmaya konu figürinler; teknik, ikonografik ve stilistik açıdan değerlendirilmeye alınmıştır. Ayrıca kontekst içinde yer alan benzer örneklerle karşılaştırma yapılarak bu figürinlere tarih önerisi getirilmeye çalışılmıştır.\",\"PeriodicalId\":34416,\"journal\":{\"name\":\"Journal of Global Awareness\",\"volume\":\"124 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-08-03\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Journal of Global Awareness\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.26809/joa.2049\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Journal of Global Awareness","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.26809/joa.2049","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
İznik Müzesi’nden Ana Tanrıça (Kybele) ve Aphrodite Figürinleri
Bu yayının konusunu; İznik Müzesi envanterine satın alma usulü ile alınan, iki adet Ana Tanrıça (Kybele) ve bir adet terrakotta Aphrodite figürini oluşturmaktadır. Ortaya çıkışı Prehistorik çağlara dayanan, çağın Venüs’ü olarak anılan Ana Tanrıça (Kybele), her dönemde varlığını etkin bir biçimde sürdürmüştür. Ana Tanrıça (Kybele) doğurganlığın ve bereketin sembolü, doğanın hükmedicisi ve yaşamın devamlılığını sağlayan, bütün tanrı ve tanrıçaların anası olarak bilinmektedir. Mevcut Ana Tanrıça figürinleri, Klasik Dönem heykeltıraşlarından Agorakritos’un tahtta oturan Kybele heykeli tipolojisinden türemiş betimlerine örnektir. Ana Tanrıça soyundan gelen; aşk, güzellik, arzu ve cinsellik özellikleri ile tanınan Aphrodite figürini ise tanrıçanın doğum mitosuna dayanan Anadyomene tipi ile ilişkilidir. Temeli dini yapı ve kavramlara dayanan, önemli arkeolojik buluntu grupları arasında değerlendirilen figürinler; üretilmiş oldukları coğrafyanın sosyo kültürel yaşantısı, kült yapısı ve inanışına kadar birçok konuda bilgi sağlamaktadır. Antik Çağ’ın birçok sanat alanında olduğu gibi, figürin sanatında izlenen her türlü yenilik ve teknik değişiklik de tarihsel olgular, yaşam biçimi, inanış ve coğrafyadan etkilenmiştir. Buluntu yeri ve kontekst verisi belli olmayan, çalışmaya konu figürinler; teknik, ikonografik ve stilistik açıdan değerlendirilmeye alınmıştır. Ayrıca kontekst içinde yer alan benzer örneklerle karşılaştırma yapılarak bu figürinlere tarih önerisi getirilmeye çalışılmıştır.