İslam’da Rasyonel Düşüncenin İmkânı Olarak Hatm-i Nübüvvet, Okültist İtirazlar ve Sosyal Bilimler

Kader Pub Date : 2021-06-26 DOI:10.18317/kaderdergi.917214
Ertuğrul Cesur
{"title":"İslam’da Rasyonel Düşüncenin İmkânı Olarak Hatm-i Nübüvvet, Okültist İtirazlar ve Sosyal Bilimler","authors":"Ertuğrul Cesur","doi":"10.18317/kaderdergi.917214","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Islam’in ortaya ciktigi 7. yy. Arabistan yarimadasi iktisadi ve siyasi acidan oldugu kadar kulturel olarak da donenim iki buyuk dunya gucunden biri olan Sâsâni imparatorlugu etkisi altindadir. Sâsânilerin Mecusi inanc sistemi gibi Cahiliye donemi Araplari da ozunde dualist bir kozmolojiye inanmaktadir. Insani, “iyicil” ve “kotucul” gucler arasinda kalmis bir varlik olarak dusunen Cahiliye Araplarinin dunyasinda Allah’in yani sira “cinler, seytanlar” turunden kotucul guclerin de insan uzerinde tesirde bulunabildiklerine inanilmaktadir. Genel kabul olarak daha cok “puta tapicilik” uzerinden anlasilmaya calisilan Cahiliyede doneminde putlar aslinda bu metafizik guclerin tecessum etmesi icin dikilmis sureta beden islevi gorur. Dolayisiyla putlarin bizzat kendileri tanri degildir; tipki insan ruhunun, bedende tezahur etmesi gibi metafizik varliklarin “ete – kemige burunmesi” yani gorunur âlemde mekân tutmasini sagladiklari icin onlara ibadet edilir. Ancak dualist inanis geregi musrikler meleklerin tecessum etmesi icin sehrin merkezinde Kâbe’nin etrafina putlar diktikleri gibi, seytani gucler icin de yabanil yerlerde, issiz mekânlarda putlar diker mabetler, sunaklar yaparlar. Ibn Kelbi’nin aktardigina gore ornegin Uzza putu bir disi seytan olup sunagi Mekke’nin 45 km. kadar kuzey dogusunda Batn-i Nahle vadisinde bulunmaktadir. Sonuc olarak Cahiliye donemi kozmolojinin asil karakteristik ozelligi, iyicil guclerin yani sira kotucul metafizik varlilarin da insan hayatina tesir edebildigi inancidir. Bu iki metafizik guc arasinda kalan insanoglunun basina gelenler de catismanin sentez sonucu seklinde gerceklesen ve zaman anlamina gelen “Dehr” kavrami ile aciklanir. Islam, evrende Allah’in disinda bir gucun varliga boylesi bir tesir kabiliyetini kesin bir dille reddeder. Islam’in “sirk” olarak niteledigi ve lanetledigi coktanricilik da ozunde bu dualizmdir. Kur’an’da bu durum, “Iki ilah edinmeyin, O tek bir ilahtir” (en-Nahl, 16/51.) seklinde vurgulanir. Islam, kozmolojik olarak sadece Allah’in iradesini gecerli kilmakla fizik âlemdeki duzeni ve akli da teklestirmis olur. Boylece tek bir aklin hukmunun gecerli oldugu evrende rasyonel dusunce yonunde onemli bir adim atilmistir. Hatta Kur’an’da Hz. Peygamber’in diger insanlar gibi bir “beser” oldugu, dogaustu herhangi bir kabiliyetinin olmadigi, “gayb” yani zamanin ya da maddi imkânlarin el verdiginin otesine iliskin olaylari bilmedigi vurgulanir. Nitekim Hz. Peygamber’in insanustu bir iddiasinin olmamasi nedeniyle musrikler onu “siradanlikla” suclarlar ve anlattiklarinin da sadece “insan sozu” oldugunu ileri surerler. Ancak Islam burada da kalmaz, Hz. Muhammed ile nubuvvetin de sona erdigini ilan eder. Buna gore Allah’in Hz. Muhammed’den sonra baska bir kimseyi toplumsal baglayiciligi olan bir ilahi mesajin tasiyicisi olarak muhatap almasi soz konusu olmayacaktir. Bundan boyle insanoglu rasyonel, tutarli tek bir aklin gecerli oldugu dunyada yolun devamini kendi basina yuruyecektir. Elbette ki bu yolculukta basta son vahiy Kur’an’in ve insanligin o gune kadarki tum muktesebatinin isigindan faydalanilacaktir, ancak bir peygamber rehberligi soz konusu olmayacaktir. Klasik literaturde “peygamberligin muhurlenmesi” olarak tarif edilen bu durum, dusunce tarihi bakimindan da insanoglu icin yeni bir asamayi ifade etmektedir. Ne var ki Islam tarihinde Hz. Peygamber’in vefati sonrasi yasanan ihtilafin taraflari, siyasi pozisyonlarini okulktist argumanlarla temellendirmeye yonelince tum bu rasyonellesme akamete ugrar. Ozellikle Emeviler doneminde siyasi mesruiyet toplumdan alinamadigindan metafizik iddialarla temellendirilir. Klasik kaynaklara gore ilk defa Muaviye icin “tanrinin yeryuzundeki golgesi” ifadesi kullanilir. Ayni yontemle Kerbela’da yasananlar gibi trajik olaylara iliskin de teolojik izahlar getirme imkâni dogar. Bu durum Cahiliye doneminde bilinen ve Dehr kavramini ortaya cikaran iyicil ve kotucul gucler arasindaki diyalektik iliskinin bu sefer de Allah’a “kotuluk” (ser) isnat edilerek yeniden uretilmesine yol acar. Tum bu yorumlara karsi itirazlar Islam dusuncesinde Allah’in zatina iliskin ilk tartismalarin da