C. Cansız Ersöz, İ̇lker Ufuk Sayici, C. Dogan, M. Durgun, Gizem Coşkun, G. Kaygusuz, Zeynep BIYIKLI GENÇTÜRK, Ferda Demir, M. Özcan, I. Kuzu
{"title":"血液系统恶性肿瘤组织病理学诊断会诊结果的评价","authors":"C. Cansız Ersöz, İ̇lker Ufuk Sayici, C. Dogan, M. Durgun, Gizem Coşkun, G. Kaygusuz, Zeynep BIYIKLI GENÇTÜRK, Ferda Demir, M. Özcan, I. Kuzu","doi":"10.5578/LLM.68474","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Objective: In addition to morphological methods, immunohistochemistry (IHC) and molecular investigations are necessary for the diagnosis and determination of prognostic criteria of lymphomas. The aim of this study is to determine the importance of second opinion from the centers experienced in hematopathology, the rate of diagnostic changes, the medical and economic results caused by these diagnostic changes. Patients and Methods: The report of 4672 patients who were examined for the second opinion in the Department of Pathology between January 2006 and June 2010, searched from records Cevriye CANSIZ ERSÖZ1, İlker Ufuk SAYICI1, Cansu DOĞAN1, Meltem DURĞUN1, Gizem COşkUN1, Gülşah kAYGUSUZ1, Zeynep BIYIklI GENçtüRk2, Ferda DEMİR3, Muhit ÖZCAN3, Işınsu kUZU1 1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi İstatistik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 3 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Uzm. Dr. Cevriye Cansız Ersöz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara-Türkiye Geliş: 07.07.2019 Kabul: 12.07.2019 E-posta: cevriye80@yahoo.com Yazışma Adresi ARAŞTIRMA LLM Dergi 2019;3(2):31-37 • 10.5578/llm.68474 Makale atıfı: Cansız Ersöz C, Sayıcı İU, Doğan C, Durğun M, Coşkun G, Kaygusuz G, Bıyıklı Gençtürk Z, Demir F, Özcan M, Kuzu I. Hematolojik malignitelerde histopatolojik tanı amaçlı konsültasyon sonuçlarının değerlendirilmesi. LLM Dergi 2019;3(2):31-7. Hematolojik Malignitelerde Histopatolojik Tanı Amaçlı Konsültasyon Sonuçlarının Değerlendirilmesi LLM Dergi 2019;3(2):31-37 32 GİRİŞ Lenfoid neoplaziler; farklılaşmanın değişik aşamasındaki B hücre, T hücre ve natural killer (NK) hücrelerinin klonal proliferasyonu ile meydana gelir. Bu neoplaziler farklı ve değişken klinik, patolojik ve genetik özellikler göstermektedir. Sınıflamada bu hastalıkların; klinik, patolojik ve genetik dahil olmak üzere bilinen tüm özellikleri temel alınmaktadır. Gelişmelere paralel olarak da lenfoma sınıflaması sürekli güncellenmekte ve değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 2016 yılında güncellenen en son lenfoma sınıflamasında çok sayıda farklı lenfoma grupları tanımlanmıştır. Bu sınıflamada; lenfoid neoplazilerin epidemiyolojik, morfolojik, immünofenotipik ve genetik özelliklerinin belirlenmesi tanıda önem taşımaktadır. Neoplazilerin hiçbiri için spesifik bir antijenik belirleyici yoktur. Bu nedenle doğru tanı için morfolojik özelliklerin antijenik panel ile birlikte değerlendirilmesi, yorumlanması bazen moleküler verilerin eklenmesi gereklidir. Bütün gelişmelere karşın birbiriyle örtüşen özellikler gösteren ve kesin ayırıcı tanı yapılamayan sınır olgular hala bulunmaktadır. Lenfomaların büyük kısmı, en hızlı ilerleyen kanser türlerinden biri olmasına karşın, tedavi başarısı oldukça yüksektir. Günümüzde lenfomanın patogenezi ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunların