{"title":"The Relation of Paradigm – Understanding and Interpreting in Sirah Studies: the Poisoning Narrations of the Prophet Muhammad","authors":"Ali TEKKOYUN","doi":"10.32950/rid.1329438","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışma, Hz. Peygamber’i zehirleme teşebbüsü rivayetlerini, mucize – peygamberlik ilişkisi (anlama ve anlamlandırma) bağlamında Kur’an’ın ortaya koyduğu peygamber tasavvurunu (paradigma) esas alarak değerlendirmektedir. Makale, Siyer malzemesinin anlaşılması ve anlamlandırılmasında, hâkim paradigmanın belirleyici unsur olduğu iddiasını taşımaktadır. Bu çerçevede Kur’an’ın peygamber tasavvuru paradigmayı ifade ederken; Hz. Peygamber’in zehirlenmesi hadisesine dair rivayetler, anlama ve anlamlandırma konusunun örneği olarak seçilmiştir. Siyer disiplininin temel kaynağı olması bakımından Kur’an, aynı zamanda Hz. Peygamber’in hayatına dair anlatımların tahkik ve tashihinde ana merci hükmündedir. Bu haliyle Kur’an’ın ilkelerine uymayan her türlü Siyer malzemesi, tenkide ve izaha muhtaçtır. Buradan hareketle Kur’an’ın teklif ettiği peygamber tasavvuru, Hz. Peygamber’in doğru anlaşılması noktasında mihenk taşı olmalıdır. Kur’an’ın Hz. Peygamber’i betimleyen ifadelerine bakıldığında, mucizeden berî ve beşer-resul profiline dayalı bir peygamber tasavvuru ortaya koyduğu görülmektedir. Dolayısıyla Kur’an’ın Hz. Peygamber’in şahsında tanımladığı bu ilke, Siyer malzemesine yaklaşımımızın sınırlarını belirlemektedir. Siyer malzemesine yaklaşımın temelini böylece belirledikten sonra, paradigma – anlama ve anlamlandırma ilişkisini Hz. Peygamber’in zehirlenmesi hadisesi rivayetleri örneğinde ele almak mümkündür. Bilindiği üzere Hz. Peygamber, Hayber Fethi (7/629) sonrası Zeyneb bint el-Hâris adındaki bir Yahudi kadın tarafından suikasta maruz kalmıştır. İntikam amacıyla Zeyneb, Hz. Peygamber ve ashabına koyun etinden hazırlanmış zehirli bir yemek ikram etmiş; ancak Hz. Peygamber, yemekteki zehri fark ederek, suikasttan kurtulmuştur. Rivayetlerde yer alan Hz. Peygamber’in etteki zehri nasıl fark ettiği hususu, bir taraftan Hz. Peygamber’in beşerî kabiliyetleri ile izah bulurken; diğer taraftan onun mucize göstermesi şeklinde yorumlanmaktadır. Hem klasik dönem kaynaklarda hem de çağdaş çalışmalarda izlerine rastlanan bu iki ayrı yaklaşım, Siyer rivayetlerinin anlaşılması ve anlamlandırılmasında ortaya çıkan farklılıkların, esas alınan paradigmaya bağlı olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Zira olayın tarihsel süreçte anlaşılması ve anlamlandırılmasında görülen ayrışmalar, aslında farklı paradigmaların yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz bu makalede, paradigma değişiminin yansımalarını göstermekten ziyade, zehirlenme hadisesinin erken dönem kaynaklarda nasıl ele alındığını, dönemin paradigması bağlamında ele alacağız. Bu çerçevede, Vâkıdî, İbn Hişâm, İbn Sa‘d ve Taberî’nin eserlerinde yer verdiği konuyla ilgili rivayetleri değerlendireceğiz. Nitekim bu eserlerdeki rivayetlerin, Hz. Peygamber dönemine en yakın yazılı metinler olmaları bakımından, dönemin paradigmasını yansıtmaya en uygun anlatımlar olduğunu varsaymak durumundayız. Dolayısıyla bu çalışma, Siyer disiplininin temel kaynağı olan Kur’an’ın vazettiği peygamber tasavvurunu esas alarak, mezkûr konuya dair erken dönem Siyer kaynaklarındaki rivayetleri, mukayeseli bir şekilde tahkik etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmada metin kritiği yöntemi kullanılacaktır. Metin kritiği yöntemi sayesinde, rivayetler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar tespit edilerek, olayın gerçekte nasıl vuku bulduğu sorusuna cevap aranacaktır. Böylece, ilk yazılı kaynaklarda yer alan zehirlenme hadisesine dair anlatımların, Hz. Peygamber’e mucizevi özellikler atfetmediğine dair bulguları gösterme imkânı elde