{"title":"ŞEHNÂMECİ SEYYİD LOKMÂN IN TÛMÂR-I HÜMÂYÛN U VE BUNDAN ÜRETİLEN DİĞER YAZMALAR","authors":"İbrahim Pazan","doi":"10.24058/tki.2022.462","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Seyyid Lokmân b. Hüseyin, Osmanlı sarayındaki şehnâmecilik görevine II. Selim devrinde 977/1569’da başlamıştır. Asıl görevi olan şehnâme yazımını yerine getirirken aynı zamanda, Osmanlıların ortaya çıkışından itibaren geçmiş padişahlar zamanında vuku bulan olayların yazılmakta olduğu Tûmâr-ı Hümâyûn’a kaldığı yerden devam etmesi emredilmiştir. 7 yıl kadar sonra 1576’da, Tûmâr-ı Hümâyûn’un zeyli olarak yazdıklarını temize çektiği bir nüshayı Hoca Sâdeddin Efendi görerek beğenmiş ve bir nüsha da kendisi için talep etmiştir. Seyyid Lokmân tomarın nesebnâme bölümünü çıkartıp Osmanlı tarihiyle ilgili kendisinden önce yazılan bölümleri kısaltarak kendi yazdıklarıyla meydana getirdiği bu nüshaya Mücmelü’t-Tûmâr adını vermiştir. Müellif, 1583 yılında, nesebnâme bölümü de dâhil Tûmâr-ı Hümâyûn’un çok sayıda minyatürle bezenmiş kitap formundaki versiyonlarını hazırlatmış ve bu nüshaları Sultan III. Murad, Veziriazam Siyavuş Paşa ve Dârüssaâde Ağası Mehmed Ağa’ya sunmuştur. Tûmâr-ı Hümâyûn gibi Zübdetü’t-Tevârîh ismini taşıyan bu üç nüsha, sanat değeri yüksek göz alıcı minyatürleri sebebiyle, daha çok sanat tarihçilerinin dikkatini çekmiş ve bugüne kadar söz konusu yazmalar üzerine sadece bu bağlamda çalışmalar yapılmıştır. Dönemin önemli hadiselerini nerdeyse gün gün ayrıntılı bir şekilde tam bir vakayiname tarzıyla anlatan Osmanlı tarihi bölümü ise bazı çalışmalarda görülen birkaç atıf dışında gizli kalmıştır. Bu çalışmada, 26 sene süreyle sarayda görevli olması sebebiyle pek çok olaya bizzat şahitlik etmiş olan Seyyid Lokmân’ın kendi kaleminden çıkan ve Kanûnî’nin son yedi yılı ile II. Selim ve III. Murad dönemlerinin tamamını kapsayan, Osmanlı tarihinin 35 yıllık bu çok önemli bölümünün yer aldığı söz konusu altı adet yazma ayrıntılı şekilde tanıtılacaktır.","PeriodicalId":340049,"journal":{"name":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.24058/tki.2022.462","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
ŞEHNÂMECİ SEYYİD LOKMÂN IN TÛMÂR-I HÜMÂYÛN U VE BUNDAN ÜRETİLEN DİĞER YAZMALAR
Seyyid Lokmân b. Hüseyin, Osmanlı sarayındaki şehnâmecilik görevine II. Selim devrinde 977/1569’da başlamıştır. Asıl görevi olan şehnâme yazımını yerine getirirken aynı zamanda, Osmanlıların ortaya çıkışından itibaren geçmiş padişahlar zamanında vuku bulan olayların yazılmakta olduğu Tûmâr-ı Hümâyûn’a kaldığı yerden devam etmesi emredilmiştir. 7 yıl kadar sonra 1576’da, Tûmâr-ı Hümâyûn’un zeyli olarak yazdıklarını temize çektiği bir nüshayı Hoca Sâdeddin Efendi görerek beğenmiş ve bir nüsha da kendisi için talep etmiştir. Seyyid Lokmân tomarın nesebnâme bölümünü çıkartıp Osmanlı tarihiyle ilgili kendisinden önce yazılan bölümleri kısaltarak kendi yazdıklarıyla meydana getirdiği bu nüshaya Mücmelü’t-Tûmâr adını vermiştir. Müellif, 1583 yılında, nesebnâme bölümü de dâhil Tûmâr-ı Hümâyûn’un çok sayıda minyatürle bezenmiş kitap formundaki versiyonlarını hazırlatmış ve bu nüshaları Sultan III. Murad, Veziriazam Siyavuş Paşa ve Dârüssaâde Ağası Mehmed Ağa’ya sunmuştur. Tûmâr-ı Hümâyûn gibi Zübdetü’t-Tevârîh ismini taşıyan bu üç nüsha, sanat değeri yüksek göz alıcı minyatürleri sebebiyle, daha çok sanat tarihçilerinin dikkatini çekmiş ve bugüne kadar söz konusu yazmalar üzerine sadece bu bağlamda çalışmalar yapılmıştır. Dönemin önemli hadiselerini nerdeyse gün gün ayrıntılı bir şekilde tam bir vakayiname tarzıyla anlatan Osmanlı tarihi bölümü ise bazı çalışmalarda görülen birkaç atıf dışında gizli kalmıştır. Bu çalışmada, 26 sene süreyle sarayda görevli olması sebebiyle pek çok olaya bizzat şahitlik etmiş olan Seyyid Lokmân’ın kendi kaleminden çıkan ve Kanûnî’nin son yedi yılı ile II. Selim ve III. Murad dönemlerinin tamamını kapsayan, Osmanlı tarihinin 35 yıllık bu çok önemli bölümünün yer aldığı söz konusu altı adet yazma ayrıntılı şekilde tanıtılacaktır.