İslâm Tarihçiliğinde Toplumları Şekillendiren Bir Unsur Olarak Coğrafya: Mes‘ûdî Örneği

Zeynep Kaya Ünal
{"title":"İslâm Tarihçiliğinde Toplumları Şekillendiren Bir Unsur Olarak Coğrafya: Mes‘ûdî Örneği","authors":"Zeynep Kaya Ünal","doi":"10.14395/hid.1410999","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Müslüman tarihçiler, eserlerini kaleme alırken tarihin başlangıcından yani yaratılıştan başlama temâyülünde olmuştur. Bu şekilde evrenin tarihi, insanlık tarihinin başlangıcı olarak ele alınmış, peygamberler tarihiyle birlikte İslâm tarihine bağlanmıştır. Mes‘ûdî ise IV./X. yüzyılda buna ek olarak dünya coğrafyasını karaları, denizleri ve sularıyla birlikte tanıtmış, tarihi üzerinde gerçekleştiği mekanla neredeyse eşzamanlı şekilde ele aldığı bir metin ortaya koymuştur. Bu özelliği müellifin isminin İslâm tarihçileri kadar coğrafyacıları arasında da zikredilmesini sağlamıştır. Ancak Mes‘ûdî’nin coğrafyaya yaklaşımı bir coğrafya yazarından oldukça farklıdır. Müellif tarihsel coğrafyayı, coğrafî tarihle birlikte değerlendirmiştir. Fauna ve florasıyla ele aldığı yeryüzünün insanlık tarihini nasıl etkilediğini, toplumları nasıl şekillendirdiğini ve buna mukabil toplumların çevrelerine nasıl tesir ettiğini özenle kaydetmiştir. Araştırmalarını yazılı kaynaklardan aldığı bilgilerin ötesine taşıyan âlim, seyahatleri esnasında bu özellikleri dikkatle tetkik ederek aktarmış; merak ettiği ya da şüphe duyduğu konuları yerlilerle, tüccar ve denizcilerle müzakere ederek aydınlatmaya çalışmıştır. Bu şekilde gözlem ve soruşturmalarla elde ettiği malumatı, kimi durumlarda yazılı kaynakların önüne geçirmiştir. Bu sayede beşerî coğrafyayı işleyerek, insan merkezli bir tarih yazımı ortaya koymuştur. Bu makale, insanın yeryüzü coğrafyasıyla kurduğu ilişki neticesinde ortaya çıkan etkileri Mes‘ûdî’nin günümüze ulaşan eserleri Mürûcü’z-zeheb ve et-Tenbîh ve’l-işrâf’taki anlatımından yola çıkarak tasnif etmeyi amaçlamaktadır. Böylece toplumların beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlar konusundaki kültürel farklılıkları; bunun yanı sıra hayvanların evcilleştirilmesi ve bitkilerin aklimatizasyonu gibi faaliyetlerin insanlık tarihi üzerindeki etkileri, müellifin tarih yazımındaki şekliyle tespit edilecektir. Bu vesileyle coğrafyanın tarih anlatısının bir unsuru olarak ele alınmasının tarih yazımı alanına sunduğu katkılar belirtilerek, Mes‘ûdî’nin öncü yaklaşımının tarihe farklı bir pencereden bakma imkanı tanıdığı görülecektir. Bu amaçla öncelikle müellifin eserlerinde aktarıldığı şekliyle yeryüzünün evrendeki konumunun tasviri açıklanacaktır. Zira Mes‘ûdî kendi çağının hakim bilimsel yaklaşımı gereği dünyanın ateş, hava, su ve toprak şeklinde dört unsurdan teşekkül ettiğini belirtirken aynı zamanda, semavi cisimlerin ay altı alemin bu süflî materyallerinden uzaklığına işaret etmiştir. Yine yeryüzünde mevsimlerin oluşumundaki ana etmenin gök cisimleri olduğunun da farkındadır. Müellifin yeryüzü tasvirine gelindiğinde ise İran menşeli kişver sistemine dayandığı görülmektedir. Buna göre yeryüzünün merkezi Mes‘ûdî’nin de doğduğu ve hayatının ilk yıllarını geçirdiği bölge olan Babil/Irak iklimidir. Dünyanın yerleşik coğrafyası bu iklimi kuşatan altı iklim ile tasvir edilmektedir. Mes‘ûdî’nin