{"title":"Nakşibendiyye Tarikatında Kelimât-ı Kudsiyye Olarak Bilinen On Bir Esasın Manzum Şerhi (Nazm-ı Celî)","authors":"N. İşler","doi":"10.47502/mizan.1455843","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu makalemiz, Nakşibendiyye tarikatında kelimât-ı kudsiyye olarak bilinen on bir esasın manzum şerhi olan Nazm-ı Celî’nin tespit edilen tek nüshasına dayanmaktadır. Nefsi eğitmenin yollarını öğreten bu eser, makalemizde şekil ve muhteva açısından incelenecektir. Nazm-ı Celî, 1260/1844 yılında Nevşehirli Şükri Ali İbn Süleyman tarafından mesnevî nazım şekliyle telif edilmiştir. Nazm-ı Celî’nin ulaşabildiğimiz tek nüshası, Diyanet İşleri Başkanlığı Yazma Eserler Kütüphanesi’nde 006816/8 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu eser, 521 beyittir. Mukaddimedeki beyitlerde insanın en güzel biçimde yaratıldığı, ilahi sorumluğu üstlendiği, evliyaların hak yolda insanlara arkadaş olduğu, Bahâeddin Nakşibend’in yolunun hak yol olduğu belirtilmiştir. Eserin devamında ise sekiz tanesi Abdülhâlik Gucdüvânî tarafından tanzim edilen on bir esasın manzum şerhi bulunmaktadır. Büyük bir bölümü kelimât-ı kudsiyyeye ayrılan eserde zikir, râbıta, murâkabe, velâyet ve seyr u sülûk gibi başka tasavvufî konu ve kavramlara da yer verilmiştir. Nakşibendî-Hâlidî müridi olan şair, Cüneyd-i Bağdâdî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Bahâeddin Nakşibend, Sâdeddîn-i Kâşgarî, Ubeydullah Ahrâr, Yâkûb-ı Çerhî, Fahreddin Ali Safî, İmâm-ı Rabbânî ve Abdullah Dihlevî'nin fikirleriyle eserini zenginleştirmiştir. Araştırmalarımıza göre Nazm-ı Celî, kelimât-ı kudsiyyeyi geniş bir şekilde manzum olarak şerheden yegâne eserdir. Müellif hattı tek bir nüshasına ulaştığımız bu eser, Türk İslam Edebiyatı ve Nakşibendîlik liretatürü açısından önem arz etmektedir.","PeriodicalId":274883,"journal":{"name":"Mizanü'l-Hak: İslami İlimler Dergisi","volume":"6 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mizanü'l-Hak: İslami İlimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47502/mizan.1455843","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu makalemiz, Nakşibendiyye tarikatında kelimât-ı kudsiyye olarak bilinen on bir esasın manzum şerhi olan Nazm-ı Celî’nin tespit edilen tek nüshasına dayanmaktadır. Nefsi eğitmenin yollarını öğreten bu eser, makalemizde şekil ve muhteva açısından incelenecektir. Nazm-ı Celî, 1260/1844 yılında Nevşehirli Şükri Ali İbn Süleyman tarafından mesnevî nazım şekliyle telif edilmiştir. Nazm-ı Celî’nin ulaşabildiğimiz tek nüshası, Diyanet İşleri Başkanlığı Yazma Eserler Kütüphanesi’nde 006816/8 numarada kayıtlı bulunmaktadır. Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu eser, 521 beyittir. Mukaddimedeki beyitlerde insanın en güzel biçimde yaratıldığı, ilahi sorumluğu üstlendiği, evliyaların hak yolda insanlara arkadaş olduğu, Bahâeddin Nakşibend’in yolunun hak yol olduğu belirtilmiştir. Eserin devamında ise sekiz tanesi Abdülhâlik Gucdüvânî tarafından tanzim edilen on bir esasın manzum şerhi bulunmaktadır. Büyük bir bölümü kelimât-ı kudsiyyeye ayrılan eserde zikir, râbıta, murâkabe, velâyet ve seyr u sülûk gibi başka tasavvufî konu ve kavramlara da yer verilmiştir. Nakşibendî-Hâlidî müridi olan şair, Cüneyd-i Bağdâdî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Bahâeddin Nakşibend, Sâdeddîn-i Kâşgarî, Ubeydullah Ahrâr, Yâkûb-ı Çerhî, Fahreddin Ali Safî, İmâm-ı Rabbânî ve Abdullah Dihlevî'nin fikirleriyle eserini zenginleştirmiştir. Araştırmalarımıza göre Nazm-ı Celî, kelimât-ı kudsiyyeyi geniş bir şekilde manzum olarak şerheden yegâne eserdir. Müellif hattı tek bir nüshasına ulaştığımız bu eser, Türk İslam Edebiyatı ve Nakşibendîlik liretatürü açısından önem arz etmektedir.