Doğu Batı Çekişmesinin Bir Aracı Olarak İslamofobi’nin Pragmatik Nedenleri Üzerine Makāsıdü’ş-Şerîa Bağlamında Bir Tahlil Denemesi

Kader Pub Date : 2022-12-19 DOI:10.18317/kaderdergi.1174724
M. Bozkurt
{"title":"Doğu Batı Çekişmesinin Bir Aracı Olarak İslamofobi’nin Pragmatik Nedenleri Üzerine Makāsıdü’ş-Şerîa Bağlamında Bir Tahlil Denemesi","authors":"M. Bozkurt","doi":"10.18317/kaderdergi.1174724","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Batılıların eskiden beri, Müslümanları ve İslam’ı kendi varoluşlarının önünde bir engel olarak gördükleri söylenebilir. Sürekli kendilerini üstün görüp kendileri gibi olmayanları küçümseme yoluna gitmişlerdir. Bu bakış açısının oluşturduğu önyargı, İslam medeniyetini görmelerinin önünde bir engel oluşturmuştur. Her ne kadar birçok bilim insanı ve düşünür, İslam düşüncesinden etkilenerek bu birikimi değerlendirme çabasına girseler de yönetimler ve halklar meseleye karşıtlık olarak bakmışlardır. Müslümanların fetihler yoluyla Batılı (Hristiyan) toplumların ülkelerini fethetmeye başlamalarıyla bu kin daha da artmıştır. Viyana Kilise Konseyi’nin destekleriyle kurulan Oryantalizm Araştırma Merkezleri'nin amacı, Doğuluları/Müslümanları anlama yerine onları tüm yönleriyle tanıyarak bulabildikleri zayıf tarafları üzerinden bu mücadeleyi daha sistematik hale getirmek olmuştur. Böylece Batılılar kendilerinin her alanda üstün olduğunu Müslümanların ise eskiden beri gerici olduğunu ve düzeltilmeleri gerekenler olduğunu Müslüman zihnine yerleştirmek istemişlerdir. Modern dönemde Batı’da dinin bilime ve ilerlemeye aykırı olduğu ve tüm anlaşmazlıkların kaynağı olduğu düşüncesi hâkim olmuştur. Bu nedenle din ve dinî olandan arındırılmış bir insan ve toplum oluşturulması hedeflenmiştir. Seküler bir toplum denemesinin yapıldığı modern dönemde insanlar mutlu edilememişlerdir. Postmodern döneme gelindiğinde manevi ve inanç yönü ihmal edilen insan bunun özlemiyle dine tekrar yönelme eğilimi göstermiştir. Batılı yönetimler, siyasetçiler ve küresel sermayeler bu yönelişin İslam’a olmaması için her türlü çareye başvurmuşlardır. İslamofobi’nin inşası da bu arayışın somut bir kanıtı olmuştur. Özellikle ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül olayları ve takip eden diğer birçok Batılı devletlerde görülen terörist saldırılarının failinin Müslümanlardan olması Batı’da İslamofobi’nin, inşasının payandası olmuştur. Küresel sermayelerin kapital iştahları ve kadim düşmanlıklar İslamofobi ile Müslüman ülkelerine doğrudan müdahalenin kapısını aralamıştır. İslamofobi sayesinde hem Batı toplumlarında hem de birçok Doğu toplumunda bu müdahale meşru olarak kabul görmüştür. Bu çalışmada inşa edilen İslamofobi’nin nasıl bir pragmatik araca dönüştürüldüğü üzerinde durulmuştur. Batı’nın özellikle de ABD’nin iştahını kabartan Ortadoğu’nun enerji ve petrol kaynaklarını kontrol altına almasında İslamofobi’nin bir meşruiyet aracı haline getirildiği irdelenmiştir. Gelinen noktada ise Batı ve ABD’nin hedeflerine büyük oranda ulaştığı görülmüştür. Fakat müdahale edilen toplumlarda yoksulluk, terör olayları, etnik ve mezhepsel bölünmeler, göçe zorlanan kitleler gibi çözümü yakın tarihte mümkün olmayan problemler bıraktığına vurgular yapılmıştır. Bu çalışmada, Batılıların neden böyle davrandığı ve bununla neyi hedefledikleri nitel bir yöntemle