Kur’ân’a Göre Âhiretteki Sorgunun Mahiyeti

H. Kılıç
{"title":"Kur’ân’a Göre Âhiretteki Sorgunun Mahiyeti","authors":"H. Kılıç","doi":"10.30623/hij.1434879","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Âhiret hayatına ilişkin yapılan tasvirler Kur’ân’da en yoğun şekilde işlenen konular arasında yer almaktadır. Bunun en temel sebebi, âhiret inancı ve hesap verme bilincini insanın zihin ve gönlüne yerleştirerek davranışlarının olumlu yönde değişimini sağlayabilmektir. Ayrıca birçok farklı olay ve hadisenin yaşandığı âhiretin çeşitli aşamaları hakkında muhatapları bilgilendirmek de bu sebepler arasında yer almaktadır. İnsanın yaptıklarının hesabını vermek üzere sorguya çekileceği süreç âhiretin önemli aşamalarından biri olarak ön plana çıkmaktadır. Sorgu âhiretin en temel esaslarından biri olmasına rağmen bazı âyetlerde bu gerçekle çelişecek şekilde günahkâr ve suçluların sorguya çekilmeyeceğine, onların konuşmasına, özür beyanında bulunmasına müsaade edilmeyeceğine dair çeşitli bilgilere rastlanmaktadır. Âyetler arasındaki bu müşkillik genellikle âhiret gününün çok uzun bir zaman dilimini içeren farklı aşamalardan oluştuğu, bu aşamaların bazılarında sorgu yapılacağı, bazılarında ise sorgunun olmayacağı şeklindeki teoriyle izale edilmiştir. Ancak Kur’ân’da kıyamet-âhiret süreçlerinin sistemli bir aşama ve sıralama çerçevesinde anlatma gibi bir gayenin bulunmaması önerilen çözüm yöntemini yetersiz hale getirmektedir. Âyetlerin bağlamı ve konuyla ilgili rivayet malzemesi birlikte değerlendirildiğinde çelişki arz eden hususların her biri esasında âhiret hayatının korkunç ahvaline yönelik farklı anlam çağrışımları yapmaktadır. Buna göre sorguya çekme, işledikleri kötü söz ve eylemler sebebiyle suçlu ve günahkârların kusurlarını, hatalarını ortaya dökerek onları rezil etme ve aşağılama amacına matuftur. Sorguyu nefyeden ifadeler ise azabı hak eden kimselere kesinlikle merhamet edilmeyeceğini, onlar için özür ve mazerette bulunma müddeti kadar bile süre verilmeden cehenneme atılacakları uyarı ve ikazını içermektedir. Sorgunun azarlama ve kınama eylemine dayalı psikolojik bir azap vasıtası olması sebebiyle bu incitici muameleye maruz kalacak grup olarak müşrikler ön plana çıkmakla beraber bazı âyetlerde müminlerin hatta peygamber ve meleklerin sorguya çekileceğine işaret edilmektedir. Bu bakımdan çalışma konuyla ilgili müşkillik arz eden hususları açıklığa kavuşturma, sorgunun işlenen ameller hakkında bilgi sahibi olmaktan ziyade kötü amel sahiplerinin psikolojik şiddete maruz kalacağı bir aşamaya tekabül ettiğini vurgulama amacı taşımaktadır. Bunun için ilk olarak sorgu süreci ve bu süreçle çelişen âyet ifadelerinin genel bir değerlendirmesi yapılarak âhiretteki sorgunun günahkârlara yönelik uyarı ve tehdit anlamı içerdiği belirtilecektir. Ardından Kur’ân’da sorgulanacak hususlar muhatap kitleyi gözeten bir tasnif doğrultusunda incelenecektir. Bu sayede sorgu konusu yapılacak söz ve eylemlerin benzerlikleri, ortak noktaları tespit edileceği gibi