{"title":"Hakīm al-Samarqandī's Criticisms of the Kharijites","authors":"Mustafa KESKİN","doi":"10.32950/rid.1338378","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hz. Peygamber’in vefatından sonra Müslümanlar arasında yaşanan fikir ayrılıkları, zamanla derinleşmiş ve bunun sonucunda siyasî ve itikâdî mezhepler ve fırkalar ortaya çıkmıştır. Bu fikir ayrılıkları sonucunda oluşan mezhep ve fırkaların her biri belli konularda ileri sürdükleri fikirlerle diğerlerinden ayrılmıştır. Bir mezhep içerisindeki bazı âlimler de bağlı bulundukları mezhebe katkıları, mezhebin fikirlerini sistemleştirmeleri, kaleme aldıkları eserleri ve Müslümanlar arasında yaygınlaşmasını sağlamaları gibi nedenlerle diğer âlimlerden temayüz etmiştir. Hakîm es-Semerkandî de ilmî çalışmalarıyla ve özellikle kaleme aldığı es-Sevâdu’l-a’zam adlı eseriyle Ehl-i Sünnet inancının ve Hanefî-Mâtürîdî anlayışın gelişmesinde ve sistemleşmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Hakîm es-Semerkandî’nin yaşadığı dönem olan hicrî dördüncü asır, İslâmî ilimlerin olgunlaştığı, sistemleştiği ve kurumsal hale geldiği bir asırdır. Bu asırda hemen bütün İslâmî ilimlerde çok kıymetli çalışmalar yapılmış ve çok değerli eserler kaleme alınmıştır. Aynı zamanda bu dönem, özellikle itikâdî mezhepler açısından da çok mühim bir dönemdir. Zira, Eş’ariyye ve Mâtürîdiyye mezhebinin kurucuları Ebû’l-Hasan el-Eş’arî (ö. 324/935-36) ve Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944) bu asırda yaşamışlar ve Ehl-i Sünnet ekolünün iki büyük itikâdî mezhebini bu asırda kurmuşlardır. İmam Eş’arî ve İmam Mâtürîdî ile çağdaş olan Hakîm es-Semerkandî (ö. 342/953) de yaşadığı asırda, bid’at ve hurafelerin yaygınlaşmasını önlemek, Müslümanları sağlam bir akîde etrafında toplamak ve Ehl-i Sünnet itikadını yaygınlaştırarak sapkın fikirleri ortadan kaldırmak için Sâmânî Emîri tarafından bir eser kaleme almak üzere görevlendirilmiş olan önemli bir Ehl-i Sünnet âlimidir. Hicrî üçüncü ve dördüncü asırlarda, Miladî 819-1005 yılları arasında Mâverâünnehir ve Horasan’da hüküm süren Sâmâniler bir İslâm hanedanlığıdır. Sâmânî emirleri hüküm sürdükleri topraklarda İslâm dininin yayılmasına ve İslâmî ilimlerin gelişmesine önemli katkıları olmuş, aynı zamanda gayr-i müslimlere karşı da mücadele etmişlerdir. Semerkandî’nin, Ehl-i Sünnet inancınının genel bir tasvirini yapmak maksadıyla kaleme aldığı es-Sevâdu’l-a’zam adıyla meşhur olan eseri de Hanefî akâidi olmakla birlikte Mâtürîdî düşünce ekolünün teşekkülüne de öncülük etmiş çok kıymetli bir eserdir. Semerkandî’nin Sâmânî emirine takdim ettiği bu eser, Sâmânîler döneminde resmî ilmihal olarak kabul edilmiş ve medreselerde okutulmuştur. İslâmî fırkalar arasında ilk olarak ortaya çıkan Hâricîler de gerek Hz. Ali’ye muhalefet etmeleri, gerekse iman anlayışları nedeniyle, büyük günah işleyen kimseleri, hatta kendileri gibi düşünmeyen diğer Müslümanları küfürle itham eden yaklaşımlarıyla, tarih boyunca tartışmaların odağı olmuştur. Semerkandî’nin yaşadığı süreç göz önüne alındığında bu eserin, Mu’tezile, Hâriciyye ve Şîa başta olmak üzere bid’at olarak nitelendirilen ve Ehl-i Sünnet çizgisi dışında kabul edilen diğer bazı dinî akımlara karşı, Hanefîliğin çerçevesini belirlemek amacıyla telif edildiği anlaşılmaktadır. Hakîm es-Semerkandî’nin İslâm toplumunun ilim ve düşünce hayatına etki eden bu eseri, Hanefî-Mâtürîdî düşüncenin gelişmesine ve yayılmasına da önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Bu çalışmamızda, Hakîm es-Semerkandî’nin Hâricîler’e yönelik eleştirilerini es-Sevâdu’l-a’zam ekseninde ortaya koymaya çalışacağız.","PeriodicalId":493123,"journal":{"name":"Rize