bu tasvirlerle yetinmeyerek teorik bilgiyi yeryüzünde yaşayan tüm canlılara, insan, hayvan ve bitkilere uygulaması ile temayüz ettiği coğrafyanın canlı yaşama etkisiyle ilgili verdiği malumatta görülmektedir. Müellifin coğrafî determinizmi her iklim bölgesinin kendine has özellikleriyle üzerindeki yaşamı nasıl etkilediğini kati şekilde açıklamaktadır. Bu etki insanların ten renklerindeki değişiklik gibi fiziksel olduğu kadar, ruhî durumlarının değişiminde ya da hastalıkların ortaya çıkışında da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla müellife göre bir bölgenin özelliklerinin anlaşılması aynı zamanda o iklim insanının maddî manevî pek çok durumunun açıklanması için yeterli bilgi elde etmeye imkan tanımaktadır. Mes‘ûdî bu açıklamaları her ne kadar temelde yazılı kaynaklardan derlediyse de delillendirmek için hem kendi gözlemini hem de soruşturmaları vesilesiyle edindiği bilgileri kullanmıştır. Dolayısıyla Babil ikliminin merkezî konumunda da görüldüğü şekliyle kendi yaşadığı bölgeyi ve toplumu asıl kabul etmiş, bunu oldukça haklı bulduğu gerekçelerle izah etmiştir. Müellifin referans noktası en mutedil olan bölge, en mutedil olan toplum yani Irak bölgesi ve insanıdır. Dolayısıyla sadece müellif olarak değil yeryüzünün en mutedil noktasında neşet etmek dolayısıyla da Mes‘ûdî anlatısının merkezine yerleşmektedir. Burada kısaca değinilen unsurlar Mes‘ûdî’nin bir tarihçi olarak İslâm tarih yazımına sunduğu katkıların, coğrafyayı tarihin aslî bir unsuru olarak değerlendirmesiyle irtibatlı olduğunu göstermektedir. Bu makale bu tespiti delillendirmeyi hedeflemektedir.","PeriodicalId":507932,"journal":{"name":"Hitit İlahiyat Dergisi","volume":"56 8","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-04-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Hitit İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.14395/hid.1410999","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Müslüman tarihçiler, eserlerini kaleme alırken tarihin başlangıcından yani yaratılıştan başlama temâyülünde olmuştur. Bu şekilde evrenin tarihi, insanlık tarihinin başlangıcı olarak ele alınmış, peygamberler tarihiyle birlikte İslâm tarihine bağlanmıştır. Mes‘ûdî ise IV./X. yüzyılda buna ek olarak dünya coğrafyasını karaları, denizleri ve sularıyla birlikte tanıtmış, tarihi üzerinde gerçekleştiği mekanla neredeyse eşzamanlı şekilde ele aldığı bir metin ortaya koymuştur. Bu özelliği müellifin isminin İslâm tarihçileri kadar coğrafyacıları arasında da zikredilmesini sağlamıştır. Ancak Mes‘ûdî’nin coğrafyaya yaklaşımı bir coğrafya yazarından oldukça farklıdır. Müellif tarihsel coğrafyayı, coğrafî tarihle birlikte değerlendirmiştir. Fauna ve florasıyla ele aldığı yeryüzünün insanlık tarihini nasıl etkilediğini, toplumları nasıl şekillendirdiğini ve buna mukabil toplumların çevrelerine nasıl tesir ettiğini özenle kaydetmiştir. Araştırmalarını yazılı kaynaklardan aldığı bilgilerin ötesine taşıyan âlim, seyahatleri esnasında bu özellikleri dikkatle tetkik ederek aktarmış; merak ettiği ya da şüphe duyduğu konuları yerlilerle, tüccar ve denizcilerle müzakere ederek aydınlatmaya çalışmıştır. Bu şekilde gözlem ve soruşturmalarla elde ettiği malumatı, kimi durumlarda yazılı kaynakların