{"title":"Egypt Centered Fasih Arabic Falsification Studies","authors":"Encümen Bayram, Kıyasettin Arslan","doi":"10.33420/marife.1172817","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Arapça, 19. yüzyılda başta ideolojik ve siyasi nedenler olmak üzere pek çok sebepten dolayı farklı tartışmalara sahne olmuştur. Onun yüz yüze kaldığı durumun taşıdığı önemi, düşünsel boyutlarıyla incelemek gerekmektedir. Zira bu düşünceyi ortaya çıkaran nedenleri ve onun beslendiği kaynakları ortaya koymak, Arapçanın yeniden yapılandırılmasına dair söylemin nasıl bir gerçeklik taşıdığının anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Nitekim Napolyon komutasında 1798 yılında Mısır’ın işgal edilmesiyle sosyal, siyasal, dil ve edebiyat alanlarında pek çok değişim meydana gelmiştir. Bir yandan fasih dilin çağın ihtiyaçlarını karşılamadığı iddiasıyla kaldırılması ve yerine halk lehçesinin kullanılmasına dair çalışmalar sürerken diğer yandan fasih dilin öğretilmesinin zor olduğu savıyla kolaylaştırılmasına ve alfabesinin değiştirilmesine yönelik çalışmalar da yoğunlaşmıştır. Söz konusu tahrif çalışmalarını ilk başlatanlar, Araplardan ziyade yabancılardır: Aslı Arap olmayan misyon şefleri ile müsteşriklerin başını çektiği bu tahrif çalışmalarının daha sonra Araplarca da omuzlanması dikkat çekmektedir. Nitekim başlatılan mevzubahis tahrif çalışmalarını yapanları iki gurupta toplamak mümkün gözükmektedir: Birincisini, müsteşrikler ve Napolyon’la beraber Mısır’a gelen yabancı memurlar oluştururken ikinci grubu ise Araplar oluşturmaktadır. Aynı zamanda Arapları da kendi içerisinde Müslim ve gayrimüslimler olarak belirtmek konunun anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Tarihî seyir içerisinde bakıldığında Arap dilinin öğretiminin daha etkin yapılması için onun kolaylaştırılması (teshil), yenilenmesi (tecdîd) gibi birtakım çalışmalar karşımıza çıkmaktadır. Arapçanın dil bilgisi ilmi; nahivin yöntem eksiklikleri ve zorluğu ile alakalı ilk tepkiler, Halef el-Ahmer (ö. 796) ve Câhız’dan (ö. 869) gelmiştir. Câhız, klasik eğitimi pedagojik yönden eleştirmiş, klasik sistemin Arapçayı ilk defa öğrenecekler için ağır gelebileceğini belirtmiştir. Aynı zamanda o, dil özelinde öğrenci-uzman ayırımına da dikkat çekmiştir. İbn Hazm (ö. 1064), İbn Tümert (ö. 1128), İbn Madâ (ö. 1196), İbn Rüşd (ö. 1198) ve İbn Haldûn (ö. 1406) Arap dili gramerinde yani nahivinde ıslahatçı görüşte olan eski dönem dil bilginlerindendirler. İbn Hazm’ın nahivle ilgili yenilenme (tecdîd) anlayışının metodolojik ve pedagojik açıdan yararlı olduğu söylenebilir. Bundan dolayı kendisinden sonra gelen İbn Tümert, İbn Madâ ve diğer Arap nahivciler ondan etkilenmişlerdir. Ancak nahivle ilgili çalışmalara kapsamlı, anlaşılır ve sistematik bir şekilde karşı duran, çağdaşı İbn Hazm’ın yaptığı dil reformlarından etkilenen kişi, İbn Madâ olmuştur. Ancak bütün bu çalışmalar, fasih Arapçaya en ufak bir hâlel getirmemiş aksine onun öğretilmesi noktasında yeni metodolojilerin bulunması hedeflenmiştir. Mısır merkezli çalışmalar, gaye ve yöntem bakımından bunlardan ayrılmaktadır. Söz konusu çalışmaların öncülüğünü Batılılar yapmışlardır. Onları takiben Müslim ve gayrimüslim Araplar da bu çalışmalara katkıda bulunmuşlardır. Onlar, konu dâhilinde çeşitli basım-yayın araçları kullanarak fikirlerini yaymaya çalışmışlardır. Bu araştırma, Mısır merkezli yürütülen Kur’ân dili/fasih Arapçayı tahrif etmeye yönelik çalışmalar üzerinden bina edilmiştir. Ayrıca konuyla alakalı