İlahiyat Dergisi","volume":"11 4","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Rize İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32950/rid.1338378","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Hz. Peygamber’in vefatından sonra Müslümanlar arasında yaşanan fikir ayrılıkları, zamanla derinleşmiş ve bunun sonucunda siyasî ve itikâdî mezhepler ve fırkalar ortaya çıkmıştır. Bu fikir ayrılıkları sonucunda oluşan mezhep ve fırkaların her biri belli konularda ileri sürdükleri fikirlerle diğerlerinden ayrılmıştır. Bir mezhep içerisindeki bazı âlimler de bağlı bulundukları mezhebe katkıları, mezhebin fikirlerini sistemleştirmeleri, kaleme aldıkları eserleri ve Müslümanlar arasında yaygınlaşmasını sağlamaları gibi nedenlerle diğer âlimlerden temayüz etmiştir. Hakîm es-Semerkandî de ilmî çalışmalarıyla ve özellikle kaleme aldığı es-Sevâdu’l-a’zam adlı eseriyle Ehl-i Sünnet inancının ve Hanefî-Mâtürîdî anlayışın gelişmesinde ve sistemleşmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Hakîm es-Semerkandî’nin yaşadığı dönem olan hicrî dördüncü asır, İslâmî ilimlerin olgunlaştığı, sistemleştiği ve kurumsal hale geldiği bir asırdır. Bu asırda hemen bütün İslâmî ilimlerde çok kıymetli çalışmalar yapılmış ve çok değerli eserler kaleme alınmıştır. Aynı zamanda bu dönem, özellikle itikâdî mezhepler açısından da çok mühim bir dönemdir. Zira, Eş’ariyye ve Mâtürîdiyye mezhebinin kurucuları Ebû’l-Hasan el-Eş’arî (ö. 324/935-36) ve Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944) bu asırda yaşamışlar ve Ehl-i Sünnet ekolünün iki büyük itikâdî mezhebini bu asırda kurmuşlardır. İmam Eş’arî ve İmam Mâtürîdî ile çağdaş olan Hakîm es-Semerkandî (ö. 342/953) de yaşadığı asırda, bid’at ve hurafelerin yaygınlaşmasını önlemek, Müslümanları sağlam bir akîde etrafında toplamak ve Ehl-i Sünnet itikadını yaygınlaştırarak sapkın fikirleri ortadan kaldırmak için Sâmânî Emîri tarafından bir eser kaleme almak üzere görevlendirilmiş olan önemli bir Ehl-i Sünnet âlimidir. Hicrî üçüncü ve dördüncü asırlarda, Miladî 819-1005 yılları arasında Mâverâünnehir ve Horasan’da hüküm süren Sâmâniler bir İslâm hanedanlığıdır. Sâmânî emirleri hüküm sürdükleri topraklarda İslâm dininin yayılmasına ve İslâmî ilimlerin gelişmesine önemli katkıları olmuş, aynı zamanda gayr-i müslimlere karşı da mücadele etmişlerdir. Semerkandî’nin, Ehl-i Sünnet inancınının genel bir tasvirini yapmak maksadıyla kaleme aldığı es-Sevâdu’l-a’zam adıyla meşhur olan eseri de Hanefî akâidi olmakla birlikte Mâtürîdî düşünce ekolünün teşekkülüne de öncülük etmiş çok kıymetli bir eserdir. Semerkandî’nin Sâmânî emirine takdim ettiği bu eser, Sâmânîler döneminde resmî ilmihal olarak kabul edilmiş ve medreselerde okutulmuştur. İslâmî fırkalar arasında ilk olarak ortaya çıkan Hâricîler de gerek Hz. Ali’ye muhalefet etmeleri, gerekse iman anlayışları nedeniyle, büyük günah işleyen kimseleri, hatta kendileri gibi düşünmeyen diğer Müslümanları küfürle itham eden yaklaşımlarıyla, tarih boyunca tartışmaların odağı olmuştur. Semerkandî’nin yaşadığı süreç göz önüne alındığında bu eserin, Mu’tezile, Hâriciyye ve Şîa başta olmak üzere bid’at olarak nitelendirilen ve Ehl-i Sünnet çizgisi dışında kabul edilen diğer bazı dinî akımlara karşı, Hanefîliğin çerçevesini belirlemek amacıyla telif edildiği anlaşılmaktadır. Hakîm es-Semerkandî’nin İslâm toplumunun ilim ve düşünce hayatına etki eden bu eseri, Hanefî-Mâtürîdî düşüncenin gelişmesine ve yayılmasına da önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Bu çalışmamızda, Hakîm es-Semerkandî’nin Hâricîler’e yönelik eleştirilerini es-Sevâdu’l-a’zam ekseninde ortaya koymaya çalışacağız.