Üniversite Öğrencilerinde Din-Kadın-Evlilik İlişkisine Bakış (Atatürk Üniversitesi Örneği)

IF 0.1 0 RELIGION
Lokman Cerrah
{"title":"Üniversite Öğrencilerinde Din-Kadın-Evlilik İlişkisine Bakış (Atatürk Üniversitesi Örneği)","authors":"Lokman Cerrah","doi":"10.35415/sirnakifd.1228352","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Sanayileşme süreci ile beraber kadının ev dışına çıkması ve çalışma hayatında yer alması geleneksel aile anlayışını ve bu anlayışa dayalı yaşam tarzını kökten değişime uğratmıştır. Özellikle geleneklerin ve dinin etkisinin asgariye indiği modern toplumlarda değişimin boyutu çok daha büyük olmuştur. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin kadının özgürlüğüne, eş seçimine, nikah tercihlerine ve evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışlarını ve bu bakış açısının bazı değişkenler açısından (cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, ailenin dini yaşam durumu ve öğrencilik süresince konaklanılan yer) farklılaşıp farklılaşmadığını incelemeye yöneliktir. Araştırma kesitsel, nicel ve betimsel bir araştırma olarak tasarlanmıştır. Nicel ve betimsel bir tarama modelini esas alan çalışmada Atatürk Üniversitesi örgün lisans öğrencilerinden kesitsel örnekleme yöntemi ile belirlenen katılımcılar örneklemi oluşturmaktadır. \nAraştırmaya katılan üniversite öğrencileri yedi farklı eğitim alanından ve %63,4’ü kız öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin en çok 1. Sınıf ve en az dördüncü sınıf seviyesinden katılımlarının olduğu görülmektedir. Çoğunlukla Anadolu Lisesi ve İmam Hatip Lisesi mezunu olan öğrencilerin %47,7’sinin Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda kalmaktadırlar. Ailelerin dini yaşama derecelerine bakıldığında ise öğrencilerin %73’ünü ailelerini dindar olarak tanımlamaktadırlar. \nAraştırma sonuçlarına göre, katılımcı üniversite öğrencileri, dini nikah-resmi nikah birlikteliğini tercih etmekte, evlilik dışı cinsel ilişkiye önemli ölçüde olumsuz bakmakta, eş seçiminde dindarlığı bir kıstas olarak görmekte ve %50 oranında kadınların da erkekler gibi özgür olması gerektiğine inanmaktadırlar. Ayrıca cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü gibi değişkenler bu görüşlerde bir farklılığa yol açmaktadır. \nÖzellikle dinin bu bağlamda nikah tercihlerinde, evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışta, evlenilecek kişide dindarlık kriterini aramada önemli farklılığa yol açtığı söylenebilir. Çünkü eğitim görülen alanı ilahiyat, mezun oldukları lise türü İmam hatip lisesi olanlar ve ailesinin çok dindar olduğunu söyleyenlerin diğer gruplara göre daha yüksek oranda resmi-dini nikâhı birlikte istedikleri dikkat çekmektedir. Yine aynı grup öğrenciler evlilik dışı cinsel ilişkiye diğer gruplara göre çok yüksek oranda olumsuz bakmaktadırlar. Ayrıca din bilimleri öğrencilerinin neredeyse tamamına yakının (%90,4) evlenecekleri kişinin dindar olmasını tercih ettikleri görülmektedir. Benzer bir yaklaşma kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım noktasında da rastlanmaktadır. Çünkü kadınlarında erkekler kadar özgür olması gerektiği düşüncesine en düşük katılım (%13,9) din bilimleri öğrencilerinde ve (%28,1) İHL mezunu olan öğrencilerde gerçekleşmiştir. \nBütün bu veriler dört şekilde yorumlanabilir. Birincisi dini nikâhın toplumun yeniliğe en açık, düşünen ve sorgulayan ve çağı en iyi okuma imkânına sahip kesimi olan üniversite öğrencileri içerisinde bile ne kadar kökleşmiş ve yerleşmiş olduğunu gösterir. İkincisi ise yine aslında bu bağlamda üniversite öğrencilerinin geleneksel aile yapısının etkisini önemli ölçüde taşıdıklarını gösterir. Üçüncüsü din ve geleneğin toplum üzerinde aile kurumu ve onunla ilişkili mevzularda etkisinin önemli ölçüde devam ettiğini gösterir. Dördüncüsü, üniversite öğrencilerinin sadece yarısının kadının özgürlüğü konusunda olumlu bir düşüncede olduklarıdır. Özellikle kız öğrencilerde dahi kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım oranının %56,8’de kalması dikkat çekicidir.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-04-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1228352","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Sanayileşme süreci ile beraber kadının ev dışına çıkması ve çalışma hayatında yer alması geleneksel aile anlayışını ve bu anlayışa dayalı yaşam tarzını kökten değişime uğratmıştır. Özellikle geleneklerin ve dinin etkisinin asgariye indiği modern toplumlarda değişimin boyutu çok daha büyük olmuştur. