Çok Partili Hayata Geçişin Sosyolojisi

Fatma Betül ARSLAN KESKİN
{"title":"Çok Partili Hayata Geçişin Sosyolojisi","authors":"Fatma Betül ARSLAN KESKİN","doi":"10.58375/sde.1223536","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Demokrasi bireysel hak ve özgürlüklerin genişliği, eşit oy hakkı gibi ilkelerin yanında, siyasi hayatın birden fazla partinin rekabeti üzerine kurulu olmasını ifade eder. Bu çalışma da esas olarak demokrasinin siyasi parti rekabeti esası ilkesi üzerine kuruludur. Demokratik bir yönetimin önemli bir göstergesi de siyasi partilerin girdiği rekabette yarışı kazanan partinin iktidarı elinde bulunduran partiden kan dökülmeden devralmasıdır. Türkiye’de demokratik hayata geçiş süreci Türkiye’nin batılılaşma süreci ile yakında ilişkilidir. Türkiye’nin çok partili demokratik hayata geçmesinin arkasında hem iç hem de dış nedenler vardır. Dış nedenler arasında II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ikili yapının varlığı ile oluşacak olan Soğuk Savaş döneminin izleri vardır. Türkiye’yi bu ikili yapı içinde yer almaya iten ise SSCB’nin karşılanması mümkün olmayan talepleridir. SSCB’nin toprak ve boğazların korunmasına katılma yönünde talepleri Türkiye’yi Batılı demokratik cephe içinde yer almaya zorlamıştır. Türkiye’de demokratik hayata geçiş süreci diğer yandan merkez ve çevreyi oluşturan güçler arasındaki mücadelenin de izdüşümüdür. Devleti temsil eden merkez ile din yani İslam’ı temsil eden çevre arasındaki gerilimin altını çizen Mardin, Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan bu gerilimin Cumhuriyet döneminde de devam ettiğini belirtir. Çok partili hayata geçişin üçüncü denemesi olarak görülen 1945 sonrası dönemde önceki hataların tekrarlanması istenmemektedir. Zaten bu süreçte rejimin sadık bir temsilcisi olan ve bu anlamda güven unsuru olarak Celal Bayar’ın varlığı oldukça büyük bir garanti veriyordu. Çok partili hayata geçilmesiyle birlikte Türkiye’yi yönetmekte olan bürokratik elit bölünmüş, 1908’den beri Türkiye’ye egemen olan bürokratik aydınlar yenilgiye uğramıştır ancak İnönü’nün yenilgisi Türkiye’nin zaferi olarak görülmelidir.","PeriodicalId":353548,"journal":{"name":"SDE Akademi Dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-01-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"SDE Akademi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58375/sde.1223536","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Demokrasi bireysel hak ve özgürlüklerin genişliği, eşit oy hakkı gibi ilkelerin yanında, siyasi hayatın birden fazla partinin rekabeti üzerine kurulu olmasını ifade eder. Bu çalışma da esas olarak demokrasinin siyasi parti rekabeti esası ilkesi üzerine kuruludur. Demokratik bir yönetimin önemli bir göstergesi de siyasi partilerin girdiği rekabette yarışı kazanan partinin iktidarı elinde bulunduran partiden kan dökülmeden devralmasıdır. Türkiye’de demokratik hayata geçiş süreci Türkiye’nin batılılaşma süreci ile yakında ilişkilidir. Türkiye’nin çok partili demokratik hayata geçmesinin arkasında hem iç hem de dış nedenler vardır. Dış nedenler arasında II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ikili yapının varlığı ile oluşacak olan Soğuk Savaş döneminin izleri vardır. Türkiye’yi bu ikili yapı içinde yer almaya iten ise SSCB’nin karşılanması mümkün olmayan talepleridir. SSCB’nin toprak ve boğazların korunmasına katılma yönünde talepleri Türkiye’yi Batılı demokratik cephe içinde yer almaya zorlamıştır. Türkiye’de demokratik hayata geçiş süreci diğer yandan merkez ve çevreyi oluşturan güçler arasındaki mücadelenin de izdüşümüdür. Devleti temsil eden merkez ile din yani İslam’ı temsil eden çevre arasındaki gerilimin altını çizen Mardin, Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan bu gerilimin Cumhuriyet döneminde de devam ettiğini belirtir. Çok partili hayata geçişin üçüncü denemesi olarak görülen 1945 sonrası dönemde önceki hataların tekrarlanması istenmemektedir. Zaten bu süreçte rejimin sadık bir temsilcisi olan ve bu anlamda güven unsuru olarak Celal Bayar’ın varlığı oldukça büyük bir garanti veriyordu. Çok partili hayata geçilmesiyle birlikte Türkiye’yi yönetmekte olan bürokratik elit bölünmüş, 1908’den beri Türkiye’ye egemen olan bürokratik aydınlar yenilgiye uğramıştır ancak İnönü’nün yenilgisi Türkiye’nin zaferi olarak görülmelidir.
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信