{"title":"AB GEÇİCİ KORUMA YÖNERGESİ VE TÜRK MEVZUATINDA GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ SAHİPLERİNİN ÇALIŞMA HAKKININ KAPSAM VE SINIRLARI","authors":"Bilge Erdem","doi":"10.58375/sde.1224208","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışma, AB Geçici Koruma Yönergesi ve Türk mevzuatında karşılaştırmalı olarak geçici koruma statüsü sahiplerinin çalışma hakkının kapsam ve sınırlarını konu edinmektedir. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşın ardından çok sayıda Suriyeli kitlesel halde Türkiye’ye sığınmış ve bu bireylere geçici koruma statüsü tanınmıştır. Geri gönderme yasağına tâbi olan geçici koruma statüsü sahibi Suriyelilerin ülkelerindeki iç savaş devam ettiğinden ne zaman geri dönecekleri belli olmadığından kendi kendilerine yetebilecek şekilde çalışmaları önem taşımaktadır. Bu nedenle ‘Geçici Koruma Yönetmeliği’ ve ‘Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’ çıkarılmış ve bu kişilerin çalışma hakkı, çalışma iznine tâbi tutulmuştur. Bu çalışmanın amacı, Türk hukukunda geçici koruma statüsü sahibi Suriyelilerin çalışma hakkının kapsam ve sınırlarının AB hukukunda geçici koruma statüsü sahibi yabancıların çalışma hakkının kapsam ve sınırlarıyla karşılaştırarak ilgili düzenlemelerin ne ölçüde kısıtlayıcı veya izin verici olduğunu ortaya koymaktır. Araştırmanın bu amacına ulaşmak için kullanılan yöntem, literatür taramasıdır. Bu kapsamda hem konu ile ilgili literatür taranmış hem de ilgili mevzuattan faydalanılmıştır. Çalışmada, AB hukukunda, ele alınan sorunun genel ve yüzeysel anlamda düzenlendiği ve geçici koruma statüsü altındakilerin çalışma koşullarına dair birçok hususu düzenleme yetkisinin üye devletlerin takdirine bırakıldığına, Türkiye’nin Suriyelilerin çalışma hakkı bakımından ağır külfet yükleyen şartlar getirmediğine ve AB ülkelerine kıyasla kısıtlayıcı bir tutum izlemediği sonucuna ulaşılmıştır.","PeriodicalId":353548,"journal":{"name":"SDE Akademi Dergisi","volume":"62 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-01-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"SDE Akademi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58375/sde.1224208","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu çalışma, AB Geçici Koruma Yönergesi ve Türk mevzuatında karşılaştırmalı olarak geçici koruma statüsü sahiplerinin çalışma hakkının kapsam ve sınırlarını konu edinmektedir. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşın ardından çok sayıda Suriyeli kitlesel halde Türkiye’ye sığınmış ve bu bireylere geçici koruma statüsü tanınmıştır. Geri gönderme yasağına tâbi olan geçici koruma statüsü sahibi Suriyelilerin ülkelerindeki iç savaş devam ettiğinden ne zaman geri dönecekleri belli olmadığından kendi kendilerine yetebilecek şekilde çalışmaları önem taşımaktadır. Bu nedenle ‘Geçici Koruma Yönetmeliği’ ve ‘Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’ çıkarılmış ve bu kişilerin çalışma hakkı, çalışma iznine tâbi tutulmuştur. Bu çalışmanın amacı, Türk hukukunda geçici koruma statüsü sahibi Suriyelilerin çalışma hakkının kapsam ve sınırlarının AB hukukunda geçici koruma statüsü sahibi yabancıların çalışma hakkının kapsam ve sınırlarıyla karşılaştırarak ilgili düzenlemelerin ne ölçüde kısıtlayıcı veya izin verici olduğunu ortaya koymaktır. Araştırmanın bu amacına ulaşmak için kullanılan yöntem, literatür taramasıdır. Bu kapsamda hem konu ile ilgili literatür taranmış hem de ilgili mevzuattan faydalanılmıştır. Çalışmada, AB hukukunda, ele alınan sorunun genel ve yüzeysel anlamda düzenlendiği ve geçici koruma statüsü altındakilerin çalışma koşullarına dair birçok hususu düzenleme yetkisinin üye devletlerin takdirine bırakıldığına, Türkiye’nin Suriyelilerin çalışma hakkı bakımından ağır külfet yükleyen şartlar getirmediğine ve AB ülkelerine kıyasla kısıtlayıcı bir tutum izlemediği sonucuna ulaşılmıştır.