Vecihi Sönmez
{"title":"EVRENSEL İSLAM DÜŞÜNCESİNDE MEVLANA ÖRNEĞİ","authors":"Vecihi Sönmez","doi":"10.52754/16947673_2017_22_3","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"7./13. yüzyılın siyasî ve toplumsal çalkantılarla dolu dünyasının karanlık ufuklarında engin sevgisi ve düşünceleriyle tüm insanlığı kuşatan, kucaklayan, çağlar üstü eserleri ve örmek hayatıyla yedi yüz yıldan fazla bir zamandır insanlığa ışık saçmaya devam eden Mevlânâ hakkında bugüne kadar çok şeyler söylenmiş ve yazılmıştır. Yaşadığı dönemde geniş kitleleri etkisi altına alan, ölümünden sonra da öğretileri sistemleştirilmek suretiyle “Mevlevilik” adıyla bir tarikat kurularak düşünceleri ve inançları yaşatılmaya çalışılan, eserleri başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere bütün dünyaya yayılmıştır. Onun evrensel düşünce sistemini anlamakve anlatmak uğruna hemen her yüzyılda büyük uğraşlar verilmiş, eserleri dünyanın çeşitli dillerine çevrilmiş, sayısız şerhler yapılmıştır. Mevlana’nın meşhur eseri “Mesnevi” baştan sona Kur’an ve sünnet ile yoğrulmuş, beyitlerinde sürekli olarak ayetlerden lafzi ve manevî iktibaslar yapar, “Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim. Allah’ın seçkin peygamberi Muhammed’in yolunun toprağıyım. Kim benden bundan başka bir söz naklederse, o sözden de bezmişim ben onu söyleyenden de.”1 Mevlânâ, bu sözleriyle; Allah, evren ve insan arasındaki ilişkiyi anlamak için evrensel İslam düşüncesinden yararlanmak gerektiğini söylemekte, bu ikisinin ilkelerine uymayan hususlarda kendisine yapılacak yakıştırmalardan uzak olduğunu bildirmektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse Mevlana’nın öğretisi, İslâm dininin yerine getirilmesi zorunlu olan zâhirî ve kesin hükümlerini görmezden gelen dinler üstü biryol değil, bütün dinleri kaynak itibarıyla evrensel nizam olan İslâm sayan, bütün insanlığı Allah’ın yaratıkları ve kulları olarak kabul eden, ancak Allah tarafından son din olduğu ilân edilmiş olan İslâm’ın tevhidî anlayışı içinde, Kur’ an ile bütünleşmiş bir halde, bütün insanlığı bu evrensel değerler etrafında birleşmeye davet eden Hakk’a kulluk ve halka hizmet potasında eriten geniş ve kucaklayıcı bir yaklaşımdan ibarettir. İnsanlığın düşünce ve eylem tarihi içinde benzeri az görülen bu ârifin, İslam’ın evrenselliğini düşünce testisinden taşanlara anlatmak ve onları anlamak için harcayan büyük bir şahsiyettir. Mevlânâ’nın fark gözetmeden tüm insanlığı hakikate çağıran, merhamet pınarlarından kana kana su içmeye davet eden sevgi dolu yaklaşımı, aslında bizzat İslâm dininin ve Kur’an’ın “Ey insanlar hep birlikte barışa gelin”2 şeklinde tüm insanlığı gerçekleştirmeye davet ettiği yaklaşımdır. Çünkü İslam bu çağrıyı on beş asırdan beri yapmaktadır ve yapmaya devam etmektedir Nitekim Ünlü düşünür İrene Melikoff: “Mevlana’nın eserlerini dünya milletleri kendi dillerine çevirip okusalar, dünyada kötülük, harp, kin, nefret diye bir şey kalmaz” diyerek onun sözlerinin evrensel