tedavisinde her geçen gün kullanıma giren hedef ilaçlarla yapılan tedavilerin geliştirilmesiyle tedavideki başarı daha da artmaktadır (1). Her bir lenfoma hastası için tedavi kendine özgüdür; hücre tipine, hastalığın evresine, hastanın yaşına, hastanın tedaviyi kaldırıp kaldıramayacağına ve lenfoma tipinin hızlı ya da yavaş seyirli oluşuna göre belirlenir. Kısaca etkin tedavi ancak doğru tanı ile mümkündür. Lenfomada tedavi başarısı çok yüksek olup, yetersiz tedavi hastalığın yanıtsız kalmasına, fazla tedavi de kısa ve uzun dönemde önemli yan etkilere yol açabilmektedir. Ayrıca pahalı ve ithal ilaçların gereksiz ve yanlış kullanımı ülke ekonomisine yük getirmektedir. Bu durumun en aza indirgenebilmesi için hastaların etkin tedaviye yönelik ilaç kullanımı sağlanmalıdır. Lenfoma tanısı koymak için biyopsi yapmak gerekir. Elde edilen dokular patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Günümüzde lenfoma tanısı sadece morfolojik bir tanı olmaktan çıkmış olup morfolojinin yanı sıra immünhistokimya (İHK), akım sitometrisi, floresan in situ hibridizasyon (FISH), polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve sitogenetik gibi bir dizi yardımcı yöntemlerle ayrımın yapılmasını da gerektirir (2). DSÖ 2016 sınıflandırmasına göre 80 kadar lenfoma antitesi tanımlanmıştır (3). Bazı antitelerin ayrımı için çok çeşitli belirleyiciler ve yardımcı moleküler yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Lenfoma tanısı patoloji içinde ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden çıkartılan dokunun uygun merkeze yönlendirilmesi ve işlenmesi gerekmektedir. Doğru tanı için hematopatoloji alanında gelişmiş tanı yöntemlerinin uygulanabileceği laboratuvar ve deneyimli patoloji uzmanlarına gereksinim bulunmaktadır. Ülkemizde patoloji raporu yazım yetkisi olan tüm patologlar lenfoma tanısı koymakta ve hastalar bu tanılarla tedavi edilmektedirler. Maalesef bu merkezlerde her zaman yardımcı moleküler yöntemler ve gerekli tüm belirleyiciler kullanılmamaktadır. Bu nedenle ülkemizde lenfoma ile ilgili sorunların bir bölümünü hastalıkların tanısı ve tiplendirilmesi konusundaki eksiklikler oluşturmaktadır. Lenfoma tanısı konulmuş olgularda; gelişmiş tanı yöntemlerinin mevcut olduğu bir merkezde bu konuda deneyimli bir patologdan ikinci görüş alınması tanısal yaklaşımda eksiklikleri gidermek için gereklidir (4,5). Biz bu çalışmamızda Türkiye’nin çeşitli merkezlerinden hematopatoloji ile ilgili tanı doğrulanması amacıyla merkezimize 2006-2010 yılları arasında 4.5 yıllık dönemde gelen lenfoma tanısı almış hastalarda ilk ve ikinci tanılar arasındaki tanı uyumunun değerlendirilmesini, tanı değişikliğinin oranını ve tanı değişikliğinin sonuçlarının hastanın tedavisini ne şekilde etkileyeceğinin araştırılmasını, karşılaşılan tanı uyumsuzluğunun getirdiği tıbbi ve ekonomik kayıpların somut olarak ortaya konulmasını amaçladık.","PeriodicalId":354438,"journal":{"name":"LLM Dergi","volume":"8 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-07-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Evaluation of Consultation Results for Histopathological Diagnosis in Hematological Malignancies\",\"authors\":\"C. Cansız Ersöz, İ̇lker Ufuk Sayici, C. Dogan, M. Durgun, Gizem Coşkun, G. Kaygusuz, Zeynep BIYIKLI GENÇTÜRK, Ferda