ortaya konulan başlıklardaki gruplara ait çalışmaların neler olduğuna değinilerek bunların ilgili camialarda nasıl bir yankı uyandırdığı üzerinde de durulmuştur. Araştırma neticesinde, Mısır’da dili tahrif etmeye yönelik çalışmaların, doğrudan fasih Arapçayı hedef aldığı ve bu çalışmaların Batı orjinli kişilerce başlatıldığı daha sonra bazı Mısırlı Araplarca da buna katkı sağlandığı müşahede edilmiştir. Aynı zamanda sözü edilen çalışmaların, hâlihazırda devam eden eğitim sürecinde, fasih dil mi yoksa diyalekt mi? kullanılmalı şeklindeki birtakım sıkıntılara sebebiyet verdiği ve Mısırlı eğitimcilerin tercihleri hususunda sorunlar doğurduğu neticesine varılmıştır. Bu çalışmadan önce Arapçaya yapılan müdahaleleri konu edinen çalışmalar, bireyler üzerinden yapılmıştır. Bu araştırma Mısır merkezli yürütülen çalışmaları kapsamaktadır. Ayrıca araştırma, Arapçayı tahrip çalışmaları konusunda araştırma yapacaklara bir literatür bilgisi sunmakta, Arapçayı tahrif çalışmalarının kimler tarafından yürütüldüğüne dair tasnif bilgisi aktarmaktadır.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"51 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.1172817","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Arapça, 19. yüzyılda başta ideolojik ve siyasi nedenler olmak üzere pek çok sebepten dolayı farklı tartışmalara sahne olmuştur. Onun yüz yüze kaldığı durumun taşıdığı önemi, düşünsel boyutlarıyla incelemek gerekmektedir. Zira bu düşünceyi ortaya çıkaran nedenleri ve onun beslendiği kaynakları ortaya koymak, Arapçanın yeniden yapılandırılmasına dair söylemin nasıl bir gerçeklik taşıdığının anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Nitekim Napolyon komutasında 1798 yılında Mısır’ın işgal edilmesiyle sosyal, siyasal, dil ve edebiyat alanlarında pek çok değişim meydana gelmiştir. Bir yandan fasih dilin çağın ihtiyaçlarını karşılamadığı iddiasıyla kaldırılması ve yerine halk lehçesinin kullanılmasına dair çalışmalar sürerken diğer yandan fasih dilin öğretilmesinin zor olduğu savıyla kolaylaştırılmasına ve alfabesinin değiştirilmesine yönelik çalışmalar da yoğunlaşmıştır. Söz konusu tahrif çalışmalarını ilk başlatanlar, Araplardan ziyade yabancılardır: Aslı Arap olmayan misyon şefleri ile müsteşriklerin başını çektiği bu tahrif çalışmalarının daha sonra Araplarca da omuzlanması dikkat çekmektedir. Nitekim başlatılan mevzubahis tahrif çalışmalarını yapanları iki gurupta toplamak mümkün gözükmektedir: Birincisini, müsteşrikler ve Napolyon’la beraber Mısır’a gelen yabancı memurlar oluştururken ikinci grubu ise Araplar oluşturmaktadır. Aynı zamanda Arapları da kendi içerisinde Müslim ve gayrimüslimler olarak belirtmek konunun anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Tarihî seyir içerisinde bakıldığında Arap dilinin öğretiminin daha etkin yapılması için onun kolaylaştırılması (teshil), yenilenmesi (tecdîd) gibi birtakım çalışmalar karşımıza çıkmaktadır. Arapçanın dil bilgisi ilmi; nahivin yöntem eksiklikleri ve zorluğu ile alakalı ilk tepkiler, Halef el-Ahmer (ö. 796) ve Câhız’dan (ö. 869) gelmiştir. Câhız, klasik eğitimi pedagojik yönden eleştirmiş, klasik sistemin Arapçayı ilk defa öğrenecekler için ağır gelebileceğini belirtmiştir. Aynı zamanda o, dil özelinde öğrenci-uzman ayırımına da dikkat çekmiştir. İbn Hazm (ö. 1064), İbn Tümert (ö. 1128), İbn Madâ (ö. 1196), İbn Rüşd (ö. 1198) ve İbn Haldûn (ö. 1406) Arap dili gramerinde yani nahivinde ıslahatçı görüşte olan eski dönem dil bilginlerindendirler. İbn