ele alınarak bir tahlil denemesi yapılmıştır.","PeriodicalId":17877,"journal":{"name":"Kader","volume":"24 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-12-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Kader","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18317/kaderdergi.1174724","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Batılıların eskiden beri, Müslümanları ve İslam’ı kendi varoluşlarının önünde bir engel olarak gördükleri söylenebilir. Sürekli kendilerini üstün görüp kendileri gibi olmayanları küçümseme yoluna gitmişlerdir. Bu bakış açısının oluşturduğu önyargı, İslam medeniyetini görmelerinin önünde bir engel oluşturmuştur. Her ne kadar birçok bilim insanı ve düşünür, İslam düşüncesinden etkilenerek bu birikimi değerlendirme çabasına girseler de yönetimler ve halklar meseleye karşıtlık olarak bakmışlardır. Müslümanların fetihler yoluyla Batılı (Hristiyan) toplumların ülkelerini fethetmeye başlamalarıyla bu kin daha da artmıştır. Viyana Kilise Konseyi’nin destekleriyle kurulan Oryantalizm Araştırma Merkezleri'nin amacı, Doğuluları/Müslümanları anlama yerine onları tüm yönleriyle tanıyarak bulabildikleri zayıf tarafları üzerinden bu mücadeleyi daha sistematik hale getirmek olmuştur. Böylece Batılılar kendilerinin her alanda üstün olduğunu Müslümanların ise eskiden beri gerici olduğunu ve düzeltilmeleri gerekenler olduğunu Müslüman zihnine yerleştirmek istemişlerdir. Modern dönemde Batı’da dinin bilime ve ilerlemeye aykırı olduğu ve tüm anlaşmazlıkların kaynağı olduğu düşüncesi hâkim olmuştur. Bu nedenle din ve dinî olandan arındırılmış bir insan ve toplum oluşturulması hedeflenmiştir. Seküler bir toplum denemesinin yapıldığı modern dönemde insanlar mutlu edilememişlerdir. Postmodern döneme gelindiğinde manevi ve inanç yönü ihmal edilen insan bunun özlemiyle dine tekrar yönelme eğilimi göstermiştir. Batılı yönetimler, siyasetçiler ve küresel sermayeler bu yönelişin İslam’a olmaması için her türlü çareye başvurmuşlardır. İslamofobi’nin inşası da bu arayışın somut bir kanıtı olmuştur. Özellikle ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül olayları ve takip eden diğer birçok Batılı devletlerde görülen terörist saldırılarının failinin Müslümanlardan olması Batı’da İslamofobi’nin, inşasının payandası olmuştur. Küresel sermayelerin kapital iştahları ve kadim düşmanlıklar İslamofobi ile Müslüman ülkelerine doğrudan müdahalenin kapısını aralamıştır. İslamofobi sayesinde hem Batı toplumlarında hem de birçok Doğu toplumunda bu müdahale meşru olarak kabul görmüştür. Bu çalışmada inşa edilen İslamofobi’nin nasıl bir pragmatik araca dönüştürüldüğü üzerinde durulmuştur. Batı’nın özellikle de ABD’nin iştahını kabartan Ortadoğu’nun enerji ve petrol kaynaklarını kontrol altına almasında İslamofobi’nin bir meşruiyet aracı haline getirildiği irdelenmiştir. Gelinen noktada ise Batı ve ABD’nin hedeflerine büyük oranda ulaştığı görülmüştür. Fakat müdahale edilen toplumlarda yoksulluk, terör olayları, etnik ve mezhepsel bölünmeler, göçe zorlanan kitleler gibi çözümü yakın tarihte mümkün olmayan problemler bıraktığına vurgular yapılmıştır. Bu çalışmada, Batılıların neden böyle davrandığı ve bununla neyi hedefledikleri nitel bir yöntemle ele alınarak bir tahlil denemesi yapılmıştır.
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信