Demir, M. Özcan, I. Kuzu\",\"doi\":\"10.5578/LLM.68474\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Objective: In addition to morphological methods, immunohistochemistry (IHC) and molecular investigations are necessary for the diagnosis and determination of prognostic criteria of lymphomas. The aim of this study is to determine the importance of second opinion from the centers experienced in hematopathology, the rate of diagnostic changes, the medical and economic results caused by these diagnostic changes. Patients and Methods: The report of 4672 patients who were examined for the second opinion in the Department of Pathology between January 2006 and June 2010, searched from records Cevriye CANSIZ ERSÖZ1, İlker Ufuk SAYICI1, Cansu DOĞAN1, Meltem DURĞUN1, Gizem COşkUN1, Gülşah kAYGUSUZ1, Zeynep BIYIklI GENçtüRk2, Ferda DEMİR3, Muhit ÖZCAN3, Işınsu kUZU1 1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi İstatistik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 3 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Uzm. Dr. Cevriye Cansız Ersöz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara-Türkiye Geliş: 07.07.2019 Kabul: 12.07.2019 E-posta: cevriye80@yahoo.com Yazışma Adresi ARAŞTIRMA LLM Dergi 2019;3(2):31-37 • 10.5578/llm.68474 Makale atıfı: Cansız Ersöz C, Sayıcı İU, Doğan C, Durğun M, Coşkun G, Kaygusuz G, Bıyıklı Gençtürk Z, Demir F, Özcan M, Kuzu I. Hematolojik malignitelerde histopatolojik tanı amaçlı konsültasyon sonuçlarının değerlendirilmesi. LLM Dergi 2019;3(2):31-7. Hematolojik Malignitelerde Histopatolojik Tanı Amaçlı Konsültasyon Sonuçlarının Değerlendirilmesi LLM Dergi 2019;3(2):31-37 32 GİRİŞ Lenfoid neoplaziler; farklılaşmanın değişik aşamasındaki B hücre, T hücre ve natural killer (NK) hücrelerinin klonal proliferasyonu ile meydana gelir. Bu neoplaziler farklı ve değişken klinik, patolojik ve genetik özellikler göstermektedir. Sınıflamada bu hastalıkların; klinik, patolojik ve genetik dahil olmak üzere bilinen tüm özellikleri temel alınmaktadır. Gelişmelere paralel olarak da lenfoma sınıflaması sürekli güncellenmekte ve değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 2016 yılında güncellenen en son lenfoma sınıflamasında çok sayıda farklı lenfoma grupları tanımlanmıştır. Bu sınıflamada; lenfoid neoplazilerin epidemiyolojik, morfolojik, immünofenotipik ve genetik özelliklerinin belirlenmesi tanıda önem taşımaktadır. Neoplazilerin hiçbiri için spesifik bir antijenik belirleyici yoktur. Bu nedenle doğru tanı için morfolojik özelliklerin antijenik panel ile birlikte değerlendirilmesi, yorumlanması bazen moleküler verilerin eklenmesi gereklidir. Bütün gelişmelere karşın birbiriyle örtüşen özellikler gösteren ve kesin ayırıcı tanı yapılamayan sınır olgular hala bulunmaktadır. Lenfomaların büyük kısmı, en hızlı ilerleyen kanser türlerinden biri olmasına karşın, tedavi başarısı oldukça yüksektir. Günümüzde lenfomanın patogenezi ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunların tedavisinde her geçen gün kullanıma giren hedef ilaçlarla yapılan tedavilerin geliştirilmesiyle tedavideki başarı daha da artmaktadır (1). Her bir lenfoma hastası için tedavi kendine özgüdür; hücre tipine, hastalığın evresine, hastanın yaşına, hastanın tedaviyi kaldırıp kaldıramayacağına ve lenfoma tipinin hızlı ya da yavaş