Hazm’ın nahivle ilgili yenilenme (tecdîd) anlayışının metodolojik ve pedagojik açıdan yararlı olduğu söylenebilir. Bundan dolayı kendisinden sonra gelen İbn Tümert, İbn Madâ ve diğer Arap nahivciler ondan etkilenmişlerdir. Ancak nahivle ilgili çalışmalara kapsamlı, anlaşılır ve sistematik bir şekilde karşı duran, çağdaşı İbn Hazm’ın yaptığı dil reformlarından etkilenen kişi, İbn Madâ olmuştur. Ancak bütün bu çalışmalar, fasih Arapçaya en ufak bir hâlel getirmemiş aksine onun öğretilmesi noktasında yeni metodolojilerin bulunması hedeflenmiştir. Mısır merkezli çalışmalar, gaye ve yöntem bakımından bunlardan ayrılmaktadır. Söz konusu çalışmaların öncülüğünü Batılılar yapmışlardır. Onları takiben Müslim ve gayrimüslim Araplar da bu çalışmalara katkıda bulunmuşlardır. Onlar, konu dâhilinde çeşitli basım-yayın araçları kullanarak fikirlerini yaymaya çalışmışlardır. Bu araştırma, Mısır merkezli yürütülen Kur’ân dili/fasih Arapçayı tahrif etmeye yönelik çalışmalar üzerinden bina edilmiştir. Ayrıca konuyla alakalı ortaya konulan başlıklardaki gruplara ait çalışmaların neler olduğuna değinilerek bunların ilgili camialarda nasıl bir yankı uyandırdığı üzerinde de durulmuştur. Araştırma neticesinde, Mısır’da dili tahrif etmeye yönelik çalışmaların, doğrudan fasih Arapçayı hedef aldığı ve bu çalışmaların Batı orjinli kişilerce başlatıldığı daha sonra bazı Mısırlı Araplarca da buna katkı sağlandığı müşahede edilmiştir. Aynı zamanda sözü edilen çalışmaların, hâlihazırda devam eden eğitim sürecinde, fasih dil mi yoksa diyalekt mi? kullanılmalı şeklindeki birtakım sıkıntılara sebebiyet verdiği ve Mısırlı eğitimcilerin tercihleri hususunda sorunlar doğurduğu neticesine varılmıştır. Bu çalışmadan önce Arapçaya yapılan müdahaleleri konu edinen çalışmalar, bireyler üzerinden yapılmıştır. Bu araştırma Mısır merkezli yürütülen çalışmaları kapsamaktadır. Ayrıca araştırma, Arapçayı tahrip çalışmaları konusunda araştırma yapacaklara bir literatür bilgisi sunmakta, Arapçayı tahrif çalışmalarının kimler tarafından yürütüldüğüne dair tasnif bilgisi aktarmaktadır.
阿拉伯语,19。在本世纪初,意识形态和政治争论有很多原因。他的脸的重要性在于用他的心理维度进行调查。Zira bu düşünceyi ortayaçıkaran nedenleri ve onun beslendiği kaynaklarıortaya koymak,Arapçanın yeniden yapılandırılmasına dair söylemin nasıl bir gerçeklik taşıdı。1798年,埃及的社会、政治、语言和文学领域发生了许多变化,包括入侵埃及。另一方面,简化和替换字母表的努力很难教授时尚语言,这也因为它不符合时尚的旧需求而得到了加强。那些开始庆祝自己工作的人是外国人,而不是阿拉伯人:他们也会小心地报道这些牺牲的工作,穆什里昆和非阿拉伯使团团长已经做了这些牺牲。最后,可以将那些做足功课的人分为两类:第一类是创造与穆斯林和拿破仑一起来到埃及的外国军官,第二类是创造阿拉伯人。与此同时,阿拉伯人也在帮助将自己认定为穆斯林和伪君子。谈到历史,我们面临着一系列的努力,如简化和更新阿拉伯语教学,以使其更加有效。阿拉伯语科学;对鲸鱼的弱点和困难的第一反应来自Halef el Ahmer(例如796)和Kahz(例如869)。这位妻子说,她第一次学习阿拉伯语很困难,当时她用教学的方式批评了古典教育。Aynızamanda o,dilözelindeğrenci uzman ayırımına da dikkatçekmiştir。伊本·哈兹姆(原名1064)、伊本·图默特(原名1002)、伊本·马达(原名1196)、伊本拉斯德(原名1198)和伊本·哈尔顿(原名1406)属于阿拉伯语语法,这意味着在纳瓦文德语中有一种古老的语言。亿Hazm’ın nahivle ilgili yenilenme(技术)anlayışının metodolojik ve pedagojik açıdan yararlıolduğu söylenebilir。因此,伊本坟墓的居民伊本·马德,以及在他之后的阿拉伯人都对这座坟墓印象深刻。然而,在伊本·哈兹姆中士的语言改革中,最全面、最全面和最系统地反对的努力之一是伊本·马德。然而,所有这些研究都旨在寻找新的教学方法,除了法西斯并没有给阿拉伯语带来什么。埃及的集中工作就是要与这些方式分开。西方已经把他们的工作列为优先事项。继他们之后,穆斯林和穆斯林阿拉伯人也参与了这些活动。他们试图利用各种媒体工具发表自己的想法。Bu araştırma,Mısır merkezli yürütülen Kur’ân dili/fasih Arapçayıtahrif etmeye yönelikçalışmalarüzerinden bina edilmiştir。此外,总部在这个问题上的工作也发生了变化,伪装中的大火是如何苏醒的。由于这项研究,一些埃及人也被证明对识别这种语言的工作做出了贡献,直接针对阿拉伯语中的法西斯主义,因为这些工作始于西方。同时,在正在进行的培训过程中,是时尚语言还是方言?他造成的一些使用问题和埃及教师的偏好都表明了问题的出现。在这项工作之前,已经努力用阿拉伯语讨论接口。这项研究涵盖了在埃及中部进行的工作。此外,研究还提供了一个关于阿拉伯毁灭的文学信息,这告诉建筑师是谁进行了庆祝阿拉伯语的工作。