卡尔巴拉事件阴影下的指挥官:欧麦尔-萨乌德-阿布-瓦卡斯

Mahmut KELPETİN
{"title":"卡尔巴拉事件阴影下的指挥官:欧麦尔-萨乌德-阿布-瓦卡斯","authors":"Mahmut KELPETİN","doi":"10.28949/bilimname.1297371","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İslâm tarihinin en önemli olaylarından biri de şüphesiz Kerbelâ Vak‘ası’dır. Etkileri günümüze kadar devam eden bu olayın iki ana figürü bulunmaktadır. Bunlardan biri, Kûfeliler’in davet mektupları üzerine Mekke’den hareket eden ve Kerbelâ’da öldürülen Hz. Hüseyin, diğeri Ubeydullah b. Ziyâd (ö. 67/686) tarafından Hz. Hüseyin’in Kûfe’ye girişini engellemek üzere görevlendirilen Ömer b. Sa‘d’dır. 
 Tarihî kaynaklar Kerbelâ’yı Hz. Peygamber’in torunu olması ve Şiî dünyanın kendisine bir referans noktası kabul etmesi dolayısıyla Hz. Hüseyin üzerinden anlatmaktadır. Buna göre Hz. Hüseyin yolu kesildiği ilk andan itibaren muhataplarına davet üzerine yola çıktığını, savaşmak istemediğini, istemezlerse geri dönebileceğini, Yezîd b. Muâviye’ye (ö. 64/683) biat edebileceğini ya da sınır boylarında cihada katılabileceğini dile getirdi. Ancak bir netice elde edemedi ve Kerbelâ’da öldürüldü. Hz. Hüseyin’i merkeze alan bu anlatım biçimi, özü itibariyle yanlış değildir. Ancak olayın mahiyetini kavrayabilmek için araştırma alanını biraz daha genişletip diğer taraflar açısından da meselenin ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. Meselâ dönemin halifesi Yezîd’e olaya sebebiyet vermesi ve Irak valisi Ubeydullah b. Ziyâd, Hz. Hüseyin’i öldürtmesi sebebiyle sıklıkla eleştirilmektedir. Kaynaklarda konuya ilişkin çokça rivayet bulunmaktadır. Bununla birlikte Kerbelâ Vak‘ası’nın kumandanı ve olayın ilk derece sorumlusu olan Ömer b. Sa‘d’ın ismine çok az yer verilmektedir. Bu bir tesadüf müdür? Yoksa rivayetlerin karartılması mıdır? Maalesef mevcut rivayetlerden hareketle kesin sonuca ulaşmak oldukça zordur. 
 Öte yandan üzerinde durulması gereken önemli bir husus, Ömer b. Sa‘d’ın kimliği meselesidir. O, aşere-i mübeşerreden Sa‘d b. Ebû Vakkâs’ın (ö. 55/675) oğludur. Nesebi Hz. Peygamber ile birleştiği için Hz. Hüseyin ile akrabalığı bulunmaktadır. Yani üstlendiği rolün doğuracağı muhtemel sonuçları önceden kestirebilme yetkinliğine sahip birisidir. Hatta kendisinden önce Hz. Hüseyin’i engellemek için yola çıkan Hür b. Yezîd’in (ö. 61/680), Hz. Hüseyin ile konuştuktan sonra ikna olduğu, saf değiştirip Ömer b. Sa‘d’ı savaş planından uzak tutmaya çalıştığı bilinmektedir. Bununla birlikte Ömer’in zaman zaman tereddüt yaşasa da vazifesini bırakmayı istemediği açık ve net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Üstelik Ömer’in görevi kabul etmesinde Ubeydullah’ın tehditi ya da hizmetlerine mükâfat olarak valiliğin verileceği izahı tek başına yeterli değildir. Zira kabul ettiği vazifenin sorumluluğu, teklif edilen görev ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Diğer yandan Ubeydullah’ın Hz. Hüseyin ile nesep birlikteliğini dikkate alıp Ömer’i seçtiği düşünülse de böyle bir varsayımı kabul etmeye imkân yoktur. Her ne kadar işin başında Hz. Hüseyin ile anlaşma zemini arasa da Ubeydullah’ın Şemir b. Zülcevşen aracılığıyla gönderdiği mektup, Ömer’in konumunu ve üstlendiği sorumluluğu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü bu mektup, Ömer’e idarî ve askerî açıdan ek bir yükümlülük ve sorumluluk vermiyordu. Aksine görevi konusunda bir tercihe zorluyordu. Ömer de Hz. Hüseyin ile savaşacağını ilan ederek kararını verdi. Hür b. Yezîd’in savaştan uzak durması yönündeki açık uyarısı da Ömer’in görüşünü değiştirmeye yetmedi. Neticede Kerbelâ’da birbirlerine denk olmayan iki grubun mücadelesi şeklinde devam eden çatışma, Hz. Hüseyin’in öldürülmesiyle sona erdi. Daha sonra Kûfe’ye dönen Ömer b. Sa‘d, Hz. Hüseyin’in intikamını alma amacıyla Muhtâr es-Sekafî (ö. 67/687), öncülüğünde meydana gelen ayaklanmada öldürüldü.","PeriodicalId":474239,"journal":{"name":"Bilimname","volume":"53 ","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Kerbelâ Hadisesinin Gölgesinde Bir Kumandan: Ömer b. Saʿd b. Ebû Vakkâs\",\"authors\":\"Mahmut KELPETİN\",\"doi\":\"10.28949/bilimname.1297371\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"İslâm tarihinin en önemli olaylarından biri de şüphesiz Kerbelâ Vak‘ası’dır. Etkileri günümüze kadar devam eden bu olayın iki ana figürü bulunmaktadır. Bunlardan biri, Kûfeliler’in davet mektupları üzerine Mekke’den hareket eden ve Kerbelâ’da öldürülen Hz. Hüseyin, diğeri Ubeydullah b. Ziyâd (ö. 67/686) tarafından Hz. Hüseyin’in Kûfe’ye girişini engellemek üzere görevlendirilen Ömer b. Sa‘d’dır. 