seyirli oluşuna göre belirlenir. Kısaca etkin tedavi ancak doğru tanı ile mümkündür. Lenfomada tedavi başarısı çok yüksek olup, yetersiz tedavi hastalığın yanıtsız kalmasına, fazla tedavi de kısa ve uzun dönemde önemli yan etkilere yol açabilmektedir. Ayrıca pahalı ve ithal ilaçların gereksiz ve yanlış kullanımı ülke ekonomisine yük getirmektedir. Bu durumun en aza indirgenebilmesi için hastaların etkin tedaviye yönelik ilaç kullanımı sağlanmalıdır. Lenfoma tanısı koymak için biyopsi yapmak gerekir. Elde edilen dokular patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Günümüzde lenfoma tanısı sadece morfolojik bir tanı olmaktan çıkmış olup morfolojinin yanı sıra immünhistokimya (İHK), akım sitometrisi, floresan in situ hibridizasyon (FISH), polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve sitogenetik gibi bir dizi yardımcı yöntemlerle ayrımın yapılmasını da gerektirir (2). DSÖ 2016 sınıflandırmasına göre 80 kadar lenfoma antitesi tanımlanmıştır (3). Bazı antitelerin ayrımı için çok çeşitli belirleyiciler ve yardımcı moleküler yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Lenfoma tanısı patoloji içinde ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden çıkartılan dokunun uygun merkeze yönlendirilmesi ve işlenmesi gerekmektedir. Doğru tanı için hematopatoloji alanında gelişmiş tanı yöntemlerinin uygulanabileceği laboratuvar ve deneyimli patoloji uzmanlarına gereksinim bulunmaktadır. Ülkemizde patoloji raporu yazım yetkisi olan tüm patologlar lenfoma tanısı koymakta ve hastalar bu tanılarla tedavi edilmektedirler. Maalesef bu merkezlerde her zaman yardımcı moleküler yöntemler ve gerekli tüm belirleyiciler kullanılmamaktadır. Bu nedenle ülkemizde lenfoma ile ilgili sorunların bir bölümünü hastalıkların tanısı ve tiplendirilmesi konusundaki eksiklikler oluşturmaktadır. Lenfoma tanısı konulmuş olgularda; gelişmiş tanı yöntemlerinin mevcut olduğu bir merkezde bu konuda deneyimli bir patologdan ikinci görüş alınması tanısal yaklaşımda eksiklikleri gidermek için gereklidir (4,5). Biz bu çalışmamızda Türkiye’nin çeşitli merkezlerinden hematopatoloji ile ilgili tanı doğrulanması amacıyla merkezimize 2006-2010 yılları arasında 4.5 yıllık dönemde gelen lenfoma tanısı almış hastalarda ilk ve ikinci tanılar arasındaki tanı uyumunun değerlendirilmesini, tanı değişikliğinin oranını ve tanı değişikliğinin sonuçlarının hastanın tedavisini ne şekilde etkileyeceğinin araştırılmasını, karşılaşılan tanı uyumsuzluğunun getirdiği tıbbi ve ekonomik kayıpların somut olarak ortaya konulmasını amaçladık.\",\"PeriodicalId\":354438,\"journal\":{\"name\":\"LLM Dergi\",\"volume\":\"8 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2019-07-22\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"LLM Dergi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.5578/LLM.68474\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"LLM Dergi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.5578/LLM.68474","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