önüne geçirmiştir. Bu sayede beşerî coğrafyayı işleyerek, insan merkezli bir tarih yazımı ortaya koymuştur. Bu makale, insanın yeryüzü coğrafyasıyla kurduğu ilişki neticesinde ortaya çıkan etkileri Mes‘ûdî’nin günümüze ulaşan eserleri Mürûcü’z-zeheb ve et-Tenbîh ve’l-işrâf’taki anlatımından yola çıkarak tasnif etmeyi amaçlamaktadır. Böylece toplumların beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlar konusundaki kültürel farklılıkları; bunun yanı sıra hayvanların evcilleştirilmesi ve bitkilerin aklimatizasyonu gibi faaliyetlerin insanlık tarihi üzerindeki etkileri, müellifin tarih yazımındaki şekliyle tespit edilecektir. Bu vesileyle coğrafyanın tarih anlatısının bir unsuru olarak ele alınmasının tarih yazımı alanına sunduğu katkılar belirtilerek, Mes‘ûdî’nin öncü yaklaşımının tarihe farklı bir pencereden bakma imkanı tanıdığı görülecektir. Bu amaçla öncelikle müellifin eserlerinde aktarıldığı şekliyle yeryüzünün evrendeki konumunun tasviri açıklanacaktır. Zira Mes‘ûdî kendi çağının hakim bilimsel yaklaşımı gereği dünyanın ateş, hava, su ve toprak şeklinde dört unsurdan teşekkül ettiğini belirtirken aynı zamanda, semavi cisimlerin ay altı alemin bu süflî materyallerinden uzaklığına işaret etmiştir. Yine yeryüzünde mevsimlerin oluşumundaki ana etmenin gök cisimleri olduğunun da farkındadır. Müellifin yeryüzü tasvirine gelindiğinde ise İran menşeli kişver sistemine dayandığı görülmektedir. Buna göre yeryüzünün merkezi Mes‘ûdî’nin de doğduğu ve hayatının ilk yıllarını geçirdiği bölge olan Babil/Irak iklimidir. Dünyanın yerleşik coğrafyası bu iklimi kuşatan altı iklim ile tasvir edilmektedir. Mes‘ûdî’nin bu tasvirlerle yetinmeyerek teorik bilgiyi yeryüzünde yaşayan tüm canlılara, insan, hayvan ve bitkilere uygulaması ile temayüz ettiği coğrafyanın canlı yaşama etkisiyle ilgili verdiği malumatta görülmektedir. Müellifin coğrafî determinizmi her iklim bölgesinin kendine has özellikleriyle üzerindeki yaşamı nasıl etkilediğini kati şekilde açıklamaktadır. Bu etki insanların ten renklerindeki değişiklik gibi fiziksel olduğu kadar, ruhî durumlarının değişiminde ya da hastalıkların ortaya çıkışında da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla müellife göre bir bölgenin özelliklerinin anlaşılması aynı zamanda o iklim insanının maddî manevî pek çok durumunun açıklanması için yeterli bilgi elde etmeye imkan tanımaktadır. Mes‘ûdî bu açıklamaları her ne kadar temelde yazılı kaynaklardan derlediyse de delillendirmek için hem kendi gözlemini hem de soruşturmaları vesilesiyle edindiği bilgileri kullanmıştır. Dolayısıyla Babil ikliminin merkezî konumunda da görüldüğü şekliyle kendi yaşadığı bölgeyi ve toplumu asıl kabul etmiş, bunu oldukça haklı bulduğu gerekçelerle izah etmiştir. Müellifin referans noktası en mutedil olan bölge, en mutedil olan toplum yani Irak bölgesi ve insanıdır. Dolayısıyla sadece müellif olarak değil yeryüzünün en mutedil noktasında neşet etmek dolayısıyla da Mes‘ûdî anlatısının merkezine yerleşmektedir. Burada kısaca değinilen unsurlar Mes‘ûdî’nin bir tarihçi olarak İslâm tarih yazımına sunduğu katkıların, coğrafyayı tarihin aslî bir unsuru olarak değerlendirmesiyle irtibatlı olduğunu göstermektedir. Bu makale bu tespiti delillendirmeyi hedeflemektedir.