edilecektir.","PeriodicalId":493123,"journal":{"name":"Rize İlahiyat Dergisi","volume":"5 3","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Rize İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32950/rid.1329438","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu çalışma, Hz. Peygamber’i zehirleme teşebbüsü rivayetlerini, mucize – peygamberlik ilişkisi (anlama ve anlamlandırma) bağlamında Kur’an’ın ortaya koyduğu peygamber tasavvurunu (paradigma) esas alarak değerlendirmektedir. Makale, Siyer malzemesinin anlaşılması ve anlamlandırılmasında, hâkim paradigmanın belirleyici unsur olduğu iddiasını taşımaktadır. Bu çerçevede Kur’an’ın peygamber tasavvuru paradigmayı ifade ederken; Hz. Peygamber’in zehirlenmesi hadisesine dair rivayetler, anlama ve anlamlandırma konusunun örneği olarak seçilmiştir. Siyer disiplininin temel kaynağı olması bakımından Kur’an, aynı zamanda Hz. Peygamber’in hayatına dair anlatımların tahkik ve tashihinde ana merci hükmündedir. Bu haliyle Kur’an’ın ilkelerine uymayan her türlü Siyer malzemesi, tenkide ve izaha muhtaçtır. Buradan hareketle Kur’an’ın teklif ettiği peygamber tasavvuru, Hz. Peygamber’in doğru anlaşılması noktasında mihenk taşı olmalıdır. Kur’an’ın Hz. Peygamber’i betimleyen ifadelerine bakıldığında, mucizeden berî ve beşer-resul profiline dayalı bir peygamber tasavvuru ortaya koyduğu görülmektedir. Dolayısıyla Kur’an’ın Hz. Peygamber’in şahsında tanımladığı bu ilke, Siyer malzemesine yaklaşımımızın sınırlarını belirlemektedir. Siyer malzemesine yaklaşımın temelini böylece belirledikten sonra, paradigma – anlama ve anlamlandırma ilişkisini Hz. Peygamber’in zehirlenmesi hadisesi rivayetleri örneğinde ele almak mümkündür. Bilindiği üzere Hz. Peygamber, Hayber Fethi (7/629) sonrası Zeyneb bint el-Hâris adındaki bir Yahudi kadın tarafından suikasta maruz kalmıştır. İntikam amacıyla Zeyneb, Hz. Peygamber ve ashabına koyun etinden hazırlanmış zehirli bir yemek ikram etmiş; ancak Hz. Peygamber, yemekteki zehri fark ederek, suikasttan kurtulmuştur. Rivayetlerde yer alan Hz. Peygamber’in etteki zehri nasıl fark ettiği hususu, bir taraftan Hz. Peygamber’in beşerî kabiliyetleri ile izah bulurken; diğer taraftan onun mucize göstermesi şeklinde yorumlanmaktadır. Hem klasik dönem kaynaklarda hem de çağdaş çalışmalarda izlerine rastlanan bu iki ayrı yaklaşım, Siyer rivayetlerinin anlaşılması ve anlamlandırılmasında ortaya çıkan farklılıkların, esas alınan paradigmaya bağlı olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Zira olayın tarihsel süreçte anlaşılması ve anlamlandırılmasında görülen ayrışmalar, aslında farklı paradigmaların yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz bu makalede, paradigma değişiminin yansımalarını göstermekten ziyade, zehirlenme hadisesinin erken dönem kaynaklarda nasıl ele alındığını, dönemin paradigması bağlamında ele alacağız. Bu çerçevede, Vâkıdî, İbn Hişâm, İbn Sa‘d ve Taberî’nin eserlerinde yer verdiği konuyla ilgili rivayetleri değerlendireceğiz. Nitekim bu eserlerdeki rivayetlerin, Hz. Peygamber dönemine en yakın yazılı metinler olmaları bakımından, dönemin paradigmasını yansıtmaya en uygun anlatımlar olduğunu varsaymak durumundayız. Dolayısıyla bu çalışma, Siyer disiplininin temel kaynağı olan Kur’an’ın vazettiği peygamber tasavvurunu esas alarak, mezkûr konuya dair erken dönem Siyer kaynaklarındaki rivayetleri, mukayeseli bir şekilde tahkik etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmada metin kritiği yöntemi kullanılacaktır. Metin kritiği yöntemi sayesinde, rivayetler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar tespit edilerek, olayın gerçekte nasıl vuku bulduğu sorusuna cevap aranacaktır. Böylece, ilk yazılı kaynaklarda yer alan zehirlenme hadisesine dair anlatımların, Hz. Peygamber’e mucizevi özellikler atfetmediğine dair bulguları gösterme imkânı elde edilecektir.