目的:除形态学方法外,免疫组织化学(IHC)和分子检查对淋巴瘤的诊断和预后标准的确定是必要的。本研究的目的是确定血液病理学中心的第二意见的重要性,诊断变化的比率,这些诊断变化引起的医疗和经济结果。患者及方法:报告的4672名患者接受了检查,第二意见病理学系的2006年1月至2010年6月,搜索从记录Cevriye CANSIZ ERSOZ1,İ路Ufuk SAYICI1, CansuĞAN1, Meltem大调的ĞUN1, Gizem公司şkUN1,居尔ş啊kAYGUSUZ1,泽BIYIklI GENctuRk2, Ferda民主党İR3, Muhit OZCAN3,我şınsu kUZU1 1安卡拉Universitesi Tıp Fakultesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı,安卡拉Turkiye 2安卡拉Universitesi Tıp Fakultesi, Tıbbiİstatistik Anabilim Dalı,安卡拉trkiye 3安卡拉Üniversitesi Tıp fak<e:1> ltesi, Hematoloji Anabilim dalyi,安卡拉,trkiye Uzm。Cevriye博士Cansız Ersöz安卡拉Üniversitesi Tıp fak<e:1> ltesi, Tıbbi Patoloji Anabilim dalyi,安卡拉- t<e:1> rkiye geliek: 07.07.2019喀布尔:12.07.2019 E-posta: cevriye80@yahoo.com Yazışma Adresi ARAŞTIRMA LLM Dergi 2019;3(2):31-37•10.5578/ LLM .68474Makale atıfı: Cansız Ersöz C, Sayıcı İU C, Doğan C, Durğun M, co<s:1> kun G, Kaygusuz G, Bıyıklı gent<e:1> rk Z, Demir F, Özcan M, Kuzu I. Kuzu I. Hematolojik malignant itelerde histopatolojik tanyi amalki konsltasyon sonuçlarının değerlendirilmesi。法学硕士,2019;3(2):31-7。恶性血液学;组织病理学;Sonuçlarının Değerlendirilmesi LLM derason 2019;3(2):31-37 32 GİRİŞ透镜状肿瘤;farklılaşmanın değişik aşamasındaki B h<s:1> cre, T h<s:1> cre ve自然杀伤(NK) h<s:1> crelerinin克隆增殖[j]。但是neoplaziler farklyve değişken klinik, patolojik ve genetik özellikler göstermektedir。Sınıflamada但hastalıkların;Klinik, patolojik ve genetik dahil olmak <e:1> zere bilinen t<e:1> m özellikleri temel alınmaktadır。geli<s:1> melere平行olarak da透镜sınıflaması s<s:1> rekli g<e:1> ncellenmekte ve değişiklikler ortaya çıkmaktadır。d<s:1> nya Sağlık Örgütü (DSÖ) ' n<e:1> n 2016 yılında g<e:1> ncellenen en son lenfoma sınıflamasında <s:2> ok sayıda farklye lenfoma gruplartanımlanmıştır。但是sınıflamada;lenoid neoplazilin epidemiology, morfolojik, immuninootipik ve genetik özelliklerinin belirlenmesi tanıda önem taşımaktadır。Neoplazilerin hi。但是nedenle doğru taniin morfolojik özelliklerin反jenik面板ile birlikte değerlendirilmesi, yorumlanmasybazen molek<e:1> lerverilerin eklenmesi gereklidir。b<s:1> t<e:1> n geli<e:1> melere karşın birbiriyle örtüşen özellikler gösteren ve kesin ayırıcı tanyi yapılamayan sınır olular hala bulunmaktadır。Lenfomaların b<s:1> y<e:1> k kısmı, en hızlı ilerleyen kanser t<e:1> rlerinden biri olmasına karşın, tedavi başarısı olduk<s:1> y<e:1> ksektir。g<s:1> n<e:1> m<e:1> zde lenfomanın patogenezi ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunların tedavisinde her geen g<e:1> n kullanıma giren hedef ilalarla yapılan tedavilerin geli<e:1> tirilmesiyle tedavidki ba<e:1> ardaha da artmaktadır (1). her bir lenfoma hasasyi tedavi kendine özgüdür;h<s:1> cre tipine, hastalığın evresine, hastanın yaşına, hastanın tedaviyi kaldırıp kaldıramayacağına ve lenfoma tipinin hızlı ya da yavaku seyirli olu<e:1> göre belirlenir。Kısaca etkin tedavi ancak doğru taniile m<s:1> mk<e:1> nd<e:1> r。lenformada tedavi başarısı ok yksek olup, yetersiz tedavi hastalığın yanıtsız kalmasına, fazla tedavi de kısa ve uzun dönemde önemli yan etkilere yol abilmektedir。Ayrıca pahalyve ithal ilaçların gereksiz ve yanlış kullanımı <e:1> like ekonomisine y<e:1> k getirmektedir。但是durumun en和indigenebilmesi in hastaların etkin tedaviye yönelik ilaç kullanımı sağlanmalıdır。Lenfoma tanısı koymak i<s:1> in biyopsi yapmak gerekir。Elde edilen doular pathology tarafından microskop altında incelenir。Gunumuzde lenfoma tanı年代ısadece morfolojik bir tanıolmaktan cı公里ışolup morfolojinin燕ı年代ıra immunhistokimya(İ香港),正义与发展党ım sitometrisi floresan原位hibridizasyon(鱼),polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve sitogenetik gibi bir笛子院子ımcıyontemlerle埃尔ımın yapılmaınıda gerektirir(2), 2016年代DSOınıflandı各次ına戈尔80年阿提拉·lenfoma antitesi tanımlanmıştır(3)。