Cerrahi Tedavi uygulanmış Ayak Bileği Kırıklarının Klinik, Radyolojik ve Fonksiyonel Sonuçlarının Değerlendirilmesi

C. Güler, Z. Karaduman, Zafer Orhan, Şafak Orhan, Yalçın Turhan, Mehmet Arıcan, Ozan Turhal
{"title":"Cerrahi Tedavi uygulanmış Ayak Bileği Kırıklarının Klinik, Radyolojik ve Fonksiyonel Sonuçlarının Değerlendirilmesi","authors":"C. Güler, Z. Karaduman, Zafer Orhan, Şafak Orhan, Yalçın Turhan, Mehmet Arıcan, Ozan Turhal","doi":"10.18521/ktd.1113371","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Amaç \nAyak bileği vücudun yürüme fonksiyonunda önemli bir eklemdir. Deplase ve stabil olmayan kırıkların ve eklem uyumunun konservatif yöntemlerle sağlanamadığı durumlarda cerrahi tedavi gerekir. Cerrahi tedavinin temel amacı, normal bir tibiotalar ilişki için talusun ayak bileği içindeki anatomik pozisyonunu sağlamaktır. Ayak bileği kırıklarında tedavi sonuçlarını etkileyen en önemli faktörler kırık tipi, malleol kırığı sayısı, redüksiyonun yeterliliği ve hastanın yaşıdır. \nYöntem \nOcak 2006-Ekim 2015 tarihleri arasında polikliniğimize başvuran, ayak bileği kırığı tanısı alan ve cerrahi tedavi uygulanan 73 hasta retrospektif olarak klinik, fonksiyonel ve radyolojik olarak değerlendirildi ve sağlam ayak bileği ile karşılaştırıldı. \nBulgular \nAmeliyat olan hastalardan; 34'ünde bimalleol kırığı (%46.58), 8'inde (%10.96) trimalleol kırığı, 14'ünde lateral malleol kırığı (%19.18), 13'ünde medial malleol kırığı (%17.81), 1’inde posterior malleol kırığı ile birlikte ayak bileği çıkığı (%1.37) ve 1’inde de medial malleol kırığı ile birlikte arka malleol kırığı vardı (%1.37). Lauge Hansen sınıflamasına göre en sık SER (Supinasyon Eksternal Rotasyon) kırık tipi (14 olgu) (%19.18), ardından ikinci en sık PER (Pronasyon Eksternal Rotasyon) kırık tipi (14 olgu) (%19.18) idi. belirlendi. Supinasyon Addüksiyon tipi 10 vaka (% 13.70) ve PAP (Pronasyon Abdüksiyon) tipi 7 vaka (% 9.59) vardı. Danis - Weber sınıflamasına göre en sık Tip C (21 vaka) (% 52.50) ve ikinci en sık Tip B (14 vaka) (% 35,00) idi. Kaynama süresi kırık tipine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0,064). Her 3 skorlama sistemine göre istatistiksel olarak anlamlı olmasa da ameliyat öncesi bekleme süresinin uzaması ile kötü sonuç oranı arttı. Weber'e göre mükemmel iyileşme 18-42 yaş grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,029) ve Weber'e göre bimalleolar kırıklarda kötü sonuç anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Weber protokolüne göre lateral malleol kırığında mükemmel sonuç anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Posterior malleol saptanan trimalleolar kırığı olan hastaların AOFAS (Amerikan Ortopedik Ayak ve Ayak Bileği Derneği) skoru 92.11; Buradan posterior malleol stabilizasyonunun ayak bileği fonksiyonel skorunu olumlu etkilediği belirlendi. \nSonuç \nAyak bileği kırıklarında cerrahi tedavi uygulanacaksa fibula uzunluğu sağlanmalı, eklem yüzeyinin anatomik olarak küçültülmesi amacıyla rijit iç tespit yapılmalı ve ayak bileği hareketlerine erken başlanmalıdır.","PeriodicalId":174708,"journal":{"name":"Konuralp Tıp Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Konuralp Tıp Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18521/ktd.1113371","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Amaç Ayak bileği vücudun yürüme fonksiyonunda