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin kadının özgürlüğüne, eş seçimine, nikah tercihlerine ve evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışlarını ve bu bakış açısının bazı değişkenler açısından (cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, ailenin dini yaşam durumu ve öğrencilik süresince konaklanılan yer) farklılaşıp farklılaşmadığını incelemeye yöneliktir. Araştırma kesitsel, nicel ve betimsel bir araştırma olarak tasarlanmıştır. Nicel ve betimsel bir tarama modelini esas alan çalışmada Atatürk Üniversitesi örgün lisans öğrencilerinden kesitsel örnekleme yöntemi ile belirlenen katılımcılar örneklemi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan üniversite öğrencileri yedi farklı eğitim alanından ve %63,4’ü kız öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin en çok 1. Sınıf ve en az dördüncü sınıf seviyesinden katılımlarının olduğu görülmektedir. Çoğunlukla Anadolu Lisesi ve İmam Hatip Lisesi mezunu olan öğrencilerin %47,7’sinin Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda kalmaktadırlar. Ailelerin dini yaşama derecelerine bakıldığında ise öğrencilerin %73’ünü ailelerini dindar olarak tanımlamaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcı üniversite öğrencileri, dini nikah-resmi nikah birlikteliğini tercih etmekte, evlilik dışı cinsel ilişkiye önemli ölçüde olumsuz bakmakta, eş seçiminde dindarlığı bir kıstas olarak görmekte ve %50 oranında kadınların da erkekler gibi özgür olması gerektiğine inanmaktadırlar. Ayrıca cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü gibi değişkenler bu görüşlerde bir farklılığa yol açmaktadır. Özellikle dinin bu bağlamda nikah tercihlerinde, evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışta, evlenilecek kişide dindarlık kriterini aramada önemli farklılığa yol açtığı söylenebilir. Çünkü eğitim görülen alanı ilahiyat, mezun oldukları lise türü İmam hatip lisesi olanlar ve ailesinin çok dindar olduğunu söyleyenlerin diğer gruplara göre daha yüksek oranda resmi-dini nikâhı birlikte istedikleri dikkat çekmektedir. Yine aynı grup öğrenciler evlilik dışı cinsel ilişkiye diğer gruplara göre çok yüksek oranda olumsuz bakmaktadırlar. Ayrıca din bilimleri öğrencilerinin neredeyse tamamına yakının (%90,4) evlenecekleri kişinin dindar olmasını tercih ettikleri görülmektedir. Benzer bir yaklaşma kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım noktasında da rastlanmaktadır. Çünkü kadınlarında erkekler kadar özgür olması gerektiği düşüncesine en düşük katılım (%13,9) din bilimleri öğrencilerinde ve (%28,1) İHL mezunu olan öğrencilerde gerçekleşmiştir. Bütün bu veriler dört şekilde yorumlanabilir. Birincisi dini nikâhın toplumun yeniliğe en açık, düşünen ve sorgulayan ve çağı en iyi okuma imkânına sahip kesimi olan üniversite öğrencileri içerisinde bile ne kadar kökleşmiş ve yerleşmiş olduğunu gösterir. İkincisi ise yine aslında bu bağlamda üniversite öğrencilerinin geleneksel aile yapısının etkisini önemli ölçüde taşıdıklarını gösterir. Üçüncüsü din ve geleneğin toplum üzerinde aile kurumu ve onunla ilişkili mevzularda etkisinin önemli ölçüde devam ettiğini gösterir. Dördüncüsü, üniversite öğrencilerinin sadece yarısının kadının özgürlüğü konusunda olumlu bir düşüncede olduklarıdır. Özellikle kız öğrencilerde dahi kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım oranının %56,8’de kalması dikkat çekicidir.
见大学中的妇女关系(例如:阿塔图尔克大学)
加上工业过程,对家庭的传统理解以及基于这种理解的生活方式,导致了女性走出家门、生活在工作场所的方式发生了根本性的变化。特别是,受传统和宗教影响的现代社会的变化程度有所增加。Bu araştırmaüniversiteöğrencilerini kadınınözgürlüğüüne,eşseçimine,它导致了对婚姻偏好和性交的考察,以及这种观点与各种变量(性别、教育、毕业、家庭生活和教育)的不同。该研究被设计为一项被动的、物理的和具体的研究。阿塔图尔克大学在初级和科学扫描模型领域确定的参与者样本是阿塔图克大学学生通过尖端模型确定的参与者的样本。参与研究的大学生来自七个不同的教育领域,女生占63.4%。大多数学生都是1岁。可以看出,他们至少在四年级就参加过课堂。在大多数情况下,47.7%的学生毕业于阿纳多卢高中和IM高中,仍留在信用国家。当父母被认为是宗教人士时,73%的学生被定义为宗教人士。根据研究结果,参与研究的大学生更喜欢宗教婚姻和正式婚姻,认为女性应该像男性一样自由,无论非性关系如何,无论宗教信仰在丈夫的选择中所占的比例如何,女性应该像男人一样自由50%。Ayrıca cinsiyet,eğitim görülen alan,mezun olunan lise türügibi değişkenler bu gölüşlerde bir farklılığa yol açmaktadır。特别是,在这种情况下,宗教导致了婚姻和婚姻在性排斥方面的区别。因为教育领域的架构,他们毕业的高中类型,包括伊玛目,以及那些说他们的家庭非常可靠的人,都是为了关注他们想在正式婚姻中结婚的其他群体。然而,根据其他小组的说法,同一组学生正在寻找劣势。此外,与几乎所有即将结婚的学生相比,宗教科学家更喜欢信教。在参与的时候,女性也认为自己应该和男性一样自由。因为女性信仰的参与度最低的是,她们在宗教科学方面应该和男性一样自由(13.9),在拥有国际人道主义法学位的学生中也应该如此(28.1)。所有这些数据可以通过四种方式进行解释。第一种宗教表明了这个社区是多么开放、深思熟虑和值得怀疑,即使是在大学生中也是如此,他们当时最有机会阅读和学习。第二,事实上,大学生对传统家庭结构产生了重大影响。Üçüncüsüdin ve geleneğin toplumüzerinde aile kurumu ve onunla ilişkili mevzularda etkisininönemliölçüs de devam ettiğini gösterir。第四,只有一半的大学生考虑女性的自由。特别有趣的是,在学生的参与率保持在56.8%的情况下,女性应该和男性一样自由。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
13
审稿时长
16 weeks
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信