巴兹ıantitelerin埃尔ımıicin科钦ceşitli belirleyiciler ve院子ımcımolekuler yontemlerin kullanılmaıgerekmektedir。Lenfoma tanısı patoloji iinde ayrbi uzmanlık alanyi gerektirdiğinden çıkartılan dokunun uygun merkeze yönlendirilmesi ve i<e:1> lenmesi gerekmektedir。Doğru tani yöntemlerinin uygulanabileceği laboratuvar ve deneyimli patoloji uzmanlarına gereksinim bulunmaktadır。Ülkemizde patoloji raporu yazım yetkisi olan t<s:2> m病理性晶状体tanısı koymakta ve hastalar但tanılarla tedavi edilmektedirler。Maalesef bumerkezlerde her zaman yardımcı molek<e:1> ler yöntemler ve gerekli t<e:1> m belirleyiciler kullanılmamaktadır。
Evaluation of Consultation Results for Histopathological Diagnosis in Hematological Malignancies
Objective: In addition to morphological methods, immunohistochemistry (IHC) and molecular investigations are necessary for the diagnosis and determination of prognostic criteria of lymphomas. The aim of this study is to determine the importance of second opinion from the centers experienced in hematopathology, the rate of diagnostic changes, the medical and economic results caused by these diagnostic changes. Patients and Methods: The report of 4672 patients who were examined for the second opinion in the Department of Pathology between January 2006 and June 2010, searched from records Cevriye CANSIZ ERSÖZ1, İlker Ufuk SAYICI1, Cansu DOĞAN1, Meltem DURĞUN1, Gizem COşkUN1, Gülşah kAYGUSUZ1, Zeynep BIYIklI GENçtüRk2, Ferda DEMİR3, Muhit ÖZCAN3, Işınsu kUZU1 1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi İstatistik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 3 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Uzm. Dr. Cevriye Cansız Ersöz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Ankara-Türkiye Geliş: 07.07.2019 Kabul: 12.07.2019 E-posta: cevriye80@yahoo.com Yazışma Adresi ARAŞTIRMA LLM Dergi 2019;3(2):31-37 • 10.5578/llm.68474 Makale atıfı: Cansız Ersöz C, Sayıcı İU, Doğan C, Durğun M, Coşkun G, Kaygusuz G, Bıyıklı Gençtürk Z, Demir F, Özcan M, Kuzu I. Hematolojik malignitelerde histopatolojik tanı amaçlı konsültasyon sonuçlarının değerlendirilmesi. LLM Dergi 2019;3(2):31-7. Hematolojik Malignitelerde Histopatolojik Tanı Amaçlı Konsültasyon Sonuçlarının Değerlendirilmesi LLM Dergi 2019;3(2):31-37 32 GİRİŞ Lenfoid neoplaziler; farklılaşmanın değişik aşamasındaki B hücre, T hücre ve natural killer (NK) hücrelerinin klonal proliferasyonu ile meydana gelir. Bu neoplaziler farklı ve değişken klinik, patolojik ve genetik özellikler göstermektedir. Sınıflamada bu hastalıkların; klinik, patolojik ve genetik dahil olmak üzere bilinen tüm özellikleri temel alınmaktadır. Gelişmelere paralel olarak da lenfoma sınıflaması sürekli güncellenmekte ve değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 2016 yılında güncellenen en son lenfoma sınıflamasında çok sayıda farklı lenfoma grupları tanımlanmıştır. Bu sınıflamada; lenfoid neoplazilerin epidemiyolojik, morfolojik, immünofenotipik ve genetik özelliklerinin belirlenmesi tanıda önem taşımaktadır. Neoplazilerin hiçbiri için spesifik bir antijenik belirleyici yoktur. Bu nedenle doğru tanı için morfolojik özelliklerin antijenik panel ile birlikte