M. Balci
{"title":"Sınır-Ötesi Bir Uygarlık Operasyonu: Talcott Parsons’ın Uygarlık Okuması","authors":"M. Balci","doi":"10.26650/sj.2018.38.2.0032","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Rudyard Kipling 1889 tarihli Dogu Bati Baladi’na “Ah Dogu Dogudur, Bati da Bati; bu ikisi asla bir araya gelmeyecektir” (Oh, East is East, and West is West, and never the twain shall meet) misralari ile baslar. Sonraki misralarinda Dogu ve Bati arasindaki bu ucurumun mahkeme-i kubra’ya kadar kapanmayacagini belirten bu siir, uluslararasi herhangi bir krizde bazi kose yazilarinda yeniden hatirlanir. Aktualite bencil, siddet duskunu ve saldirgan bir gecmisin kalintilarini gun yuzune cikarirken yasanan krizin aslinda daha buyuk bir problemin urunu oldugu vurgulanir: uygarlik problemi. Bilindigi uzere uygarlik, uygarlasma, muasirlasma, modernlesme gibi yakin anlamli bircok kavram toplumsal farkliliklari tasnif edip tiplestiren ve zaman icinde ideal bir toplum turunun hayatta kalacagini ongoren evrimci bir soylemle ic ice gecmistir. Bununla birlikte toplumsal evrim dusuncesinin, gunumuz uygar insanina, unutmaya calistigi hayvansal kokenlerini, somurgeci gunahlarini ya da gecmisteki hezimetlerini hatirlattigindan 19. yuzyildaki cazibesini kaybettigi de bir gercektir. Tarihin, ideolojinin veya meta-anlatilarin sonu hakkindaki soylemlerin sekillendirdigi cagdas dusuncenin, eski tarih felsefelerinin ikiliklerinden (Dogu-Bati, barbar-uygar, irrasyonel-rasyonel) arinmaya calistigi bir sir degildir. Hatta gunumuz insan bilimlerindeki en populer trendlerden birinin, eski toplumsal aciklamalarin isledigi gunahlari aciga cikarmak oldugu soylenebilir. Post-modern yaklasimlarin modern uygarlikla yaptigi radikal hesaplasma ise adeta siirin muteakip misralarinin hakliligini selamlar. Fakat eski tartismalarinin icindeki tum rahatsizliklar ortaya dokulmesine ragmen, uygarlik problemi neden hâlâ bireysel kanilarimizi yonlendirmekte ve toplumun gizli gundem maddesini olusturmaya devam etmektedir? Gundelik hayatimizda ufak bir aksaklik ortaya ciktiginda neden her seferinde uygarlik seviyemizi hatirlariz? Iletisim devrimi insanlar arasindaki mesafeleri kaldirarak dunyayi “kuresel bir koy” haline getirmisken neden uygarliklar arasinda gecilmez sinirlar varmis gibi hissederiz? Bu calismada “dunya tarihinin” cagdas bir yorumu olan 1940 sonrasi uygarlik/uygarliklar formasyonu Talcott Parsons’in tarih okumasi baglaminda ele alinacaktir. Amerika Birlesik Devletleri’nin savas sonrasinda dunyanin yeni merkez ulkesi haline gelmesiyle, dunya tarihinin ve uygarliklarin da bu guncel gelisme dogrultusunda okunmasini gerekli goruldu. Fordist-Keynesgil toplum modelini genel bir sistem kurami olarak formule eden Talcott Parsons’in dusunceleri, yalnizca ileri kapitalist toplumlarin guncel hayatini bicimlendirmekle kalmadi. Onun gecmis uygarliklari, cagdas toplumun ortaya cikisindaki bir bayrak yariscisi olarak goren tarih anlayisi, Bati-disi toplumsal yapilarin aciklanmasinda, modernlesme kuramcilari tarafindan asli bir referans kaynagi olarak kullanilmistir. Toplumlarin gecmisten bugune degisimlerini ele alan bu muktedir uygarlik yorumunu uc baslikta inceleyecegiz. Oncelikle savas sonrasi surecte cagdas toplumsal yapi ve iliskileri gecmis uygarliklarin asli gayesi olarak goren Parsons’in sistem kuramini, ikinci olarak orta doneminde kaleme aldigi toplumsal evrim ve uygarlik sureci hakkindaki goruslerini ele almaya calisacagiz. Yapisal-islevselciligin yanitsiz biraktigi sorulardan biri olan degisim problemini aciklamak adina tarihsel uygarliklara yonelen Parsons’in teleolojik okumasi, toplumsal degismenin fiziksel ve dogal kosullara adapte