{"title":"SEKÜLERLEŞME KAVRAMINI TÜRKİYE ÜZERİNDEN SORGULAMAK","authors":"Fatih Cengiz Çağatay","doi":"10.18490/sosars.818953","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu makale, sekulerlesme kavramina elestirel bir degerlendirme getirmeyi amacladigi gibi, kavrami Bati disi modernlesmenin ugragi olan Turkiye uzerinden de incelemeyi hedeflemektedir. Makale ilk olarak, klasik kuramcilarin din olgusuna nasil yaklastiklarini ele almakta ve bu kuramcilarin dinsellik ile toplumsallik arasindaki bagi modernlesme dusuncesi uzerinden kurduklarini iddia etmektedir. Klasik kuramcilarin cagdas kuramcilara biraktigi bu miras, modernlesmenin zorunlu olarak sekulerlesmeye yol actigini one surmektedir. Ancak, bu makalenin iddia ettigi gibi sekulerlesme, dogrusal ve evrensel bir surec olmayip, Bati Avrupa’da devlet ve Kilise arasindaki iktidar mucadelesinin ve Aydinlanma geleneginin bir sonucu olarak ortaya cikmistir. Kavramin icinde dogdugu sosyo-politik formasyonun goz ardi edilmesi, sekulerlesme kavramini apolitiklestirmekte ve modernlesen her toplumda “olmasi gereken” bir surec olarak imlemektedir. Turkiye ozelinde bakildiginda ise, “zorunlu sekulerlesmenin” ekonomi, siyaset ve egitim gibi alt sistemlerdeki “yeniden kutsallasma” momentlerini gormedigi iddia edilebilir. Bu makale, sekulerlesme kavraminin Turkiye ozelinde dogrusal bir surec izlemedigini, modernlesme krizlerinin bircok alt sistemde desekuler bir yapi ortaya cikardigini gostermektedir.","PeriodicalId":240052,"journal":{"name":"Sosyoloji Araştırmaları Dergisi","volume":"50 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2020-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sosyoloji Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18490/sosars.818953","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu makale, sekulerlesme kavramina elestirel bir degerlendirme getirmeyi amacladigi gibi, kavrami Bati disi modernlesmenin ugragi olan Turkiye uzerinden de incelemeyi hedeflemektedir. Makale ilk olarak, klasik kuramcilarin din olgusuna nasil yaklastiklarini ele almakta ve bu kuramcilarin dinsellik ile toplumsallik arasindaki bagi modernlesme dusuncesi uzerinden kurduklarini iddia etmektedir. Klasik kuramcilarin cagdas kuramcilara biraktigi bu miras, modernlesmenin zorunlu olarak sekulerlesmeye yol actigini one surmektedir. Ancak, bu makalenin iddia ettigi gibi sekulerlesme, dogrusal ve evrensel bir surec olmayip, Bati Avrupa’da devlet ve Kilise arasindaki iktidar mucadelesinin ve Aydinlanma geleneginin bir sonucu olarak ortaya cikmistir. Kavramin icinde dogdugu sosyo-politik formasyonun goz ardi edilmesi, sekulerlesme kavramini apolitiklestirmekte ve modernlesen her toplumda “olmasi gereken” bir surec olarak imlemektedir. Turkiye ozelinde bakildiginda ise, “zorunlu sekulerlesmenin” ekonomi, siyaset ve egitim gibi alt sistemlerdeki “yeniden kutsallasma” momentlerini gormedigi iddia edilebilir. Bu makale, sekulerlesme kavraminin Turkiye ozelinde dogrusal bir surec izlemedigini, modernlesme krizlerinin bircok alt sistemde desekuler bir yapi ortaya cikardigini gostermektedir.