{"title":"KONYA-DEREBUCAK’TA BİR SAĞALTMA UYGULAMASI: BULAMAÇ ATMA","authors":"Bekir DİREKCİ, Mevlüt GÜLMEZ, Emre KAYASANDIK","doi":"10.58242/millifolklor.1137847","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğu andan itibaren sağlıklı olmak, hastalıklardan korunmak ve etkisi altında kaldığı fiziksel ve ruhsal hastalıklardan kurtulmak için sürekli bir arayış ve mücadele içinde olmuştur. Sağlık adına sarf edilen tüm çabalar sonucunda binlerce yıllık bilgi, deneyim ve birikim ile bugün halk hekimliği adı verilen alan ortaya çıkmıştır. Geleneksel tıp, alternatif tıp, tıbbî antropoloji, halk tababeti, köy hekimliği gibi farklı isimlendirmeler mevcut olsa da bugün genel olarak halk hekimliği ifadesi daha sık kullanılmaktadır. Halk hekimliği, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılması, fiziksel ve ruhsal tedavileri bir arada barındırması, uygulamalardaki ritüellerin inanç temelli ve çok yönlü olması gibi özellikleri dolayısıyla Türk halk biliminde önemli bir konuma sahiptir. İnsanlar genellikle yakalandıkları -özellikle ruhsal- hastalıklarda toplumun olumsuz tepkisine maruz kalmama ya da modern tıpta çare bulunamaması durumlarında tedavi olmak için halk hekimliğini tercih etmektedirler. Halk hekimliğinde ise en önemli figür ocaklardır. Belli başlı hastalıkları tedavi etme yöntemlerine veya hastalığın adına göre isimler alabilen ocaklarda sağaltma işlemleri el almış ya da izinli olan kişiler tarafından icra edilmektedir. Bu kişilere de genellikle ocak ya da ocaklı denmektedir. Ocaklar/ocaklılar, el veya izin aldıkları kişilerden görüp öğrendikleri bilgi ve tecrübelerle beraber bazen kendi tecrübeleri ile bazen de deneyimlerinin olumlu cevap verdiği uygulamalardan edindikleri tecrübe ile sağaltma işlemlerini icra etmektedirler. Bu sağaltma işlemleri, izlediği yöntemlere ve tekniklere göre farklı başlıklar altında incelenmektedir. Doğrudan doğruya vücut ile ilgili olmayan, hastayı etkileme amacı olan psişik nitelikteki sağaltmalara “ırvasa yoluyla yapılan sağaltma”; hastaların vücutlarını çizerek, delerek, dağlayarak, keserek veya vurarak yapılan sağaltmalara “parpılama yoluyla yapılan sağaltmalar”; dinsel yöntem, madde ve araç kullanılarak yapılan sağaltmalara da “dinsel yolla yapılan sağaltmalar” denmektedir. Bununla beraber bitki, hayvan ve maden kökenli emlerle yapılan sağaltma yöntemleri de mevcuttur. Ocaklıların icra etmiş oldukları bu sağaltma yöntemleri, esas itibariyle eski Türk inancı olan Şamanizm’den ve icracı olan şamanlardan günümüze miras kalan kültürel bir unsurdur. Hastalıkların tespiti, tedavi uygulamaları, tedavide kullanılan materyaller, söylenen dua sözleri/kalıpları gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, ocaklıların Anadolu’da İslamiyet’ten sonra şamanların özelliklerinden olan halk hekimliği görevini devam ettirdikleri görülmektedir. Bu durum, Türk kültür unsurlarının dinî etkiler karşısında dahi yok olmadan, bazen aynı bazen de farklı formlarda kendine yer bularak devam ettiğini ocaklar özelinde göstermektedir. Bununla beraber halk biliminin araştırma sahasında olan halk hekimliğinin bir alt dalı olan ocakların sağaltma uygulamaları kişisel boyut, sosyal boyut ve söz boyutu bağlamında olduğu için performans/icra temellidir. Bu nitelikteki ocaklardan bir tanesi de “Bulamaç Atma Ocağı”dır. Bulamaç Atma ocağı, halk hekimliğiyle ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmalarda icra basamakları bağlamında benzerinin tespit edilememesi bakımından son derece önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Konya’nın Derebucak ilçesinde yer alan “Bulamaç Atma Ocağı”nın sağaltma yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Ocağa hangi hastaların başvurduğu, tedavi edecek ocağın tespiti, sağaltma için kullanılan malzemeler, icra basamakları gibi konularda sözlü kaynaklardan derlenen bilgiler verildikten sonra uygulanan ritüelin Türk kültürüyle, kültlerle, motiflerle ve Şamanizmle olan ilgilisi arkaik ögeler kapsamında incelenmiş; işlevsel ve bağlamsal halk bilimi kuramları etrafında analiz edilmiştir.