olamamaktan dogan icsel bir etkinin sonucu oldugunu ileri surer. Bu iddia tarihsel farkliliklari olculebilir ve kiyaslanabilir bir nicelige indirgediginden Batidisi uygarliklarin toplumsal yapi ve kulturel ozgunluklerini kapitalist sistemin soyut mantigi ile butunlestirmeye olanak tanir. Bu sosyolojik okumanin disarda kalanlarin iceriye nasil ve ne olcude dahil edilecegine dair belirledigi kuramsal yol haritasi, Soguk Savas donemi uluslar arasi iliskilerde, en azindan bir taraf icin, reddedilmez bir armagandir. Bu baglamda calismada ucuncu olarak toplumlar arasindaki iktidar iliskilerini sistem disi bir unsur, bir anlamda “zorunlu kotuluk” olarak mesrulastiran bu okumanin soguk savas surecinde Bati-disi dunya icin kullanildigi guncel bir uygulama alani olarak “modernlesme kuramini” ele alacagiz. Nitekim 1960 sonrasi siyasal iklimde varlik kazanan bu kuramin, temsilcileri ve temel gorusleri eski nufuzunu kaybetmesine ragmen, temel kabullerinin gunumuz uygarlik tahayyulunu bicimlendirmeye dolayli olarak devam etmektedir.","PeriodicalId":117002,"journal":{"name":"İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2018-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.26650/sj.2018.38.2.0032","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

鲁德亚德-吉卜林(Rudyard Kipling)在 1889 年创作的《东西方民谣》(Ballad of East and West)一开始就写道:"哦,东方是东方,西方是西方,两者永远不会相遇"(Oh, East is East, and West is West, and never the twain shall meet)。这首诗在接下来的诗句中指出,东西方之间的鸿沟要到审判时才能弥合,在任何国际危机中,一些专栏都会回顾这首诗。这首诗强调,虽然当前的现实暴露了过去自私、暴力和侵略性的残余,但危机实际上是一个更大问题的产物:文明问题。众所周知,文明、文明、文明、现代化、现代化等许多密切相关的概念都与进化论的话语交织在一起,进化论将社会差异进行分类和类型化,并预测理想类型社会的长期生存。然而,事实是,社会进化论的思想已经失去了其在 19 世纪的吸引力,因为它提醒现代文明人要忘记自己的动物起源,忘记自己残酷的罪恶或过去的失败。当代思想在有关历史终结、意识形态或元叙事的论述的影响下,力图摆脱旧的历史哲学(东西方、野蛮人-文明人、非理性-理性)的二分法,这已不是什么秘密。事实上,当今人文科学最流行的趋势之一就是揭露旧的社会解释所犯下的罪行。后现代方法与现代文明的激烈对抗,几乎为诗歌下面几行的平反欢呼。但是,为什么在揭露了旧有争论的种种弊端之后,文明问题仍然是我们个人信念的指南,是社会的隐性议程项目?为什么每当我们的日常生活受到一点干扰,我们总是会想起我们的文明程度?通信革命消除了人与人之间的距离,使世界变成了一个 "全球海湾",为什么我们却觉得文明之间存在着不可逾越的界限?本研究将在塔尔科特-帕森斯(Talcott Parsons)的历史解读背景下,讨论 1940 年后文明/文明的形成,这是对 "世界历史 "的当代解读。战后美国成为世界的新中心,因此有必要根据这一发展来解读世界历史和文明。塔尔科特-帕森斯(Talcott Parsons)提出了福特主义-凯恩斯主义社会模式,并将其作为一般系统理论,他的思想不仅影响了发达资本主义社会的当代生活。他的历史观将过去的文明视为现代社会兴起的接力赛,被现代化理论家用作解释非西方社会结构的主要参考资料。我们将从三个方面来研究这种对文明的有力解释,它涉及社会从过去到现在的变迁。首先,我们将尝试论述帕森斯的系统理论,该理论将当代社会结构和关系视为战后过去文明的首要目标;其次,我们将论述帕森斯在中期所写的关于社会进化和文明进程的观点。帕森斯为了解释结构功能主义未解答的问题之一--变革问题,对历史文明进行了目的论解读,认为社会变革是无法适应物理和自然条件而产生的内部效应的结果。由于这一论点将历史差异简化为一个可量化和可比较的数量,因此它允许将西方文明的社会结构和文化特质纳入资本主义制度的抽象逻辑中。在冷战时期的国际关系中,这种社会学解读为如何以及在多大程度上纳入外来者所设定的理论路线图,至少对一方而言,是无可辩驳的天赋。在此背景下,"现代化理论 "是这一解读的第三个应用领域,它将不同社会之间的权力关系合法化为冷战时期非西方世界的一种制度外因素,在某种意义上说是一种 "必要之恶"。这一理论产生于 1960 年后的政治气候,其代表人物和基本观点虽已失去往日的影响力,但其基本假设仍在间接塑造着当代的文明想象。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
Sınır-Ötesi Bir Uygarlık Operasyonu: Talcott Parsons’ın Uygarlık Okuması
Rudyard Kipling 1889 tarihli Dogu Bati Baladi’na “Ah Dogu Dogudur, Bati da Bati; bu ikisi asla bir araya gelmeyecektir” (Oh, East is East, and West is West, and never the twain shall meet) misralari ile baslar. Sonraki misralarinda Dogu ve Bati arasindaki bu ucurumun mahkeme-i kubra’ya kadar kapanmayacagini belirten bu siir, uluslararasi herhangi bir krizde bazi kose yazilarinda yeniden hatirlanir. Aktualite bencil, siddet duskunu ve saldirgan bir gecmisin kalintilarini gun yuzune cikarirken yasanan krizin aslinda daha buyuk bir problemin urunu oldugu vurgulanir: uygarlik problemi. Bilindigi uzere uygarlik, uygarlasma, muasirlasma, modernlesme gibi yakin anlamli bircok kavram toplumsal farkliliklari tasnif edip tiplestiren ve zaman icinde ideal bir toplum turunun hayatta kalacagini ongoren evrimci bir soylemle ic ice gecmistir. Bununla birlikte toplumsal evrim