{"title":"İbn Ammâr el-Mevsılî’nin Hayatı ve Hadis İlmindeki Yeri","authors":"S. Yilmaz","doi":"10.30623/HIJ.952995","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu calisma, 162/779-242/856 yillari arasinda yasayan Muhammed b. Abdullah b. Ammâr el-Mevsili’nin hayatini ve hadis ilmindeki yerini incelemektedir. Calismada; ricâl ve usul kaynaklarinda Ibn Ammâr’la ilgili tespit edilen bilgiler degerlendirilmis ve onun ilmi kisiliginin tanitilmasi amaclanmistir. Cezire Bolgesi’nin Diyârirebia kisminda bulunan Musul sehrine nisbet edilen Ibn Ammâr el-Mevsili, doneminin onemli hadis âlimlerinden biri olarak kabul edilmistir. Erken yaslarda hadis tedrisatina baslayan Ibn Ammâr, donemin ilim merkezlerinden Bagdat, Dimask, Kufe, Mekke gibi yerlesim yerlerine rihleler yaparak pek cok hocadan ders almistir. O, pek cok munekkit tarafindan ta‘dil edilerek ilmi (ravileri) arastiran biri olarak tavsif edilmistir. Ibn Ammâr el-Mevsili, hadis rivayetindeki yetkinligi ve guvenilirliginin yani sira rical bilgisiyle de on plana cikmistir. Ricâl bilgisi ve rivayetlerin illetlerini tespit edebilmesi ozelligi ile Ali b. Medini’ye (o. 234/848) benzetilmistir. Cerh ve ta‘dil alaninda ozellikle Yahyâ b. Sa‘id el-Kattân’dan (o. 198/813) onemli olcude istifade etmistir. Ravilerle ilgili verdigi bilgilerle, kendinden sonra eser te’lif eden pek cok âlime kaynaklik etmistir. Ozellikle Ibn Şâhin (o. 385/996), Hatib el-Bagdâdi (o. 463/1071), Ibn ‘Asâkir (o. 571/1176) ve Mizzi (o. 742/1341) gibi muellifler, kitaplarinda Ibn Ammâr’dan pek cok nakilde bulunmuslardir. Ricâl kaynaklarinda ondan nakledilen bilgilere, ekseriyetle Ya‘kub b. Sufyân el-Fesevi (o. 277/890) ve Hasan b. Sufyân es-Şeybâni (o. 303/915) vasitasiyla yer verilmistir. Gunumuze ulasmasa da Ibn Ammâr’a nisbet edilen “Ilelu’l-hadis ve ma‘rifetu’s-suyuh” isimli eser, sonraki donemde ilelu’l-hadis ve ricâl ilmi konusunda basvurulan onemli bir kaynak olmustur. Ibn Ammâr, genel olarak munekkitlerin ekseriyetine muvafik degerlendirmeler yapmistir. Ancak bazi râvilerin cerh ve ta‘dilinde diger munekkitlere nazaran muteseddid veya mutesâhil davranmistir. Ta‘dil ettigi râvilerin buyuk bir kisminda “sika” tabirini kullanirken bazi râviler icin “sikatun huccetun, sikatun hâfizun, lâ be’s bihi” gibi ifadeler de kullanmistir. En cok kullandigi cerh lafzi ise “zayif” olmustur. Ibn Ammâr el-Mevsili, cerh ettigi râvilerde bazen cerh sebebini acikca belirtmistir. Bazi râvileri ve rivayetleri zaman, mekân, ogrenci ve hoca gibi unsurlarla beraber degerlendirme yoluna gitmistir. Ibn Ammâr, râvilerle ilgili degerlendirmelerinde bazen birkac râviyi bir arada zikrederek onlari mukâyese etmistir. O, râvileri ayirt edici ozelliklerden nisbe, isim, kunye, vefat tarihi gibi bilgileri zikretmistir. Râvi ile igili firka mensubiyeti, itikâdi durumu gibi hususlari aciklamis, râvileri siyasi ve itikâdi dusunceleri sebebiyle degil de ozellikle rivayete ehliyetleri acisindan degerlendirdigini belirtmistir. Ibn Ammâr, imlâ meclislerine katilarak hadis dinlemis, isimlerin telaffuzunda hata olmamasi icin, hadisi bizzat mumli’den (hocadan) duyma gayreti icinde olmustur. Bazen kendi imkânlariyla bazen de hocalarindan rivayet ederek isnaddaki illetleri ortaya cikarmaya gayret gostermistir. Tedlis yapan râvilerin tespit edilmesine katki saglamis, mudellis râvilerden hadis nakletmedigini beyan etmistir. Bazi ravilere ait hadis nushalarinda tespit ettigi hatalari duzelterek rivayetlerin daha sahih bir sekilde nakledilmesine katki saglamistir. Hatali rivayet nakletmede israr eden râvilerden rivayet almayi terk ettigini belirtmistir. Farkli rivayet kaynaklarinda Ibn Ammâr’dan nakledilen 150 civarinda rivayet bulunmaktadir. Kutub-i Sitte muelliflerinden sadece Nesâi onun rivayetlerine yer vermistir.","PeriodicalId":261893,"journal":{"name":"Harran İlahiyat Dergisi","volume":"13 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-06-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Harran İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30623/HIJ.952995","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
