{"title":"Sıbt İbnü’l-Acemî ve Nûru’n-nibrâs Adlı Siyer Şerhi","authors":"Abdurrahim Arslan","doi":"10.30623/hij.952999","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Sibt Ibnu’l-Acemi (o. 841/1438) yazdigi eserlerle, Hz. Peygamber’in sunnet ve siretinin daha iyi anlasilmasina onemli katkilarda bulunmus âlimlerden biridir. Bu makalede Ibnu’l-Acemi’nin hayati ve Ibn Seyyidinnâs’in (o. 734/1334) siyer alanindaki ‘Uyunu’l-eser fi fununi’l-megâzi ve’s-semâ’il ve’s-siyer adli eserine serh olarak yazdigi Nuru’n-nibrâs ‘alâ Sireti Ibn Seyyidinnâs adli eseri incelenmistir. Bu calisma; Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi doneme ve hayatina isik tutmak, ilmi cevresini tanitmak ve eserlerini tespit etmek, siyer serhleri arasinda onemli bir yere sahip olan Nuru’n-nibrâs’i icerik, uslup, yontem ve kaynaklar yonunden incelemesini hedeflemektedir. Ibnu’l-Acemi, Bahri Memluklerin son devresi ile Burci Memluklerin ilk devresine denk gelen 753-841/1352-1438 yillari arasindaki donemde yasamistir. Bu donemde devlet ic cekismelerle ugrasirken disardan da Timur’un (771-807/1370-1405) saldirilarina maruz kalmis, bu saldirilar sirasinda Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi Halep tahrip edilmis, kendisi de esir dusmus ve yazdigi eserlerinin bir kismini kaybetmistir. Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi donem siyasi acidan calkantili olsa da ilmi acidan verimli, ilmi faaliyetlerin ve âlimlerin desteklendigi, bircok kaynak eserin yazildigi ve bircok bilim adaminin yetistigi bir donemdir. Ibnu’l-Acemi, 12 Receb 753 (3 Eylul 1352) yilinda Halep’te dogdu. Kucuk yaslarinda babasini kaybetti. Egitimine memleketi olan Halep’te basladi, ardindan Kahire, Iskenderiye, Kudus ve Dimyât gibi donemin ilim merkezlerine ilmi seyahatler gerceklestirdi. Ibnu’l-Mulakkin (o. 804/1401), Bulkini (o. 805/1403), Irâki (o. 806/1404) ve Nureddin el-Heysemi (o. 807/1405) gibi hocalardan ilim tahsil etti. Ibn Hatib en-Nâsiriyye (o. 843/1440), Ibn Hacer el-Askalâni (o.852/1449) ve Mekke tarihcisi Necmuddin Ibn Fehd (o. 885/1480) gibi meshur ogrenciler yetistirdi. Ibnu’l-Acemi, kiraat, fikih ve lugat gibi ilimleri tahsil etmis fakat asil mesaisini hadis ve siyer alanina harcamistir. O, Kutub-i sitte’nin anlasilmasina katki saglayacak onemli serh ve hasiyeler kaleme aldigi gibi hadis ricâli konusunda da onemli eserler kaleme almistir. Siyer alaninda Kâdi Iyâz’in (o. 544/1149) es-Şifâ ve Ibn Seyyidinnâs’in Uyunu’l-eser adli eserine yazdigi serhlerle de siyer ilmine onemli katkilar sunmustur. Fakat ne yazik ki kaynaklarda kendisine nisbet edilen bircok eserin gunumuze ulasip ulasmadigi tespit edilememistir. Ulasanlarin bir kismi da halen tahkik edilmeyi beklemektedir. Calismamizda Ibnu’l-Acemi’ye yanlislikla nisbet edilen bazi eserler de tespit edilmistir. Siyer serhleri arasinda onemli bir yere sahip olan Nuru’n-nibrâs, gunumuze eksiksiz olarak ulasmis ve ilk defa 2014 yilinda basilmistir. Ibnu’l-Acemi bu eserinde, Uyunu’l-eser’de muglak gordugu yerleri aciklamis, eksik gordugu yerlere ilavelerde bulunmustur. Kelimelerin okunus ve anlamlari hakkinda da bilgi veren muellif, siyer ve tarih alani ile ilgili terimleri aciklamis, hadis istilahlari hakkinda onemli bilgiler vermistir. Ayet ve hadislerle istishâtta bulunmustur. Gerekli gordugu yerlerde metinde gecen bazi cumlelerin i‘râbini yapmistir. Konuyla ilgili varsa kendi donemindeki gozlemlerini de aktarmayi ihmal etmemistir. Kitabin icerigine bakildiginda dikkat ceken onemli bir husus da muellifin yasadigi donemde siyere dair tartisilan konulara dikkat cekmesi ve o donemde yasayan âlimlerin konuyla ilgili goruslerini aktarmasidir. O, Uyunu’l-eser’de ismi gecen sahsiyetlerin biyografilerini buyuk oranda vermeye calismis ancak bu konuda fazla tekrara dusmustur. Ibnu’l-Acemi’nin eserinde takip ettigi uslubun en belirgin ozelligi, metinde ismi gecen kisilerin isim, lakap ve kunyelerinin dogru okunusuna ehemmiyet vermesi, hadis tahricleri uzerinde titizlikle durmasi, sahâbe ve hadis ricali hakkinda doyurucu bilgiler vermesi ve okuyucuya zengin kaynaklardan ozet bilgiler aktarmasidir.","PeriodicalId":261893,"journal":{"name":"Harran