temelini teskil eder.","PeriodicalId":17877,"journal":{"name":"Kader","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-06-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Kader","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18317/kaderdergi.917214","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Islam’in ortaya ciktigi 7. yy. Arabistan yarimadasi iktisadi ve siyasi acidan oldugu kadar kulturel olarak da donenim iki buyuk dunya gucunden biri olan Sâsâni imparatorlugu etkisi altindadir. Sâsânilerin Mecusi inanc sistemi gibi Cahiliye donemi Araplari da ozunde dualist bir kozmolojiye inanmaktadir. Insani, “iyicil” ve “kotucul” gucler arasinda kalmis bir varlik olarak dusunen Cahiliye Araplarinin dunyasinda Allah’in yani sira “cinler, seytanlar” turunden kotucul guclerin de insan uzerinde tesirde bulunabildiklerine inanilmaktadir. Genel kabul olarak daha cok “puta tapicilik” uzerinden anlasilmaya calisilan Cahiliyede doneminde putlar aslinda bu metafizik guclerin tecessum etmesi icin dikilmis sureta beden islevi gorur. Dolayisiyla putlarin bizzat kendileri tanri degildir; tipki insan ruhunun, bedende tezahur etmesi gibi metafizik varliklarin “ete – kemige burunmesi” yani gorunur âlemde mekân tutmasini sagladiklari icin onlara ibadet edilir. Ancak dualist inanis geregi musrikler meleklerin tecessum etmesi icin sehrin merkezinde Kâbe’nin etrafina putlar diktikleri gibi, seytani gucler icin de yabanil yerlerde, issiz mekânlarda putlar diker mabetler, sunaklar yaparlar. Ibn Kelbi’nin aktardigina gore ornegin Uzza putu bir disi seytan olup sunagi Mekke’nin 45 km. kadar kuzey dogusunda Batn-i Nahle vadisinde bulunmaktadir. Sonuc olarak Cahiliye donemi kozmolojinin asil karakteristik ozelligi, iyicil guclerin yani sira kotucul metafizik varlilarin da insan hayatina tesir edebildigi inancidir. Bu iki metafizik guc arasinda kalan insanoglunun basina gelenler de catismanin sentez sonucu seklinde gerceklesen ve zaman anlamina gelen “Dehr” kavrami ile aciklanir. Islam, evrende Allah’in disinda bir gucun varliga boylesi bir tesir kabiliyetini kesin bir dille reddeder. Islam’in “sirk” olarak niteledigi ve lanetledigi coktanricilik da ozunde bu dualizmdir. Kur’an’da bu durum, “Iki ilah edinmeyin, O tek bir ilahtir” (en-Nahl, 16/51.) seklinde vurgulanir. Islam, kozmolojik olarak sadece Allah’in iradesini gecerli kilmakla fizik âlemdeki duzeni ve akli da teklestirmis olur. Boylece tek bir aklin hukmunun gecerli oldugu evrende rasyonel dusunce yonunde onemli bir adim atilmistir. Hatta Kur’an’da Hz. Peygamber’in diger insanlar gibi bir “beser” oldugu, dogaustu herhangi bir kabiliyetinin olmadigi, “gayb” yani zamanin ya da maddi imkânlarin el verdiginin otesine iliskin olaylari bilmedigi vurgulanir. Nitekim Hz. Peygamber’in insanustu bir iddiasinin olmamasi nedeniyle musrikler onu “siradanlikla” suclarlar ve anlattiklarinin da sadece “insan sozu” oldugunu ileri surerler. Ancak Islam burada da kalmaz, Hz. Muhammed ile nubuvvetin de sona erdigini ilan eder. Buna gore Allah’in Hz. Muhammed’den sonra baska bir kimseyi toplumsal baglayiciligi olan bir ilahi mesajin tasiyicisi olarak muhatap almasi soz konusu olmayacaktir. Bundan boyle insanoglu rasyonel, tutarli tek bir aklin gecerli oldugu dunyada yolun devamini kendi basina yuruyecektir. Elbette ki bu yolculukta basta son vahiy Kur’an’in ve insanligin o gune kadarki tum muktesebatinin isigindan faydalanilacaktir, ancak bir peygamber rehberligi soz konusu olmayacaktir. Klasik literaturde “peygamberligin muhurlenmesi” olarak tarif edilen bu durum, dusunce tarihi bakimindan da insanoglu icin yeni bir asamayi ifade etmektedir. Ne var ki Islam tarihinde Hz. Peygamber’in vefati sonrasi yasanan ihtilafin taraflari, siyasi pozisyonlarini okulktist argumanlarla temellendirmeye yonelince tum bu rasyonellesme akamete ugrar. Ozellikle Emeviler doneminde siyasi mesruiyet toplumdan alinamadigindan metafizik iddialarla temellendirilir. Klasik kaynaklara gore ilk defa Muaviye icin “tanrinin yeryuzundeki golgesi” ifadesi kullanilir. Ayni yontemle Kerbela’da yasananlar gibi trajik olaylara iliskin de teolojik izahlar getirme imkâni dogar. Bu durum Cahiliye doneminde bilinen ve Dehr kavramini ortaya cikaran iyicil ve kotucul gucler arasindaki diyalektik iliskinin bu sefer de Allah’a “kotuluk” (ser) isnat edilerek yeniden uretilmesine yol acar. Tum bu yorumlara karsi itirazlar Islam dusuncesinde Allah’in zatina iliskin ilk tartismalarin da temelini teskil eder.
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信