nitelikteki değerlere sahip olduğunu belirtir. Mevlana’ya göre, evrensel İslam düşüncesinde inançsızlık (küfür) her ne kadar cinayetlerin en büyüğü olarak değerlendirilse bile, kul ile Allah arasında kabul edilir ve böylesi cinayetlerin cezasının Âhiret’e ertelendiği belirtilir. Bu prensipten hareketle, sosyal, ahlâkî ve hukukî ilişkilerde, insanlık vasfı esas alınır. Bu anlayışa göre, kötü olan insan değil, insanın davranışlarıdır. Öte yandan Müslümanlarla ehl-i kitap arasında Yaratıcı birliği söz konusudur. Zaten Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler Hz. İbrahim’i (as) peygamber kabul ederler. Öyleyse semâvî din mensuplarından, aralarındaki teolojik ve tarihî ihtilafları tartışma konusu yapmaktan ziyade, ittifak noktalarını öne çıkarmaları beklenir.","PeriodicalId":394532,"journal":{"name":"Scientific Journal of Faculty of Theology","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2017-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Scientific Journal of Faculty of Theology","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.52754/16947673_2017_22_3","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

在充满政治和社会动荡的 7/13 世纪的黑暗世界里,人们对梅夫拉纳有很多评价和记载,他以其博大的爱和思想包容了全人类,七百多年来,他以其超凡脱俗的作品和编织的人生不断照亮人类。他生前影响了一大批人,死后,他的教义被系统化,并建立了一个名为 "梅夫列夫主义 "的教派,使他的思想和信仰得以延续,他的作品传遍了世界各地,尤其是奥斯曼帝国的地理区域。几乎每个世纪都有人在努力理解和解释他的普世思想体系,他的作品被翻译成世界上的各种语言,还有无数的注释。梅夫拉纳的名著《马斯纳维》自始至终都是以《古兰经》和《圣训》为蓝本,他在对联中不断从字面上和精神上引述经文:"只要我的生命还在,我就是《古兰经》的奴隶。我是真主杰出的先知穆罕默德道路上的土壤,谁要是引用我以外的东西,我就厌倦这个词,厌倦说这个词的人。"1 梅夫拉纳用这些话表明,为了理解真主、宇宙和人类之间的关系,有必要利用普遍的伊斯兰思想,他声明自己远离在不符合这两个原则的问题上对他的归因。简而言之,麦夫拉纳的学说不是一条无视伊斯兰教必须履行的字面和明确规定的超宗教道路,而是一种广义的、包容一切的方法,将所有宗教都视为伊斯兰教,伊斯兰教在源头上是普世秩序,接受全人类为真主的受造物和仆人,但邀请全人类在真主宣布为最后宗教的伊斯兰教的 "塔维德 "理解范围内围绕这些普世价值团结起来,与《古兰经》融为一体,将它们熔铸在为真主服务和为人民服务的熔炉中。这位在人类思想史和行动史上罕见的学者是一位伟大的人物,他不遗余力地向那些从思想之壶中溢出的人解释伊斯兰教的普遍性,并理解他们。麦夫拉纳以仁爱的方式号召全人类认识真理,并邀请他们畅饮慈悲之泉,这实际上也是伊斯兰教和《古兰经》邀请全人类认识到的 "人们啊,请你们和平地走到一起 "2 的方式。著名思想家艾琳-梅利科夫(Irene Melikoff)指出,麦夫拉纳的话具有普世价值,她说:"如果世界各国把麦夫拉纳的作品翻译成自己的语言并阅读,那么世界上就不会有邪恶、战争、仇恨和仇视"。麦夫拉纳认为,在普遍的伊斯兰思想中,尽管不信道(库夫尔)被视为最大的罪行,但仆人与真主之间接受这种罪行,并规定对这种罪行的惩罚将推迟到后世。基于这一原则,人道被作为社会、道德和法律关系的基础。根据这一理解,邪恶的不是人,而是他/她的行为。另一方面,穆斯林和 "先知的信徒"(Ahl al-Bayt)之间的造物主是统一的。事实上,穆斯林、基督徒和犹太人都接受先知亚伯拉罕为先知。因此,天上宗教的成员应该强调他们的同盟观点,而不是讨论他们之间的神学和历史争议。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
EVRENSEL İSLAM DÜŞÜNCESİNDE MEVLANA ÖRNEĞİ
7./13. yüzyılın siyasî ve toplumsal çalkantılarla dolu dünyasının karanlık ufuklarında engin sevgisi ve düşünceleriyle tüm insanlığı kuşatan, kucaklayan, çağlar üstü eserleri ve örmek hayatıyla yedi yüz yıldan fazla bir zamandır insanlığa ışık saçmaya devam eden Mevlânâ hakkında bugüne kadar çok şeyler söylenmiş ve yazılmıştır. Yaşadığı dönemde geniş kitleleri etkisi altına alan, ölümünden sonra da öğretileri sistemleştirilmek suretiyle “Mevlevilik” adıyla bir tarikat kurularak düşünceleri ve inançları yaşatılmaya çalışılan, eserleri başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere bütün dünyaya yayılmıştır. Onun evrensel düşünce