İlahiyat Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Harran İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30623/hij.952999","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Sibt Ibnu’l-Acemi (o. 841/1438) yazdigi eserlerle, Hz. Peygamber’in sunnet ve siretinin daha iyi anlasilmasina onemli katkilarda bulunmus âlimlerden biridir. Bu makalede Ibnu’l-Acemi’nin hayati ve Ibn Seyyidinnâs’in (o. 734/1334) siyer alanindaki ‘Uyunu’l-eser fi fununi’l-megâzi ve’s-semâ’il ve’s-siyer adli eserine serh olarak yazdigi Nuru’n-nibrâs ‘alâ Sireti Ibn Seyyidinnâs adli eseri incelenmistir. Bu calisma; Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi doneme ve hayatina isik tutmak, ilmi cevresini tanitmak ve eserlerini tespit etmek, siyer serhleri arasinda onemli bir yere sahip olan Nuru’n-nibrâs’i icerik, uslup, yontem ve kaynaklar yonunden incelemesini hedeflemektedir. Ibnu’l-Acemi, Bahri Memluklerin son devresi ile Burci Memluklerin ilk devresine denk gelen 753-841/1352-1438 yillari arasindaki donemde yasamistir. Bu donemde devlet ic cekismelerle ugrasirken disardan da Timur’un (771-807/1370-1405) saldirilarina maruz kalmis, bu saldirilar sirasinda Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi Halep tahrip edilmis, kendisi de esir dusmus ve yazdigi eserlerinin bir kismini kaybetmistir. Ibnu’l-Acemi’nin yasadigi donem siyasi acidan calkantili olsa da ilmi acidan verimli, ilmi faaliyetlerin ve âlimlerin desteklendigi, bircok kaynak eserin yazildigi ve bircok bilim adaminin yetistigi bir donemdir. Ibnu’l-Acemi, 12 Receb 753 (3 Eylul 1352) yilinda Halep’te dogdu. Kucuk yaslarinda babasini kaybetti. Egitimine memleketi olan Halep’te basladi, ardindan Kahire, Iskenderiye, Kudus ve Dimyât gibi donemin ilim merkezlerine ilmi seyahatler gerceklestirdi. Ibnu’l-Mulakkin (o. 804/1401), Bulkini (o. 805/1403), Irâki (o. 806/1404) ve Nureddin el-Heysemi (o. 807/1405) gibi hocalardan ilim tahsil etti. Ibn Hatib en-Nâsiriyye (o. 843/1440), Ibn Hacer el-Askalâni (o.852/1449) ve Mekke tarihcisi Necmuddin Ibn Fehd (o. 885/1480) gibi meshur ogrenciler yetistirdi. Ibnu’l-Acemi, kiraat, fikih ve lugat gibi ilimleri tahsil etmis fakat asil mesaisini hadis ve siyer alanina harcamistir. O, Kutub-i sitte’nin anlasilmasina katki saglayacak onemli serh ve hasiyeler kaleme aldigi gibi hadis ricâli konusunda da onemli eserler kaleme almistir. Siyer alaninda Kâdi Iyâz’in (o. 544/1149) es-Şifâ ve Ibn Seyyidinnâs’in Uyunu’l-eser adli eserine yazdigi serhlerle de siyer ilmine onemli katkilar sunmustur. Fakat ne yazik ki kaynaklarda kendisine nisbet edilen bircok eserin gunumuze ulasip ulasmadigi tespit edilememistir. Ulasanlarin bir kismi da halen tahkik edilmeyi beklemektedir. Calismamizda Ibnu’l-Acemi’ye yanlislikla nisbet edilen bazi eserler de tespit edilmistir. Siyer serhleri arasinda onemli bir yere sahip olan Nuru’n-nibrâs, gunumuze eksiksiz olarak ulasmis ve ilk defa 2014 yilinda basilmistir. Ibnu’l-Acemi bu eserinde, Uyunu’l-eser’de muglak gordugu yerleri aciklamis, eksik gordugu yerlere ilavelerde bulunmustur. Kelimelerin okunus ve anlamlari hakkinda da bilgi veren muellif, siyer ve tarih alani ile ilgili terimleri aciklamis, hadis istilahlari hakkinda onemli bilgiler vermistir. Ayet ve hadislerle istishâtta bulunmustur. Gerekli gordugu yerlerde metinde gecen bazi cumlelerin i‘râbini yapmistir. Konuyla ilgili varsa kendi donemindeki gozlemlerini de aktarmayi ihmal etmemistir. Kitabin icerigine bakildiginda dikkat ceken onemli bir husus da muellifin yasadigi donemde siyere dair tartisilan konulara dikkat cekmesi ve o donemde yasayan âlimlerin konuyla ilgili goruslerini aktarmasidir. O, Uyunu’l-eser’de ismi gecen sahsiyetlerin biyografilerini buyuk oranda vermeye calismis ancak bu konuda fazla tekrara dusmustur. Ibnu’l-Acemi’nin eserinde takip ettigi uslubun en belirgin ozelligi, metinde ismi gecen kisilerin isim, lakap ve kunyelerinin dogru okunusuna ehemmiyet vermesi, hadis tahricleri uzerinde titizlikle durmasi, sahâbe ve hadis ricali hakkinda doyurucu bilgiler vermesi ve okuyucuya zengin kaynaklardan ozet bilgiler aktarmasidir.