 Tarihî kaynaklar Kerbelâ’yı Hz. Peygamber’in torunu olması ve Şiî dünyanın kendisine bir referans noktası kabul etmesi dolayısıyla Hz. Hüseyin üzerinden anlatmaktadır. Buna göre Hz. Hüseyin yolu kesildiği ilk andan itibaren muhataplarına davet üzerine yola çıktığını, savaşmak istemediğini, istemezlerse geri dönebileceğini, Yezîd b. Muâviye’ye (ö. 64/683) biat edebileceğini ya da sınır boylarında cihada katılabileceğini dile getirdi. Ancak bir netice elde edemedi ve Kerbelâ’da öldürüldü. Hz. Hüseyin’i merkeze alan bu anlatım biçimi, özü itibariyle yanlış değildir. Ancak olayın mahiyetini kavrayabilmek için araştırma alanını biraz daha genişletip diğer taraflar açısından da meselenin ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. Meselâ dönemin halifesi Yezîd’e olaya sebebiyet vermesi ve Irak valisi Ubeydullah b. Ziyâd, Hz. Hüseyin’i öldürtmesi sebebiyle sıklıkla eleştirilmektedir. Kaynaklarda konuya ilişkin çokça rivayet bulunmaktadır. Bununla birlikte Kerbelâ Vak‘ası’nın kumandanı ve olayın ilk derece sorumlusu olan Ömer b. Sa‘d’ın ismine çok az yer verilmektedir. Bu bir tesadüf müdür? Yoksa rivayetlerin karartılması mıdır? Maalesef mevcut rivayetlerden hareketle kesin sonuca ulaşmak oldukça zordur. 
 Öte yandan üzerinde durulması gereken önemli bir husus, Ömer b. Sa‘d’ın kimliği meselesidir. O, aşere-i mübeşerreden Sa‘d b. Ebû Vakkâs’ın (ö. 55/675) oğludur. Nesebi Hz. Peygamber ile birleştiği için Hz. Hüseyin ile akrabalığı bulunmaktadır. Yani üstlendiği rolün doğuracağı muhtemel sonuçları önceden kestirebilme yetkinliğine sahip birisidir. Hatta kendisinden önce Hz. Hüseyin’i engellemek için yola çıkan Hür b. Yezîd’in (ö. 61/680), Hz. Hüseyin ile konuştuktan sonra ikna olduğu, saf değiştirip Ömer b. Sa‘d’ı savaş planından uzak tutmaya çalıştığı bilinmektedir. Bununla birlikte Ömer’in zaman zaman tereddüt yaşasa da vazifesini bırakmayı istemediği açık ve net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Üstelik Ömer’in görevi kabul etmesinde Ubeydullah’ın tehditi ya da hizmetlerine mükâfat olarak valiliğin verileceği izahı tek başına yeterli değildir. Zira kabul ettiği vazifenin sorumluluğu, teklif edilen görev ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Diğer yandan Ubeydullah’ın Hz. Hüseyin ile nesep birlikteliğini dikkate alıp Ömer’i seçtiği düşünülse de böyle bir varsayımı kabul etmeye imkân yoktur. Her ne kadar işin başında Hz. Hüseyin ile anlaşma zemini arasa da Ubeydullah’ın Şemir b. Zülcevşen aracılığıyla gönderdiği mektup, Ömer’in konumunu ve üstlendiği sorumluluğu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü bu mektup, Ömer’e idarî ve askerî açıdan ek bir yükümlülük ve sorumluluk vermiyordu. Aksine görevi konusunda bir tercihe zorluyordu. Ömer de Hz. Hüseyin ile savaşacağını ilan ederek kararını verdi. Hür b. Yezîd’in savaştan uzak durması yönündeki açık uyarısı da Ömer’in görüşünü değiştirmeye yetmedi. Neticede Kerbelâ’da birbirlerine denk olmayan iki grubun mücadelesi şeklinde devam eden çatışma, Hz. Hüseyin’in öldürülmesiyle sona erdi. Daha sonra Kûfe’ye dönen Ömer b. Sa‘d, Hz. Hüseyin’in intikamını alma amacıyla Muhtâr es-Sekafî (ö. 67/687), öncülüğünde meydana gelen ayaklanmada öldürüldü.