地理是伊斯兰史学中塑造社会的要素:马苏迪的例子
穆斯林历史学家在撰写著作时,往往从历史的开端,即从创世开始。这样,宇宙史就被视为人类史的开端,并与伊斯兰教史和先知史联系在一起。另一方面,马苏迪在四/十世纪引入了世界地理,包括陆地、海洋和水域,并在他的著作中几乎同时论述了历史和历史发生的地点。这一特点使作者的名字在地理学家和伊斯兰历史学家中被提及。然而,al-Mas'ūdī 的地理学方法与地理学家的方法截然不同。作者将历史地理与地理历史结合起来进行评价。他仔细记录了地球及其动植物如何影响人类历史,如何塑造社会,以及社会如何反过来影响其环境。除了从书面资料中获取信息外,这位学者还在旅行中仔细考察了这些特征;他试图通过与当地人、商人和水手讨论来了解他所好奇或怀疑的问题。这样,他通过观察和询问获得的信息在某些情况下优先于书面资料。这样,他通过研究人文地理,创造了以人为中心的历史学。本文旨在根据 al-Mas'ūdī 在其现存著作《al-Murūj al-zeheb 》和《al-Tanbīh wa'l-ishrāf 》中的叙述,对人类与地球地理的关系所产生的影响进行分类。因此,在作者的历史学中,我们将发现社会在营养和住所等基本需求方面的文化差异,以及驯化动物和适应植物等活动对人类历史的影响。这样,将地理学视为历史叙事的一个要素对历史学领域的贡献就会显现出来,并将看到马斯迪的开创性方法提供了从不同角度审视历史的机会。为此,首先将解释作者作品中对地球在宇宙中位置的描述。因为,虽然马斯迪按照他那个时代占主导地位的科学方法,指出地球是由火、空气、水和土四种元素组成的,但他也指出了天体与月下界这些低等物质的距离。他还意识到,天体是地球上四季形成的主要因素。说到作者对地球的描述,可以看出他是以伊朗的基什弗体系为基础的。因此,地球的中心是巴比伦/伊拉克的气候,也就是马斯乌迪出生并度过其生命最初几年的地区。图中描绘了世界上定居的地理环境,围绕这一气候有六种气候。事实上,al-Mas'ūdī 并不满足于这些描述,他将理论知识应用于地球上的所有生物,包括人类、动物和植物,这一点非常突出,这可以从他所提供的关于地理对鲜活生命的影响的信息中看出。作者的地理决定论精确地解释了每个气候区域如何以其独特的特征影响其上的生命。这种影响不仅表现在物质上,如人们肤色的变化,还表现在人们精神状态的变化或疾病的出现上。因此,作者认为,了解一个地区的特点还可以获得足够的信息,解释该气候条件下人们的许多物质和精神状况。虽然 al-Mas'ūdī 主要从书面资料中整理出这些解释,但他同时使用了自己的观察和通过调查获得的信息来证明这些解释。因此,从巴比伦气候的中心地位可以看出,他认为他自己的地区和社会是主要的,并用他认为非常合理的理由来解释这一点。作者的参照点是最温和的地区和最温和的社会,即伊拉克地区及其人民。因此,al-Mas'ūdī 不仅作为一名作家,而且还因为他发源于世界上最温和的地方,而被置于叙述的中心。这里简要提及的内容表明,作为历史学家,al-Mas'ūdī 对伊斯兰历史学的贡献与他对地理学作为历史基本要素的评价有关。本文旨在证明这一结论。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信