SAVAŞ EDEBİYATI VE MEHMET NUREDDİN SEMİN İN ŞİİRLERİNDE SAVAŞ KARŞITLIĞI

H. Yildiz
{"title":"SAVAŞ EDEBİYATI VE MEHMET NUREDDİN SEMİN İN ŞİİRLERİNDE SAVAŞ KARŞITLIĞI","authors":"H. Yildiz","doi":"10.17822/omad.2023.252","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Devletlerin diplomatik yollardan çözemedikleri sorunları, silah ve şiddet aracılığıyla çözmeye çalıştıklarında çıkan savaşlar, toplumların hayatında büyük etkiler yaratır. Yıkım, göç, yokluk gibi pek çok sorunun ortaya çıktığı savaş dönemlerinde insani değerler altüst olurken, insan hayatı da kolay bir şekilde harcanır. Savaşlar tarih, sosyoloji gibi beşerî bilimlerin konusu olduğu gibi, insanlar üzerinde bıraktığı derin izlerle edebiyata da mal olur. Savaş dönemini ve sonrasını, cepheyi ve cephe gerisini anlatan eserlerden oluşan savaş edebiyatı, kadim zamanlardan itibaren insanların ortaya koyduğu sözlü ve yazılı bütün edebiyat ürünlerinde konu edilir. Bununla birlikte savaş edebiyatı kavramı, sınırları ve kapsamı bakımından farklı şekilde değerlendirilir. İlgili eserler, yazıldıkları zamana, değindikleri konulara ve işlevlerine göre cephe edebiyatı, cephe gerisi edebiyatı, savaş sonrası edebiyatı gibi çeşitli başlıklar altında incelenir. Tarihin çeşitli safhalarında ferdî veya millî kahramanlıkları, zafer ve yenilgileri işleyen savaş konulu edebî metinler, zaman zaman propaganda maksatlı olarak da kullanılır. Böylece savaşa çağrılan fertler, belirli bir düşmanın karşısında zafere ulaşmak gayesiyle birleştirilir. 20. yüzyılda kitlesel boyut kazanan savaşlar, savaş edebiyatında yeni bir yaklaşımı doğurur. Savaşın romantize edildiği kahramanlık temalı eserlerin yerini adı meçhul sıradan askerlerin bireysel dramları, acıları alır. Bu da savaş karşıtı bir söylemin giderek gelişmesini sağlar. Türk edebiyatı da başlangıcından itibaren savaş edebiyatına dâhil edilebilecek metinler bakımından zengindir. Destanlar, halk hikâyeleri, saz şiirleri, türküler ve divan edebiyatı türlerinin yanı sıra Tanzimat sonrası Türk edebiyatı da savaş edebiyatının çeşitli örnekleriyle doludur. Osmanlı Devleti’nin 18. ve 19. yüzyıllarda ardı arkası kesilmeyen savaşları edebiyat dünyasını da hareketlendirir. 20. yüzyılda da önce Balkan Savaşları sonra da devletin parçalanmasıyla sonuçlanacak I. Dünya Savaşı, edebiyatta da çok geçmeden karşılık bulur. Yönetim tarafından teşvik edilen propaganda edebiyatının yanında lirik ve hamasi eserlerin de bulunduğu bir savaş edebiyatı külliyatı oluşur. Bu külliyatın büyük bir kısmını ise şiirler meydana getirir. Savaş edebiyatı kapsamında değerlendirilebilecek olan savaş karşıtı söylem ise sansürün de etkisiyle fazla gelişmez. Yine de başta Tevfik Fikret olmak üzere savaşa muhalefet eden isimler bulunur. Bunlardan biri de Mehmet Nureddin Semin’dir. Yazdığı kimi şiirlerde savaşın yıkıcılığından ve insanlığın barış içinde yaşaması imkânından bahseder. Bu çalışmada Mehmet Nureddin Semin’in söz konusu şiirleri incelenecektir. Böylece savaş edebiyatı içinde göz ardı edilen bir tema olan savaş karşıtlığı hususu, bu örneklerle öne çıkarılacaktır.","PeriodicalId":202874,"journal":{"name":"Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi","volume":"59 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.17822/omad.2023.252","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Devletlerin diplomatik yollardan çözemedikleri sorunları, silah ve şiddet aracılığıyla çözmeye çalıştıklarında çıkan savaşlar, toplumların hayatında büyük etkiler yaratır. Yıkım, göç, yokluk gibi pek çok sorunun ortaya çıktığı savaş