değerlendirilmesi, yorumlanması bazen moleküler verilerin eklenmesi gereklidir. Bütün gelişmelere karşın birbiriyle örtüşen özellikler gösteren ve kesin ayırıcı tanı yapılamayan sınır olgular hala bulunmaktadır. Lenfomaların büyük kısmı, en hızlı ilerleyen kanser türlerinden biri olmasına karşın, tedavi başarısı oldukça yüksektir. Günümüzde lenfomanın patogenezi ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunların tedavisinde her geçen gün kullanıma giren hedef ilaçlarla yapılan tedavilerin geliştirilmesiyle tedavideki başarı daha da artmaktadır (1). Her bir lenfoma hastası için tedavi kendine özgüdür; hücre tipine, hastalığın evresine, hastanın yaşına, hastanın tedaviyi kaldırıp kaldıramayacağına ve lenfoma tipinin hızlı ya da yavaş seyirli oluşuna göre belirlenir. Kısaca etkin tedavi ancak doğru tanı ile mümkündür. Lenfomada tedavi başarısı çok yüksek olup, yetersiz tedavi hastalığın yanıtsız kalmasına, fazla tedavi de kısa ve uzun dönemde önemli yan etkilere yol açabilmektedir. Ayrıca pahalı ve ithal ilaçların gereksiz ve yanlış kullanımı ülke ekonomisine yük getirmektedir. Bu durumun en aza indirgenebilmesi için hastaların etkin tedaviye yönelik ilaç kullanımı sağlanmalıdır. Lenfoma tanısı koymak için biyopsi yapmak gerekir. Elde edilen dokular patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Günümüzde lenfoma tanısı sadece morfolojik bir tanı olmaktan çıkmış olup morfolojinin yanı sıra immünhistokimya (İHK), akım sitometrisi, floresan in situ hibridizasyon (FISH), polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve sitogenetik gibi bir dizi yardımcı yöntemlerle ayrımın yapılmasını da gerektirir (2). DSÖ 2016 sınıflandırmasına göre 80 kadar lenfoma antitesi tanımlanmıştır (3). Bazı antitelerin ayrımı için çok çeşitli belirleyiciler ve yardımcı moleküler yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Lenfoma tanısı patoloji içinde ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden çıkartılan dokunun uygun merkeze yönlendirilmesi ve işlenmesi gerekmektedir. Doğru tanı için hematopatoloji alanında gelişmiş tanı yöntemlerinin uygulanabileceği laboratuvar ve deneyimli patoloji uzmanlarına gereksinim bulunmaktadır. Ülkemizde patoloji raporu yazım yetkisi olan tüm patologlar lenfoma tanısı koymakta ve hastalar bu tanılarla tedavi edilmektedirler. Maalesef bu merkezlerde her zaman yardımcı moleküler yöntemler ve gerekli tüm belirleyiciler kullanılmamaktadır. Bu nedenle ülkemizde lenfoma ile ilgili sorunların bir bölümünü hastalıkların tanısı ve tiplendirilmesi konusundaki eksiklikler oluşturmaktadır. Lenfoma tanısı konulmuş olgularda; gelişmiş tanı yöntemlerinin mevcut olduğu bir merkezde bu konuda deneyimli bir patologdan ikinci görüş alınması tanısal yaklaşımda eksiklikleri gidermek için gereklidir (4,5). Biz bu çalışmamızda Türkiye’nin çeşitli merkezlerinden hematopatoloji ile ilgili tanı doğrulanması amacıyla merkezimize 2006-2010 yılları arasında 4.5 yıllık dönemde gelen lenfoma tanısı almış hastalarda ilk ve ikinci tanılar arasındaki tanı uyumunun değerlendirilmesini, tanı değişikliğinin oranını ve tanı değişikliğinin sonuçlarının hastanın tedavisini ne şekilde etkileyeceğinin araştırılmasını, karşılaşılan tanı uyumsuzluğunun getirdiği tıbbi ve ekonomik kayıpların somut olarak ortaya konulmasını amaçladık.