peygamber ve melekler için bu sürecin taşıdığı anlama ilişkin belirli bir kanaate ulaşılacaktır. Son olarak ise cennete girecek müminlerin sorgulanıp sorgulanmayacakları veya bu süreç sırasında müşriklerden farklı olarak güzel muamelelerle karşılaşacaklarına dair Mâverdî (öl. 450/1058) kaynaklı bilgi malzemesi, sorgunun mahiyet ve kapsamı çerçevesinde tartışmaya açılacaktır. Araştırmanın kapsamı Kur’ân’daki âhiretteki sorguyla ilişkili âyet ifadelerinin tahlil ve analiz edilmesiyle sınırlı olmakla birlikte çalışmada bu sürece işaret eden başka âyetler de inceleme konusu yapılacaktır. Yöntem olarak tahlilî metot izlenerek, Kur’ân’daki ifadelerin anlamını tespit etmede âyetin bulunduğu bağlam ve konu bütünlüğü hareket noktası olacaktır. Ayrıca Hz. Peygamber’in hadisleri başta olmak üzere konuyla ilgili rivayet malzemesi gerek doğru anlamı belirlemede gerekse varılan neticenin tutarlılığını tespit etmede daima göz önünde tutulacaktır.","PeriodicalId":502495,"journal":{"name":"Harran Theology Journal","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Harran Theology Journal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30623/hij.1434879","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Âhiret hayatına ilişkin yapılan tasvirler Kur’ân’da en yoğun şekilde işlenen konular arasında yer almaktadır. Bunun en temel sebebi, âhiret inancı ve hesap verme bilincini insanın zihin ve gönlüne yerleştirerek davranışlarının olumlu yönde değişimini sağlayabilmektir. Ayrıca birçok farklı olay ve hadisenin yaşandığı âhiretin çeşitli aşamaları hakkında muhatapları bilgilendirmek de bu sebepler arasında yer almaktadır. İnsanın yaptıklarının hesabını vermek üzere sorguya çekileceği süreç âhiretin önemli aşamalarından biri olarak ön plana çıkmaktadır. Sorgu âhiretin en temel esaslarından biri olmasına rağmen bazı âyetlerde bu gerçekle çelişecek şekilde günahkâr ve suçluların sorguya çekilmeyeceğine, onların konuşmasına, özür beyanında bulunmasına müsaade edilmeyeceğine dair çeşitli bilgilere rastlanmaktadır. Âyetler arasındaki bu müşkillik genellikle âhiret gününün çok uzun bir zaman dilimini içeren farklı aşamalardan oluştuğu, bu aşamaların bazılarında sorgu yapılacağı, bazılarında ise sorgunun olmayacağı şeklindeki teoriyle izale edilmiştir. Ancak Kur’ân’da kıyamet-âhiret süreçlerinin sistemli bir aşama ve sıralama çerçevesinde anlatma gibi bir gayenin bulunmaması önerilen çözüm yöntemini yetersiz hale getirmektedir. Âyetlerin bağlamı ve konuyla ilgili rivayet malzemesi birlikte değerlendirildiğinde çelişki arz eden hususların her biri esasında âhiret hayatının korkunç ahvaline yönelik farklı anlam çağrışımları yapmaktadır. Buna göre sorguya çekme, işledikleri kötü söz ve eylemler sebebiyle suçlu ve günahkârların kusurlarını, hatalarını ortaya dökerek onları rezil etme ve aşağılama amacına matuftur. Sorguyu nefyeden ifadeler ise azabı hak eden kimselere kesinlikle merhamet edilmeyeceğini, onlar için özür ve mazerette bulunma müddeti kadar bile süre verilmeden