dönemlerinde insani değerler altüst olurken, insan hayatı da kolay bir şekilde harcanır. Savaşlar tarih, sosyoloji gibi beşerî bilimlerin konusu olduğu gibi, insanlar üzerinde bıraktığı derin izlerle edebiyata da mal olur. Savaş dönemini ve sonrasını, cepheyi ve cephe gerisini anlatan eserlerden oluşan savaş edebiyatı, kadim zamanlardan itibaren insanların ortaya koyduğu sözlü ve yazılı bütün edebiyat ürünlerinde konu edilir. Bununla birlikte savaş edebiyatı kavramı, sınırları ve kapsamı bakımından farklı şekilde değerlendirilir. İlgili eserler, yazıldıkları zamana, değindikleri konulara ve işlevlerine göre cephe edebiyatı, cephe gerisi edebiyatı, savaş sonrası edebiyatı gibi çeşitli başlıklar altında incelenir. Tarihin çeşitli safhalarında ferdî veya millî kahramanlıkları, zafer ve yenilgileri işleyen savaş konulu edebî metinler, zaman zaman propaganda maksatlı olarak da kullanılır. Böylece savaşa çağrılan fertler, belirli bir düşmanın karşısında zafere ulaşmak gayesiyle birleştirilir. 20. yüzyılda kitlesel boyut kazanan savaşlar, savaş edebiyatında yeni bir yaklaşımı doğurur. Savaşın romantize edildiği kahramanlık temalı eserlerin yerini adı meçhul sıradan askerlerin bireysel dramları, acıları alır. Bu da savaş karşıtı bir söylemin giderek gelişmesini sağlar. Türk edebiyatı da başlangıcından itibaren savaş edebiyatına dâhil edilebilecek metinler bakımından zengindir. Destanlar, halk hikâyeleri, saz şiirleri, türküler ve divan edebiyatı türlerinin yanı sıra Tanzimat sonrası Türk edebiyatı da savaş edebiyatının çeşitli örnekleriyle doludur. Osmanlı Devleti’nin 18. ve 19. yüzyıllarda ardı arkası kesilmeyen savaşları edebiyat dünyasını da hareketlendirir. 20. yüzyılda da önce Balkan Savaşları sonra da devletin parçalanmasıyla sonuçlanacak I. Dünya Savaşı, edebiyatta da çok geçmeden karşılık bulur. Yönetim tarafından teşvik edilen propaganda edebiyatının yanında lirik ve hamasi eserlerin de bulunduğu bir savaş edebiyatı külliyatı oluşur. Bu külliyatın büyük bir kısmını ise şiirler meydana getirir. Savaş edebiyatı kapsamında değerlendirilebilecek olan savaş karşıtı söylem ise sansürün de etkisiyle fazla gelişmez. Yine de başta Tevfik Fikret olmak üzere savaşa muhalefet eden isimler bulunur. Bunlardan biri de Mehmet Nureddin Semin’dir. Yazdığı kimi şiirlerde savaşın yıkıcılığından ve insanlığın barış içinde yaşaması imkânından bahseder. Bu çalışmada Mehmet Nureddin Semin’in söz konusu şiirleri incelenecektir. Böylece savaş edebiyatı içinde göz ardı edilen bir tema olan savaş karşıtlığı hususu, bu örneklerle öne çıkarılacaktır.
梅赫梅特-努尔丁-塞姆诗歌中的战争文学与反战文学
当国家试图通过武器和暴力来解决它们无法通过外交途径解决的问题时,战争就会发生,这对社会生活产生巨大影响。在战争时期,破坏、移民和贫困等问题层出不穷,人类的价值观被颠覆,人的生命很容易被浪费。战争是历史学、社会学等人文科学的研究对象,也是文学的研究对象,战争给人们留下了深刻的痕迹。战争文学,是由描写战争期间和战后、前线和后方的作品组成的,自古以来就是人们创作的一切口头和书面文学作品的主题。然而,对于战争文学的概念,人们对其界限和范围的评价却不尽相同。相关作品根据其写作时间、所涉及的题材及其功能,被冠以前线文学、后方文学、战后文学等不同称谓进行分析。关于战争的文学文本涉及个人或国家的英雄主义、不同历史阶段的胜利和失败,有时被用于宣传目的。因此,应征入伍的个人为了战胜特定的敌人而团结在一起。20 世纪,大规模战争催生了战争文学的新方式。将战争浪漫化的英雄主义作品被无名普通士兵的个人戏剧和苦难所取代。这导致了反战话语的逐渐发展。自战争文学诞生以来,土耳其文学中也有大量可归入战争文学的文本。除了史诗、民间故事、器乐诗、民歌和神曲文学之外,坦齐马特之后的土耳其文学也充满了各种战争文学的例子。18 世纪和 19 世纪奥斯曼帝国连绵不断的战争也调动了文学界的积极性。到了 20 世纪,先是巴尔干战争,然后是第一次世界大战,最终导致国家解体,这些都很快反映在文学作品中。除了政府鼓励的宣传文学外,还形成了包括抒情和爱国作品在内的战争文学作品。诗歌在这一文学作品中占有很大比重。反战言论可视为战争文学的一部分,但由于审查制度的影响,反战言论的发展并不多。尽管如此,还是有一些人,尤其是 Tevfik Fikret,反对战争。Mehmet Nureddin Semin 就是其中之一。在他的一些诗歌中,他谈到了战争的破坏性和人类和平共处的可能性。本研究将对 Mehmet Nureddin Semin 的诗歌进行分析。因此,反战这一在战争文学中被忽视的主题将通过这些例子得到强调。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
CiteScore
0.10
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信