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Milli Folklor","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1137847","RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"FOLKLORE","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğu andan itibaren sağlıklı olmak, hastalıklardan korunmak ve etkisi altında kaldığı fiziksel ve ruhsal hastalıklardan kurtulmak için sürekli bir arayış ve mücadele içinde olmuştur. Sağlık adına sarf edilen tüm çabalar sonucunda binlerce yıllık bilgi, deneyim ve birikim ile bugün halk hekimliği adı verilen alan ortaya çıkmıştır. Geleneksel tıp, alternatif tıp, tıbbî antropoloji, halk tababeti, köy hekimliği gibi farklı isimlendirmeler mevcut olsa da bugün genel olarak halk hekimliği ifadesi daha sık kullanılmaktadır. Halk hekimliği, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılması, fiziksel ve ruhsal tedavileri bir arada barındırması, uygulamalardaki ritüellerin inanç temelli ve çok yönlü olması gibi özellikleri dolayısıyla Türk halk biliminde önemli bir konuma sahiptir. İnsanlar genellikle yakalandıkları -özellikle ruhsal- hastalıklarda toplumun olumsuz tepkisine maruz kalmama ya da modern tıpta çare bulunamaması durumlarında tedavi olmak için halk hekimliğini tercih etmektedirler. Halk hekimliğinde ise en önemli figür ocaklardır. Belli başlı hastalıkları tedavi etme yöntemlerine veya hastalığın adına göre isimler alabilen ocaklarda sağaltma işlemleri el almış ya da izinli olan kişiler tarafından icra edilmektedir. Bu kişilere de genellikle ocak ya da ocaklı denmektedir. Ocaklar/ocaklılar, el veya izin aldıkları kişilerden görüp öğrendikleri bilgi ve tecrübelerle beraber bazen kendi tecrübeleri ile bazen de deneyimlerinin olumlu cevap verdiği uygulamalardan edindikleri tecrübe ile sağaltma işlemlerini icra etmektedirler. Bu sağaltma işlemleri, izlediği yöntemlere ve tekniklere göre farklı başlıklar altında incelenmektedir. Doğrudan doğruya vücut ile ilgili olmayan, hastayı etkileme amacı olan psişik nitelikteki sağaltmalara “ırvasa yoluyla yapılan sağaltma”; hastaların vücutlarını çizerek, delerek, dağlayarak, keserek veya vurarak yapılan sağaltmalara “parpılama yoluyla yapılan sağaltmalar”; dinsel yöntem, madde ve araç kullanılarak yapılan sağaltmalara da “dinsel yolla yapılan sağaltmalar” denmektedir. Bununla beraber bitki, hayvan ve maden kökenli emlerle yapılan sağaltma yöntemleri de mevcuttur. Ocaklıların icra etmiş oldukları bu sağaltma yöntemleri, esas itibariyle eski Türk inancı olan Şamanizm’den ve icracı olan şamanlardan günümüze miras kalan kültürel bir unsurdur. Hastalıkların tespiti, tedavi uygulamaları, tedavide kullanılan materyaller, söylenen dua sözleri/kalıpları gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, ocaklıların Anadolu’da İslamiyet’ten sonra şamanların özelliklerinden olan halk hekimliği görevini devam ettirdikleri görülmektedir. Bu durum, Türk kültür unsurlarının dinî etkiler karşısında dahi yok olmadan, bazen aynı bazen de farklı formlarda kendine yer bularak devam ettiğini ocaklar özelinde göstermektedir. Bununla beraber halk biliminin araştırma sahasında olan halk hekimliğinin bir alt dalı olan ocakların sağaltma uygulamaları kişisel boyut, sosyal boyut ve söz boyutu bağlamında olduğu için performans/icra temellidir. Bu nitelikteki ocaklardan bir tanesi de “Bulamaç Atma Ocağı”dır. Bulamaç Atma ocağı, halk hekimliğiyle ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmalarda icra basamakları bağlamında benzerinin tespit edilememesi bakımından son derece önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Konya’nın Derebucak ilçesinde yer alan “Bulamaç Atma Ocağı”nın sağaltma yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Ocağa hangi hastaların başvurduğu, tedavi edecek ocağın tespiti, sağaltma için kullanılan malzemeler, icra basamakları gibi konularda sözlü kaynaklardan derlenen bilgiler verildikten sonra uygulanan ritüelin Türk kültürüyle, kültlerle, motiflerle ve Şamanizmle olan ilgilisi arkaik ögeler kapsamında incelenmiş; işlevsel ve bağlamsal halk bilimi kuramları etrafında analiz edilmiştir.
期刊介绍:
Millî Folklor Uluslararası Kültür Araştırmaları Dergisi 1989 yılında yayın hayatına başlamıştır. Halk Bilimi, Etnoloji, Antropoloji, Edebiyat ve kültür araştırmaları alanındaki çalışmalara yer veren Millî Folklor Dergisi 1998 yılından itibaren kimi ulusal/uluslararası indeksler ve veritabanları tarafından taranmaktadır. A&HCI, CSA, EBSCO, GJS, IBSS, MLA, SCOPUS, SJR, TA, UPD ve TÜBİTAK/ULABİM tarafından kaydedilen Millî Folklor Dergisi, araştırma, derleme, inceleme, çeviri ve tanıtma içerikli bilimsel metni hem basılı hem de elektronik ortamda okuru ile paylaşmaktadır.