cehenneme atılacakları uyarı ve ikazını içermektedir. Sorgunun azarlama ve kınama eylemine dayalı psikolojik bir azap vasıtası olması sebebiyle bu incitici muameleye maruz kalacak grup olarak müşrikler ön plana çıkmakla beraber bazı âyetlerde müminlerin hatta peygamber ve meleklerin sorguya çekileceğine işaret edilmektedir. Bu bakımdan çalışma konuyla ilgili müşkillik arz eden hususları açıklığa kavuşturma, sorgunun işlenen ameller hakkında bilgi sahibi olmaktan ziyade kötü amel sahiplerinin psikolojik şiddete maruz kalacağı bir aşamaya tekabül ettiğini vurgulama amacı taşımaktadır. Bunun için ilk olarak sorgu süreci ve bu süreçle çelişen âyet ifadelerinin genel bir değerlendirmesi yapılarak âhiretteki sorgunun günahkârlara yönelik uyarı ve tehdit anlamı içerdiği belirtilecektir. Ardından Kur’ân’da sorgulanacak hususlar muhatap kitleyi gözeten bir tasnif doğrultusunda incelenecektir. Bu sayede sorgu konusu yapılacak söz ve eylemlerin benzerlikleri, ortak noktaları tespit edileceği gibi peygamber ve melekler için bu sürecin taşıdığı anlama ilişkin belirli bir kanaate ulaşılacaktır. Son olarak ise cennete girecek müminlerin sorgulanıp sorgulanmayacakları veya bu süreç sırasında müşriklerden farklı olarak güzel muamelelerle karşılaşacaklarına dair Mâverdî (öl. 450/1058) kaynaklı bilgi malzemesi, sorgunun mahiyet ve kapsamı çerçevesinde tartışmaya açılacaktır. Araştırmanın kapsamı Kur’ân’daki âhiretteki sorguyla ilişkili âyet ifadelerinin tahlil ve analiz edilmesiyle sınırlı olmakla birlikte çalışmada bu sürece işaret eden başka âyetler de inceleme konusu yapılacaktır. Yöntem olarak tahlilî metot izlenerek, Kur’ân’daki ifadelerin anlamını tespit etmede âyetin bulunduğu bağlam ve konu bütünlüğü hareket noktası olacaktır. Ayrıca Hz. Peygamber’in hadisleri başta olmak üzere konuyla ilgili rivayet malzemesi gerek doğru anlamı belirlemede gerekse varılan neticenin tutarlılığını tespit etmede daima göz önünde tutulacaktır.
根据《古兰经》,后世疑问的性质
对来世生活的描述是《古兰经》中讨论最热烈的主题之一。其最根本的原因是要在人们的思想和心灵中树立对后世的信仰和责任意识,并确保他们的行为发生积极的变化。此外,让对话者了解后世的各个阶段也是原因之一,在后世会发生许多不同的事件和事故。人们将接受审问,对自己的所作所为做出解释,这是来世的重要阶段之一。虽然审问是后世最基本的原则之一,但有些经文却与这一事实相矛盾,说罪人和罪犯不会受到审问,也不允许他们说话或道歉。经文之间的这种含糊不清通常是通过这样一种理论来解决的,即审判日由不同的阶段组成,其中包括一段很长的时间,在其中的某些阶段会有审问,而在另一些阶段则没有审问。然而,《古兰经》并不打算按照一个系统的阶段和顺序来解释审判和后世的过程,这使得所提出的解决方法不够充分。如果将经文的上下文和有关这一主题的叙述材料放在一起进行评估,那么每一个矛盾的问题都对后世的可怕状态有着不同的内涵。因此,审问的目的是通过揭露罪犯和罪人的过失和错误来羞辱他们,因为他们的言行不好。另一方面,排除审问的表达方式包括警告那些应受惩罚的人不会得到怜悯,甚至连给他们找借口和托辞的时间都没有,就会被打入地狱。由于审问是一种基于斥责和谴责行为的心理折磨手段,多神教徒将成为遭受这种伤害的群体,但有些经文表明,信徒甚至先知和天使也会受到审问。在这方面,本研究旨在澄清与这一主题相关的模糊问题,并强调审问相当于一个阶段,在这一阶段,恶行的拥有者将遭受心理暴力,而不是获得有关所犯罪行的信息。为此,首先要对审问过程和与这一过程相矛盾的经文表述进行总体评价,并指出后世的审问包含对罪人的警告和威胁之意。然后,将根据对话者受众的分类对《古兰经》中的质询问题进行分析。通过这种方法,将确定被质疑言行的相似点和共同点,并就这一过程对先知和天使的意义达成一定的看法。最后,将在审问的性质和范围框架内讨论源自 al-Māwardī(卒于 450/1058)的信息资料,即进入天堂的信徒是否会受到审问,或在这一过程中他们与多神教徒的待遇是否不同。虽然研究范围仅限于分析和剖析《古兰经》中与后世审问相关的经文表述,但本研究也将考察指向这一过程的其他经文。通过分析法这一方法,诗句的上下文和主题完整性将成为确定《古兰经》中表达含义的出发点。此外,在确定正确含义和结论的一致性时,还将始终考虑相关的叙述材料,尤其是先知的圣训。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信