\",\"PeriodicalId\":474239,\"journal\":{\"name\":\"Bilimname\",\"volume\":\"53 \",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-10-31\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Bilimname\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.28949/bilimname.1297371\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Bilimname","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.28949/bilimname.1297371","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

伊斯兰历史上最重要的事件之一无疑是卡尔巴拉事件。这一事件有两个主要人物,其影响延续至今。一个是侯赛因,他应库法人民的邀请信从麦加出发,在卡尔巴拉被杀,另一个是欧麦尔-本-萨德,他受乌拜杜拉-本-齐亚德(卒于 67/686)的指派,阻止侯赛因进入库法。 历史资料通过先知侯赛因叙述卡尔巴拉,因为他是先知的孙子,什叶派世界接受他为参照点。因此,从被拦截的那一刻起,侯赛因就告诉他的对话者,他是应邀出发的,他不想打仗,如果他们不愿意,他可以回去,他可以向亚兹德-穆阿维亚(Yazīd b. Muāwiya,卒于 64/683)效忠,也可以参加边境圣战。然而,他没有取得任何成果,在卡尔巴拉被杀。这种以先知侯赛因为中心的叙述本质上并没有错。但是,为了理解这一事件的本质,有必要将研究领域再扩大一些,从其他方面的角度来审视这一问题。例如,当时的哈里发亚兹德(Yazīd)经常被批评为造成这一事件的罪魁祸首,而伊拉克总督乌拜杜拉(Ubaydullah b. Ziyād)则经常被批评为杀害侯赛因的罪魁祸首。资料中有许多关于此问题的叙述。然而,卡尔巴拉事件的指挥官、第一责任人欧麦尔-本-萨德的名字却很少被提及。这是巧合吗?还是叙述中的暗箱操作?遗憾的是,根据现有的叙述很难得出明确的结论。另一方面,需要强调的一个重要问题是欧麦尔-本-萨德的身份。他是阿布-瓦卡斯(Sa'd b. Abū Waqqās,卒于 55/675)的儿子,阿布-瓦卡斯是阿什拉-穆巴沙林(Ashara al-Mubasharrān)的成员之一。由于他的血统与先知有关,因此他与先知侯赛因有血缘关系。换句话说,他是一个有能力预见自己所承担的角色可能产生的后果的人。甚至众所周知,胡尔-本-亚兹德(Khur b. Yazīd,卒于 61/680)在他之前曾着手阻止侯赛因,但在与侯赛因交谈后,他被说服了,改变了立场,并试图让厄梅尔-本-萨德远离战争计划。然而,欧麦尔显然不想放弃自己的职责,尽管他时常犹豫不决。此外,乌拜杜拉的威胁或将给予他总督职位作为对他服务的奖励的解释都不足以让欧麦尔接受这项职责。因为他所接受的职责比提供的职责要大得多。另一方面,即使认为乌拜杜拉选择欧麦尔是考虑到他与先知侯赛因在家谱上的一致性,这种假设也是无法接受的。虽然他在工作之初就寻求与侯赛因达成一致,但乌拜杜拉通过沙米尔-本-祖尔贾申(Shamir b. Zuljawshen)发出的信件清楚地表明了欧麦尔的地位和责任。因为这封信并没有赋予欧麦尔额外的行政和军事义务与责任。相反,这迫使他对自己的职责做出选择。欧麦尔也做出了决定,宣布他将与侯赛因作战。库尔-本-雅兹德(Khur b. Yazid)明确警告欧麦尔不要参战,但这并不足以改变欧麦尔的观点。结果,卡尔巴拉的冲突以两个互不平等的团体之间的斗争而继续,最终以侯赛因被杀而告终。后来回到库法的欧麦尔-本-萨德在穆赫塔尔-萨卡菲(卒于 67/687)领导的起义中被杀,目的是为先知侯赛因报仇。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
Kerbelâ Hadisesinin Gölgesinde Bir Kumandan: Ömer b. Saʿd b. Ebû Vakkâs
İslâm tarihinin en önemli olaylarından biri de şüphesiz Kerbelâ Vak‘ası’dır. Etkileri günümüze kadar devam eden bu olayın iki ana figürü bulunmaktadır. Bunlardan biri, Kûfeliler’in davet mektupları üzerine Mekke’den hareket eden ve Kerbelâ’da öldürülen Hz. Hüseyin, diğeri Ubeydullah b. Ziyâd (ö. 67/686) tarafından Hz. Hüseyin’in Kûfe’ye girişini engellemek üzere görevlendirilen Ömer b. Sa‘d’dır. Tarihî kaynaklar Kerbelâ’yı Hz. Peygamber’in torunu olması ve Şiî dünyanın kendisine bir referans noktası kabul etmesi dolayısıyla Hz. Hüseyin üzerinden anlatmaktadır. Buna göre Hz. Hüseyin yolu kesildiği ilk andan itibaren muhataplarına davet üzerine yola çıktığını, savaşmak istemediğini, istemezlerse geri dönebileceğini, Yezîd b. Muâviye’ye (ö. 