sistemini anlamakve anlatmak uğruna hemen her yüzyılda büyük uğraşlar verilmiş, eserleri dünyanın çeşitli dillerine çevrilmiş, sayısız şerhler yapılmıştır. Mevlana’nın meşhur eseri “Mesnevi” baştan sona Kur’an ve sünnet ile yoğrulmuş, beyitlerinde sürekli olarak ayetlerden lafzi ve manevî iktibaslar yapar, “Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim. Allah’ın seçkin peygamberi Muhammed’in yolunun toprağıyım. Kim benden bundan başka bir söz naklederse, o sözden de bezmişim ben onu söyleyenden de.”1 Mevlânâ, bu sözleriyle; Allah, evren ve insan arasındaki ilişkiyi anlamak için evrensel İslam düşüncesinden yararlanmak gerektiğini söylemekte, bu ikisinin ilkelerine uymayan hususlarda kendisine yapılacak yakıştırmalardan uzak olduğunu bildirmektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse Mevlana’nın öğretisi, İslâm dininin yerine getirilmesi zorunlu olan zâhirî ve kesin hükümlerini görmezden gelen dinler üstü biryol değil, bütün dinleri kaynak itibarıyla evrensel nizam olan İslâm sayan, bütün insanlığı Allah’ın yaratıkları ve kulları olarak kabul eden, ancak Allah tarafından son din olduğu ilân edilmiş olan İslâm’ın tevhidî anlayışı içinde, Kur’ an ile bütünleşmiş bir halde, bütün insanlığı bu evrensel değerler etrafında birleşmeye davet eden Hakk’a kulluk ve halka hizmet potasında eriten geniş ve kucaklayıcı bir yaklaşımdan ibarettir. İnsanlığın düşünce ve eylem tarihi içinde benzeri az görülen bu ârifin, İslam’ın evrenselliğini düşünce testisinden taşanlara anlatmak ve onları anlamak için harcayan büyük bir şahsiyettir. Mevlânâ’nın fark gözetmeden tüm insanlığı hakikate çağıran, merhamet pınarlarından kana kana su içmeye davet eden sevgi dolu yaklaşımı, aslında bizzat İslâm dininin ve Kur’an’ın “Ey insanlar hep birlikte barışa gelin”2 şeklinde tüm insanlığı gerçekleştirmeye davet ettiği yaklaşımdır. Çünkü İslam bu çağrıyı on beş asırdan beri yapmaktadır ve yapmaya devam etmektedir Nitekim Ünlü düşünür İrene Melikoff: “Mevlana’nın eserlerini dünya milletleri kendi dillerine çevirip okusalar, dünyada kötülük, harp, kin, nefret diye bir şey kalmaz” diyerek onun sözlerinin evrensel nitelikteki değerlere sahip olduğunu belirtir. Mevlana’ya göre, evrensel İslam düşüncesinde inançsızlık (küfür) her ne kadar cinayetlerin en büyüğü olarak değerlendirilse bile, kul ile Allah arasında kabul edilir ve böylesi cinayetlerin cezasının Âhiret’e ertelendiği belirtilir. Bu prensipten hareketle, sosyal, ahlâkî ve hukukî ilişkilerde, insanlık vasfı esas alınır. Bu anlayışa göre, kötü olan insan değil, insanın davranışlarıdır. Öte yandan Müslümanlarla ehl-i kitap arasında Yaratıcı birliği söz konusudur. Zaten Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler Hz. İbrahim’i (as) peygamber kabul ederler. Öyleyse semâvî din mensuplarından, aralarındaki teolojik ve tarihî ihtilafları tartışma konusu yapmaktan ziyade, ittifak noktalarını öne çıkarmaları beklenir.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信