{"title":"POSTMODERN ZAMANLARDA ATALAR KÜLTÜ: SOSYAL MEDYADAKİ SOYAĞACI PAYLAŞIMLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Kadir Şahin","doi":"10.18490/sosars.640851","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Modernite oncesindeki geleneksel toplumlarda hayati insa eden stratejiler gecmisin uzerine kurgulanmaktaydi. Bu yuzden atalar, soy, secere ya da soyagaci gibi kavramlar bireyler icin cok daha onemliydi. Ayrica bu tarz kavramlar, olumlu bireylere kendilerini askin bir gercekligin parcasi olma imkanini sagladigi icin, onlari olumsuzlugu olan stratejilere entegre etmekteydi. Bireyleri toplumsal ortakliklarda “iz birakmak” uzere aktiflesmeye davet eden bu turden yapilar, hayata dair de anlamli istikrar anlatilari sunmaktaydi. Fakat gec modern (postmodern) bireylerin icinde bulundugu birliktelikler giderek “ozerk stratejilerin” belirginlestigi hayatlar haline geldi. Boylesi hayatlar gelecegin belirsizliginde kurgulandigi icin, geleneksellik (gecmis) ya da kalici anlati bicimleri bu evredeki “gelenek otesi bireyler” icin anlamini yitirmektedirler. Bu calismanin amaci; bir atalarla karsilama bicimi olarak, sosyal medyadaki “soyagaci gundemi” uzerinden postmodern bireylerin hayatindaki gecmis ve gelecekle iliski kurma bicimlerini anlamlandirilabilir hale getirmektir. Bu sayede gundemin neden parodik icerikler kazandigina dair cevaplar uretebilmek de mumkun hale gelebilmektedir. Yakin zaman oncesinde Turkiye'de, “e-Devlet” uzerinden erisime acilan soyagaci hizmetine toplumun onemli bir kesimi yogun ilgi gostermisti ve sosyal medya uzerinden buyuk bir gundem uretilmisti. Calisma, yasanan gundemi “nitel” boyutlarda surdurulen bir “vaka incelemesi” olarak irdelemeye calismis ve ortaya cikan toplumsal davranis bicimini gec modern zamanlardaki “belirsizlikler ve olum korkusunun” disavurumu olarak anlamlandirmaya calismistir.","PeriodicalId":240052,"journal":{"name":"Sosyoloji Araştırmaları Dergisi","volume":"25 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sosyoloji Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18490/sosars.640851","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Modernite oncesindeki geleneksel toplumlarda hayati insa eden stratejiler gecmisin uzerine kurgulanmaktaydi. Bu yuzden atalar, soy, secere ya da soyagaci gibi kavramlar bireyler icin cok daha onemliydi. Ayrica bu tarz kavramlar, olumlu bireylere kendilerini askin bir gercekligin parcasi olma imkanini sagladigi icin, onlari olumsuzlugu olan stratejilere entegre etmekteydi. Bireyleri toplumsal ortakliklarda “iz birakmak” uzere aktiflesmeye davet eden bu turden yapilar, hayata dair de anlamli istikrar anlatilari sunmaktaydi. Fakat gec modern (postmodern) bireylerin icinde bulundugu birliktelikler giderek “ozerk stratejilerin” belirginlestigi hayatlar haline geldi. Boylesi hayatlar gelecegin belirsizliginde kurgulandigi icin, geleneksellik (gecmis) ya da kalici anlati bicimleri bu evredeki “gelenek otesi bireyler” icin anlamini yitirmektedirler. Bu calismanin amaci; bir atalarla karsilama bicimi olarak, sosyal medyadaki “soyagaci gundemi” uzerinden postmodern bireylerin hayatindaki gecmis ve gelecekle iliski kurma bicimlerini anlamlandirilabilir hale getirmektir. Bu sayede gundemin neden parodik icerikler kazandigina dair cevaplar uretebilmek de mumkun hale gelebilmektedir. Yakin zaman oncesinde Turkiye'de, “e-Devlet” uzerinden erisime acilan soyagaci hizmetine toplumun onemli bir kesimi yogun ilgi gostermisti ve sosyal medya uzerinden buyuk bir gundem uretilmisti. Calisma, yasanan gundemi “nitel” boyutlarda surdurulen bir “vaka incelemesi” olarak irdelemeye calismis ve ortaya cikan toplumsal davranis bicimini gec modern zamanlardaki “belirsizlikler ve olum korkusunun” disavurumu olarak anlamlandirmaya calismistir.