{"title":"Balkan Edebiyatında Osmanlı Medeniyet Tasavvurunun Akisleri: İvo Andriç Örneği","authors":"Gülçin Balat","doi":"10.47139/balted.1274407","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti, Türk tarihinde mevcûdiyet gösterdiği süre içerisinde dünyanın birçok yerinde meskûn bulunmuştur. Sistemli olarak yürütülen fetih hareketleri sonucu birden çok kıtada toprak sahibi olmuş ve buraları şenlendirmek sûretiyle kalıcı Osmanlı toprağı hâline getirmiştir. Osmanlı Devleti nüfuz alanına dâhil ettiği topraklarda meskûn bulunan halkı Türk-İslâm kültürü çerçevesinde değerlendirmiş fakat onların müstakil kültürel, dinî ve millî unsurlarına saygı duymuştur. Bölge insanının ihtiyaçları doğrultusunda maddi ve manevi kültürel yapılar inşa etmiş ve böylece bölge insanına hem yerel hem de Türk kültürüne ait unsurlardan müteşekkil bir şahsiyet oluşturmuştur. Bu durum dünyanın çeşitli bölgelerinde Türk kültürünün ortaya çıkmasına ve tanınmasına katkı sağlayarak Türk kültür ekolojisini meydana getirmiştir. Türk kültür ekolojisi dairesinde yer alan bölgelerin başında kadîm Türk yurdu Balkanlar gelmektedir. Orta Asya’dan göçler vesilesiyle M.S. 4-5. yüzyıllarda Balkan coğrafyasına intikâl eden Türk boyları birinci Türk kültürü katmanı olarak adlandırılan dönemi, 14.yüzyılın başlarında Balkanları fethetmeye başlayan Osmanlı Türkleri ise ikinci Türk kültürü katmanını oluşturmaktadır. Türk kültür ekolojisi unsurları bölgede yaşayan gayrimüslim tebâyı da etkilemiş, onların belleklerinde tarihsel bağlamda yer etmiştir. Bu unsurlar edebî şahsiyetlere ilhâm vermiş ve onların zihinlerindeki Türk tasavvurlarını anlatan eserler meydana getirmelerini sağlamıştır. Bosna Hersekli Hırvat yazar İvo Andriç de bu şahsiyetlerden biridir. 1892’de doğan Andriç, Osmanlı Devleti’nin Bosna Hersek’teki mevcûdiyetiyle ilgili motiflerden müteşekkil oldukça fazla eser yazmıştır. Bu çalışmada, İvo Andriç’in çeşitli tarihlerde yazılmış hikâyelerinden mülhem eserlerin olduğu Sinan’ın Tekkesinde Ölüm adlı eserdeki hikâyeler ele alınmıştır. Bu hikâyeler kişi/zaman/mekân özellikleri bakımından değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":153524,"journal":{"name":"Balkanlarda Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Balkanlarda Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47139/balted.1274407","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Osmanlı Devleti, Türk tarihinde mevcûdiyet gösterdiği süre içerisinde dünyanın birçok yerinde meskûn bulunmuştur. Sistemli olarak yürütülen fetih hareketleri sonucu birden çok kıtada toprak sahibi olmuş ve buraları şenlendirmek sûretiyle kalıcı Osmanlı toprağı hâline getirmiştir. Osmanlı Devleti nüfuz alanına dâhil ettiği topraklarda meskûn bulunan halkı Türk-İslâm kültürü çerçevesinde değerlendirmiş fakat onların müstakil kültürel, dinî ve millî unsurlarına saygı duymuştur. Bölge insanının ihtiyaçları doğrultusunda maddi ve manevi kültürel yapılar inşa etmiş ve böylece bölge insanına hem yerel hem de Türk kültürüne ait unsurlardan müteşekkil bir şahsiyet oluşturmuştur. Bu durum dünyanın çeşitli bölgelerinde Türk kültürünün ortaya çıkmasına ve tanınmasına katkı sağlayarak Türk kültür ekolojisini meydana getirmiştir. Türk kültür ekolojisi dairesinde yer alan bölgelerin başında kadîm Türk yurdu Balkanlar gelmektedir. Orta Asya’dan göçler vesilesiyle M.S. 4-5. yüzyıllarda Balkan coğrafyasına intikâl eden Türk boyları birinci Türk kültürü katmanı olarak adlandırılan dönemi, 14.yüzyılın başlarında Balkanları fethetmeye başlayan Osmanlı Türkleri ise ikinci Türk kültürü katmanını oluşturmaktadır. Türk kültür ekolojisi unsurları bölgede yaşayan gayrimüslim tebâyı da etkilemiş, onların belleklerinde tarihsel bağlamda yer etmiştir. Bu unsurlar edebî şahsiyetlere ilhâm vermiş ve onların zihinlerindeki Türk tasavvurlarını anlatan eserler meydana getirmelerini sağlamıştır. Bosna Hersekli Hırvat yazar İvo Andriç de bu şahsiyetlerden biridir. 1892’de doğan Andriç, Osmanlı Devleti’nin Bosna Hersek’teki mevcûdiyetiyle ilgili motiflerden müteşekkil oldukça fazla eser yazmıştır. Bu çalışmada, İvo Andriç’in çeşitli tarihlerde yazılmış hikâyelerinden mülhem eserlerin olduğu Sinan’ın Tekkesinde Ölüm adlı eserdeki hikâyeler ele alınmıştır. Bu hikâyeler kişi/zaman/mekân özellikleri bakımından değerlendirilmiştir.