64/683) biat edebileceğini ya da sınır boylarında cihada katılabileceğini dile getirdi. Ancak bir netice elde edemedi ve Kerbelâ’da öldürüldü. Hz. Hüseyin’i merkeze alan bu anlatım biçimi, özü itibariyle yanlış değildir. Ancak olayın mahiyetini kavrayabilmek için araştırma alanını biraz daha genişletip diğer taraflar açısından da meselenin ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. Meselâ dönemin halifesi Yezîd’e olaya sebebiyet vermesi ve Irak valisi Ubeydullah b. Ziyâd, Hz. Hüseyin’i öldürtmesi sebebiyle sıklıkla eleştirilmektedir. Kaynaklarda konuya ilişkin çokça rivayet bulunmaktadır. Bununla birlikte Kerbelâ Vak‘ası’nın kumandanı ve olayın ilk derece sorumlusu olan Ömer b. Sa‘d’ın ismine çok az yer verilmektedir. Bu bir tesadüf müdür? Yoksa rivayetlerin karartılması mıdır? Maalesef mevcut rivayetlerden hareketle kesin sonuca ulaşmak oldukça zordur. Öte yandan üzerinde durulması gereken önemli bir husus, Ömer b. Sa‘d’ın kimliği meselesidir. O, aşere-i mübeşerreden Sa‘d b. Ebû Vakkâs’ın (ö. 55/675) oğludur. Nesebi Hz. Peygamber ile birleştiği için Hz. Hüseyin ile akrabalığı bulunmaktadır. Yani üstlendiği rolün doğuracağı muhtemel sonuçları önceden kestirebilme yetkinliğine sahip birisidir. Hatta kendisinden önce Hz. Hüseyin’i engellemek için yola çıkan Hür b. Yezîd’in (ö. 61/680), Hz. Hüseyin ile konuştuktan sonra ikna olduğu, saf değiştirip Ömer b. Sa‘d’ı savaş planından uzak tutmaya çalıştığı bilinmektedir. Bununla birlikte Ömer’in zaman zaman tereddüt yaşasa da vazifesini bırakmayı istemediği açık ve net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Üstelik Ömer’in görevi kabul etmesinde Ubeydullah’ın tehditi ya da hizmetlerine mükâfat olarak valiliğin verileceği izahı tek başına yeterli değildir. Zira kabul ettiği vazifenin sorumluluğu, teklif edilen görev ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Diğer yandan Ubeydullah’ın Hz. Hüseyin ile nesep birlikteliğini dikkate alıp Ömer’i seçtiği düşünülse de böyle bir varsayımı kabul etmeye imkân yoktur. Her ne kadar işin başında Hz. Hüseyin ile anlaşma zemini arasa da Ubeydullah’ın Şemir b. Zülcevşen aracılığıyla gönderdiği mektup, Ömer’in konumunu ve üstlendiği sorumluluğu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü bu mektup, Ömer’e idarî ve askerî açıdan ek bir yükümlülük ve sorumluluk vermiyordu. Aksine görevi konusunda bir tercihe zorluyordu. Ömer de Hz. Hüseyin ile savaşacağını ilan ederek kararını verdi. Hür b. Yezîd’in savaştan uzak durması yönündeki açık uyarısı da Ömer’in görüşünü değiştirmeye yetmedi. Neticede Kerbelâ’da birbirlerine denk olmayan iki grubun mücadelesi şeklinde devam eden çatışma, Hz. Hüseyin’in öldürülmesiyle sona erdi. Daha sonra Kûfe’ye dönen Ömer b. Sa‘d, Hz. Hüseyin’in intikamını alma amacıyla Muhtâr es-Sekafî (ö. 67/687), öncülüğünde meydana gelen ayaklanmada öldürüldü.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信