önemli bir eklemdir. Deplase ve stabil olmayan kırıkların ve eklem uyumunun konservatif yöntemlerle sağlanamadığı durumlarda cerrahi tedavi gerekir. Cerrahi tedavinin temel amacı, normal bir tibiotalar ilişki için talusun ayak bileği içindeki anatomik pozisyonunu sağlamaktır. Ayak bileği kırıklarında tedavi sonuçlarını etkileyen en önemli faktörler kırık tipi, malleol kırığı sayısı, redüksiyonun yeterliliği ve hastanın yaşıdır. Yöntem Ocak 2006-Ekim 2015 tarihleri arasında polikliniğimize başvuran, ayak bileği kırığı tanısı alan ve cerrahi tedavi uygulanan 73 hasta retrospektif olarak klinik, fonksiyonel ve radyolojik olarak değerlendirildi ve sağlam ayak bileği ile karşılaştırıldı. Bulgular Ameliyat olan hastalardan; 34'ünde bimalleol kırığı (%46.58), 8'inde (%10.96) trimalleol kırığı, 14'ünde lateral malleol kırığı (%19.18), 13'ünde medial malleol kırığı (%17.81), 1’inde posterior malleol kırığı ile birlikte ayak bileği çıkığı (%1.37) ve 1’inde de medial malleol kırığı ile birlikte arka malleol kırığı vardı (%1.37). Lauge Hansen sınıflamasına göre en sık SER (Supinasyon Eksternal Rotasyon) kırık tipi (14 olgu) (%19.18), ardından ikinci en sık PER (Pronasyon Eksternal Rotasyon) kırık tipi (14 olgu) (%19.18) idi. belirlendi. Supinasyon Addüksiyon tipi 10 vaka (% 13.70) ve PAP (Pronasyon Abdüksiyon) tipi 7 vaka (% 9.59) vardı. Danis - Weber sınıflamasına göre en sık Tip C (21 vaka) (% 52.50) ve ikinci en sık Tip B (14 vaka) (% 35,00) idi. Kaynama süresi kırık tipine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0,064). Her 3 skorlama sistemine göre istatistiksel olarak anlamlı olmasa da ameliyat öncesi bekleme süresinin uzaması ile kötü sonuç oranı arttı. Weber'e göre mükemmel iyileşme 18-42 yaş grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,029) ve Weber'e göre bimalleolar kırıklarda kötü sonuç anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Weber protokolüne göre lateral malleol kırığında mükemmel sonuç anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Posterior malleol saptanan trimalleolar kırığı olan hastaların AOFAS (Amerikan Ortopedik Ayak ve Ayak Bileği Derneği) skoru 92.11; Buradan posterior malleol stabilizasyonunun ayak bileği fonksiyonel skorunu olumlu etkilediği belirlendi. Sonuç Ayak bileği kırıklarında cerrahi tedavi uygulanacaksa fibula uzunluğu sağlanmalı, eklem yüzeyinin anatomik olarak küçültülmesi amacıyla rijit iç tespit yapılmalı ve ayak bileği hareketlerine erken başlanmalıdır.
目的 踝关节是人体行走功能的重要关节。对于移位和不稳定骨折,以及通过保守方法无法实现关节对齐的病例,需要进行手术治疗。手术治疗的主要目的是恢复距骨在踝关节内的解剖位置,使胫腓骨关系正常。影响踝关节骨折治疗效果的最重要因素是骨折类型、踝骨骨折数量、复位是否充分以及患者年龄。方法 对 2006 年 1 月至 2015 年 10 月期间本院门诊收治的 73 例踝关节骨折并接受手术治疗的患者进行回顾性临床、功能和影像学评估,并与完整踝关节进行比较。结果 在手术患者中,34 例(46.58%)为双踝骨折,8 例(10.96%)为三踝骨折,14 例为外侧踝骨折(19.18%),13 例为内侧踝骨折(17.81%),1 例为踝关节脱位伴后踝骨折(1.37%),1 例为后踝骨折伴内侧踝骨折(1.37%)。根据劳格-汉森分类法,SER(上翻外旋)骨折类型最常见(14 例)(19.18%),其次是 PER(上翻外旋)骨折类型(14 例)(19.18%)。上举内收型有 10 例(13.70%),PAP(上举外展)型有 7 例(9.59%)。根据达尼斯-韦伯分类法,最常见的类型是 C 型(21 例)(52.50%),其次是 B 型(14 例)(35.00%)。根据骨折类型对愈合时间进行分析,未发现有统计学意义的差异(P=0.064)。虽然所有三种评分系统的统计意义都不大,但随着术前等待时间的延长,不良预后率也在增加。根据韦伯的评分标准,18-42 岁年龄组的骨折愈合良好率明显更高(P=0,029),而根据韦伯的评分标准,双股骨骨折的愈合不良率明显更高。根据韦伯的治疗方案,外侧踝骨骨折的疗效明显优于内侧踝骨骨折。带后踝骨的三极骨骨折患者的 AOFAS(美国矫形足踝协会)评分为 92.11;因此,后踝骨稳定对踝关节功能评分有积极影响。结论 如果要对踝关节骨折进行手术治疗,应确保腓骨的长度,进行硬性内固定以从解剖学角度缩小关节面,并尽早开始踝关节运动。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信