Yargı Erkinin Otorite ve Tarafsızlığının Korunması Amacıyla İfade Özgürlüğünün Sınırlandırılması: AİHM ve AYM İçtihatları Çerçevesinde Karşılaştırmalı Bir İnceleme
{"title":"Yargı Erkinin Otorite ve Tarafsızlığının Korunması Amacıyla İfade Özgürlüğünün Sınırlandırılması: AİHM ve AYM İçtihatları Çerçevesinde Karşılaştırmalı Bir İnceleme","authors":"Cemre Edip Yalçin","doi":"10.56701/shd.1389724","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"AİHS çerçevesinde ifade özgürlüğünün yargı erkinin otoritesi ve tarafsızlığının korunması amacıyla sınırlandırılması, ilk bakışta, biraz daha kıyıda köşede kalmış ve dar uygulama alanı bulabilecek bir meşru sınırlama amacı izlenimini vermektedir. Oysaki ifade özgürlüğüne getirilen bu meşru sınırlama amacı, hukuk devleti ilkesi ve demokratik toplum gereklilikleriyle de yakından ilişkilidir. Bu yönüyle söz konusu meşru amaca dayanılarak getirilen sınırlamanın evleviyetle AİHS 6. madde kapsamında adil yargılanma hakkıyla kurduğu ilişki göz önünde bulundurulmalıdır. Konuya ilişkin AİHM içtihadı yakından incelendiğinde, Mahkeme’nin demokratik toplumda gereklilik ölçütü yönünden bir muhakeme yaptığı görülmektedir. Bu noktada üzerinde durulan başlıca meselelerse devletlere tanınan takdir alanı, yargı erkinin demokratik toplum bakımından nasıl vazgeçilmez olduğu, yargı erkine yöneltilen ifadeler arasında ne gibi ayrımlar yapıldığı ve ifade özgürlüğünün öznelerinin kimler olduğudur. Basın özgürlüğü özelindeyse ise masumiyet karinesiyle çatışma halinde ayrıca bir değerlendirme yapılmaktadır. AİHM’in yaklaşımının yanısıra ilgili meşru amacın Türk ulusal mevzuatındaki karşılığı olan Anayasa’nın 26. hükmü eleştirel bir şekilde ele alınmıştır. AYM’nin konuyla ilgili öne çıkan kararlarından hareket edilerek AYM’nin meseleyi yorumlayış biçiminin AİHM ile benzerlikleri ve farklılıkları aydınlatılmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":506232,"journal":{"name":"Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"2020 22","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.56701/shd.1389724","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
AİHS çerçevesinde ifade özgürlüğünün yargı erkinin otoritesi ve tarafsızlığının korunması amacıyla sınırlandırılması, ilk bakışta, biraz daha kıyıda köşede kalmış ve dar uygulama alanı bulabilecek bir meşru sınırlama amacı izlenimini vermektedir. Oysaki ifade özgürlüğüne getirilen bu meşru sınırlama amacı, hukuk devleti ilkesi ve demokratik toplum gereklilikleriyle de yakından ilişkilidir. Bu yönüyle söz konusu meşru amaca dayanılarak getirilen sınırlamanın evleviyetle AİHS 6. madde kapsamında adil yargılanma hakkıyla kurduğu ilişki göz önünde bulundurulmalıdır. Konuya ilişkin AİHM içtihadı yakından incelendiğinde, Mahkeme’nin demokratik toplumda gereklilik ölçütü yönünden bir muhakeme yaptığı görülmektedir. Bu noktada üzerinde durulan başlıca meselelerse devletlere tanınan takdir alanı, yargı erkinin demokratik toplum bakımından nasıl vazgeçilmez olduğu, yargı erkine yöneltilen ifadeler arasında ne gibi ayrımlar yapıldığı ve ifade özgürlüğünün öznelerinin kimler olduğudur. Basın özgürlüğü özelindeyse ise masumiyet karinesiyle çatışma halinde ayrıca bir değerlendirme yapılmaktadır. AİHM’in yaklaşımının yanısıra ilgili meşru amacın Türk ulusal mevzuatındaki karşılığı olan Anayasa’nın 26. hükmü eleştirel bir şekilde ele alınmıştır. AYM’nin konuyla ilgili öne çıkan kararlarından hareket edilerek AYM’nin meseleyi yorumlayış biçiminin AİHM ile benzerlikleri ve farklılıkları aydınlatılmaya çalışılmıştır.