dusuncesinin, gunumuz uygar insanina, unutmaya calistigi hayvansal kokenlerini, somurgeci gunahlarini ya da gecmisteki hezimetlerini hatirlattigindan 19. yuzyildaki cazibesini kaybettigi de bir gercektir. Tarihin, ideolojinin veya meta-anlatilarin sonu hakkindaki soylemlerin sekillendirdigi cagdas dusuncenin, eski tarih felsefelerinin ikiliklerinden (Dogu-Bati, barbar-uygar, irrasyonel-rasyonel) arinmaya calistigi bir sir degildir. Hatta gunumuz insan bilimlerindeki en populer trendlerden birinin, eski toplumsal aciklamalarin isledigi gunahlari aciga cikarmak oldugu soylenebilir. Post-modern yaklasimlarin modern uygarlikla yaptigi radikal hesaplasma ise adeta siirin muteakip misralarinin hakliligini selamlar. Fakat eski tartismalarinin icindeki tum rahatsizliklar ortaya dokulmesine ragmen, uygarlik problemi neden hâlâ bireysel kanilarimizi yonlendirmekte ve toplumun gizli gundem maddesini olusturmaya devam etmektedir? Gundelik hayatimizda ufak bir aksaklik ortaya ciktiginda neden her seferinde uygarlik seviyemizi hatirlariz? Iletisim devrimi insanlar arasindaki mesafeleri kaldirarak dunyayi “kuresel bir koy” haline getirmisken neden uygarliklar arasinda gecilmez sinirlar varmis gibi hissederiz? Bu calismada “dunya tarihinin” cagdas bir yorumu olan 1940 sonrasi uygarlik/uygarliklar formasyonu Talcott Parsons’in tarih okumasi baglaminda ele alinacaktir. Amerika Birlesik Devletleri’nin savas sonrasinda dunyanin yeni merkez ulkesi haline gelmesiyle, dunya tarihinin ve uygarliklarin da bu guncel gelisme dogrultusunda okunmasini gerekli goruldu. Fordist-Keynesgil toplum modelini genel bir sistem kurami olarak formule eden Talcott Parsons’in dusunceleri, yalnizca ileri kapitalist toplumlarin guncel hayatini bicimlendirmekle kalmadi. Onun gecmis uygarliklari, cagdas toplumun ortaya cikisindaki bir bayrak yariscisi olarak goren tarih anlayisi, Bati-disi toplumsal yapilarin aciklanmasinda, modernlesme kuramcilari tarafindan asli bir referans kaynagi olarak kullanilmistir. Toplumlarin gecmisten bugune degisimlerini ele alan bu muktedir uygarlik yorumunu uc baslikta inceleyecegiz. Oncelikle savas sonrasi surecte cagdas toplumsal yapi ve iliskileri gecmis uygarliklarin asli gayesi olarak goren Parsons’in sistem kuramini, ikinci olarak orta doneminde kaleme aldigi toplumsal evrim ve uygarlik sureci hakkindaki goruslerini ele almaya calisacagiz. Yapisal-islevselciligin yanitsiz biraktigi sorulardan biri olan degisim problemini aciklamak adina tarihsel uygarliklara yonelen Parsons’in teleolojik okumasi, toplumsal degismenin fiziksel ve dogal kosullara adapte olamamaktan dogan icsel bir etkinin sonucu oldugunu ileri surer. Bu iddia tarihsel farkliliklari olculebilir ve kiyaslanabilir bir nicelige indirgediginden Batidisi uygarliklarin toplumsal yapi ve kulturel ozgunluklerini kapitalist sistemin soyut mantigi ile butunlestirmeye olanak tanir. Bu sosyolojik okumanin disarda kalanlarin iceriye nasil ve ne olcude dahil edilecegine dair belirledigi kuramsal yol haritasi, Soguk Savas donemi uluslar arasi iliskilerde, en azindan bir taraf icin, reddedilmez bir armagandir. Bu baglamda calismada ucuncu olarak toplumlar arasindaki iktidar iliskilerini sistem disi bir unsur, bir anlamda “zorunlu kotuluk” olarak mesrulastiran bu okumanin soguk savas surecinde Bati-disi dunya icin kullanildigi guncel bir uygulama alani olarak “modernlesme kuramini” ele alacagiz. Nitekim 1960 sonrasi siyasal iklimde varlik kazanan bu kuramin, temsilcileri ve temel gorusleri eski nufuzunu kaybetmesine ragmen, temel kabullerinin gunumuz uygarlik tahayyulunu bicimlendirmeye dolayli olarak devam etmektedir.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信