İbn Ammâr el-Mevsılî’nin Hayatı ve Hadis İlmindeki Yeri
Bu calisma, 162/779-242/856 yillari arasinda yasayan Muhammed b. Abdullah b. Ammâr el-Mevsili’nin hayatini ve hadis ilmindeki yerini incelemektedir. Calismada; ricâl ve usul kaynaklarinda Ibn Ammâr’la ilgili tespit edilen bilgiler degerlendirilmis ve onun ilmi kisiliginin tanitilmasi amaclanmistir. Cezire Bolgesi’nin Diyârirebia kisminda bulunan Musul sehrine nisbet edilen Ibn Ammâr el-Mevsili, doneminin onemli hadis âlimlerinden biri olarak kabul edilmistir. Erken yaslarda hadis tedrisatina baslayan Ibn Ammâr, donemin ilim merkezlerinden Bagdat, Dimask, Kufe, Mekke gibi yerlesim yerlerine rihleler yaparak pek cok hocadan ders almistir. O, pek cok munekkit tarafindan ta‘dil edilerek ilmi (ravileri) arastiran biri olarak tavsif edilmistir. Ibn Ammâr el-Mevsili, hadis rivayetindeki yetkinligi ve guvenilirliginin yani sira rical bilgisiyle de on plana cikmistir. Ricâl bilgisi ve rivayetlerin illetlerini tespit edebilmesi ozelligi ile Ali b. Medini’ye (o. 234/848) benzetilmistir. Cerh ve ta‘dil alaninda ozellikle Yahyâ b. Sa‘id el-Kattân’dan (o. 198/813) onemli olcude istifade etmistir. Ravilerle ilgili verdigi bilgilerle, kendinden sonra eser te’lif eden pek cok âlime kaynaklik etmistir. Ozellikle Ibn Şâhin (o. 385/996), Hatib el-Bagdâdi (o. 463/1071), Ibn ‘Asâkir (o. 571/1176) ve Mizzi (o. 742/1341) gibi muellifler, kitaplarinda Ibn Ammâr’dan pek cok nakilde bulunmuslardir. Ricâl kaynaklarinda ondan nakledilen bilgilere, ekseriyetle Ya‘kub b. Sufyân el-Fesevi (o. 277/890) ve Hasan b. Sufyân es-Şeybâni (o. 303/915) vasitasiyla yer verilmistir. Gunumuze ulasmasa da Ibn Ammâr’a nisbet edilen “Ilelu’l-hadis ve ma‘rifetu’s-suyuh” isimli eser, sonraki donemde ilelu’l-hadis ve ricâl ilmi konusunda basvurulan onemli bir kaynak olmustur. Ibn Ammâr, genel olarak munekkitlerin ekseriyetine muvafik degerlendirmeler yapmistir. Ancak bazi râvilerin cerh ve ta‘dilinde diger munekkitlere nazaran muteseddid veya mutesâhil davranmistir. Ta‘dil ettigi râvilerin buyuk bir kisminda “sika” tabirini kullanirken bazi râviler icin “sikatun huccetun, sikatun hâfizun, lâ be’s bihi” gibi ifadeler de kullanmistir. En cok kullandigi cerh lafzi ise “zayif” olmustur. Ibn Ammâr el-Mevsili, cerh ettigi râvilerde bazen cerh sebebini acikca belirtmistir. Bazi râvileri ve rivayetleri zaman, mekân, ogrenci ve hoca gibi unsurlarla beraber degerlendirme yoluna gitmistir. Ibn Ammâr, râvilerle ilgili degerlendirmelerinde bazen birkac râviyi bir arada zikrederek onlari mukâyese etmistir. O, râvileri ayirt edici ozelliklerden nisbe, isim, kunye, vefat tarihi gibi bilgileri zikretmistir. Râvi ile igili firka mensubiyeti, itikâdi durumu gibi hususlari aciklamis, râvileri siyasi ve itikâdi dusunceleri sebebiyle degil de ozellikle rivayete ehliyetleri acisindan degerlendirdigini belirtmistir. Ibn Ammâr, imlâ meclislerine katilarak hadis dinlemis, isimlerin telaffuzunda hata olmamasi icin, hadisi bizzat mumli’den (hocadan) duyma gayreti icinde olmustur. Bazen kendi imkânlariyla bazen de hocalarindan rivayet ederek isnaddaki illetleri ortaya cikarmaya gayret gostermistir. Tedlis yapan râvilerin tespit edilmesine katki saglamis, mudellis râvilerden hadis nakletmedigini beyan etmistir. Bazi ravilere ait hadis nushalarinda tespit ettigi hatalari duzelterek rivayetlerin daha sahih bir sekilde nakledilmesine katki saglamistir. Hatali rivayet nakletmede israr eden râvilerden rivayet almayi terk ettigini belirtmistir. Farkli rivayet kaynaklarinda Ibn Ammâr’dan nakledilen 150 civarinda rivayet bulunmaktadir. Kutub-i Sitte muelliflerinden sadece Nesâi onun rivayetlerine yer vermistir.